Başbakan'ın hükümetin politikası ve başarısı hakkında açıklamaları
Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan hükümetin politikası ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan'a göre hükümetin başarılı olduğunun göstergesi şuydu;
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski siyasetin patolojik unsurlarından biri olan toplumsal mühendisliğin hevesi ve reflekslerinin geçersiz hale getirildiğini belirterek, ''Siyaset mühendislerinin mekanik hesaplarının artık ne siyasi ne de toplumsal zemini vardır'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, hiçbir zaman enkaz edebiyatı yapmadıklarını ifade ederek, ''Ancak, üç yıl gibi kısa bir zaman sonra 2001 Türkiye'sinin geçirdiği travmalar, yaşadığı istikrarsızlıklar, ülkenin içine düştüğü kriz ortamı belleklerdeki yerini kaybetmeye başlamışsa, Türkiye artık başka şeyleri de konuşabiliyorsa, bu durum hükümetimizin muvaffakiyetinin en açık göstergesidir'' diye konuştu.
Türkiye'nin zor bir süreci, zor bir dönemi geride bıraktığını kaydeden Erdoğan, esas itibarıyla son iki buçuk yıllık dönemin, ülke için yapısal bir modernizasyona tekabül ettiğini ifade etti.
ERTELENEN MESELELERLE HESAPLAŞMA
Siyasette ve ekonomide ertelenen pek çok mesele ile bu zaman zarfında hesaplaşıldığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
''Türkiye'de siyaset, demokratikleşme ve normalleşme yönünde çok ciddi bir açılım sağlamıştır. Türkiye siyaseti, idare-i maslahatçı kimliğinden sıyrılmış, sorunlara sahip çıkan, sorun çözen, toplumsal meşruiyete duyarlı, sivil toplum kurumlarıyla paylaşımcı bir nitelik kazanmıştır. Toplumla bağları kuvvetlendikçe, siyaset daha demokratik ve daha meşru bir zemine oturmuştur.
Siyasetin geldiği bu aşama, bizim başarı hanemizin ilk sırasında yer almaktadır. Zira, aslolan siyasetin normal demokratik süreçler içindeki işleyişinin sağlanmasıdır. Bu işleyişin devamlılığı sağlandığı müddetçe, siyasetin sorun çözme kabiliyeti de sürdürülebilir ve artırılabilir.
Türkiye de demokrasi evrensel normlara ulaşma, daha insani, daha özgürlükçü bir düzen tesis etme iradesini son iki buçuk yılda kararlılıkla ortaya koymuş ve tasavvur edilenin ötesinde mesafe almıştır.''
AB TÜRKİYE'NİN TERCİHİ
Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geldiği memnuniyet verici aşamanın bu kararlılığın bir ürünü olduğunu ifade eden Erdoğan, ''AB, Türkiye'nin tercihidir. Hükümetimiz bu tercihe iradesini katmış ve kararlılıkla yürütmüştür. Bu irade, bu kararlılık her halükarda korunmuştur, korunacaktır'' diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin, demokratikleşmeye dönük reformları AB ile bütünleşmenin bir aracı olarak görmediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Aksine, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün değerini bildiği, bu kavramları içselleştirdiği için AB ile bütünleşmenin gereğine inanmaktadır. Hukukun üstünlüğü, özgürlükler, insan hakları çerçevesinde gerçekleştirilen atılımlar, Türkiye siyasetini artık geri çevrilmesi imkansız bir istikamete doğru taşımaktadır. Bu keyfiyet, eski siyasetin patolojik unsurlarından biri olan toplumsal mühendislik hevesi ve reflekslerini de geçersiz hale getirmiştir. Siyaset mühendislerinin mekanik hesaplarının artık ne siyasi ne de toplumsal zemini vardır. v Eskiden olduğu gibi, mühendisçe hesaplarla siyaseti kötürümleştirmek, siyaseti dar grup çıkarları etrafında tanzim etmek mümkün değildir. Çünkü artık siyasetin sahibi toplumdur. Türkiye'yi geleceğe taşıyacak güçte millettir.''
haber7