Bürokrattan acı itiraf
Gazyağını, 'çözücü' olarak Türkiye'ye sokan iki şirketin teminatının geri alınmasındaki rolü dolayısıyla suçlanan Sezai Uçarmak, "Türkiye'de kaçakçılık bürokrasinin kanatları altında yapılıyor" dedi
Gümrük Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan raporla, kaçakçılık yapan şirketin
teminatının geri verilmesini sağladığı iddia edilen Gümrükler Genel Müdür Vekili
Sezai Uçarmak, "Kaçakçılık Türkiye'de bürokrasinin kanatları altında yapılıyor,
Gümrüklere, yani bize düşen ise peşkirciliktir" dedi.
ZRG ve Politeks adlı iki şirketle yurtdışından getirdikleri 3 milyon ton gazyağını,
2 trilyon liraya yakın Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ödemeden Türkiye'ye sokarak
kaçakçılık yaptıkları iddiasıyla yargılanan işadamları Esat Kurucu ve İbrahim
Taşdelen'e ait teminatın çözülmesinde imzası bulunmakla suçlanan Gümrükler Genel
Müdür Vekili Sezai Uçarmak, Milliyet'e konuştu.
Adının haksız yere soruşturmaya dahil edildiğini iddia eden Uçarmak, 'kaçakçılarla mücadele ettiği için' başına bunların geldiğini savundu. Davada adı geçen işadamlarının daha önceki yıllarda da akaryakıta katılan solvent türü bir ürünü Türkiye'ye kaçak olarak soktuklarını ve bu işlemlerin zamanın bürokratları tarafından kapatıldığını belirten Uçarmak, kendisini suçlayan raporu hazırlayan üç müfettiş ile Teftiş Kurulu Başkanı hakkında tazminat davası açtığını söyledi.
'Kaçakçı olmayan gelmez'
Daha önce kendisi de Gümrük Teftiş Kurulu'nda başmüfettiş olan Uçarmak, "Raporda,
kaçakçılarla Müsteşarlık'ta görüşme yaptığım için suçlanıyorum. Buraya kaçakçı
olmayan gelmiyor ki, mutlaka problemi olan geliyor. Haklı olan da olmayan da
gelebilir. Onların sorunlarını dinlemeden haklı mı haksız mı olduğunu nereden
bileyim. Görüşmezsem de görevimi yapmış olmazdım" diye konuştu.
Kaçakçılarla mücadele ettiği için haksızlığa uğradığını yineleyen Uçarmak,
çok tartışılacak bir iddiada bulundu:
"Açıkça söylemek gerekiyor. Türkiye'de kaçakçılık bürokrasinin kanatları
altında yapılıyor, Gümrüklere ise ibrikcibaşılık, yani biz peşkircilik deriz,
peşkircilik düşüyor. Yani işler yapılıyor bize ise temizlemesi kalıyor."
10 milyon dolarlık rüşvet protokolü yapmışlar
Türkiye'ye gazyağını 'sanayide kullanılan çözücü' madde olarak gösterip, 2 trilyon
liralık ÖTV yükümlülüğünden kurtulan iki şirket adına bürokrasideki etkisini
kullanan ve bu şirketlerin teminatlarını çözdüren emekli korgeneral Mehmet Altay
Tokat ile Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Albayrak'ın, aralarında
rüşvet protokolü yaptığı iddia edildi.
Gebze'deki gazyağı kaçakçılığı için şirket sahipleri Esat Kurucu ve İbrahim
Taşdelen'in telefonlarının dinlenmesiyle ortaya çıkan rüşvet pazarlığı, konuyla
ilgili soruşturmayı yapan Gebze Cumhuriyet Savcısı Utku Salih Dinçer'in 11 Haziran
2004 tarihli fezlekesine şöyle yansıdı.
"Sanıklardan Esat Kurucu, İbrahim Bilgehan Taşdelen, Mehmet Altay Tokat'ın
(emekli Korgeneral) 450 milyon dolar bedelli Kars - Tiflis Demiryolu Hattı Projesi'nin
Türkiye ayağıyla ilgili olarak Ulaştırma Bakanlığı'nda Müsteşar Yardımcısı olarak
görev yapan sanık Kemal Albayrak ile ihaleye katılma fikrinde olan uluslararası
bir holding adına görüştükleri, görüşmede ihalenin söz konusu holdinge verilmesi
halinde firma tarafından komisyon karşılığı olmak üzere vaad edilen 10 milyon
doların paylaşımı konusunda müsvedde şeklinde sanıkların kendi aralarında protokol
yaptıkları, Müsteşar Yardımcısı (Kemal Albayrak) olan sanığın sıcak baktığı
dosya kapsamındaki ifade ve kayıtlardan anlaşılmıştır."
Sigara ve çanta kaçakçılığı
Fezlekede devamla şöyle deniliyor:
"Aynı sanıkların Antalya - Alanya demiryolu projesi ile ilgili gelecekteki
muhtemel ihale için de görüşmeler yaptıkları, sonucunda da ön anlaşma oluşturulduğu
iletişim tespit tutanaklarından anlaşılmaktadır. Sanıkların eyleminin akaryakıt
kaçaklığı demiryolu ihalesine ilişkin yolsuz diyalog ve anlaşmalarla sınırlı
kalmayarak, uzman erbaş giriş sınavına müdahaleden sigara kaçakçılığına, çanta
kaçakçılığından, yolsuz arazi alımına, dava takibinden, emniyet ve kamu kurumlarındaki
atama ve tayin işlerine kendi adamları olarak gördükleri memurlar lehine müdahale
etmeye kadar geniş bir alana yayıldığı, iletişim tespit tutanakları, ifade tutanakları
ve dosyadaki diğer belgelerden anlaşılmaktadır."
milliyet