Yetiştirme yurdunda büyüdü, bir çocuk yuvasına müdür oldu
Yetiştirme yurdunda büyüyen Alim Yavuz, Malatya'daki bir çocuk yuvasına müdür oldu. Yavuz, "Benimle aynı kaderi paylaşanlara hizmet etmekten mutluyum" diyor
Alim Yavuz, Giresun'un Şebinkarahisar ilçesine bağlı Dereköy köyünde doğdu. Henüz 2.5 yaşındayken, bir kazada annesini kaybetti. Babası ortopedik özürlü olduğu için bir süre halasının yanında büyüdü. Babası, Alim'i 8 yaşındayken, ağabeyinin de bulunduğu Giresun Yetiştirme Yurdu'na verdi. Alim Yavuz 11 yaşına geldiğinde ise babasını kaybetti. Ancak babasının öldüğünü 14 yaşında yurttan izin alıp köyüne gitmek için dolmuş beklediği sırada bir köylüsünden öğrendi.
SAĞLIK MEMURUYDU
Giresun Yetiştirme Yurdu'ndan 19 yaşındayken ayrılan Yavuz, sağlık memuru olarak çalışmaya başladı. Bu arada Hacettepe Sosyal Hizmetler Yüksekokulu'nu bitiren Yavuz, 26 yaşına geldiğinde Safranbolu Yetiştirme Yurdu'nda Sosyal Hizmet Uzmanı oldu. Bir yıl burada çalıştıktan sonra Manisa'ya tayin oldu. Manisa'da 8 yıl görev yapan Yavuz, 2 yıldır Malatya'da işadamları tarafından yaptırılan 0-12 yaş grubu Miad sevgi evleri çocuk yuvasında müdür olarak çalışıyor.
ANILARINI KİTAP YAPTI
Kendisiyle aynı kaderi paylaşan çocuklara hizmet etmekten büyük mutluluk duyduğunu söyleyen 37 yaşındaki Yavuz, 5 yıl önce yurttaki anılarının yer aldığı "Şatom Benim Üzgün Yurdum" adlı bir kitap yazmış. Kitabı 3 bin adet basılan Yavuz, şimdi iki kitap daha yazıyor. Bu kitapların ders verici nitelikte olduğunu anlatan Alim Yavuz, "Çalıştığım sosyal hizmet kuruluşlarında her gün ayrı sevinç, ayrı dramla karşılaşıyoruz. Bunlardan bir kısmını insanlarla paylaşmanın güzel olacağını düşündüm. 'Bu çocukların hallerinden iyi anlarım' gibi bir iddiam var. Yaşadıkları sızıları, yaraları nasıl iyileştirdiğimi paylaşmak istiyorum" diyor.
'ZİNCİRLİ DOLABI ANLATTIM' "
Nüfusuma kayıtlı 2 ama kalbimde 120 evladım var" diyen Alim Yavuz, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Çocukların bazıları 'Alim Abi' diyor, bazıları ise 'Müdür baba.' Gayem, sevgilerini karşılıksız bırakmamak. Yuvadaki yavrularımın sevinç ve üzüntülerini, yaşantımdan örnekler vererek paylaşıyorum. Geçen yıl babası vefat eden bir yavruma bunu söylemeden önce, babamın ölümünü nasıl öğrendiğimi anlattım. Devletimizin onlar için seferber ettiği imkânları anlatırken, kendi dönemimizde akşam olduğunda kapısı zincirle kilitlenen buzdolabından bahsediyorum. Şimdi diledikleri zaman yemek yiyebildiklerini anlatıyorum."