Doktorların yüzde 92'si tam gün çalışıyor
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tam Gün Yasası konusunda yeni bir yasal düzenleme yapılacağını açıklayarak, "Türkiye bence bu problemi bitirmiş durumdadır. Bundan geriye gidiş olmaz. Bu büyük bir çileydi. Türkiye bu çileden büyük ölçüde kurtulmuştur. Şimdi Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını bekliyoruz. O karar çıkınca yeni bir kanunla bu çileyi tamamen tarihe gömeceğiz" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerindeki görüşmelerine başladı. Sağlık Bakanlığı bütçesi ve Bakanlığı'nın 2010 faaliyetlerine ilişkin bir sunum yapan Sağlık Bakanı Akdağ, 8 yıldır uyguladıkları sağlıkta dönüşüm programının insan odaklı bir program olduğuna işaret ederek, tamamen yeni bir Türk modeli oluşturduklarını ve sürdürülebilir bir sistem kurduklarını söyledi. Türkiye'de artık bütün koruyucu ve temel sağlık hizmetlerinin ücretsiz olduğuna işaret eden Akdağ, koruyucu ve
temel sağlık hizmetlerinin reel bütçesinin 2002 yılına kıyasla iki kat arttığını söyledi.
Aile hekimliği uygulamasında önemli bir aşama katedildiğini kaydeden Akdağ, şu anda 73 ilde aile hekimliği uygulamasının başladığını bildirdi. 63 milyon kişinin aile hekimliği uygulaması kapsamında olduğunu dile getiren Akdağ, 13 Aralık 2010 tarihi itibarıyla tüm illerde bu uygulamaya geçilmiş olacağını duyurdu. Sağlığın teşviki ve geliştirilmesi programı kapsamında belirlenen ilgi alanları arasından özellikle iki alanda olumlu sonuç aldıklarını söyleyen Akdağ, bu alanların tütün kullanımı ve ellerin yıkanması olduğunu bildirdi. Akdağ, yapılan bir araştırmanın, ellerini doğru ve düzenli olarak yıkayanların oranının yüzde 62'ye ulaştığını gösterdiğini ifade etti.
Türkiye'de kilo açısından nüfusun yüzde 27'sinin normal düzeyde olduğuna işaret eden Akdağ, geri kalan nüfusun ise ya kilolu, ya da aşırı kilolu, yani obez olduğunu açıkladı. Bireylerin yaşama biçimini değiştirmeden bunu değiştirmenin mümkün olmadığına dikkat çeken Akdağ, bunun için bir eylem planı hazırladıklarını, bu programın büyük önem taşıdığını ifade etti.
Türk milletinin desteğiyle tütün kullanımıyla mücadelede önemli bir başarı sağladıklarını ifade eden Akdağ, "Şu anda bazı zayıf taraflarımız var. Meclis'te bir maddeyle değişiklik yapmamız gerekecek. Biz, özellikle işyerlerine tahakkuk ettirilen cezaların belediyeler tarafından toplanmasını öngörmüştük. Ama belediyeler maalesef bunu yeterince yerine getirmediler. İçişleri Bakanlığıyla birlikte belediyelere bazı yazılar yazdık. Belki bazı belediyelere bu anlamda vazifelerini yapmadıkları için bazı yaptırımlar uygulayacağız. Ama pratikle yaşadığımız şey, yerel bir takım popülist yaklaşımlar sebebiyle belediyelerin bu cezaları tahsil etmediğidir. Kanunda bir madde değişikliğiyle belediyelerin yerine bunu doğrudan valiliklerin, kaymakamlıkların ya da başka kamu kurumlarının tahsil etmesinin doğru olduğuna inanıyoruz" şeklinde konuştu.
Ruh sağlığı ile ilgili olarak toplum temelli bir ruh sağlığı programına geçeceklerini belirten Akdağ, erken çalışmaları Bolu ve Manisa'da gerçekleştirdiklerini, 2010 yılı sonuna kadar 9 ile yaygınlaştıracaklarını ifade etti. Akdağ, 2011 hedefinin bu uygulamayı bütün yurda yaygınlaştırmak olduğunu açıklayarak, "Artık hastaları hastanelerde, özellikle büyük ruh sağlığı hastanelerine yatırmak yerine mümkün olduğu kadar evlerine en yakın merkezlerde, ayakta tedavi etmek ve rehabilite etmek. Bu daha zor bir iş. Daha da masraf gerektiren bir iş. Ama bunu Türkiye'de gerçekleştireceğiz.
Organ nakli konusunda önemli gelişmeler olduğunu belirten Akdağ, 2002 yılında 729 olan organ nakli sayısının 2010'da 3 bin 172'ye çıktığını ifade etti. Bu sayının yeterli olmadığına işaret eden Akdağ, Türkiye'de böbrek nakli bekleyen 40 bin böbrek hastası bulunduğunu vurguladı.
Akdağ, Tam Gün Yasasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Türk sağlık sisteminin eski yapısında vatandaşın ister SSK hastanesine gitsin, ister bir devlet hastanesine gitsin, annesini, babasını sırtına alıp bir muayenehaneye çıkarmak zorunda kaldığını hatırlattı. Bunun Türkiye'de büyük ölçüde ortadan kalktığına işaret eden Akdağ şunları söyledi:
"Şu anda Sağlık Bakanlığı'nda çalışan 30 bine yakın uzmanın yüzde 92'si tam gün çılışıyor. Biliyorsunuz bunu yüzde 100'e ulaştırmak için bir kanun yaptık. Maalesef Anayasa Mahkemesi ve daha sonra Danıştay'ın bir yorumu, kanunun bazı maddelerinin yürütülmesini engellemiş oldu. Bütün bunlara rağmen geldiğimiz noktanın bir özetidir. Bugün Sağlık Bakanlığı'nda çalışan 30 bine yakın uzman hekimin sadece yüzde 8'i hastane dışında pratik yapmaktadır. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı verdiği tam gün yasasını yaptığımız zaman, tam gün çalışma oranı yüzde 88'di. Bazı maddeler bozulmuş olmasına rağmen tam gün çalışma oranı yüzde 92'ye çıktı. Türkiye bence bu problemi bitirmiş durumdadır. Bundan geriye gidiş olmaz; ne bizim hükümetimiz döneminde, ne başka bir hükümet döneminde. Buna vatandaş izin vermez. Bu büyük bir çileydi. Türkiye bu çileden büyük ölçüde kurtulmuştur. Şimdi Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını bekliyoruz. O karar çıkınca yeni bir kanunla bu çileyi tamamen tarihe gömeceğiz. Hala Üniversite Hastanelerinde sıkıntılar var."