Memurlar, AB'nin fonlarını almak için dernek kuruyor

Haber Giriş : 08 Mart 2005 00:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AB'nin STK ödenekleri memurları çalıştıkları alanlarla ilişkili dernekler kurmaya yönlendirdi. STGP Koordinatörü Demircan, 'sivil toplum örgütlerinin yemesi gereken pastayı devlet yemek istedi' diyor

Avrupa Birliği (AB) fonları arttıkça devlet kurumlarında çalışan memurlar da bunlardan yararlanmak için Sivil Toplum Kuruluşları (STK) kurmaya başladı. AB'nin desteğinde Türkiye'deki STK'ların kapasitesini artırmak ve STK'lar arasında İşbirliğini arttırmayı amaçlayan Sivil Toplum Geliştirme Programı'nı (STGP) yürüten ekibin Koordinatörü Sunay Demircan, "Bir pasta ortaya çıktı ve bu pastayı görünce insanların iştahı arttı. Gerçek sivil toplum örgütlerinin yemesi gereken pastayı devlet de yemek istedi. Devletin bu pastayı yiyecek organı olmadığı için, bunu yapabilecek organlar yaratmaya başladı kendi içinde." diye konuştu.

Bu durumu AB'nin STK'lara aktardığı fonların artışına bağlayan Demircan, bazı kamu kurumlarındaki yöneticilerin memurlarını dernek kurmaya teşvik ettiğini söyledi. Konu ile ilgili pek çok örnek olduğunu söyleyen Demircan, Çevre İl Müdürlükleri'nin çevre koruma dernekleri kurduklarını, hastanelerin ve bazı bakanlıkların dernekler kurduklarını ifade etti. Demircan, son 1 yıl içinde resmi kurumların kurduğu dernek sayında artış olduğuna dikkat çekti.

Gündüz sivil, gece resmi hale geliyorlar
Yeni düzenlemeler ile artık kamu kurumunda çalışanların da dernek kurucusu olabildiğini hatırlatan Demircan, "Herkes dernek kurabilmeli tabii ki. Bunda bir sorun yok. Sorun, kamu kurumu çalışanlarının kendi bünyelerinde, kurumun yapacağı işe paralel dernekler kuruyor olması. Diyelim ki bir hastane, çocuk hastalıkları ile ilgili dernek kuruyor. Dernek AB fonlarına diğer fonlara başvuruyor, finansman alıyor ve proje yürütüyor veya hastane ile ortak proje yürütüyor. Burada bir sıkıntı var. Resmi bir kurumun bir şekilde şapkasını değiştirip, sivil şapka takıp, ben sivilim diyerek; gündüz sivil, gece resmi şekilde ortaya çıkıp sivil örgütlerin kaynaklarını parasını alması haline geliyor bu iş" diye konuştu. Demircan, bazı kamu kurumlarında çalışanların dernek kurarak, kamu alanında yapamadıklarını dernek adı altında yapabileceklerini de söyledi.

Yerel STK'lara AB fonu
AB'nin sivil toplum kuruluşlarını desteklemek amacı ile yürüttüğü ve Türkiye'de 2 yıldır faaliyetlerini sürdüren STGP, bu yıl sona erecek. Programın sürdürülebilirliğinin sağlanması için ise Sivil Toplumu Geliştirme Merkezi (STGM) kuruldu. Nisan ayında faaliyetlerine başlayacak olan ve yerel STK'ları hedef alan STGM'nin en önemli faaliyeti, küçük ölçekli STK'ları, 1.000 ile 30 bin euro arasında fonlar ile desteklemek olacak. Demircan, yerel STK'ların ihtiyacı olan bu küçük ölçekli fonların, onların ilk atılımda bulunmaları için hayati bir ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Sözkonusu fonların proje karşılığı verileceğini bildiren Demircan, daha kolay hazırlanabilir temel ihtiyaçlara yönelik. AB'nin klasik proje formatından farklı olarak proje kabul edileceğini söyledi.

2.5 milyon euro verilecek
D
emircan, "Bir küçük örgütün bir elemanı, proje hazırlama konusunda eğitmeye, bilgisayar veya faks almaya, sekreter tutmaya yetecek kadar parası yok. Türkiye'de bunu sağlayacak fonlar yok. AB fonları, yoğun bir prosedür gerektiriyor. İngilizce yazılar yazılması, proje formatı hazırlaması gerekiyor. Küçük örgütler bunu yapamıyor. Bu fonları alan büyük örgütlerin eleman kapasiteleri, finansal kapasiteleri, deneyimleri var. Fon kaynaklarına rahat ulaşıyorlar ve daha da büyüyorlar" diye konuştu.

STGM, 2 yıl boyunca 2.5 milyon euro ile desteklenecek. Fonun 500 bin euroluk kısmı, yerel STK'lar için kullanılırken kalan kısmı ile Türkiye çapında eğitimlere devam edilecek, 2 yıl içinde yerel sivil toplum destek merkezleri kuracak. Demircan, STK'ları proje hazırlama, yasal konular hakkında eğitimleri ile bilgilendireceklerini, AB ile entegrasyon sürecinde sivil toplumun alacağı rol konusunda ücretsiz danışmanlık vereceklerini, diğer sivil toplum örgütleri ile bir araya gelip ulusal ağlar oluşturulmasına destek vereceklerini bildirdi.

Örgütlenme isteği arttı
Bugüne kadar STGP bünyesinde 2 bin 500 yerel örgüte ulaştıklarını, 700'üne eğitim verdiklerini, veri bankalarında 7 bin STK olduğunu söyleyen Demircan, STK'ların en önemli sorunun "kendi sorunlarını tanımlayamamaları" olduğunu söyledi.STK'ların halktan kopuk olduklarına, Türkiye'de örgütlenme geleneği olmadığına dikkat çeken Demircan, STK'ları halka yaklaştırmak gerektiğini söyledi. 1-2 yıldır toplumda örgütlenme eğilimi olduğunu söyleyen Demircan, AB sürecinin bunun nedenlerinden biri olduğunu ifade etti. Kamuoyunda örgütlenmenin kötü bir şey olmadığının anlaşılmaya başlandığını söyledi

Referans

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber