Akademik alanda başarı gösteren kadınlar bürokraside yok/ Video
'Türkiye'de Kadının Durumu Aralık 2010 Raporu'na göre akademik alanda kadın oranı yüzde 38,7 ile birçok ülkeden daha yüksek. Okul-öncesi eğitimde çalışan öğretmenlerin yüzde 95'i, ilköğretimdekilerinse yüzde 52'si kadınlardan oluşuyor. Buna karşın bürokraside üst düzey yöneticilerin sadece yüzde 7'si, Türk Dışişleri'nde görev yapan 110 büyükelçiden 11'i kadın.
Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Türkiye'deki kadınların eğitim, iş dünyası ve bürokrasideki yerini araştırdı. 'Türkiye'de Kadının Durumu Aralık 2010 Raporu'nda kadınların uzmanlık isteyen alanlarındaki başarısı dikkat çekiyor. Akademik personele genel olarak bakıldığında profesör, doçent, yardımcı doçent, öğretim ve araştırma görevlisi kadroları içinde kadın oranı yüzde 38,7 ile birçok ülkeden daha yüksek. Kadın öğretim elemanı oranı yaklaşık yüzde 41,5, profesör oranı yüzde 27,4, doçent oranı yüzde 31,6, öğretim görevlisi oranı ise yüzde 38,5. Buna karşın rektör (yüzde 5,2) ve dekanlık (yüzde 15,3) gibi üst pozisyonlarda erkek egemenliği devam ediyor. 154 üniversitenin sadece 8'inde kadın rektör görev yapıyor.
Okulöncesi eğitim ve ilköğretim öğretmenliğinde de kadının ağırlığı hissediliyor. 2009-2010 sezonunda, okulöncesindeki 42 bin 716 öğretmenin yüzde 95'i, ilköğretimdeki 485 bin 677 öğretmenin yüzde 52'si, ortaöğretimdeki 206 bin 862 öğretmenin ise yüzde 41,9'u kadın. Kadınlar akademik alanda adından söz ettirirken iş dünyası, bürokrasi, diplomasi ve politikada erkeklerin çok gerisinde kalıyor. 100 kadından sadece 12,8'i kendi hesabına ve işveren konumunda. 51,1'i herhangi bir ücret ya da yevmiye karşılığında, 34,8'i de ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor.
Bürokraside üst düzey yöneticilerin yüzde 93'ü erkek iken sadece yüzde 7'si kadın. Bütün dünyada erkeklerin egemen olduğu diplomaside Türk Dışişleri'nde görev yapan 110 büyükelçiden 11'inin kadın olduğu belirtilen raporda, Türkiye'de kadın vali bulunmadığına, 464 vali yardımcısından 10'u, 801 kaymakamın 13'ü, 261 kaymakam adayının ise sadece 8'inin kadın olduğu kaydediliyor. Üst düzey bürokraside kadının durumuna gelince, 20 müsteşar içerisinde sadece Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarı kadın. Bakanlıklarda 61 erkek, 2 kadın müsteşar yardımcısı çalışıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2008 verilerine göre, savcıların yüzde 5,2'si, hakimlerin ise yüzde 28'i kadınlardan oluşuyor.
Raporda, kadının siyasal katılımının hâlâ erkeklerle eşit düzeye gelemediğine dikkat çekiliyor. Özellikle seçilme hakkından yararlanma ve siyasal karar mekanizmalarında yer alma konusunda cinsler arası eşitsizliğin çok belirgin bir biçimde varlığını sürdürdüğü vurgulanıyor. Kadının yer almadığı karar mekanizmalarında kadın sorunlarına duyarlılığın yeterince oluşmadığı, dolayısıyla statüsünü yükseltecek yeterli çözümlere ulaşılamadığı ifade ediliyor. Yerel yönetimlerde kadın temsilinin sınırlılığına değinilirken, ülke genelindeki toplam 2 bin 948 belediye başkanının sadece 27'sinin (yüzde 0,9) kadın olduğu hatırlatılıyor. Bu kadınlardan sadece 2'si il belediye başkanı. Eğitim yöneticisi konumundaki kadınların oranı yine çok düşük. Okullarda yönetim kadrolarında bulunan 58 bin 835 kişiden sadece 5 bin 298'i (yüzde 8,98) kadın.
OKULLAŞMA ORANINDA KIZLAR ERKEKLERLE EŞİT
İsteğe bağlı okulöncesi eğitimde 2009-2010 öğretim yılında 980 bin 654 çocuk bulunuyor. Bunların yüzde 47,9'unu kızlar oluşturuyor. İlköğretimde kızların okullaşma oranı yüzde 97,84 iken, erkeklerin yüzde 98,47. İlköğretimde kızların okullaşma oranının en düşük olduğu iller Bitlis (yüzde 84,27), Van (yüzde 84,57) ve Hakkâri (yüzde 85,05), en yüksek olduğu iller ise Ankara (yüzde 99,31), İzmir (yüzde 99,18) ve Mersin (yüzde 99,01). Ortaöğretime devam eden 4 milyon 240 bin 139 öğrencinin yüzde 45,7'sini kızlar oluşturuyor. 2009-2010 itibarıyla 3 milyon 529 bin 334 üniversite öğrencisinin yüzde 44'ü, yüksek lisans ve doktora programlarına devam eden öğrencilerin ise yüzde 46,8'sı kız. Mesleki kursları bitirenlerin yüzde 54,2'sini, sosyo-kültürel kursları bitirenlerin yüzde 53'ünü ve okuma-yazma kurslarını bitirenlerin de yüzde 67,5'ini kadınlar oluşturuyor.
4 milyon kadın okuma yazma bilmiyor
'Türkiye'de Kadının Durumu Aralık 2010 Raporu'na göre halen 4 milyona yakın kadın okuma-yazma bilmiyor. Bunların 2,5 milyonu 50 ve üzeri yaş grubunda bulunurken, 6-24 yaş arasında 220 bin kadın okuma yazma bilmiyor. TÜİK 2009 verilerine göre de okuma yazma bilmeyen 4 milyon 672 bin 257 kişinin 3 milyon 757 bin 203'ü kadın. Okuma yazma bilen fakat bir okuldan mezun olmayan kadınların sayısı ise 6 milyon 933 bin. Türkiye'deki ilkokul mezunu yaklaşık 18,5 milyon kişinin 9,5 milyonu; yüksekokul veya fakülte mezunu 4 milyon 320 bin kişinin 1 milyon 786 bini kadın. Yüksek lisans mezunlarından 113 bini kadın, 166 bini erkek. Doktora mezunlarının ise 34 bini kadın, 61 bini erkek.