Mumcu: Erdoğan, YÖK'ten vazgeçtiği için Başbakan olabildi
Tam bir ay önce hem partisinden, hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan istifa
eden Erkan Mumcu, AKP, ANAP'daki geleceği ve siyasi gündeme ilişkin VATAN'a
önemli açıklamalar yaptı.
AKP'nin şu anda içinde bulunduğu siyasi konjonktürü analiz eden Mumcu, bundan
sonraki siyasi hayatını ve hedeflerini anlattı. Bu arada Mumcu, yakın tarihte
gizli kalan siyasi bir sırrı da açıkladı. Tartışma yaratacak sır şöyle: Erdoğan
ve Baykal, Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılmasına destek karşılığında türbanın
yolunu açan YÖK reformundan vazgeçilmesi konusunda anlaşma yaptı. Tamamını Pazartesi
Röportajı'nda okuyacağınız söyleşinin ilgili bölümü şöyle:
* Sizin Milli Eğitim Bakanı olduğunuz dönemde ısrar ettiğiniz "Üniversite
Reformu" türban sorununu nasıl çözüyordu?
Bizim getirdiğimiz reform, Bolonya Deklarasyonu ve Barcelona Sözleşmesi'ndeki
ilkeler doğrultusunda hazırlanmış; üniversiteyi bilimsel açıdan özgür, idari
ve mali açıdan özerk bir kurum haline getiriyordu. Bu bütün dünyada böyledir.
Bunun böyle olmadığı yerde üniversiteden söz etmek doğru değildir. Bizdeki türban
sorunu da sadece YÖK'ün bir yönetmeliğinden kaynaklanmaktadır. Bu yönetmelik
aslında Anayasa'ya da aykırıdır. Eğer YÖK'ü kaldırıp daha çok akreditasyon ve
planlamadan sorumlu bir "Yüksek Öğretim Eşgüdüm Kurulu" (YEK) kurabilseydik
o yönetmelik maddesi kendiliğinden geçerliliğini yitirmiş olacaktı.
* Yani sizin reformunuz türbanlı öğrencinin üniversitede okuyabilmesini öngörüyor?
Tabii. Aslında herkes bunu istiyor zaten. Biz bu reform paketini hazırladığımızda
25 binden fazla görüş aldık, akademik çevrenin en saygın isimlerini bir araya
getirdik, Cumhurbaşkanı dahil onay aldık. Ve noktasından virgülüne kadar herkesin
mutabık kaldığı bir paket hazırladık.
* Gerçekten Cumhurbaşkanı Sezer'in ağzından böyle bir sözü duydunuz mu?
Biz Sayın Cumhurbaşkanı'yla bunun başörtüsüyle ilgili boyutunu konuşmadık.
* Peki biliyor muydu içinde böyle bir düzenleme olduğunu?
Hayır, Cumhurbaşkanı'nın bildiği şey böyle bir reformun yapılmasının gerekliliği
ve önceliği, Avrupa Birliği reformlarının bunu gerektirdiğidir. Zaten benim
de yaptığım buydu.
* Askerden nasıl bir tepki almıştınız; en azından YÖK'ün asker üyeleriyle
görüşmüşsünüzdür?
Görüşmedim çünkü o dönem Kemal Gürüz'ün provokasyonu nedeniyle YÖK bizimle iletişimi
tamamen koparmıştı. Statükodaki kendi seçkin yerlerine dokunulsun istemiyorlardı.
* Bu çevrelerden onay aldınız mı, diye şunun için soruyorum; bir yoklama
yaptığınız da nasıl tepki aldınız? Böyle bir değişime en azından o dönem iklim
uygun muydu?
Son derece uygundu.
* Yani bu bir fantezi değil?
Nesi fantezi bunun?
* Şunu demek istiyorum: İstifanıza neden olan, "Öğrenci Affı"nın tartışıldığı
o Bakanlar Kurulu toplantısında da olduğu gibi siz "kökten çözelim" diye ısrar
ettiğinizde Başbakan bunu fantezi olarak görmüş olabilir mi? "Asker türbana
karşıyken, Cumhurbaşkanı türbana karşıyken nasıl yapacaksın" dedi mi size?
Hayır, hayır bunun çözümü son derece yakındı. O çözumun geciktirilmesi, CHP'ye,
Siirt seçimleri öncesinde Sayın Erdoğan'ın siyasete girmesini sağlayan birtakım
değişikliklerin tavizi olarak verildi.
* Siz ciddi misiniz?
Evet.
* O zaman biraz daha açalım lütfen.
CHP, Siirt seçimleri öncesinde yapılan Anayasa ve yasa değişiklikleri konusunda
AK Parti'ye destek vereceğini taahhüt etti ve bunun karşılığında YÖK reformu
konusundaki Bakanlık girişiminin ertelenmesini talep etti.
* Erdoğan Başbakan olur olmaz sizin Milli Eğitim Bakanlığı görevinden alınmanızda
bu taahhüdün de etkisi var mıdır?
Tabii, bu fikir Baykal-Erdoğan görüşmesinde benimsendi ve Erdoğan benim bütün
koşulların hazır olduğu konusundaki ısrarıma rağmen Baykal'a bu konuda söz verdiğini
belirterek, erteledi. Görevden almak da sonradan gerçekleştirildi.
* Bu bilgi kesin mi?
Bu benim zannettiğim bir şey değil. Bizzat Sayın Erdoğan'ın bana beyanıdır.
Başbakan bana bunu "ertelemek durumundayız" diye söyledi ama anladığım kadarıyla
vardıkları mutabakat vazgeçmekti.
* Ne zaman olmuş bu görüşme?
Seçimlerden sonra bana beyan edildi ama sözlerinden bu mutabakata seçimlerden
önce vardıklarını anlıyorum.
* Bu durumda Başbakan tabanının çok beklediği YÖK Reformu'ndan vazgeçiyor.
Sizin "kökten çözelim" önerinize de "Peruk taksınlar" demişti. Erdoğan tanıdığımızdan
daha mı fazla sisteme bağlı, sistemi koruyan biri?
Bence bu soru Sayın Başbakan'a sorulmalı. Ben benzer bir soruyu aynı şekilde
bir TV programında da yanıtladım ama Başbakan'ın Basın Müşaviri'nin müdahalesiyle
röportajım yayından kaldırıldı. Çünkü Sayın Başbakan bu soruya muhatap olmak
istemiyor.
Vatan