1. Ergenekon davası, 1 ay aradan sonra başlıyor
Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen ve aralarında; emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın da bulunduğu 27'si tutuklu 96 sanığın yargılandığı birinci "Ergenekon" davasına, yarın 130'uncu duruşma ile devam edilecek.
Davanın ilk duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda ilk duruşması 20 Ekim 2008 tarihinde yapılan davada izdiham yaşandı. Koridorla birleştirilen salonun büyütüldüğü davada, sanıkların kimlik tespitlerinin ardından 3. oturumda başlanan iddianamenin okunması, Cumhuriyet savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından 9 duruşma ve toplam 40 saatte tamamlandı.
Sanıkların savunmalarının alınmasına ise 12. duruşmanın yapıldığı 11 Kasım 2008 tarihinde başlandı. İddianamedeki sıraya göre ilk savunmayı tutuklu sanık Oktay Yıldırım yaptı. Ardından tutuksuz sanık Ali Yiğit'in savunmas ı alınırken, Muzaffer Tekin 13. duruşmada savunmasını gerçekleştirdi.
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün savunması ise 26. duruşmanın yapıldığı 15 Aralık 2008 tarihinde alındı. İP Genel Başkanı Doğu Perinçek ise 22 Ocak 2009 tarihindeki 40. duruşmada başladığı savunmasını, 18,5 saat süren 4 duruşmada tamamladı.
Avukat Kemal Kerinçsiz ise davanın 67. duruşmasının yapıldığı 31 Mart 2009 tarihinde savunmasını yapmaya başladı. Kerinçsiz, 12 duruşma süren savunmasını yaklaşık 60 saatte bitirdi.
Yargılama boyunca iddianamede yer alan 40 tutuksuz sanıktan 37'isinin savunmalarının alınması tamamlanırken, İlhan Selçuk ve avukat Fuat Turgut ile hakkında yakalama kararı bulunan Saipir Debzlelvidze'nin savunması alınamadı.
Tutuksuz sanık eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş ise 923 sayfadan oluşan yazılı savunmasını, bazı bölümlerini özetleyerek 12 duruşmada bitirdi.
Devam eden soruşturmalar nedeniyle sanıkların sayısı artacağı için Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanına yapılan spor salonu duruşma salonu şeklinde düzenlendi. Birinci "Ergenekon" davasının 102'inci duruşmasını yeni yapılan bu salonda gerçekleştiren mahkeme heyeti, Danıştay üyeleri ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırıya ilişkin 8 sanıklı dava dosyasının da birleştirildiğini açıkladı.
Mahkemenin talebi üzerine, İstanbul Barosu, Danıştay sanıkları Alparslan Arslan, İsmail Sağır ve Salih Kunter için avukat Oğuz Kayıran'ı, Süleyman Esen, Tekin Irşi ve Erhan Timuroğlu için avukat Burhanettin Aktürk'ü, sanık Osman Yıldırım için de avukat Ramazan Zeybek'i zorunlu müdafi olarak görevlendirdi. Ancak mahkeme, "Ergenekon" davasına bakan avukatın da bu görevlendirmede yer alması nedeniyle, sanıklar arasında menfaat çatışması olabileceğinden barodan yeniden avukat istedi.
Bu sefer de avukatlara ödeme yapılamadığı için CMK servisi tarafından görevlendirme yapılamadı. Avukat sorunu nedeniyle bir süre Danıştay sanıklarının ifadelerinin alınmasına geçilemediği davanın 112. duruşmasında da Danıştay üyeleri ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin davanın iddianamesi üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu tarafından okundu.
"Ergenekon" iddianamesinde yer alan Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin bölümler de savcılar Pekgüzel ve Taşk ın tarafından okunan davada, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulu'nun raporunda tedaviyi gerektiren bir ruh ve sinir hastalığının olmadığı, tutum ve davranışlarıyla hekimi yanıltma "simülasyon" yaptığının belirtilen Alparslan Arslan'ın savunmasının alınmasına ise 116. duruşmada başlandı.
Ancak Arslan'ın, konuşacak bir şeyi olmadığını söylemesi üzerine çapraz sorgusuna geçildi. 2 savcı, mahkeme heyeti, sanıklar ve avukatların sorularını yanıtlayan Arslan, 3 gün süren çapraz sorgusu boyunca toplam 16,5 saat konuştu.
Osman Yıldırım'ın Danıştay dosyasındaki suçlamalarla ilgili ifadesinin alınacağını, eğer varsa gizli tanık konusundaki durumunun daha sonraki oturumlarda değerlendirileceğini karara bağlayan mahkeme heyeti, Arslan'ın ardından Osman Yıldırım'ın savunmasının alınmasına geçti.
Osman Yıldırım, 120. duruşmada başladığı savunmasını bir günde tamamlarken, çapraz sorgusu 7 celsede bitirilemedi. Mahkeme, 29 Aralık tarihindeki duruşmada, heyetin sorularını cevaplayan Yıldırım'ın, çapraz sorguna ara verdi.
Birinci "Ergenekon" davasında ilk tahliye kararı, 15. celsenin yapıldığı 18 Kasım 2008 tarihinde verildi. Mahkeme, Mahmut Öztürk'ün serbest bırakılmasını kararlaştırdı.
Tutuklu sanıklardan Gazi Güder 25. celsede, Muammer Karabulut, Vedat Yenerer ve Orhan Tunç 41. celsede, Sami Hoştan, Serhan Bolluk ve Abdulmuttalip Tonçer 53. celsede, Vatan Bölükbaşoğlu ve Hüseyin Gazi Oğuz 65. celsede, Bekir Öztürk, Abdullah Arapoğulları, Rasim Görüm, Oğuz Alparslan Abdülkadir ve Halil Behiç Gürcihan ise 83. celsede tahliye edildi. 101. celsede ise Mete Yalazangil, Mehmet Adnan Akfırat, Ali Kutlu ve Murat Çağlar, 107. celsede de Aydın Yüksek, Süleyman Esen ve Hayati Özcan, 116'ıncı oturumunda da Erol Ölmez, Kahraman Şahin ve Ümit Oğuztan tahliye oldu.
Mahkemenin isteği üzerine Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından "çok gizli" ibareli olarak gönderilen "Ergenekon şeması" ve bilgi notları ile kitapçıklar üzerinde inceleme yapan mahkeme heyeti, çizelgedeki kimi kişilerin sosyo-ekonomik ve siyasi konumları, üzeri kapalı kişilerin saygınlıkları ve haklarının zedelenme olasılığı, belgelerin orijinal ve açık haliyle açıklanmamasının, yargılaması sürdürülen sanıkların savunmasına herhangi bir şekilde kısıtlama getirmeyeceğini dikkate alarak, bu belgelerin orijinal haliyle açıklanmamasına karar verdi.
12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye'de bir gecekonduda Ali Yiğit'in babası Şevki Yiğit'in yaptığı ihbar üzerine ele geçirilen 27 adet el bombasının Ümraniye Asayiş Büro Amirliğinde çekilen görüntüleri de İstanbul Emniyet Müdürlüğünden mahkemeye gönderildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespiti Şube Müdürlüğü tarafından görüntüleri çekilen el bombaları ve bunlar ın konulduğu ahşap sandık, kamuoyunca ilk kez görüldü.
Fatih Cumhuriyet Başsavcılığından gelen Tuncay Güney ile ilgili VHS kasetinde, Güney'in 2001 yılında alınan emniyet ifadesi ve görüntüleri çı ktı. Yine MİT'e bir ihbar mektubuyla gönderilen, MİT'in de mahkemenin talebi doğrultusunda gönderdiği 6 adet CD içinde de Tuncay Güney'in ses CD'si yer aldı. Mahkeme heyeti, bu CD'de Güney'e işkence yapıldığı anlaşıldığı gerekçesiyle ifadeyi alan görevliler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, Vatanseverler Birliği Derneği (eski adıyla Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği) Genel Başkanı Taner Ünal ile derneğin eski Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Cinali'nin, "Ergenekon örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüt üyelerine bilerek ve isteyerek yardım ettiği" iddiasıyla yargılandığı dava, fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle "Ergenekon" davasıyla birleştirildi.
Mahkemenin talebi doğrultusunda savcılığın gönderdiği yazıda, Tuncay Güney'in, "Ergenekon" soruşturmasının firari şüphelisi olduğu belirtildi. Kanada adli makamlarınca görüşmede bulunulan Tuncay Güney'in ise ifade vermeyi ret ettiğine ilişkin yazı da soruşturmayı yürüten savcılık taraf ından mahkemeye sunuldu.
Yine terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın dava dosyas ı da mahkemeye geldi.
Eski başbakanlardan Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, kendisinden istenen TBMM Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı "Susurluk kazası" ile ilgili rapor ve ek belgelerini dava dosyasına gönderdi.
MİT'ten gelen yazıda da eski MİT Müsteşarlarının tanık olarak dinlenilmesinin izne bağlı olduğu belirtilerek, eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un tanık olarak dinlenilmesinin uygun görülmediği kaydedildi.
Diğer sanıklar dışarı çıkartılarak beyanları alınan tutuklu sanık Ümit Sayın dava dosyasındaki "gizli tanık Anadolu" olduğunu açıklarken, savcı Mehmet Ali Pekgüzel, dava konusu suçu aydınlatıcı bilgiler verdiği gerekçesiyle Sayı n'ın "etkin pişmanlık" hükümlerinin uygulanma ihtimali dikkate alınarak tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti, Ümit Sayın ve Osman Yıldırım hakkında Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 20. maddesine göre "suçların aydınlatılmasında yardımcı olanlar hakkında gerekli koruma tedbirleri devlet tarafından alınır" hükmünün uygulanmasını kararlaştırarak, bu konuda yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına karar verdi.
MİT'ten gelen yazıda da 2002-2007 yılları arasında "Ayışığı , Yakamoz ve Sarıkız' olarak adlandırılan darbe planlarıyla ilgili olarak, açık kaynaklarda yer alan hususlar dışında bir bilgiye rastlanılmadığı belirtildi.