Yine Adalet Bakanlığı, Yine Sözlü Sınav
Devletin tüm kurumları zabıt katibi alımını merkezi yerleştirme (ÖSYM) ile karşılarken Adalet Bakanlığı tüm memur alımlarında olduğu gibi zabıt katibi alımında da sözlü sınav uygulamaktadır. Defalarca belirtmemize rağmen yine de vurgulama gereği duyuyoruz. Sözlü sınav demek "subjektif" kararlara kapı aralamak demektir. Bu nedenle bu uygulamadan vazgeçilmelidir. Bu uygulama orta yerde dururken Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in her pazartesi günü, Bakanlar Kurulu sonrasında, hükümet sözcüsü olarak, kameralar karşısında, yolsuzluğa ne gibi önlemler aldıklarını sıralaması inandırıcı olamayacaktır. Devamı için tıklayın.
Adalet Bakanlığının Zabıt Katibi Alım İlanı, Sitemiz İlanlar/ KPSS-B İlanları bölümüne bugün eklenmiştir. Bu ilana göre Adalet Bakanlığına 2.360 zabıt katibi alınacaktır. İlanın tam metni için buraya tıklayabilirsiniz.
İlanda görüleceği üzere, sözlü sınav yapılmadan önce, adayların daktilo bilgisinin sınanması amacıyla uygulama sınavı yapılacaktır. Bu uygulama sınavı bir nebze anlaşılabilir bir durumdur. Ancak uygulama sınavının şekli de yanlıştır. Bir uygulama sınavı yapılacaksa bunun daha önce yapılacak sertifika sınavları aracılığı ile yapılması daha uygun olacaktır. Bu uygulamayı Diaynet İşleri Başkanlığı yapmaktadır. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün en azından bu uygulamayı örnek alması gerekmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı, din hizmetleri sınıfı kadrolarına yapacağı atamaları ÖSYM aracılığı ile gerçekleştirmektedir. Ancak, yerleştirmeye katılacak adayların Diaynet İşleri başkanlığınca KPSS sınavı öncesinde yaptırılan sertfika sınavlarından başarılı olması şartı bulunmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığının bu uygulaması daha onbejktiftir. Zira, sınav esnasında bir uygulama sınavı yapılması ile sınavdan önce bir uygulama sınavı yapılmasında oluşacak kayırmacılık arasında çok fark vardır. Eğer sınav esnasında uygulaması sınavı yapılırsa, şaibelerin ortaya çıkmasına hiç kimse engel olamaz.
Bir diğer husus ise, Uygulama Sınavı sonrasında yapılan sözlü sınavdır. Sözlü sınavının hangi amaçlar için kullanıldığı herkesin malumudur. Bu nedenle adalet tesis etmesi gereken hakimlerin, kayırmacılık olarak algılanan bir sözlü sınav uygulamasının içine sokulmaması Türk yargı sistemi açısından da oldukça önemlidir.