MEB'de öğretmene rotasyon mu?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 07 Ekim 2011 08:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

MEB'de her sorun rotasyonla çözümlenmeye çalışılıyor. Okul Müdürleri ile başlayan süreç Müdür Yardımcıları ve Başyardımcılarla devam etti.

Şimdi sıranın öğretmenlere geldiği konuşulmaya başladı. Şimdilik proje aşamasında ve kamuoyunun tepkisi ölçülmeye çalışılıyor.

İller arası düşünülen çalışmanın il içine dönüştürülebileceği de konuşuluyor. İl,İlçe Müdürü ve diğer yöneticilikler zaten sıradalar?

Müdürlükten sonra gündeme gelen Müdür Başyardımcılığı ve Müdür yardımcılığı rotasyonu ile ilgili konuşulduğu dönemlerde ele aldığımız;

MEB'de Rotasyon Uygulamaları başlıklı değerlendirmede;

?Rotasyonla amaçlanan daha doğrusu gerekçe olarak sunulan husus işletme körlüğü, yeni görev yerinde yeni bir şeyler yapması gerektiği şeklinde olmuştur. Oysak ki asıl gerekçe yetkililerce dile getirilmese de yıllarca aynı kurumda kalan yöneticilerin kurumu çiftlik gibi kullandıkları, çalışma arkadaşlarının sorunlar yaşadığı noktasında idi.

İşin Türkçesi bakanlığın denetim mekanizmasını sağlıklı yürütememesinin bir ürünüdür rotasyon. Başarılı bir kişi orada mutlu ise öğrenci ve çalışanlar da mutlu ise bu kişinin yerini neden oynatırsınız.

Ha kişi başarısızsa bu işi beceremiyorsa ona da gereğini yapmalısınız. Ama yapılamadığı için kurunun yanında yaş da yakılmaktadır.

Eğitim süreç ister üstelik uzun soluklu bir süreç. Bir okul müdürünün başarılı olup olmadığını bir sınavla, kıdemle yada iki ödülle belirlemek mümkün değildir. Okullarımızdaki yönetici değişikliği o kurum kültürünün oluşmasındaki en büyük engeldir. Bu değişimlerin yaratacağı sorunlar ileride daha iyi görülecektir. İstikrar olmayan kurumlar yaratmakla karşı karşıya kalacağımıza eminim.

21.yüzyılda bu kadar basit yöntemlerle insanların ya da kurumların geleceği ile oynamak yerine daha akılcı çözümler üretmek gerekmez mi??

cümleleriyle konuyu ele almıştık.

Şimdi geldik öğretmenler;

Öncelikle söyleyelim getirisi ve götürüsü ne olacak bu rotasyonun? Eğitim düşünüldüğü gibi 8-10 yıllık kısa bir süreci kapsayan bir konumudur? Bir öğretmenin 8-10 yıllık süreçte gerçek başarısı ölçülebilir mi? Değişiklik yapıldığında gerçekten yarar sağlanacak mı? Kalite artacak mı? Öğretmende çalışma şevki kalacak mı? Gideceği il ve ilçeye uyumu sorun oluşturacak mı?

Öğretmenin eti budu nedir ki zorunlu yer değiştirip ev tutacak yada küçücük birikimleriyle aldığı evinde otururken uzaklara gidip kiralarla mı uğraşacak?

Gerçekten soruyorum bu işin Eğitime Katkısı ne olacak?

Şimdi yöneticiler diyecekler ki bizim da aynı sorunlarımız yok muydu? Biz de bir uçtan bir uca sürüklenmedik mi?

Evet çok haklılar. İstanbul'un en iyi en insancıl müdürlerinden birisi yılların öğretmeni benim de ortaokul öğretmenim geçen yıl rotasyona tabi oldu. Kura ile Bahçelievler'den Sarıyer'e gitti. Anadolu Lisesi öğretmeni olması nedeniyle mahkeme kararıyla geri döndü. Bu yıl da rotasyona tabi oldu şimdi de tercihlerine atanamadığı için ek yer değiştirmeye tabi oldu. Bekliyor yerleşecek miyim diye?

İşte başarının ödülü, devlete hizmetin ödülü bu?

Hep söyledik yine söyleyelim bir yerde aksaklık varsa, birileri bir şeyleri yapamıyorsa devlet bunun önlemini almalı özellikle aksaklığa meydan vermemelidir. Fakat bunun yolu rotasyon değildir.

Bu örnekten sonra benim de içerisinde bulunduğum yöneticiler ile öğretmenler arasında bir fark var o da:

Rotasyona tabii olan yönetici isterse aynı bölgede yada kurumda öğretmenliğe geçerek bölgesini, okulunu değiştirmeyebilir. (örnekleri yaşandı)I Fakat öğretmen nereye gidecek? Öğretmenlikten mi ayrılacak? (Emekliliği gelmişse bir nebze şanslı ama ya diğerleri)

Bakanlık yetkilileri diyor ki? İktidar döneminde (8 yıllık iktidar) bir şekilde yer değiştiren ile ilk kez atananlar hariç diğerlerini yerlerinden oynatacağım.

Okullarımızda bazı sorunlar olduğu doğrudur. Örneğin özel ders, ekonomik durumu çok iyi olan kurumlardaki çalışma kolaylığı gibi? Herkes buralarda çalışsın denilmek isteniyor fakat bu doğru değil.

Devletin asli görevi tüm kurumları eşit hale getirmektir.

Siz tüm devlet kurumlarını eşit hale getireceksiniz, Her okulu aynı şekilde donatacaksınız, okullarda kayıt, diploma parası bağış konuşulmayacak ihtiyaçlarını karşılayacaksınız. Mevcutları eşit hale sokacaksınız.

Sonra buradaki yöneticiye soracaksınız sizinle aynı şarta sahip A okulunda başarı çok iyi siz neden kötüsünüz diye?

Yine öğretmene soracaksınız A okulunda başarı çok yüksek sizde neden düşük diye.

İşte bu soruların cevabı size yol gösterecek ve gereğini yapacaksınız hukuk kuralları içerisinde?

Bakanlık bu noktada yanlış yoldadır ve bu yoldan dönmelidir. Sen başarılısın git ? okulda da başarılı ol, sen başarısızsın bu okulu batırdın ? okulunu da batır demek doğru değildir.

Şimdi siz şartları eşitlemeden bir şeyleri eşitlemeye çalışıyorsunuz? Bu doğru değil.

Tekrar söyleyelim önce okulları her yönden eşitleyelim sonra hesap soralım yada gururlanalım.

Şartlar eşit değilken sorgulamak doğru değil.

Şimdi Bakanlığın Düşünmesi gereken bir şeyler var.

Yöneticilere rotasyon uyguladım neyi ölçtüm? Yöneticinin yaptıklarını mı yapamadıklarını mı? Liderlik özelliklerini mi, başarılarını mı, başarısızlıklarını mı?

Maalesef cevap koca bir hiç? Hiçbirini ölçemedik. Başarılıyı ödüllendirip başarısızı eleyemedik. Ek-2 denen içinde eğitime yarar sağlaması çok muhtemel olmayan kıstasları koyduk ve insanları çil yavrusu gibi dağıtıldı... Ek-2 si yüksek olan ki geçen yıl kıdemi yüksek olan istediği yere verildi... Bu kıdemi nasıl sağladığını bu kıdemin başarılarla dolu olup olmadığını dahi ölçmeden. Bu yıl kıdem puanlarını alaşağı ederek uzmanlığı olup iki ödül alanın yıllarca çalışanı geçmesine olanak verildi? Yani sıfır artı sıfır elde var sıfır.

Şimdi sıra öğretmenlerde? Burada neye bakacağız hizmet puanına. Hizmet puanı nasıl oluşur? Çalışılan yere ve yıla göre oluşur. Bu neyi ölçer başarıyı mı, verimi mi, kaliteyi mi? Maalesef hiçbirini.

Bilimsel anlamda ne kazanacak eğitim? Koca bir hiç? Eğitim çalışanları huzursuz etmekten, diken üstünde tutmaktan başka bir işe yaramayacak maalesef.

Bakanlık bir şeyleri oturup bilimsel gerçekler ve ülke gerçeklerini birleştirerek değerlendirip sonra uygulamaya koymalıdır. Aksi halde kaybeden eğitim olur.

Unutulmamalıdır ki eğitimin kaybettiği yerde ülke kaybeder gelecek kaybeder?

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber