Osman Can, Demokrat Yargı'dan istifa etti
Anayasa referandumunda ?evet'i savunan Demokrat Yargı Derneği'nde HSYK seçimi ile başlayan kriz Osman Can'ın istifaya zorlanması ile sonuçlandı. Derneğin yönetim kurulu Can'a son dönemdeki yazı ve açıklamalarında çelişkiler olduğunu ve ?entelektüel maluliyet? içinde olduğunu bildirdi
Referandumdan önce Anayasa değişikliği için ?Evet? kampanyası yürüten Demokrat Yargı Derneği'nde, HSYK seçimleri ile başlayan kriz, Yönetim Kurulu'nun Eşbaşkan Osman Can'ı istifaya zorlaması ile sonuçlandı. Dernek Yönetim Kurulu, istifa eden Can'a ?entelektüel maluliyet? suçlaması getirerek yalpalamalardan kurtulması ve kendisini toparlaması için süre verdi. Şu anda İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi olan Osman Can'ın Anayasa Mahkemesi Raportörü olduğu dönemde kurulan Demokrat Yargı, Anayasa değişikliklerine tam destek vermişti. Ancak HSYK seçimlerinden önce derneğin eşbaşkanlığını Osman Can'la birlikte yürüten Orhangazi Ertekin, Adalet Bakanlığı'nı kendi listesinin seçimi kazanması için hakim ve savcılar üzerinde baskı kurmakla suçlamıştı. Osman Can ise seçimle ilgili açıklama yapmaktan kaçınmış, ancak daha sonra yazdığı makalede ?Politik, sosyal ve kültürel eğilimleri hakkında henüz bir fikre sahip olmadığımız yeni üyelerle ilgili sağlıklı değerlendirmede bulunmak için kararlarını ve icraatlarını beklemek zorundayız? ifadesini kullanmıştı. Bu yazı bardağı taşıran damla oldu. Yönetim Kurulu, Can'a son 2 aylık tutumunun ?entelektüel maluliyet? anlamına geldiğini ve Eşbaşkanlıktan ayrılması gerektiğini bildirdi. Can da bu suçlama karşısında eşbaşkanlıktan istifa etti.
?İktidar duygusu'
Demokrat Yargı Başkanı Ertekin, süreçle ilgili olarak VATAN'a yaptığı açıklamada, ?Kendisini toparlayana kadar yönetim kurulu üyesi olarak kalmasına karar verdik? ifadesini kullandı. Ertekin, son 2 aydır dernekteki tartışmanın özünün Demokrat Yargı'nın iktidar mücadelesi veren bir dernek mi yoksa demokrasi mücadelesi veren bir dernek mi olduğu sorusu etrafında şekillendiğini belirterek ?Biz demokrasi mücadelesi veren bir dernek olduğumuzu savunduk. Bu mücadeleyi verenler iktidar dönüşümü yaşandığında farklı bir pozisyon almaz. Önündeki demokratik görevleri her zaman ve her iktidara karşı üstlenmek zorundadır. Geldiğimiz aşamada iktidar duygusunu tatmin edenlerin Demokrat Yargı'da pozisyonlarını korumaları mümkün değildir? dedi. Can'ın HSYK seçimine ilişkin yazısında çok ciddi çelişkiler olduğunu ve bunun son 2 aydır yaşadığı ?entelektüel maluliyetin? bir sonucu olduğunu savunan Ertekin ?Analizlerinde, sözlerinde ciddi çelişkilerle karşı karşıya geldik. Giderek yalpalayan bir çizgisi vardı. O yazısındaki HSYK'nın yeni üyelerinin ?politik, sosyal ve kültürel eğilimlerini' bilmediğimizi ifade ediyordu. Bu HSYK üyelerinin sosyal, kültürel politik alt yapılarını bilmiyorsak nasıl seçildiler? Seçildilerse neden bir fikre sahip değiliz? Normalde Osman Can'ın entelektüel düzeyi göz önüne alındığında son derece çelişkili ifadeler bunlar. Yazısı iktidar dönüşümünü hedef alan, onu yeterli gören, önemseyen bir yazıydı. Oysa Demokrat Yargı, iktidar dönüşümüne odaklanan bir dernek değil. İktidar dönüşümünün farklı usul ve araçlarla olması gerektiğini söyleriz.
?Bürokratik, devletçi, otoriter analiz'
Bu durum demokratik analizle, bürokratik, devletçi ve otoriter analiz arasındaki bir farka tekabül eder. İktidar değişimini yeterli görenler, geleneksel usul ve esaslarla aynı otoriter bürokratik, devletçi üslupla iktidar biçimini yürütmeye devam ediyorlar. Osman Can'ın yalpalamaları da geçmişteki demokrasi atılımlarını belli ölçüde unutmaya başladığını, iktidar dönüşümünü esas alan analiz yapmaya başladığını gösteriyor. Biz kendisini toparlaması, yalpalamalardan kurtulması için süre verdik. Bu süre içinde kendisini toparladığı takdirde yeniden eşbaşkanlığa dönebilir.?