Hükümet, BDDK'yi ikiye böldü
BDDK, iki yıl önce, Trade Deposit Bank'ın zararında sorumlu görmediği kurul yöneticeleri için soruşturma izni verdi. Karar, kurumu ikiye böldü
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Trade Deposit Bank'da (TDB)
oluşan 439 milyon dolarlık kamu zararının sorumluları konusundaki kararında,
'hükümete paralel' tutum sağlamaya çalışırken ikiye bölündü. Aynı konuda iki
yıl içinde birbirine tamamen zıt iki karar çıkardı.
Eski BDDK Başkanı Zekeriya Temizel için soruşturma izni verilmesinden sonra
TDB dosyasını 3 Mart'ta yeniden görüşen BDDK da eski Başkan Yardımcısı Teoman
Kerman ve Daire Başkanı Binnur Berberoğlu için soruşturma izni verdi. Kararın
7 üyeli kurulun 3 üyesinin muhalefeti ve aksi yöndeki ön inceleme raporuna rağmen
alındığı belirlendi. Şener'in de Temizel kararını vermekte zorlandığı ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen isteğe göre hareket ettiği ileri sürüldü.
Milliyet'in edindiği belgelere göre BDDK üyeleri Ahmet Şirin, Mustafa Ekim,
Kemal Çevik ile Başkan Tevfik Bilgin, soruşturmaya "evet; diğer üyeler
Mehmet Nuri Doğulu, Yusuf Tuna ve Yusuf Ziya Önder ise "hayır" dedi.
Farklı görüşlerini yazılı hale getiren 3 üye ön inceleme komisyonu başkanlığını
yürüten Kurum Danışmanı Musa Pişkin'in "personelin sorumluluğu yoktur"
görüşüne katıldıklarını belirttiler.
Temizel'e sahip çıkmıştı
BDDK, personel soruşturmaları dahil pek çok kararını, oybirliğine yakın biçimde
oluşturuyor. Bu nedenle BDDK'nin TDB dosyasında ikiye bölünmesi istisnai bir
durum olarak değerlendirildi. Benzer bir durumun ön inceleme komisyonu içinde
de yaşandığı tespit edildi.
Soruşturmaya konu edilen kamu zararı, Erol Aksoy'un bankasına el konulmadan
kısa bir süre önce TDB'yi İktisat Bankası'nın Malta Şubesi ile birleştirmesi
sonucunda ortaya çıktı. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), 12 Temmuz
2002 tarihli raporunda "durumun incelenmesi" yönünde talepte bulununca,
BDDK de kendi bünyesinde araştırma raporu hazırlattı.
BDDK bu raporuna dayanarak 28 Kasım 2002'de Berberoğlu ve Kerman'ın 'sorumlu olmadığı' yönünde karar aldı. 18 Haziran 2003'te yazılı açıklamayla Temizel'in de kusuru olmadığını duyurdu. İki yıl sonra konuyu bir kez daha gündemine aldı, bu defa aksi yönde karar çıktı. İki yıl içinde farklı kararlar çıkaran BDDK, Bankacılık Kanunu'nu 3. maddesinin 7. fıkrasındaki 'Kurul kararları kesindir' hükmüne de aykırı davranmış oldu.
milliyet