Memurlar, AB'nin fonlarını almak için dernek kuruyor
AB'nin STK ödenekleri memurları çalıştıkları alanlarla ilişkili dernekler kurmaya yönlendirdi. STGP Koordinatörü Demircan, 'sivil toplum örgütlerinin yemesi gereken pastayı devlet yemek istedi' diyor
Avrupa Birliği (AB) fonları arttıkça devlet kurumlarında çalışan memurlar da bunlardan yararlanmak için Sivil Toplum Kuruluşları (STK) kurmaya başladı. AB'nin desteğinde Türkiye'deki STK'ların kapasitesini artırmak ve STK'lar arasında İşbirliğini arttırmayı amaçlayan Sivil Toplum Geliştirme Programı'nı (STGP) yürüten ekibin Koordinatörü Sunay Demircan, "Bir pasta ortaya çıktı ve bu pastayı görünce insanların iştahı arttı. Gerçek sivil toplum örgütlerinin yemesi gereken pastayı devlet de yemek istedi. Devletin bu pastayı yiyecek organı olmadığı için, bunu yapabilecek organlar yaratmaya başladı kendi içinde." diye konuştu.
Bu durumu AB'nin STK'lara aktardığı fonların artışına bağlayan Demircan, bazı kamu kurumlarındaki yöneticilerin memurlarını dernek kurmaya teşvik ettiğini söyledi. Konu ile ilgili pek çok örnek olduğunu söyleyen Demircan, Çevre İl Müdürlükleri'nin çevre koruma dernekleri kurduklarını, hastanelerin ve bazı bakanlıkların dernekler kurduklarını ifade etti. Demircan, son 1 yıl içinde resmi kurumların kurduğu dernek sayında artış olduğuna dikkat çekti.
Gündüz sivil, gece resmi hale geliyorlar
Yeni düzenlemeler ile artık kamu kurumunda çalışanların da dernek kurucusu olabildiğini
hatırlatan Demircan, "Herkes dernek kurabilmeli tabii ki. Bunda bir sorun
yok. Sorun, kamu kurumu çalışanlarının kendi bünyelerinde, kurumun yapacağı
işe paralel dernekler kuruyor olması. Diyelim ki bir hastane, çocuk hastalıkları
ile ilgili dernek kuruyor. Dernek AB fonlarına diğer fonlara başvuruyor, finansman
alıyor ve proje yürütüyor veya hastane ile ortak proje yürütüyor. Burada bir
sıkıntı var. Resmi bir kurumun bir şekilde şapkasını değiştirip, sivil şapka
takıp, ben sivilim diyerek; gündüz sivil, gece resmi şekilde ortaya çıkıp sivil
örgütlerin kaynaklarını parasını alması haline geliyor bu iş" diye konuştu.
Demircan, bazı kamu kurumlarında çalışanların dernek kurarak, kamu alanında
yapamadıklarını dernek adı altında yapabileceklerini de söyledi.
Yerel STK'lara AB fonu
AB'nin sivil toplum kuruluşlarını desteklemek amacı ile yürüttüğü ve Türkiye'de
2 yıldır faaliyetlerini sürdüren STGP, bu yıl sona erecek. Programın sürdürülebilirliğinin
sağlanması için ise Sivil Toplumu Geliştirme Merkezi (STGM) kuruldu. Nisan ayında
faaliyetlerine başlayacak olan ve yerel STK'ları hedef alan STGM'nin en önemli
faaliyeti, küçük ölçekli STK'ları, 1.000 ile 30 bin euro arasında fonlar ile
desteklemek olacak. Demircan, yerel STK'ların ihtiyacı olan bu küçük ölçekli
fonların, onların ilk atılımda bulunmaları için hayati bir ihtiyaç olduğuna
dikkat çekti. Sözkonusu fonların proje karşılığı verileceğini bildiren Demircan,
daha kolay hazırlanabilir temel ihtiyaçlara yönelik. AB'nin klasik proje formatından
farklı olarak proje kabul edileceğini söyledi.
2.5 milyon euro verilecek
Demircan, "Bir küçük örgütün bir elemanı, proje hazırlama konusunda
eğitmeye, bilgisayar veya faks almaya, sekreter tutmaya yetecek kadar parası
yok. Türkiye'de bunu sağlayacak fonlar yok. AB fonları, yoğun bir prosedür gerektiriyor.
İngilizce yazılar yazılması, proje formatı hazırlaması gerekiyor. Küçük örgütler
bunu yapamıyor. Bu fonları alan büyük örgütlerin eleman kapasiteleri, finansal
kapasiteleri, deneyimleri var. Fon kaynaklarına rahat ulaşıyorlar ve daha da
büyüyorlar" diye konuştu.
STGM, 2 yıl boyunca 2.5 milyon euro ile desteklenecek. Fonun 500 bin euroluk kısmı, yerel STK'lar için kullanılırken kalan kısmı ile Türkiye çapında eğitimlere devam edilecek, 2 yıl içinde yerel sivil toplum destek merkezleri kuracak. Demircan, STK'ları proje hazırlama, yasal konular hakkında eğitimleri ile bilgilendireceklerini, AB ile entegrasyon sürecinde sivil toplumun alacağı rol konusunda ücretsiz danışmanlık vereceklerini, diğer sivil toplum örgütleri ile bir araya gelip ulusal ağlar oluşturulmasına destek vereceklerini bildirdi.
Örgütlenme isteği arttı
Bugüne kadar STGP bünyesinde 2 bin 500 yerel örgüte ulaştıklarını, 700'üne eğitim
verdiklerini, veri bankalarında 7 bin STK olduğunu söyleyen Demircan, STK'ların
en önemli sorunun "kendi sorunlarını tanımlayamamaları" olduğunu söyledi.STK'ların
halktan kopuk olduklarına, Türkiye'de örgütlenme geleneği olmadığına dikkat
çeken Demircan, STK'ları halka yaklaştırmak gerektiğini söyledi. 1-2 yıldır
toplumda örgütlenme eğilimi olduğunu söyleyen Demircan, AB sürecinin bunun nedenlerinden
biri olduğunu ifade etti. Kamuoyunda örgütlenmenin kötü bir şey olmadığının
anlaşılmaya başlandığını söyledi