Müfettişler, ceket giymeyen 'örnek müdürü' görevden aldılar
Müfettişler neyle uğraşıyor!
Büyükçekmece Tevfik Bey İlköğretim Müdürü Şükrü Yazıcı, müfettiş raporuyla görevinden alındı. Oysa önceki yıl, okulunu yoktan var edip, prestijli bir öğretim kurumu haline getirdiği için, örnek müdür olarak gösterilmişti.
Şükrü Yazıcı'nın aylarca süren inceleme sonrasında görevden alınmasının gerekçeleri ise oldukça ilginç:
- Ceket giymemesi,
- Öğrencilerden topladığı katkı paylarından bir bölümünü il ve ilçeye göndermemesi,
- Demirbaş eşyalara numara verip, listesini duvara asmaması,
- Okulun dış duvarına yazılan yazıları temizletmemesi
- İlköğretim müfettişlerine karşı saygıda kusur etmesi.
Önümde, sayfalar dolusu müfettiş raporu var. Nelerle uğraşmışlar! Zamanlarına yazık. Aynı mesaiyi eğitimin iyileştirilmesi, sorunların çözülmesi, yeni kaynakların yaratılması için harcamış olsalardı, eminim çok daha hayırlı bir iş yapmış olurlardı.
Müdür Bey, velilerin, öğretmen ve öğrencilerin itirazına rağmen, görevden alınıp, bir okula öğretmen olarak tayin edilmiş.
Raporda onun da görüşleri var: Yaz sıcağında ceket yerine önlük giydim. Fakir bir semtteyiz. Toplanan paralar okula yetmedi ki başkalarına göndereyim. Ama gecikmeli de olsa gönderdim. Demirbaş eşyalardan
önemli olan zaten kayıtlı. Pek çoğu da bağışla gelen. Okulun dış duvarlarına yazılan yazıları siliyoruz yeniden yazıyorlar. Müfettişlere doğruları söyleyince de saygıda kusur ediyorsun diyorlar...
Şükrü Hoca, belli ki dilinin kurbanı olmuş. İş kimin umurunda? Saygıda kusur etmeyin yeter. Bu vesileyle birileri de müfettişler ne iş yapıyor diye bir inceleme başlatsa ne iyi olur. Kendileri hakkında o kadar çok şikâyet var ki?..
Dizüstü bilgisayarlar
MEB ile Vakıfbank'ın ortaklaşa sürdürdüğü dizüstü bilgisayar kampanyası tüm hızıyla (!) devam ediyor. Şikâyet de var, savunma da. Keşke bu konuda açık bir platform oluşturulsa da öğretmenler tüm sorularına
cevap bulabilseler.
Bu konuda bakanlık da Vakıfbank da elinden geleni yapıyor ama yine de sorunlar bitmiyor. Örneğin öğretmenler şimdi de ayın 15'inde maaş aldığımız bilindiği halde, senetlerin geri ödemesi 14'ünde. İleri bir tarihe erteleyin dediğimizde de faiz yükleniyor diyorlar.
Vakıfbank eminim bu konuya da bir açıklık getirir. Tıpkı daha önce yazdıklarımıza olduğu gibi. Vakıfbank'ın bu yöndeki tespitleri şöyle: İlk hafta sonuçlarına göre 7 bin 963'ü kredi kullanarak, bin 395'i de peşin, 355'i de kredi kartıyla toplam 9 bin 713 dizüstü bilgisayar satışı gerçekleşti.
Kampanya kapsamında, bankamızdan maaş alıp almamasına bakılmaksızın tüm öğretmenler, üniversitelerdeki akademik personel, özel okul öğretmenleri ve bunların emeklileri yer almakta olup, kullandırılacak kredilerde kefil istenmemekte ve bir masraf veya komisyon alınmamaktadır.
Dizüstü bilgisayarlardan KDV alınmaması veya daha düşük bir oran uygulanması bankamızın sorumluluk alanı dışındadır.
Mal teslim süresi 45 gün olup, bu süre kesinlikle aşılmayacaktır.
Vakıfbank kredi kartı olmayıp da kredi kartı başvurusu yapan öğretmenlere de kredi verilmektedir.
Sosyal sorumluluğunu ön plana alarak böyle bir kampanya organizasyonuna girmiş olan bankamızın temelde bir ticari kuruluş olduğu da unutulmamalıdır.
Türk Eğitim Sen'den sonra, Eğitim Bir Sen de kampanyayı dün ağır dille eleştirdi. Bakalım sonuç ne olacak?..
Özetin özeti: Müfettişler gibi, bakanlık ve Vakıfbank yönetiminin de öğretmenlerin mutluluğu için çaba gösterdiklerinden hiç kimsenin kuşkusu yok. Ama belli ki arada diyalog eksikliği var. Tepkiler sanki bu yüzden.