Polis askerlik yapmalı mı, yapmamalı mı?
Türkiye'de yıllardır "Polis askerlik yapmalı mı, yapmamalı mı" sorusu etrafında bir tartışma sürer gider.Sadettin ORHAN yazdı...
Ancak şimdiye kadar konuya çözüm odaklı bir yaklaşım sergilenmedi. Bundan yaklaşık 12-13 yıl önce konu yasa çalışması kapsamında TBMM Genel Kurulu'na kadar gelmiş fakat sonuçlandırılmadan rafa kaldırılmıştı.
Polisin askerlik sorunu bugünlerde yine gündeme oturdu. Konuya dair İçişleri Bakanlığı'nda bir çalışmanın yürütüldüğü basına yansımıştı. Çalışmanın kanun tasarısına dönüşerek önümüzdeki günlerde yeniden TBMM'de ele alınması bekleniyor. Dolayısıyla şu an askerliğini yapmamış 40 binden fazla polisin gözü kulağı çalışmada.
Polis savaşta bile iç güvenliğe bakıyor
Zorunlu askerlik uygulamasında amaç, savaş veya seferberlik zamanlarında -eli silah tutan- bütün vatandaşların silâhaltına alınabilmesini sağlamak. Fakat dünyanın hiçbir ülkesinde, savaş zamanında polis teşkilatı askere alınmıyor. Zira savaş durumunda iç güvenliğin sağlanması da en az dış güvenlik kadar önem arz ediyor. Peki, savaş zamanında bile kullanılmayan bir meslek grubu neden askere alınır?
Konunun bir başka boyutu da polisin eğitimi ile ilgili. Polis teşkilatı, örneğin jandarma gibi silahlı bir kolluk kuvveti ve nüfusun %75'inden daha fazlasına güvenlik hizmeti veriyor. Bu hizmeti verebilmek için her bir polis silahlı eğitim görüyor. Bu eğitim süreçlerinden sonra göreve başlayan polisin, yeniden başka bir kolluk kuvvetinde silahlı eğitime alınması zaman israfı olduğu kadar kaynak israfı anlamına da geliyor. Kaldı ki, askeri okullarda belirli bir süre eğitim görüp de mezun olmadan ayrılan öğrenciler askerlikten muaf tutuluyor. Oysa astsubaylarla ya da sözleşmeli subaylarla hemen hemen aynı süre güvenlik eğitimi alan polisler bu imkândan yoksun.
Teşkilat iki arada bir derede
Aslında polisin askerlik sorunuyla ilgili en fazla sıkıntıyı polislerden ziyade Emniyet Teşkilatı yaşıyor. Bu sıkıntı özellikle personel temini safhasında kendini gösteriyor. Teşkilat, polisliğe girişte askerlik yapmış olmak şartını koyup koymamakta tereddüt yaşıyor. Örneğin geçtiğimiz yıllarda, polislerin askerlik sorunuyla uğraşmamak için, polisliğe müracaatta askerlik yapmış olma şartını koydu. Hal böyle olunca çok sınırlı sayıda başvuru olduğu gibi genelde yaş ilerlemiş ve herhangi bir işte tutunamamış adaylar başvurdu. Dolayısıyla teşkilatın eleme ve seçme şansı kalmadı. Aynı şart kaldırıldığındaysa çok sayıda başvuru olduğu gibi genelde genç, dinamik, öğrenmeye açık ve daha idealist bir aday profili oluştu.
Teşkilatın yaşadığı bir diğer sıkıntı ise eğitimli genç polis gücünü kendisi istihdam edecekken, 15 ay süresince bundan mahrum kalması. Örneğin şu an askerliğini yapmamış 40 binden fazla polis bulunuyor ve bu sayı teşkilatın beşte birine eşit. Zaten personel yetersizliğinden yakınan teşkilat için bu sayıdaki polisin askere alınması, doğrudan doğruya hizmet zafiyeti anlamına geliyor.
Bu kez çözülecek mi?
Bugünlerde yukarıda bahsettiğimiz gerekçelerle polislerin askerlik sorunu yeniden ele alınıyor. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmaya göre, polislerin birkaç ay Silahlı Kuvvetler nezdinde temel eğitim alıp yeniden görevlerine dönmelerini sağlayacak bir formül üzerinde tartışılıyor. Söz konusu çalışma kanun tasarısına dönüşerek önümüzdeki günlerde TBMM'ye sunulacak. Tasarı yasalaşırsa hem Emniyet Teşkilatı hem de polisler için ciddi bir rahatlama sağlayacak. Silahlı Kuvvetler'in de bu kez konuya daha sıcak baktığı ve temel eğitim muhafaza edilmek koşuluyla prensipte kabul ettiği duyumlarımız arasında.