657 sayılı Kanunun 36/12/d bendinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Resmi Gazete tarih/sayı:16.07.2003/25170
Esas Sayısı : 2003/22
Karar Sayısı : 2003/34
Karar Günü : 16.4.2003
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Konya İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 14.7.1965 günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun
36. maddesinin ?ORTAK HÜKÜMLER? bölümünün (A) fıkrasının (12) No'lu bendinin,
18.5.1994 günlü, 527 sayılı KHK ile yeniden düzenlenen (d) alt bendinde yer
alan ?...emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla...?
ibaresinin, Anayasa'nın 2., 10. ve 91. maddelerine aykırılığı savıyla iptali
istemidir.
I- OLAY
Üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle intibakı yapılan davacının emsal uygulaması
yapılarak 9. derecenin 1. kademesine intibak ettirilmesine ilişkin işleme
karşı açtığı davada ileri sürdüğü Anayasa'ya aykırılık savını ciddî bulan
Mahkeme, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinin ?ORTAK HÜKÜMLER?
bölümünün (A) fıkrasının (12) No'lu bendinin, 527 sayılı KHK ile yeniden düzenlenen
(d) alt bendinde yer alan ?...emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi
aşmamak kaydıyla...? ibaresinin iptali için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Mahkeme'nin başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
?1- Usul Yönünden: Anılan Kanun maddesi 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
1. maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa eklenmiş bulunmaktadır.
527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ise 18.05.1994 gün ve 3990 sayılı Yetki
Yasası'na dayanılarak çıkartılmıştır. 3990 sayılı Yetki Yasası ise Anayasa'nın
Başlangıç, 2, 7, 87, 91 ve 153. maddelerine aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin
05.07.1994 günlü, E:1994/50, K:1994/44 sayılı kararıyla iptal edilmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yasal dayanaktan yoksun
kaldığı açık ve tartışmasızdır.
Şu halde; Anayasa'nın 91. maddesi uyarınca Kanun Hükmünde Kararnameler yasal
meşruiyetini, meclisin verdiği yetki yasasından aldıklarından dava konusu
Kanun Hükmünde Kararnamenin dayanağı Yetki Yasası da iptal edildiğinden, yasal
dayanağı kalmayan Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen ve yukarıda belirtilen
düzenlemenin iptali gerekmektedir.
2- Esas Yönünden: Anayasa'nın 2. maddesinde; Türkiye Cumhuriyetinin ... demokratik,
laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu vurgulanmış olup 10. maddesinde de
?Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep
ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye,
aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları
bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek
zorundadırlar.? hükmüne yer verilmiştir.
Demokratik-sosyal bir hukuk devletinde; Devletin (buna yasama organı da dahil)
her tür faaliyeti sırasında, kazanılmış hakları gözeteceği, sarfedilen emek
ve çalışmanın eşitlik ilkeleri gözardı edilmeden karşılığının verilmeye çalışılacağı
kuşkusuzdur.
Bu bağlamda sözkonusu yasa hükmü değerlendirilecek olursa;
Anılan düzenlemeye göre, görevde iken üst öğrenimini bitiren kişinin, o tarihe
kadarki tüm çalışmaları derece ve kademe olarak değerlendirilip intibak hesabı
yapılmakta olup, düzenlemede bu haliyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ancak maddenin ilk cümlesinde ifade edilen ?...emsallerinin ulaştıkları derece
ve kademeyi aşmamak kaydıyla ...? kuralı intibak işlemini netice itibariyle
yukarıda anılan Anayasal ilkelere aykırı hale getirmektedir.
Çünkü; buna göre öğrenime hiç ara vermeden devam edip göreve başlayan farazi
emsal esas alınmakta olup, ilgilinin hem çalışıp hem okumak şeklindeki fazla
emek ve çabası gözardı edilmektedir. Dolayısıyla, Devlete verdiği emek yok
sayılarak, hiç Devlet hizmeti olmayanla eşit kabul edilerek aslında eşitlilik
ve hakkaniyete aykırılığa sebep olunmaktadır. Örneğin davacının 3.5 yıllık
hizmeti bulunmakla birlikte, normal bir intibaktan 8. derecenin 1. kademesinde
8 ay 13 gün kıdemli sayılması gerekirken, soyut emsal sebebiyle 9. derecenin
1. kademesine getirilebilmiş olup, 3.5 yıllık devlet hizmeti intibakta yok
sayılmıştır. Bu sonuç ise yukarıda anılan Hukuk Devleti, Sosyal Devlet ve
Kanun önünde eşitlik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.
Bu bağlamda 657 sayılı Yasa'nın 36. maddesinin A/12-d fıkrasının ?... emsallerinin
ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla ...? ibaresinin Anayasa'nın
2. ve 10. maddelerine aykırı olması sebebiyle esas yönünden de iptali gerekmektedir.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinin
A/12-d fıkrasının ?... emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak
kaydıyla ...? ibaresinin Anayasa'nın 2, 10 ve 91. maddelerine aykırı olduğu
düşüncesiyle ve iptali talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne gidilmesine, dava dosyasının
tüm belgeleriyle onaylı suretlerinin dosya oluşturularak Anayasa Mahkemesi'ne
sunulmasına iş bu karar ile dosya suretinin Yüksek Mahkemeye ulaşmasından
itibaren beş ay karar verilinceye kadar davanın bekletilmesine 19.02.2003
gününde oybirliğiyle karar verildi.?
III- YASA METİNLERİ
A- İptali İstenen Kural
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinin ?ORTAK HÜKÜMLER? bölümünün
(A) fıkrasının (12) No'lu bendinin 527 sayılı KHK ile yeniden düzenlenen ve
itiraz konusu ibareyi de içeren (d) alt bendi şöyledir:
?d) Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci maddeye tabi kurumlarda
çalışanlar dahil) üst öğrenimini bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara
vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitirdikten sonra memuriyete giren
emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyle, bitirdikleri
üst öğrenimin giriş derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı
hizmet sürelerinin tamamı her yıl bir kademe, her üç yıl bir derece hesabıyla
ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler.?
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında Anayasa'nın 2., 10. ve 91. maddelerine dayanılmış, Anayasa'nın
Başlangıç'ı ve 6. maddesiyle de ilgili görülmüştür.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ,
Yalçın ACARGÜN, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Fulya KANTARCIOĞLU, Ertuğrul ERSOY,
Tülay TUĞCU, Ahmet AKYALÇIN, Enis TUNGA ve Mehmet ERTEN'in katılmalarıyla
16.4.2003 günü yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından
işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verildi.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali istenilen Kanun
Hükmünde Kararname kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri
ve öteki yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Anayasa'ya Aykırılık Sorunu
1- KHK'nin Yargısal Denetimi Hakkında Genel Açıklama
Anayasa'da, KHK'lerin siyasal denetimi yanında yargısal denetimi de öngörülmüştür.
KHK'ler, işlevsel (fonksiyonel) yönden yasama işlemi niteliğinde olduklarından
bunların yargısal denetimlerinin yapılması görev ve yetkisi de Anayasa Mahkemesi'ne
verilmiştir. Yargısal denetimde KHK'nin, öncelikle yetki yasasına sonra da
Anayasa'ya uygunluğu sorunlarının çözümlenmesi gerekir. Her ne kadar, Anayasa'nın
148. maddesinde KHK'lerin yetki yasalarına uygunluğunun denetlemesinden değil,
yalnızca Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından uygunluğunun denetlenmesinden
söz edilmekte ise de, Anayasa'ya uygunluk denetiminin içerisine öncelikle
KHK'nin yetki yasasına uygunluğunun denetimi girer. Çünkü, Anayasa'da, Bakanlar
Kurulu'na ancak yetki yasasında belirtilen sınırlar içerisinde KHK çıkarma
yetkisi verilmesi öngörülmüştür. Yetkinin dışına çıkılması, KHK'yi Anayasa'ya
aykırı duruma getirir. Böylece, KHK'nin yetki yasasına aykırı olması Anayasa'ya
aykırı olması ile özdeşleşir.
Olağanüstü Hal KHK'leri dayanaklarını doğrudan doğruya Anayasa'dan (mad. 121)
alırlar. Bu tür KHK'lerin bir yetki yasasına dayanması gerekli değildir. Buna
karşılık olağan dönemlerdeki KHK'lerin bir yetki yasasına dayanması zorunludur.
Bu nedenle, KHK'ler ile dayandıkları yetki yasası arasında çok sıkı bir bağ
vardır.
KHK'nin yetki yasası ile olan bağı, KHK'yi aynı ya da değiştirerek kabul eden
yasa ile kesilir. KHK'nin Anayasa'ya uygun bir yetki yasasına dayanması, geçerliliğinin
ön koşuludur. Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan veya dayandığı yetki
yasası iptal edilen bir KHK'nin kuralları, içerikleri yönünden Anayasa'ya
aykırılık oluşturmasalar bile Anayasa'ya uygunluğundan söz edilemez.
KHK'lerin Anayasa'ya uygunluk denetimleri, yasaların denetimlerinden farklıdır.
Anayasa'nın 11. maddesinde, ?kanunlar Anayasaya aykırı olamaz? denilmektedir.
Bu nedenle, yasaların denetiminde, onların yalnızca Anayasa kurallarına uygun
olup olmadıkları saptanır. KHK'ler ise konu, amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden
hem dayandıkları yetki yasasına hem de Anayasa'ya uygun olmak zorundadırlar.
Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan veya yetki yasasının kapsamı dışında
kalan ya da dayandığı yetki yasası iptal edilen KHK'lerin anayasal konumları
birbirlerinden farksızdır. Böyle durumlarda, KHK'ler anayasal dayanaktan yoksun
bulunduklarından içerikleri Anayasa'ya aykırı bulunmasa bile dava açıldığında
iptalleri gerekir.
Bu nedenlerle, iptaline karar verilen bir yetki yasasına dayanılarak çıkarılan
KHK'lerin, Anayasa'nın, Başlangıç'ındaki ?hiç bir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada
gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni
dışına çıkamayacağı,? 2. maddesindeki ?Hukuk devleti? ilkeleriyle 6. maddesindeki
?Hiç kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.?
kuralı ve KHK çıkarma yetkisine ilişkin 91. maddesiyle bağdaştırılmaları olanaksızdır.
2- İtiraz Konusu Yapılan Kuralın Anayasa'ya Aykırılığı Sorunu
Başvuru kararında, itiraz konusu kuralın Anayasa'nın 2., 10. ve 91. maddelerine
aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında 2949 sayılı Kanun'un
29. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, yasaların Anayasa'ya aykırılığı konusunda
ilgililer tarafından ileri sürülen gerekçelere dayanmak zorunda değildir.
Taleple bağlı kalmak kaydıyla başka gerekçe ile de Anayasa'ya aykırılık kararı
verebilir. Bu nedenle, konu Anayasa'nın Başlangıç'ı ve 6. maddesi yönünden
de incelenmiştir.
İtiraz konusu kuralı içeren 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 18.5.1994
günlü, 3990 sayılı Yetki Yasası'na dayanılarak çıkartılmıştır. KHK'nin dayandığı
3990 sayılı Yetki Yasası, Anayasa Mahkemesi'nin 5.7.1994 günlü, Esas 1994/50,
Karar 1994/44-2 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Böylece, 527 sayılı KHK
Anayasal dayanaktan yoksun kalmıştır.
Bu nedenle, Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edilen 3990 sayılı Yetki Yasası'na
dayanılarak çıkarılmış bulunan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36.
maddesinin ?ORTAK HÜKÜMLER? bölümünün (A) fıkrasının (12) No'lu bendinin,
527 sayılı KHK ile yeniden düzenlenen (d) alt bendinde yer alan ?...emsallerinin
ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla...? ibaresi Anayasa'nın Başlangıç'ı
ile 2., 6. ve 91. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.
B- İptal Sonucu Yasa'nın Diğer Hükümlerinin Uygulama Olanağını Yitirip Yitirmediği
Sorunu
2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un
29. maddesinin ikinci fıkrasında, ?Ancak başvuru, kanunun, kanun hükmünde
kararnamenin veya içtüzüğün sadece belirli madde veya hükümleri aleyhine yapılmış
olup da, bu belirli madde veya hükümlerin iptali kanunun, kanun hükmünde kararnamenin
veya içtüzüğün bazı hükümlerinin veya tamamının uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa,
Anayasa Mahkemesi, keyfiyeti gerekçesinde belirtmek şartıyla, kanunun, kanun
hükmünde kararnamenin veya içtüzüğün bahis konusu öteki hükümlerinin veya
tümünün iptaline karar verebilir? denilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinin ?ORTAK HÜKÜMLER? bölümünün
(A) fıkrasının (12) No'lu bendinin, 527 sayılı KHK ile yeniden düzenlenen
(d) alt bendinde yer alan ?...emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi
aşmamak kaydıyla...? ibaresinin iptal edilmesi sonucu (d) alt bendinin kalan
bölümünün uygulama olanağı kalmadığından, 2949 sayılı Kanun'un 29. maddesinin
ikinci fıkrası uyarınca (d) alt bendinin kalan bölümünün de iptali gerekir.
C- İptal Kararının Yürürlüğe Gireceği Gün Sorunu
Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında, ?Kanun, kanun hükmünde kararname
veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal
kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken
hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca
kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak
bir yılı geçemez? denilmekte, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Yasa'nın 53. maddesinin dördüncü fıkrasında da bu kural tekrarlanarak,
beşinci fıkrasında Anayasa Mahkemesi'nin, iptal halinde meydana gelecek hukuksal
boşluğu kamu düzenini tehdit veya kamu yararını ihlâl edici mahiyette görürse
yukarıdaki fıkra hükmünü uygulayacağı belirtilmektedir.
14.7.1965 günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinin ?ORTAK
HÜKÜMLER? bölümünün (A) fıkrasının (12) No'lu bendinin, 527 sayılı KHK ile
yeniden düzenlenen (d) alt bendinin iptaline karar verilmesinin doğuracağı
hukuksal boşluk, kamu düzeni ve kamu yararını bozucu nitelikte olduğundan
gerekli düzenlemelerin yapılması amacıyla iptal kararının Resmî Gazete'de
yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.
VI- SONUÇ
14.7.1965 günlü, 657 sayılı ?Devlet Memurları Kanunu?nun 36. maddesinin ?ORTAK
HÜKÜMLER? bölümünün (A) fıkrasının (12) No'lu bendinin;
A- 18.5.1994 günlü, 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden düzenlenen
(d) alt bendinde yer alan ?...emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi
aşmamak kaydıyle,...? ibaresinin, Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
B- İptal nedeniyle uygulanma olanağı kalmayan (d) alt bendinin kalan bölümünün
de 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun'un 29. maddesinin ikinci fıkrası gereğince İPTALİNE,
C- İptal edilen (d) alt bendinin doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını
ihlal edici nitelikte görüldüğünden, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla
2949 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince
İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL
SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE,
16.4.2003 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Mustafa BUMİN
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
Üye
Yalçın ACARGÜN
Üye
Sacit ADALI
Üye
Ali HÜNER
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Üye
Ertuğrul ERSOY
Üye
Tülay TUĞCU
Üye
Ahmet AKYALÇIN
Üye
Enis TUNGA
Üye
Mehmet ERTEN