MEB; 'İntibak' Bültenini Güncelleyerek Yayınladı
Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü; yasal düzenlemelerde meydana gelen değişiklikler üzerine Giriş Derecesi, Kademe İlerlemesi Ve Derece Yükselmesi, Hizmet Değerlendirmesi, Hizmet Birleştirmesi konularına örnekli açıklık getiren Mevzuat Bültenlerinden ?İntibak? bültenini güncelleyerek yayınladı. Ayrıntılar İçin tıklayınız
BÜLTENİN PDF HALİ İÇİN TIKLAYINIZ.
T.C.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü
Sayı : B.08.0.İKG.0.06.06.00-010.06.01 / /2011
Konu : İntibak Bülteni
İlgi : 10/12/2004 tarihli ve B.08.0.PGM.0.23.01.06.24-4286/90234 sayılı yazı.
Genel Müdürlüğümüzce hazırlanarak ilgi yazı ile 81 il valiliğine ve merkez teşkilâtı birimlerine duyurulmuş olan ?İNTİBAK BÜLTENİ?, yasal düzenlemelerde meydana gelen değişiklikler üzerine yeniden güncellenerek http://personel.meb.gov.tr internet adresinde yayımlanmıştır.
Bu durumda; Bakanlığımız kadrolarında görev yapmakta olan personelin, derece ve kademe ilerlemeleri ile intibak işlemlerine ilişkin tereddüt konularının, mahallinde çözüme kavuşturulması, uygulamada birlik ve beraberliğin sağlanması bakımından, daha önce gönderilmiş olup, halen yürürlükte bulunan genelge, genel nitelikli yazıların yanı sıra anılan Bültende yapılan açıklamalar doğrultusunda işlem yapılması hususunda gereğini bilgilerinize arz/rica ederim.
Necmettin YALÇIN
Bakan a.
Genel Müdür
İntibak Bülteni Konuları
A.GİRİŞ DERECESİ
1.Giriş derece ve kademelerinde farklılık oluşturan durumlar
2.Kazanılmış hak aylık derece ve kademelerine ilave olarak
kademe veya derece verilecek durumlar
B.KADEME VE KADEME İLERLEMESİ
1.Kademe ilerlemesinin şartları
2.Görev yerlerine göre uygulanacak kademe ilerlemeleri
3.6 yıllık sicil notu ortalamasına
göre yapılacak kademe ilerlemeleri
C.DERECE YÜKSELMESİ
1.Derece yükselmesinin usul ve şartları
2.657 sayılı Kanunun değişik 68 inci maddesinin (A) fıkrasına göre derece yükselmesinde aranan şartlar
3.Kadrosuzluk sebebiyle derece yükselmesi yapılamayan durumlar
a) 657 sayılı Kanunun 67 nci maddesinin uygulanması
b) 6111 sayılı Kanunun 117 nci maddesi ile mülga olan 657 sayılı Kanunun geçici 33 üncü maddesinin uygulanması
4.Yükselinebilecek derecenin üstünde
bir dereceye yükselme (657 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin
uygulanması)
D.HİZMET DEĞERLENDİRMESİ
1.Ek geçici 2 nci madde
2.Ek geçici 3 üncü madde
3.6111 sayılı Kanunun 117 nci maddesi ile mülga olan ek geçici 41 inci madde 28 4.657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrasının 1 inci bendinin uygulanması
5.657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrasının 2 nci bendinin uygulanması
6.657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrasının 3 üncü bendinin uygulanması
7.657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrasının 4 üncü bendinin uygulanması
8.657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrasının 5 inci bendinin uygulanması
9.657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrasının 6 ncı bendinin uygulanması
10.657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrasının 7 nci bendinin uygulanması
11.Muvazzaf askerlikte geçen sürelerin değerlendirilmesi
12.Adaylıkta geçen sürelerin değerlendirilmesi
13.Devlet memurlarının kazanılmış
hak aylık derece ve kademelerinin kadro ve öğrenim şartı aranmadan
bir üst dereceye yükseltilmesi (2182 sayılı Kanun, 458 sayılı
KHK ve 5289 sayılı Kanun uyarınca)
E.HİZMET BİRLEŞTİRMESİ
İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünce
intibak ve hizmet değerlendirmesi/ birleştirilmesi
ile ilgili yayımlanan, yürürlükte bulunan genelge ve genel açıklamalar
dizini
A. GİRİŞ DERECESİ
Devlet memuriyetine ilk defa atanacakların
görev alacakları hizmet sınıfları ve öğrenim durumlarına
göre aylıklarının ödenmesinde esas alınacak dereceler giriş
derecesi olarak adlandırılmıştır.
657 sayılı Kanunun 1897 sayılı
Kanunla değişik 36 ncı maddesinin (A) fıkrasında; öğrenim durumları
itibariyle gösterilen giriş derece ve kademelerinin yanı sıra, yine
öğrenim durumlarına göre yükselinebilecek derece ve kademeler de
gösterilmiştir.
1. Giriş
derece ve kademelerinde farklılık oluşturan durumlar
36 ncı maddenin (A) fıkrasında
belirtilmiş olan öğrenim durumlarına göre memuriyete giriş
derece ve kademelerinde; aynı fıkranın bentleri ile bazı
hizmet sınıflarında görev alanlar, bazı öğrenimler ve meslekler
bakımından ilave derece ve kademeler öngörülmek suretiyle giriş
derece ve kademeleri ile yükselinebilecek derece ve kademeler bakımından
farklı belirlemeler yapılmıştır.
36 ncı
maddenin (A) fıkrasının 1 den 7 ye kadar konumuzla ilgili olan bentlerini
sırasıyla irdeleyelim.
a) 1 sayılı bendinde; ?Avukatlık
stajını açıkta iken yapanlara iki, memuriyette iken yapanlara bir
kademe ilerlemesi uygulanır.?
denilmektedir.
Dört yıl süreli yüksek öğrenim
olan hukuk fakültesi mezunları hangi hizmet sınıfına dâhil
kadroda görev alırlarsa alsınlar 4 yıl süreli yüksek öğrenim
mezunlarının Devlet Memuriyetine giriş derece ve kademesi olan 9
uncu derecenin 1 inci kademesinden başlayacaklardır. Ancak, bu öğrenimlerinden
sonra memuriyete girmeden önce avukatlık stajı gördüğünü belgelendirenlerin
giriş derece ve kademeleri, iki kademe ilave edilerek 9 uncu derecenin
3 üncü kademesi olacaktır. Avukatlık stajını memuriyetleri sırasında
yani Devlet memuru olarak herhangi bir görevde iken yaptıklarını
belgelendirenlere ise, stajlarını tamamladıklarında hangi derecenin
kademesinde iseler o kademeye bir kademe ilâve edilecektir.
b) 2 sayılı bendinde; ?Dört
yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenlerden yüksek mühendis, mühendis,
yüksek mimar, mimar sıfatını almış olanlar ile bunlardan
öğretmenlik hizmetinde çalışanlar, Erkek Teknik Yüksek
Öğretmen Okulu, Erkek Teknik Öğretmen Okulu ve Devlet Tatbiki Güzel
Sanatlar Yüksek Okulu mezunları,
İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ile Uygulamalı
Endüstri Sanatları Yüksek Okulu mezunları, Teknik Eğitim Fakültesi
(Yüksek Teknik Öğretmen Okulu) ve Güzel Sanatlar Fakültesi (İstanbul
Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu) mezunları,
öğrenimlerine göre tespit edilen giriş
derece ve kademelerine bir derece, ilave edilmek suretiyle bulunacak
derece ve kademeden hizmete alınırlar.? denilmektedir.
Burada herhangi bir hizmet sınıfında
görev yapma şartı öngörülmediği için, belirtilen unvanları
kazananlar ve münhasıran sayılan öğretim kurumlarından mezun olanlar
hangi hizmet sınıfına dahil kadrolarda görev alırlarsa alsınlar
anılan hüküm gereğince 4 yıl süreli yüksek öğrenimi tamamlamış
olanlar için giriş derece ve kademesi olarak belirlenen 9 uncu derecenin
1 inci kademesi üzerine 1 derece ilave edilerek 8 inci derecenin 1
inci kademesinden hizmete alınacaklardır.
Memuriyette iken bu sıfatların kazanılması veya belirtilen öğretim kurumlarının bitirilmesi halinde de bu sıfatların kazanıldığı veya belirtilen öğretim kurumlarının bitirildiği tarihteki kazanılmış hak aylık derece ve kademelerine bir derece ilâve edilmesi gerekecektir.
Bakanlığımıza sıkça sorulan sorulardan
biriside ?Teknik Öğretmen?
unvanına bağlı olarak söz konusu hükmün uygulanıp uygulanmayacağıdır.
Bilindiği gibi, 3795 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesinin (d) fıkrasında;
?Lise üstü dört yıl süreli yüksek teknik
öğretim gören erkek teknik öğretmen okulu, erkek teknik yüksek
öğretmen okulu, yüksek teknik öğretmen okulu ve teknik eğitim
fakültesi mezunları ile kız teknik
öğretmen okulu, kız teknik yüksek
öğretmen okulunun ve mesleki eğitim fakültesinin teknik eğitim
veren bölümlerinden mezun olanlara
?teknik öğretmen? unvanı verilir? denilmekte ve bu okulların
hangi bölümlerinin teknik eğitim veren bölümler olduğu Yüksek
Öğretim Kurulunun 27/04/1995 tarih ve 856?8906 sayılı yazıları
ile belirlenmiş olup, Mesleki Eğitim Fakültesinden mezun olanlara
?Teknik Öğretmen? unvanı verilmesine karar verildiği ise
23/02/2007 tarih ve KARAR.2007.2.716 sayılı Genel Kurul Kararında
belirtilmiş bulunmaktadır.
Bu itibarla, söz konusu yüksek öğretim
kurumlarının (Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi ile önceki
adıyla Endüstriyel Sanatlar Yüksek Öğretmen Okulu dâhil) teknik
eğitim veren bölümleri mezunları ile Mesleki Eğitim Fakültesi
mezunlarının ?Teknik Öğretmen? unvanını kullanmaları
ve bu unvanla anılmaları mümkün olmakla birlikte, madde metninde
yer almayan yüksek öğretim kurumlarından mezun olanların salt
?teknik öğretmen? unvanına bağlı olarak öğrenim durumları
itibariyle memuriyete giriş derece ve kademelerine bir derece ilave
edilmesine yasal yönden imkân bulunmamaktadır.
c) 3 üncü bendinde; ?Beş
yıl ve daha fazla süreli yüksek
öğrenimini bitirenlerden yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar,
mimar sıfatını almış olanlar ile bunlardan eğitim ve
öğretim hizmetinde çalışanlar
öğrenimlerine göre tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir
derece ilâve edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeden hizmete
alınırlar.? denilmektedir.
Bu bendin uygulanması da, ikinci bendin uygulanmasında olduğu gibidir. Aradaki fark beş yıl süreli yüksek öğrenim mezunu olmalarıdır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar sıfatını veren yüksek öğretim kurumlarının hangilerinin 5 yıl ve daha fazla öğrenim verdiğinin tespitidir.
İkinci bir hususta, yüksek öğretimde
görülen hazırlık sınıfında geçen sürenin 5 yıllık öğrenim
süresinden sayılmayacağıdır.
d)
4 üncü bendinde; ?Teknik hizmetler sınıfında görev almak
şartıyla jeolog, jeofizikçi, hidrojeolog, hidrolog, jeomorflog, kimyager,
fizikçi, matematikçi, istatikçi, yöneylemci (harekat araştırmacısı),
matematiksel iktisatçı (Ekonometrici), Erkek Teknik
Öğretmen Okulu mezunları, fen memurları, teknikerler ve yüksek
teknikerler, tütün ve müskirat eksperleri, tarım alet ve makineleri
Uzmanlık Yüksek Okulu mezunları
ile benzeri fen bilimleri ve teknik bilimler lisansiyerleri, Mimarlık
ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden mezun olan
şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek bölge plancısı.
Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Teknoloji Bölümü
İş ve Teknik Anabilim Dalı mezunları, Ankara
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ev Ekonomisi Yüksek Okulu mezunları
üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi bölümlerinin prehistorya,
protohistorya ve önasya arkeolojisi, klasik arkeoloji anabilim dallarından
mezun olanlar öğrenimlerine göre tespit edilen giriş
derece ve kademelerine bir derece ilâve edilmek suretiyle bulunacak
derece ve kademelerden hizmete alınırlar.? denilmektedir.
Ayrıca, 10/12/2010 gün ve 27781 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile Folklor araştırmacısı, kütüphaneci, arşivci, kitap patologu ve sosyolog unvanlarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının Teknik Hizmetler Sınıfı başlıklı II numaralı bendi kapsamına alınmıştır.
Bu fıkra uygulamasında dikkat edilecek
en önemli husus, sınıf şartı öngörülmüş olmasıdır. Yukarıda
yer alan sıfatlar veya unvanlar kazanılmış, yada belirtilen öğretim
kurumlarından mezun olunmuş olsalar da teknik hizmetler sınıfına
dahil kadrolarda görev almadıkça bu hükümden yararlanılması mümkün
olamamaktadır.
Bakanlığımıza sıkça sorulan sorulardan
biriside; Teknisyen olarak görev yapmakta olan personelin Meslek Yüksek
Okulu ??.bölümünü tamamlayarak Tekniker unvanını
almış olması nedeniyle söz konusu hükümden yararlandırılıp
yararlandırılmayacağıdır.
Bilindiği gibi, 12.5.1992 tarih ve
21226 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren
3795 sayılı Bazı Lise, Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan
Verilmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin (b) bendinde;
?Gördükleri mesleki teknik öğretim alanlarına göre; lise
üstü iki yıl süreli yüksek teknik
öğretim görenlere ?tekniker?
unvanı verilir.? hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda ?Teknisyen? olarak
Teknik hizmetler sınıfında görev yapmakta olan ilgililerin yukarıdaki
hüküm gereğince ?tekniker? unvanını kazanmış olmaları nedeniyle
anılan hüküm gereğince giriş derece ve kademelerine bir derece
ilave edilmesi gerekmektedir.
Diğer bir husus ise; öğretmen olarak
görev yapmakta olan personelin ?.Üniversitesinin Sosyoloji Bölümünden
mezun olması nedeniyle sosyolog unvanına bağlı olarak giriş
derece ve kademesine 1 derece ilavesi yapılıp yapılmayacağıdır.
Bilindiği gibi, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesinde hizmet
sınıfları belirlenmiş olup, IV-Eğitim ve Öğretim Hizmetleri
Sınıfı; ?Bu sınıf, bu Kanun kapsamına giren kurumlarda, eğitim
ve öğretim vazifesiyle görevlendirilen öğretmenleri kapsar.?
şeklinde düzenlenmiştir.
Bu durumda, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesinin birinci
fıkrasının Teknik Hizmet Sınıfı başlıklı II numaralı bendi
kapsamına sosyolog unvanının da alınmış olmasına rağmen Eğitim
ve Öğretim Hizmetleri sınıfında görev yapmakta olanların teknik
hizmetler sınıfına dahil kadrolarda görev alma koşuluna bağlı
olarak aynı maddenin (A) fıkrasının 4 üncü bendi hükmüne göre
öngörülen bir derece yükselmesinden yararlandırılması mümkün
olamamaktadır.
e) 5 inci bendinde; ?Dört
yıl ve daha fazla süreli yüksek
öğrenim görenlerden tabip, diş tabibi, veteriner hekim, eczacı
ile benzeri sağlık bilimleri lisansiyerleri (Hayvan sağlığı
dahil), biyolog unvanına sahip akademik personel giriş
derece ve kademelerine bir derece eklenmek suretiyle bulunacak derece
ve kademelerden hizmete alınırlar.? denilmektedir.
Bu hükümle kapsamda belirtilen unvanları kazananların hangi hizmet sınıfında görev yaparlarsa yapsınlar, gördükleri yüksek öğrenimin süresine göre belirlenen memuriyete giriş derece ve kademelerine bir derece eklenmek suretiyle hizmete alınacaklardır.
Bir önceki hükmün uygulanmasında olduğu gibi, bu hükmün uygulamasında da iki durum ortaya çıkmaktadır. Birincisi ilk defa Devlet memuru olarak atanacaklar, ikincisi Devlet memuru iken veya Devlet memurluğundan ayrılarak bu unvanları kazananlar.
Devlet memurluğuna ilk defa atanacaklar
için durum açıktır. Öğrenim durumlarına göre belirlenen giriş
derece ve kademelerine bir derece ilâve edilmek suretiyle konu çözümlenecektir.
Ancak, Devlet memuru iken veya Devlet memurluğundan ayrılarak, yani
belirli bir derece ve kademeyi müktesep hak olarak aldıktan sonra
bu unvanları kazananların bu hükümden ne şekilde yararlanacaklarıdır.
Bu bakımdan memuriyette iken veya
memuriyetten ayrılarak söz konusu unvanları kazananların, hangi
hizmet sınıfında görev yaptıklarına bakılmaksızın ve bu yönde
bir ayrıma gidilmeksizin öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri
dereceyi geçmemek şartıyla, kazanılmış hak aylık derece ve kademelerine
bir derece ilâve edilmesi gerekecektir.
Madde metninde geçen ?benzeri
sağlık bilimleri lisansiyerleri? ifadesi, uygulamada dikkat
edilecek önemli bir husustur.
Kimlerin sağlık bilimleri lisansiyeri
sayılacağına ilişkin kararı vermeye Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığı yetkili olduğundan gerektiğinde ilgili kurumun
görüşüne başvurulması gerekmektedir.
Bu çerçevede;
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca;
15/07/2005 tarihli Yükseköğretim
Genel Kurul toplantısında; Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon (Fizyoterapi,Rehabilitasyon) Yüksekokulundan mezun olanların,
13/04/2006 tarihli Yükseköğretim
Genel Kurul toplantısında, Sağlık Yönetimi ile Sağlık Eğitimi
Programlarından mezun olanların,
22/12/2006 tarihli Yükseköğretim
Genel Kurul Toplantısında Sağlık İdaresi Programı Mezunlarının,
16/04/2008 tarihli Yükseköğretim
Genel Kurul Toplantısında Hacettepe Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksekokulu
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü mezunlarının,
18/02/2009 tarihli Yükseköğretim
Yürütme Kurulu toplantısında; Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim
Fakültesi, Çocuk Gelişimi ve Okulöncesi Eğitimi bölümünden mezun
olanların,
10/02/2010 tarihli Yükseköğretim
Yürütme Kurulu Toplantısında; Mesleki Eğitim Fakültesi, Çocuk
Gelişimi ve Eğitimi Öğretmenliği programı mezunlarının,
Sağlık bilimleri lisansiyeri sayıldıklarına
karar verilmiştir.
Bu durumda yukarıda yer verilen kararlar
doğrultusunda, Sağlık Bilimleri Lisansiyeri sayılanların; memuriyete
giriş derece ve kademelerine bir derece ilave edilmesi gerekmektedir.
Mesleki Eğitim Fakültelerinin Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmenliği ile Çocuk Gelişimi ve Okulöncesi Eğitimi Programlarından mezun olanların yararlandırıldığı bu haktan farklı Bölüm mezunlarının da yararlandırılmaları istekleri üzerine Yükseköğretim Kurulu Başkanlığıyla yapılan yazışmalar sonucunda, 02/03/2011 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında; Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının görüşü ile yukarıda bahsi geçen 16/04/2008 tarihli Yükseköğretim Genel Kurul Kararı; 18/02/2009; 10/02/2010 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu Kararları uyarınca, 2547 sayılı Kanunun 2880 sayılı Kanunla değişik 43/b maddesi dikkate alınarak, yükseköğretim kurumları bünyesinde yer alan; Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmenliği, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Çocuk Gelişimi ve Okul Öncesi Eğitimi, Çocuk Gelişimi ve Okul Öncesi Öğretmenliği, Çocuk Gelişimi, Çocuk Sağlığı ve Eğitimi lisans programlarından mezun olanların Sağlık bilimleri lisansiyeri sayıldığına karar verilmiştir.
Böylece Fakülte ayrımı yapılmaksızın
02/03/2011 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısı
kararında belirtilenlerinde giriş derece ve kademelerine bir
derece ilave edilmesi gerekmektedir.
17/06/2009 tarihli Yükseköğretim
Yürütme Kurulu toplantısında; Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim
Fakültesi Anaokulu Öğretmenliği Programı ile Çocuk Gelişimi
ve Eğitimi Programının birbirine eşdeğer olmadığına karar verilerek,
08/07/2004 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu Kararı iptal edilmiştir.
26/01/2011 tarihli Yükseköğretim
Yürütme Kurulu toplantısında; Mesleki Eğitim Fakültelerinin Anaokulu
Öğretmenliği Programından mezun olanların Sağlık Bilimleri Lisansiyeri
olmadığına karar verildiğinden anılan fakültenin Anaokulu öğretmenliği
programından mezun olanların ise söz konusu fıkra hükmünden yararlandırılmalarına
imkân bulunmamaktadır.
ÖRNEK: ?? Üniversitesi
?? Sağlık Fakültesi Hemşirelik bölümünden ?Yüksek Hemşire?
unvanı ile mezun olanların, memuriyete giriş derece ve kademelerine
bir derece ilave edilip edilmeyeceği?
Bilindiği gibi, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 36 ncı maddesi III
üncü bendinde Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık
Hizmetleri Sınıfına dahil unvanlar arasında ebe, hemşire ve hemşire
yardımcısı gibi unvanlar sayılmış, aynı maddenin (A) fıkrasının
5 inci bendinde; dört yıl ve daha fazla yükseköğrenim görenlerden
tabip, diş tabibi, veteriner hekim, eczacı, biyolog ile benzeri sağlık
bilimleri lisansiyerlerinin giriş derece ve kademelerine bir derece
eklenmek suretiyle bulunacak derece ve kademelerden hizmete alınacakları
hükme bağlanmıştır.
Ayrıca Sayıştay Genel Kurulunun 2.3.1987 gün ve E.No:1987/1, K.No:4594/1 sayılı Kararın sonuç bölümünde de; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesinde yer alan Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında unvanları sayılan sağlık bilimleri lisansiyerlerinin, hangi sınıfta görev alırlarsa alsınlar, bunun için anılan maddenin (G) bendi uyarınca Bakanlar Kurulu Kararı aranmadan 36 ncı maddenin (A) fıkrasının 5 inci bendi hükmünden faydalandırılmaları gerektiğine işaret edilmiştir.
Bu itibarla, ?? Üniversitesi
?? Sağlık Fakültesi Hemşirelik bölümünden ?Yüksek Hemşire?
unvanı ile mezun olanlar, sağlık bilimleri lisansiyeri sayıldığından,
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36'ncı maddesi
(A) fıkrasının 5 inci bendi hükmüne göre giriş derece ve kademelerine
bir derece ilave edilerek 8 inci derecenin 1 inci kademesinden göreve
başlatılmaları gerekmektedir.
ÖRNEK: Hacettepe Üniversitesi
Sosyal Hizmetler Yüksek Okulundan ?Sosyal Hizmet Uzmanı? unvanı
ile mezun olanların, memuriyete giriş derece ve kademesine bir derece
ilave edilip edilemeyeceği?
657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 36 ncı maddesinin III üncü bendinde; Sağlık Hizmetleri
ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil olan unvanlar sayılmış
olup, sağlık hizmetlerinde mesleki eğitim görerek yetişmiş olan
tabip, diş tabibi, sosyal hizmetler mütehassısı, biyolog, psikolog,
diyetçi gibi benzeri sağlık personelini kapsadığı; aynı maddenin
(A) fıkrasının 5 inci bendinde; dört yıl ve daha fazla süreli
yükseköğrenim görenlerden tabip, diş tabibi, veteriner, hekim,
eczacı, biyolog ile benzeri sağlık bilimleri lisansiyerlerinin giriş
derece ve kademelerine bir derece eklenmek suretiyle bulunacak derece
ve kademelerden hizmete alınacakları hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, Sayıştay Genel Kurulunca
verilen 2.3.1987 tarih ve E.No: 1897/2, K.No: 4594/1 sayılı kararın
sonuç bölümünde de 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinde
Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında unvanları
sayılan sağlık bilimleri lisansiyerlerinin hangi sınıfta görev
alırlarsa alsınlar bunun için anılan maddenin (G) bendi uyarınca
Bakanlar Kurulu Kararı aranmadan 36 ncı maddenin (A) fıkrasının
5 inci bendi hükmünden yararlandırılmaları gerektiğine karar verilmiştir.
Diğer taraftan, Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığı Yürütme Kurulunun 14.6.1990 tarihli toplantısında
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu mezunlarının,
Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil
?sosyal çalışmacı? unvanlı kadrolara atanmalarının 2547 sayılı
Kanunun 2880 sayılı Kanunla değişik 43/b maddesi uyarınca uygun
olduğuna karar verilmiştir.
Bu itibarla, Hacettepe Üniversitesi
Sosyal Hizmetler Yüksek Okulundan ?Sosyal Hizmet Uzmanı? unvanı
ile mezun olanların sağlık bilimleri lisansiyeri sayıldıklarından,
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 36 ncı maddesinin
(A) fıkrasının 5 inci bendi hükmüne göre giriş derece ve kademesine
bir derece eklenmek suretiyle 8 inci derecenin 1 inci kademesinden göreve
başlatılması gerekmektedir.
ÖRNEK: Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksek Okulu mezunu olanların, memuriyete giriş derece ve kademesine bir derece ilave edilip edilemeyeceği?
657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'nun 36 ncı maddesi III üncü bendinde Sağlık
Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil
unvanlar sayılmış, aynı maddenin (A) fıkrasının 5 inci bendinde
de; dört yıl ve daha fazla süreli yüksek öğrenim görenlerden
tabip, diş tabibi, veteriner hekim, eczacı, biyolog ile benzeri sağlık
bilimleri lisansiyerlerinin giriş derece ve kademelerine bir derece
eklenmek suretiyle bulunacak derece ve kademelerden hizmete alınacakları
hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 22/12/2006 tarihli Genel Kurul Toplantısında; (Ankara 3.İdare Mahkemesinin kararı da dikkate alınarak) alınmış olan karar doğrultusunda Sağlık İdaresi Yüksekokulu mezunlarının Sağlık Bilimleri Lisansiyeri ile Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri sınıfında sayılmalarına karar verilmiştir.
Bu itibarla, anılan okul mezunlarının,
karar tarihi olan 22/12/2006 tarihinden itibaren, söz konusu fıkra
hükmünden faydalandırılmaları
ÖRNEK:
?.. Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü mezunu
olan ve Biyolog Unvanını kullanma hakkı bulunan personelin, memuriyete
giriş derece ve kademesine bir derece eklenip eklenmeyeceği?
657 sayılı Kanunun değişik
36 ncı maddesinin III üncü fıkrasında; Sağlık Hizmetleri
ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil olan unvanlar sayılmış
olup, sağlık hizmetlerinde mesleki eğitim görerek yetişmiş olan
tabip, diş tabibi, sosyal hizmetler mütehassısı, biyolog, psikolog,
diyetçi gibi benzeri sağlık personelini de kapsadığı hükmüne
yer verilmiştir.
Anılan maddenin ?Ortak Hükümler?
bölümünün (A) fıkrasının 5 inci bendinde; dört yıl ve daha
fazla süreli yüksek öğrenim görenlerden tabip, diş tabibi,
veteriner hekim, eczacı, biyolog ile benzeri sağlık bilimleri lisansiyerlerinin
giriş derece ve kademelerine bir derece eklenmek suretiyle bulunacak
derece ve kademelerden hizmete alınacakları hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, Sayıştay Genel Kurulunca verilen 2/3/1987 tarih ve Esas No: 1987/2, Karar No: 4594/1 sayılı kararda; sağlık bilimleri lisansiyerlerinin kimler olduğu belirtilmiş sonuç bölümünde de 657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesinde yer alan Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında unvanları sayılan sağlık bilimleri lisansiyerlerinin, hangi sınıfta görev alırlarsa alsınlar bu maddenin ve ?Ortak Hükümler? bölümünün (A) fıkrasının 5 inci bendi hükmünden yararlandırılmaları gerektiğine karar verilmiştir.
Diğer taraftan, Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığının 15/9/1988?46.88.46.1192 sayılı yürütme kurulunun
kararında ise Fen veya Fen-Edebiyat Fakültelerinin Biyoloji bölümü
mezunlarına Biyolog unvanı verilmesine karar verilmiştir.
Bu itibarla, Fen veya Fen-Edebiyat
Fakültelerinden Biyolog unvanı ile mezun olanların, yukarıdaki
açıklamalar çerçevesinde sağlık bilimleri lisansiyeri sayılacaklarından
657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesinin (A) fıkrasının
5 inci bendi hükmüne göre giriş derece ve kademelerine bir derece
eklenmek suretiyle 8 inci derecenin 1 inci kademesinden göreve başlatılmaları
gerekmektedir.
ÖRNEK: ?.. Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünden mezun olanların, memuriyete giriş derece ve kademesine bir derece eklenip eklenmeyeceği?
Bilindiği gibi, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesi III
üncü fıkrasında; Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri
Sınıfına dahil unvanlar sayılmış, Sağlık hizmetlerinde mesleki
eğitim görerek yetişmiş olan tabip, diş tabibi, eczacı, veteriner
hekim, sosyal hizmetler mütehassısı, biyolog, psikolog, diyetçi
gibi benzeri sağlık personelinin bu sınıfta yer aldığı; aynı
maddenin (A) fıkrasının 5 inci bendinde; dört yıl ve daha fazla
süreli yükseköğrenim görenlerden tabip, diş tabibi, veteriner
hekim, eczacı, biyolog ile benzeri sağlık bilimleri lisansiyerlerinin
giriş derece ve kademelerine bir derece eklenmek suretiyle bulunacak
derece ve kademelerden hizmete alınacakları hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, Sayıştay Genel Kurulunun 2.3.1987 gün ve E.No:1987/2, K.No:4594/1 sayılı Kararının sonuç bölümünde de; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesinde yer alan Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında unvanları sayılan sağlık bilimleri lisansiyerlerinin, hangi sınıfta görev alırlarsa alsınlar bunun için anılan maddenin (G) fıkrası uyarınca Bakanlar Kurulu Kararı aranmadan 36 ncı maddenin (A) fıkrasının 5 inci bendi hükmünden faydalandırılmaları gerektiğine işaret edilmiştir.
Diğer taraftan, Yüksek Öğretim
Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulu'nun 15.9.1988 gün ve
46 numaralı oturumunda Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji
bölümü mezunlarının ?Psikolog? unvanı kullanabileceklerine
karar verilmiştir.
Bu çerçevede, ?.. Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünden ?Psikolog? unvanına
sahip olanlar sağlık bilimleri lisansiyeri sayıldığından, memuriyete
giriş derece ve kademesine bir derece eklenmek suretiyle giriş derece
ve kademelerinin 8 inci derecenin 1 inci kademesi olarak belirlenmesi
gerekmektedir.
f) 6 ncı bendinin (b) alt bendinde; ?Ortaokul ve dengi, lise ve dengi okulların, normal öğrenim süresinden fazla olması halinde başarılı her öğrenim yılı için bir kademe ilerlemesi uygulanır. Bunlardan teknik öğretim okulları mezunlarına, meslekleri ile ilgili görevlerde çalışmaları halinde ayrıca bir kademe ilerlemesi daha verilir.? denilmektedir.
Bu hüküm ile ortaokul ve dengi, lise
ve dengi okulların normal öğrenim süresinden fazla olması
halinde uygulanacak işlem ile teknik okul mezunlarının meslekleriyle
ilgili görevlerde çalışmaları halinde uygulanacak işlem belirlenmiştir.
Söz konusu hüküm, iki ayrı düzenlemeyi içermekte olup, birinci cümleden yararlananların ikinci cümleden yararlanabilmeleri için orta öğrenim düzeyinde teknik okul mezuniyetlerine bağlı olarak meslekleri ile ilgili görevlerde çalışmaları halinde ilâve bir kademe ilerlemesinden yararlandırılmalarını öngörmektedir.
Teknik Liseler 4 yıl süreyle lise
dengi teknik öğrenim veren öğretim kurumlarıdır. Bu okul mezunları,
Devlet memurluğuna girişlerinde, normal öğrenim süresinden fazla
olan bir yıl için bir kademe, teknik hizmetler sınıfında meslekleriyle
ilgili görevlerde (teknisyen olarak) çalışmaları halinde bir kademe
ilerlemesi daha uygulanacaktır.
Yüksek öğretim kurumlarından mezun
olduktan sonra Bakanlığımız kadrolarına öğretmen olarak atananların
3795 sayılı Kanun uyarınca ?Teknik Öğretmen? unvanını kullanmış
olsalar da orta öğrenim düzeyinde teknik okul mezunu olduktan sonra
meslekleri ile ilgili görevlerde çalışanlar için öngörülen ikinci
cümle hükmünden yararlandırılmaları mümkün değildir.
Ayrıca, ortaokul ve dengi okullarla,
lise ve dengi okulların hazırlık sınıfında geçen süreler de
normal öğrenimden fazla olan sürelerden sayılmaktadır. Bu okullarda
hazırlık sınıfı okuyarak mezun olanların memuriyete giriş derece
ve kademelerine, hazırlık sınıfında geçen süre, kademe ilerlemesi
olarak ilâve edilecektir.
Yüksek öğrenim sırasında görülen
hazırlık sınıflarına ise; madde metninde ?Ortaokul ve dengi,
lise ve dengi okulların normal öğrenim süresinden fazla olması??
hükmü kapsamında bulunmaması nedeniyle, söz konusu hükmün
uygulanması mümkün değildir.
2005 -2006 Öğretim yılından önce
Ortaokul ve dengi okullarla, lise ve dengi okulların normal öğrenim
süreleri 3 öğretim yılı olarak belirlenmiştir. Bazı
mesleki yada teknik okullar için öğretim programlarının yoğunluğu
nedeniyle aynı derecede öğretim kurumu olmalarına rağmen farklı
öğrenim süreleri tespit edilmiştir. Aynı derecedeki öğretim kurumlarının
öğretim programlarının yoğunluğundan kaynaklanan fazla sürelerin
bu okul mezunlarının Devlet memuriyetine alınmalarında aleyhine
oluşacak kıdem farklılığının giderilmesi amacıyla normal öğrenim
süresinden fazla olan ve başarılı geçen her öğrenim yılı için
bir kademe ilerlemesi uygulaması öngörülmektedir.
Ancak, öğretim süresi 4 yıl olan
akşam ortaokulu ve akşam liselerinin bu kapsamda görülmesi mümkün
değildir. Bu okullarımızın öğretim süresinin 4 yıl oluşu, eğitim
ve öğretim faaliyetlerinin akşam saatlerinde yürütülmesi sebebiyle
normal ortaokul ve lise öğretim programının 4 yılda tamamlanmasından
kaynaklanmaktadır.
Diğer taraftan, ?Ortaöğretimin Yeniden Yapılandırması? çerçevesinde, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 07/06/2005 tarih ve 184 sayılı kararı ile üç yıllık genel, mesleki ve teknik liselerin eğitim ve öğretim süresinin, 2005?2006 Öğretim Yılından itibaren 9 uncu sınıftan başlamak üzere, kademeli olarak 4 yıla çıkarılmasına karar verilmiştir.
Bu nedenle, normal öğrenim süresi
4 yıl olan genel, mesleki ve teknik liselerden 2009 yılı ve
daha sonra mezun olanların, anılan fıkra hükmü uyarınca kademe
ilerlemesinden yararlandırılmaları mümkün değildir.
Diğer taraftan; memuriyete başlamadan
veya memuriyete başladıktan sonra dışardan fark derslerini vererek
meslek lisesi mezunu olanların, öğrenim seviyesi aynı fakat
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36 ncı maddesinde
memuriyete giriş derecesi farklı belirlenmiş iki ayrı öğrenimi
bitirmiş olduklarından, bu öğrenimlerini tamamladıktan sonra memuriyete
girmiş olmaları halinde giriş derece ve kademesi yüksek olan öğrenimleri
dikkate alınarak giriş derecelerinin belirlenmesi, memur iken bitirmeleri
durumunda ise; mevcut kazanılmış hak aylık dereceleri, bitirdikleri
son öğrenim durumları itibariyle memuriyete girebilecekleri derecenin
altında olması halinde memuriyete giriş derecelerine yükseltilmesi
mümkün olmakla birlikte, bunun dışında intibak yapılması ve giriş
derece ve kademeleri arasındaki farkın kazanılmış hak aylık derece
ve kademelerine ilâve edilmesine imkân bulunmamaktadır. Konuya ilişkin
olarak, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığından
alınan görüşler doğrultusunda, 14/07/1995 gün ve 85881 sayılı
genel yazı ile valiliklere gerekli açıklama yapılmıştır.
g) 7 nci bendinin (b) alt bendi;
?Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluşunda halen görevli bulunanlarla
yeniden göreve atanacaklardan hafız oldukları
Diyanet İşleri Başkanlığınca tespit edilecek bir yönetmelik uyarınca
belirlenenlere bir derece yükselmesi verilir. (lisansüstü
eğitim sebebiyle verilen derece ve kademe ilerlemesi bu fıkra gereğince
verilen derece ilerlemesi ile birlikte uygulanamaz.)? denilmektedir.
Bu hüküm ile Diyanet İşleri Başkanlığında
görev yapanlardan hafız olduklarını belgelendirenlerin memuriyete
giriş derece ve kademelerine 1 derece eklenmek suretiyle bulunacak
derece ve kademeden göreve başlatılmaları öngörülmüştür.
Ancak anılan fıkra hükmünden yararlandırılanlar,
daha sonra hizmet sınıflarını değiştirmek suretiyle başka
bir hizmet sınıfına atanmaları halinde, öğrenim durumları
itibariyle görev yaptıkları hizmet sınıfındaki emsallerinin
bulundukları derecenin üstünde bir derecede bulunacaklarından,
emsalleri ile aradaki farkın giderilmesi bakımından, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 71 inci maddesi uyarınca bulunduğu derece
ve kademede bir derece (üç yıl) süresince bekletilmeleri gerekmektedir.
Diğer taraftan, Diyanet İşleri Başkanlığında
hafız olarak görevli bulunması nedeniyle bir derece ilerlemesinden
yararlandırılanların lisansüstü eğitim tamamlamaları halinde
ayrınca aynı madeninin 9 uncu bendi hükmünden yararlandırılmaları
mümkün olamayacaktır.
ÖRNEK:
İmam hatiplik görevini yapmakta iken bir üst öğrenimi bitiren ve
sınıf değiştirme suretiyle Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfında
görev alanların, daha önce hafızlıktan dolayı verilen ilave bir
derecenin dikkate alınıp alınmayacağı?
Bilindiği gibi, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun değişik 71 inci maddesinde; ??.Eski
sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa
daha yüksek bir derece ve kademeden başlamış olup da sınıf değiştirenlerin
yeni görevlerindeki ilk ilerleme süreleri eski sınıflarında kazandıkları
derece ve kademelere tekabül eden süre kadar uzatılır ve bu süre
tamamlanıncaya kadar kendilerine sınıf değiştirmeleri sırasında
bulundukları derecede kademe ilerlemesi verilmez? denilmektedir.
Bu hüküm uyarınca, imam hatiplik
görevini yapmakta iken hafızlık belgesi bulunması nedeniyle haklarında
bir derece ilerlemesi uygulananların, eğitim ve öğretim hizmetleri
sınıfında üç yıl (bir derece süresince) bulunduğu derece ve
kademede bekletilmesi gerekmektedir.
2. Kazanılmış
hak aylık derece ve kademelerine ilâve olarak kademe veya derece verilecek
durumlar:
Devlet memurlarının memuriyetleri
sırasında kazandıkları bazı durumlar veya gördükleri
bazı öğrenimler sebebiyle kazanılmış hak aylık derece ve
kademelerine kademe ilerlemesi veya derece yükselmesi şeklinde ilâve
yapılması öngörülmektedir.
Kazanılmış hak aylık derece ve
kademesine ilâve olarak kademe ilerlemesi veya derece yükselmesi uygulanacak
durumlar 36 ncı maddenin (A) fıkrasının 9 ila 12 nci bentleri
ile düzenlenmiştir. Şimdi bunları sırasıyla inceleyelim.
a)
9 uncu bendinde; ?Memurluğa girmeden önce veya memuriyetleri sırasında
yüksek öğrenim üstü master derecesi almış olanlarla yüksek öğrenim
kurumlarında en az bir yıl ilave öğrenim yaparak lisansüstü ihtisas
sertifikası alanlara bir kademe ilerlemesi, tıpta uzmanlık belgesi
alanlara, meslekleri ile ilgili öğrenim dallarında doktora yapanlara
bir derece yükselmesi uygulanır.
Master derecesini alıp bir kademe ilerlemesinden yararlanan memura, mesleği ile ilgili öğrenim dalında doktora yaptığı takdirde iki kademe ilerlemesi uygulanır.?denilmektedir.
Bu hüküm ile gerek memuriyetten önce
gerekse memuriyetleri sırasında lisansüstü (tezli veya tezsiz
ayrımı yapılmaksızın) öğrenim görenlerin bu öğrenimlerinin
kademe ilerlemesi veya derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilmesi
öngörülmektedir.
Yine Eğitim Fakülteleri dışındaki
yükseköğretim kurumlarından mezun olup, daha sonra formasyon eğitimini
tamamlayarak Bakanlığımız kadrolarına öğretmen olarak atananların,
bu eğitimlerine ilişkin diplomalarında; yüksek lisans düzeyinde
eğitim gördükleri belirtilenler hakkında da yukarıdaki hükmün
uygulanması gerektiği 28/06/2011 tarih ve 43045 sayılı yazı ile
duyurulmuştur.
2547 sayılı Yükseköğretim
Kanununun tanımlar başlıklı 3 üncü maddesinin (t) fıkrasında;
Lisans Üstü Öğrenim: ?Yüksek lisans, doktora, tıpta uzmanlık
ve sanatta yeterlik eğitimini kapsar? şeklinde tanımlanmıştır.
Görüldüğü gibi Lisansüstü öğretim dört kademeye ayrılmıştır.
(1) Yüksek Lisans: (Bilim uzmanlığı,
yüksek mühendislik, yüksek mimarlık, master): Bir lisans öğretimine
dayalı, eğitim-öğretim ve araştırmanın sonuçlarını ortaya
koymayı amaçlayan bir yükseköğretimdir.
(2)
Doktora: Lisansa dayalı en az altı veya yüksek lisans veya eczacılık
veya fen fakültesi mezunlarınca Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı
tarafından düzenlenen esaslara göre bir laboratuvar dalında kazanılan
uzmanlığa dayalı en az dört yarıyıllık programı kapsayan ve
orijinal bir araştırmanın sonuçlarını ortaya koymayı amaçlayan
bir yükseköğretimdir.
(3)
Tıpta Uzmanlık: Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından
düzenlenen esaslara göre yürütülen ve tıp doktorlarına belirli
alanlarda özel yetenek ve yetki sağlamayı amaçlayan bir yükseköğretimdir.
(4) Sanatta Yeterlik: Lisansa
dayalı en az altı, yüksek lisansa dayalı en az dört yarıyıllık
programı kapsayan ve orijinal bir sanat eserinin ortaya konulmasını,
müzik ve sahne sanatlarında ise üstün bir uygulama ve yaratıcılığı
amaçlayan doktora düzeyinde lisansüstü bir yükseköğretim eşdeğeridir.
Anılan hükmün uygulamasında dikkat
edilecek iki husus ortaya çıkmaktadır.
Birincisi, yüksek mühendislik ve yüksek mimarlık, lisansüstü öğrenimin kademelerinden olan ?yüksek lisans? kapsamında sayılmıştır. Dolayısıyla sorun, yüksek mühendis veya yüksek mimar öğrenimlerinin bu kapsamda değerlendirilip değerlendirilmeyeceğidir.
Hatırlanacağı üzere, 36 ncı
maddenin (A) fıkrasının 2 ve 3 üncü bentleri ile ilgili olarak
yapılan açıklamalarımızda, yüksek mühendis ve yüksek mimar sıfatını
almış olanların hangi hizmet sınıfında görev yaparlarsa yapsınlar
öğrenimlerine göre belirlenen giriş derece ve kademelerine bir derece
ilâve edileceği belirtilmiştir. 5 yıl süreli yüksek öğretim
kurumu mezunlarının giriş derece ve kademeleri 9 uncu derecenin 2
nci kademesi olarak belirlendiğine göre bu derece ve kademeye mühendislik
ve mimarlık fakültelerinden yüksek mühendis veya yüksek mimar sıfatını
alarak mezun olanlar için hangi hizmet sınıfında görev yaparlarsa
yapsınlar bir derece ilâve edilerek giriş derece ve kademesi 8 inci
derecenin 2 nci kademesi olarak uygulanacaktır. Dolayısıyla yüksek
mimar ve yüksek mühendislik bu bentler kapsamında değerlendirildiği
ve aynı sebebin mükerrer değerlendirilemeyeceği ilkesi dikkate alınarak
bu durum ayrıca 9 uncu bent kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Bu çerçevede, Yüksek Lisans öğrenimine
bağlı olarak bir kademe ilerlemesinden yararlandırılanların
ikinci Yüksek Lisans öğrenimi nedeniyle aynı fıkra hükmünden
yararlandırılması mümkün olamamaktadır.
İkincisi, hükmün ikinci paragrafında
master öğrenimi sebebiyle bir kademe ilerlemesinden yararlandıktan
sonra doktora öğrenimini tamamlayanlara bir derece yükselmesi değil,
iki kademe ilerlemesi verileceğidir.
Böylece, master öğreniminden sonra bir kademe ilerlemesinden yararlanmaksızın doktora öğrenimini tamamlayanlar (genelde memuriyetleri öncesinde yada memuriyetten ayrılarak bu öğrenimi görenler) ile master öğrenimi sebebiyle öncelikle bir kademe ilerlemesinden yararlananlar arasındaki denge korunmuştur.
b)
10 uncu bendinde; ?Doktora üstü
üniversite doçentliği unvanını
üniversitede görevli iken kazananlara bir derece, diğer memuriyetlerde
iken bu unvanı kazananlara iki kademe ilerlemesi uygulanır.?
denilmektedir.
Yukarıdaki metinden de açıkça anlaşılacağı
gibi, doktora öğreniminden sonra doçentlik unvanını üniversitede
görevli iken kazananlara bir derece yükselmesi, diğer memuriyetlerde
görevli iken kazananlara iki kademe ilerlemesi verilmek suretiyle uygulanması
gerekmektedir.
c) 12 nci bendinin (d) alt bendinde; (21/09/2004 tarih ve 25590 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 17/09/2004 tarih ve 5234 sayılı Kanunla değişik) ?Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci maddeye tâbi kurumlarda çalışanlar dâhil) üst öğrenimi bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitirdikten sonra memuriyete giren emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla, bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı her yıl bir kademe, her üç yıl bir derece hesabıyla ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler.? denilmektedir.
1) Anılan hüküm gereğince intibak
yapılabilmesi için;
- Memuriyette iken veya memuriyetten
ayrılarak (87 nci maddeye tabi kurumlarda çalışanlar dahil) üst
öğrenimin bitirilmesi,
-Bitirilen üst öğrenim için belirlenen
memuriyete giriş derece ve kademesi üzerine memuriyette geçirilen
başarılı hizmet süreleri her yıl bir kademe, her üç yıl bir
derece hesabı ile ilave edilmesi,
-Bitirilen aynı üst öğrenimi, tahsile ara vermeden devam ederek normal süresinde bitiren ve memuriyete başlayan kişinin emsal alınması ve hiçbir şekilde emsalin ulaştığı derece ve kademeyi aşmaması gerekmektedir.
ÖRNEK 1) 1976 yılında ortaokulu
bitirip 1978 yılında memuriyete başlayan personelin 1996 yılında
liseyi bitirmesi üzerine intibakı yapıldığında;
İlgilinin durumu | Derece | Kademe |
1996 yılında | 13 | 3 (+1996?1978= 18 yıl başarılı hizmeti nedeniyle 6 derece) |
1996 yılında | 7 | 3 olacaktır. |
Emsali: 1976 yılında liseye başlayan ve 1979 yılında mezun olarak memuriyete
başlayan kişi olup durumu;
İlgilinin durumu | Derece | Kademe |
1979 yılında | 13 | 3 |
1982 yılında | 12 | 3 |
1985 yılında | 11 | 3 |
1988 yılında | 10 | 3 |
1991 yılında | 9 | 3 |
1994 yılında | 8 | 3 |
1996 yılında | 7 | 2 |
olacaktır.
Görüldüğü üzere memuriyette
geçen başarılı hizmetlerinin her yılı 1 kademe her 3
yılı 1 derece hesabı ile liseyi bitirenlerin memuriyete
giriş derece ve kademesi olan 13/3 kademesine ilave edildiğinde,
ilgili 7/3 üne ulaşmasına karşın emsali 7/2 sinde bulunduğundan
ilgili emsalini geçemeyeceği için 7/2 nci kademesine getirilecektir.
Daha evvel 2182 sayılı Kanun
gereğince yararlandığı 1 derece ilave edilerek 6/2 sine intibakı
sağlanacaktır.
2) Söz konusu bent uyarınca yapılacak intibak işlemlerinde;
Emsalin okulu bitiriş tarihi
olarak,
- Orta öğrenimi bitirenlerde, 30 Haziran tarihi,
- Yüksekokulu bitirenlerde 31 Temmuz
tarihi Esas alınarak işlem yapılması gerekmektedir.
3)
Birden fazla üst öğrenimi bitirenlerin intibakları;
memuriyete başladıkları öğrenim
durumları esas alınarak yapılacaktır.
4) Önlisans diploması almaya
hak kazanıldığını gösteren belge üzerine intibak işlemi yapılmayacaktır.
Ancak, bitirilen üst öğrenime ilişkin
diplomanın ibrazı halinde intibak söz konusu olabilecektir.
5)Bitirilen üst öğrenimin
ilgililerin kadro görevleri dikkate alınarak bulundukları hizmet
sınıfı kapsamına girecek nitelikte bir üst öğrenim olup olmadığına
bakılmaksızın anılan hükümden yararlandırılmaları gerekmektedir.
Yani, Teknik Hizmetler Sınıfında
teknisyen olarak görev yapmakta olan bir personelin Hukuk Fakültesini
bitirmesi halinde intibakı sağlanacaktır.
6) Devlet memurlarının görev
yapmakta oldukları yerin özelliği, başarıları ve niteliklerinde
değişiklik meydana getiren eğitimleri nedeniyle yararlanmış oldukları
derece ve kademeleri de öğrenim durumu itibariyle yükselinebilecek
dereceyi aşmamak koşuluyla ilave edilecek daha önce yararlandırıldıkları
2182 sayılı Kanun, 458 sayılı KHK yada 5289 sayılı Kanun gereğince
verilen 1 dereceden yararlandırılacaklardır.
7) Kazanılmış hak aylıkları bulunmuş oldukları kadro derecelerinin daha üst derecelerine yükseltilenlerin aylıkları, yükseltildikleri derecenin gösterge ve varsa ek göstergesi esas alınarak ödenecektir Kadro derecesine bağlı haklar ise işgal edilen kadro derecesine göre belirlenecektir.
12 nci bendin (d) alt bendi gereğince
yapılacak intibak işlemlerine ilişkin olarak Maliye Bakanlığınca
07/03/1996 tarih ve 22573 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan
142 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde örneklerle
geniş açıklamalara yer verilmiştir.
B. KADEME VE KADEME
İLERLEMESİ
657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 25/02/2011 tarih ve 27857 Mükerrer sayılı Resmî
Gazete'de yayımlanan 6111 sayılı Kanunun 100 üncü maddesiyle
değişik 64 üncü maddesinde; ?Kademe; derece içinde, görevin
önemi veya sorumluluğu artmadan, memurun aylığındaki ilerlemedir.
Memurun kademe ilerlemesinin yapılabilmesi
için bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olması
ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması şartları
aranır.
72 nci madde gereğince belirli bir
süre görev yapmak üzere, mecburî olarak sürekli görevle atanan
memurlardan kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde bulunanlara,
bu yörelerde fiilen çalışmak suretiyle geçirilen her iki yıl için
bir kademe ilerlemesi daha verilir. Yıllık izinde geçirilen süreler
fiilen çalışılmış sayılır. İki yıldan az süreler dikkate
alınmaz.
Son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır.
Bu maddede belirtilen şartları
haiz her sınıf ve derecedeki memurlar, hak kazandıkları tarihten
geçerli olmak üzere ve başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bir
ileri kademeye ilerlemiş sayılırlar.
Kademe ilerlemesi ile ilgili onay mercii
atamaya yetkili amirdir. Onay mercileri kademe ilerlemeleri ile ilgili
yetkilerini devredebilirler.
Kademe ilerlemesine hak kazanamayan
memurlar, kurumlarınca her ay alınacak toplu onaylarla belirlenir.
Kademe ilerlemesi yapmış sayılanlardan ilerlemeye müstahak olmadıkları
sonradan tespit edilenlerin kademe ilerlemeleri, ilerlemiş sayıldıkları
tarihten geçerli olmak üzere iptal edilir.? denilmektedir.
Madde metninde de belirtildiği gibi,
kademe; derece içinde görevin önemi veya sorumluluğu artmadan, memurun
aylığındaki ilerlemedir.
1.Kademe ilerlemesinin
şartları
657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'nun değişik 64 üncü maddesinde; Devlet memurlarının
kademe ilerlemesi için gerekli olan şartlar;
a) Bulunduğu kademede en az bir yıl
çalışmış olması,
b) Bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması, şeklinde
belirlenmiştir.
Bu şartları taşıyan her memur
bulunduğu derecede, aylık almakta olduğu kademenin bir ileri kademesine
yükseltilecektir.
Bilindiği gibi, 6111 sayılı
Kanunun yürürlük tarihi olan 25/02/2011 tarihinden önce o yıl içinde
olumlu sicil almış olma şartı da yer almakta idi.
2.
Görev yerlerine göre uygulanacak kademe ilerlemeleri
6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 25/02/2011 tarihinden önce 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 64 üncü maddesinin son fıkrası; ?Ancak, 72 nci madde gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere mecburi olarak sürekli görevle atanan Devlet memurlarından kalkınmada 1 inci derecede öncelikli yörelerde bulunanlara
(Erzurum ve Artvin illeri dahil) bu
yörelerde fiilen çalışmak suretiyle başarılı geçirilen her iki
yılın karşılığında aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate
alınmak üzere ayrıca bir kademe ilerlemesi daha verilir. Yıllık
izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır. İki yıldan
az süreler dikkate alınmaz? şeklinde düzenlenmiştir.
Bu hükmün uygulanabilmesi için öncelikle
kimlerin her iki yılına bir kademe ilerlemesinden yararlandırılacağının
tespit edilmesi gerekmektedir.
Bu durumda personelin;
1-Atama ve yer değiştirme yönetmelikleri
uyarınca (istek, eş durumu, sağlık ve benzeri nedenlerle o ile atanmış
olsa da) zorunlu yer değiştirmeye (rotasyona) tabi olması,
2-Görev yaptığı ilin kalkınmada birinci derecede öncelikli iller arasında olması,
3-Zorunlu hizmet yükümlüsü olarak
kalkınmada birinci derecede öncelikli yöreler kapsamında olan (birden
çok illerde dahil olmak üzere) illerde başarılı geçen hizmet süreleri
toplamının iki yılını doldurmuş olması,
4-Atama ve yer değiştirme yönetmelikleri
uyarınca görev yaptığı yerde zorunlu hizmetini tamamlamış olsa
da aynı yerde görevine devam ediyor olması,
5-Görev yaptığı il/yer'in
zorunlu hizmete alındığı tarih ile kalkınmada birinci derecede
öncelikli yöreler kapsamına alındığı tarihler arasında
farklılık bulunması halinde yürürlük tarihleri bakımından her
iki şartın birlikte gerçekleştiği tarih dikkate alınarak bu tarihten
sonra yukarıda belirtilen şartların gerçekleştiği tarih itibariyle
uygulanması, gerekmektedir.
Anılan hükmün 01/05/1990 tarihinde
yürürlüğe girmiş olması nedeniyle belirtilen şartları taşıyan
personel hakkında bu tarihten sonra geçen hizmetleri bakımından
uygulanabilecektir.
Kalkınmada birinci derecede öncelikli
yörelerde görevli iken, bu yöreler dışında yurt içi veya yurt
dışında geçici süreli görevlendirmek suretiyle veya aylıksız
izinli olarak geçen sürelerin kalkınmada birinci derecede öncelikli
yörelerde fiilen çalışılan süreler kapsamında kabul edilmesi
mümkün değildir.
Bakanlığımızın Eğitim ve Öğretim
Hizmetleri Sınıfındaki kadrolarında görev yapmakta olan aday personele
de zorunlu hizmet yükümlülüğü öngörülmüş olması nedeniyle
anılan yörelere aday olarak atananların asaletlerinin tasdik edildiği
tarihten sonra adaylıkta başarılı geçen süreleri de dikkate alınacaktır.
Bakanlığımıza bağlı kurumlarda
eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfında görev yapmakta olan öğretmenler
bakımından; 03/08/1990 tarih ve 20594 sayılı Resmî Gazete'de
yayımlanan ?Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul ve Kurum Öğretmenlerinin
Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği? ile 15/10/1978 tarihinden
sonra göreve başlayanların zorunlu bölge hizmeti ile yükümlü
olacakları hükmüne yer verilmiş olup, bu tarihten önce göreve
başlayanlar için böyle bir yükümlülük söz konusu olmamıştır.
Daha sonra, 19/01/1995 tarih ve 22176 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmış olan
?Millî Eğitim Bakanlığına
Bağlı Okul ve Kurum Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği?nin
14'üncü maddesi ile öğretmenlik görevine 03/08/1990 tarihinden
sonra başlayanların zorunlu hizmet bölgesine dahil birinci grup illerde
3 yıl yada ikinci grup illerde 4 yıl süreyle çalışmak zorunda
oldukları hükme bağlanmıştır. 11/06/2000 tarih ve 24076 sayılı
Resmî Gazete'de yayımlanan ?Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı
Eğitim Kurumları Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği?nin
7'nci maddesinde de bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 11/06/2000
tarihinden sonra Bakanlık kadrolarına ilk defa öğretmen olarak atananların
zorunlu bölge hizmeti ile yükümlü olacakları belirtilmiş, daha
sonra 04/03/2006 tarih ve 26098 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan
?Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme
Yönetmeliği? ile bu durum aynen korunmuştur.
Millî Eğitim Bakanlığı
Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin Geçici
3 üncü maddesinde; ?Bu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan
Yönetmelik kapsamında zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen
hizmet bölgelerine dâhil illerde zorunlu çalışma yükümlülüğünü
tamamlamak üzere görevli bulunan öğretmenlerin zorunlu çalışma
süreleri bakımından kazanılmış hakları saklıdır.? hükmü
gereğince daha önce zorunlu bölge hizmetine dahil iller listesinde
yer alan illerin emrine zorunlu bölge hizmeti yükümlüsü olarak
atanan ve bu görevini sürdürmekte olanlar; söz konusu Yönetmeliğin
yürürlüğe girdiği 04/03/2006 tarihinden sonrada bu illerde görev
yapmaya devam ettikleri sürece anılan fıkra hükmünden yararlandırılmaya
devam edeceklerdir. (Konuya ilişkin olarak 04/04/2006 tarih ve B.08.0.PGM.0.23.01.01.4-1094-
Ancak, 06/05/2010 tarih ve 27573 sayılı
Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan
Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer
Değiştirme Yönetmeliği'nin 27 nci maddesi ile anılan yönetmeliğin
yayımı tarihinden sonra Bakanlığımıza bağlı öğretmen
kadrolarında göreve başlayanların zorunlu bölge hizmeti ile yükümlü
olacakları ve bu yükümlülüklerini eğitim kurumu bazında tamamlamaları
hükme bağlanarak, Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları
Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hükümlerine
göre kalkınmada birinci derecede öncelikli yöreler kapsamında bulunan
illere zorunlu bölge hizmeti yükümlülüğünü tamamlamak üzere
atanan ve halen bu illerde görevlerine devam etmekte olan öğretmenler,
zorunlu çalışma yükümlülüklerini tamamlayıp tamamlamadığına
bakılmaksızın muafiyet kapsamına alındıklarından, gerek 06/05/2010
tarihinden sonra gerekse 11/06/2000 tarihinden sonra ilk defa Bakanlığımız
kadrolarında göreve başlayan öğretmenler hakkında, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun değişik 64 üncü maddesinin üçüncü
fıkrası hükmünün uygulanması hususunda tereddüte düşülmesi
üzerine, uygulamada birlik ve beraberliğin sağlanması bakımından
uygulamaya esas teşkil etmek üzere Maliye Bakanlığı Bütçe ve
Mali Kontrol Genel Müdürlüğünden görüş sorulmuş olup, alınan
cevabi yazının bir örneği 04/02/2011 tarih ve 7972 sayılı yazımız
ekinde valiliklere gönderilmiştir.
Maliye Bakanlığınca, bu bağlamda;
1- 657 sayılı Kanunun 64 üncü
maddesinin üçüncü fıkrası hükmünden yararlanmanın öncelikli
şartı, ?atama ve yer değiştirme yönetmeliğine göre zorunlu
atamaya tabi personel olmak?
olduğundan, zorunlu çalışma yükümlülükleri kaldırılmış olan
ve adı geçen yönetmeliğin yayımlandığı 06/05/2010 tarihinden
önce Bakanlık öğretmen kadrolarında göreve başlayan personelin
anılan fıkra hükmünden yararlanamayacağı,
2-Zorunlu atamaya tabi olan
ve kalkınmada 1 inci derecede öncelikli yöreler kapsamındaki illerden
birisinde bulunan ancak zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülmeyen
bir kuruma ataması yapılan personelin, 657 sayılı Kanunun 64 üncü
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan ?72 nci madde gereğince
belirli bir süre görev yapmak üzere mecburi olarak sürekli görevle
atanmış olma? şartına sahip olmayacağından, anılan fıkra hükmünden
yararlanamayacağı,
3-Zorunlu çalışma yükümlülüğü
öngörülen bir kuruma zorunlu atamaya tabi olarak atanıp bu kurumda
zorunlu görevini yerine getirmek üzere çalışmakta iken, isteği
üzerine veya isteği dışında zorunlu çalışma yükümlülüğü
kapsamı dışındaki bir eğitim kurumunda görevlendirilen personelin
görevlendirildiği kurumda geçen sürelerinin, 150 Seri Nolu Devlet
Memurları Kanunu Genel Tebliğinin 4 üncü fıkrasının 3 üncü
maddesinin (c) bendi ile yukarıda adı geçen yönetmeliğin 31 inci
maddesinin birinci fıkrasının ?zorunlu çalışma yükümlülüğü
öngörülen hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında fiilen öğretmen
olarak geçirdikleri sürelerin zorunlu çalışma süresinden sayılacağına?
ilişkin hükmü gereğince 64 üncü maddenin üçüncü fıkrası
hükmü uyarınca kademe ilerlemesi uygulanmak üzere değerlendirilecek
iki yılın hesabında dikkate alınmayacağı,
4- Zorunlu çalışma yükümlülüğü
öngörülen eğitim kurumları arasında yer almaktayken, yapılan
değerlendirmeler sonucu zorunlu çalışma yükümlülüğü kapsamı
dışına çıkarılan eğitim kurumlarında görevli personelin, adı
geçen yönetmeliğin 31 inci maddesinin 5 inci fıkrası gereğince
64 üncü maddenin üçünçü fıkrası hükmünden yararlandırılması
gerektiği, şeklinde değerlendirilmiştir.
27/10/1990 tarih ve 20678 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ?İlköğretim Müfettişleri Yönetmeliği?, 13/08/1999 tarih ve 23785 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ?Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği? ve 24/06/2011 tarih ve 27974 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ?Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği? ile Eğitim Müfettişleri ve Eğitim Müfettiş Yardımcılarına Yönetmeliklerince belirlenen hizmet bölgelerinde belirli süre görev yapma mecburiyeti (zorunlu bölge hizmeti yükümlülüğü) getirildiğinden, ilgililerin kalkınmada birinci derecede öncelikli illerde görev yaptıkları süreleri için söz konusu hükmün uygulanması gerekmektedir.
Bunlar; 14/09/2011 tarih ve 28054 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede İl Eğitim Denetmenleri ve İl Eğitim Denetmen Yardımcıları olarak tanımlanmışlardır.
Diğer taraftan, 30/04/1999 tarih ve
23681 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ?Millî
Eğitim Bakanlığı Yönetici Atama, Değerlendirme, Görevde
Yükselme ve Yer Değiştirme Yönetmeliği?nde belirlenen usul ve
esaslar çerçevesinde; 25/06/1983 tarih ve 18088 sayılı Resmî Gazete'de
yayımlanan ?Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına
İlişkin Yönetmelik? hükümleri gereğince anılan yönetmeliğe
ekli (I) sayılı cetvelde yer alan 5 ve 6 ncı hizmet bölgelerine
dahil illerden birine ilk defa şube müdürü olarak atananların bu
illerde görev yaptıkları sürelerin zorunlu bölge hizmeti yükümlülüğünden
sayılması gerekmektedir.
Ancak, 21/04/2004 tarih ve 25440 sayılı
Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ?Devlet Memurlarının
Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik
Yapılmasına Dair Yönetmelik? ile söz konusu Yönetmeliğe eklenen
Geçici 4 üncü maddenin yürürlükte bulunduğu 21/04/2004 ? 31/12/2004
tarihleri arasında atananlar için zorunlu atamadan söz edilemeyeceğinden
bunların bu kapsamda değerlendirilmesine de imkân bulunmamaktadır.
14/09/2011 tarih ve 28054 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesinin 7 nci fıkrası ile İl Milli Eğitim Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Okul ve Kurum Müdürü olarak görev yapanların yer değiştirmeleri, hizmet süreleri, performans ve yeterlikleri dikkate alınarak bölge hizmeti ve rotasyon esasına göre yapılacağı, usul ve esaslarının Yönetmelikle belirleneceği hükme bağlandığından ilgililer hakkında yapılacak yönetmelik ile öngörülen sürelerin kalkınmada birinci derecede öncelikli iller kapsamında geçmesi halinde bu süreleri için söz konusu hükmün uygulanması gerekecektir.
Yukarıdaki hükmün uygulanmasında
karşılaşılan tereddüt konularından biriside; Bakanlığımız
kadrolarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B
maddesine göre sözleşmeli statüde istihdam edilen öğretmenlerden,
daha sonra gerek ilk atama yoluyla (KPSS puan üstünlüğüne göre)
gerekse 04/06/2011 tarih ve 27954 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de
yayımlanan 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince kadrolu
öğretmenliğe atanların, sözleşmeli statüde geçen bu süreleri
için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 64 üncü maddesinin
üçüncü fıkrası hükmünün uygulanıp, uygulanmayacağı hususudur.
Bilindiği gibi, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun değişik 64 üncü maddesinin
üçüncü fıkrası hükmünden yararlanmanın öncelikli
şartı ?atama ve yer değiştirme yönetmeliğine göre zorunlu atamaya
tabi personel olmak? olduğundan, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına
İlişkin Esaslar kapsamında sözleşmeli statüde istihdam edilmiş
olan öğretmenlerimizin ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
değişik 72 nci maddesi gereğince belirli bir süre görev yapmak
üzere mecburi olarak sürekli görevle atanmalarından söz edilemeyeceğinden,
bu süreleri için anılan fıkra hükmünden yararlandırılmalarına
imkân bulunmamaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun değişik 64 üncü maddesinin üçüncü fıkrası
hükmünün uygulamasında karşılaşılan sorunların giderilmesi
amacıyla Bakanlığımız Personel Genel Müdürlüğü tarafından
valiliklere gönderilen 11/08/2005 tarih ve 49582 sayılı yazı, 13/03/2007
tarih ve 15154 sayılı yazı, 16/05/2008 tarih ve 34029 sayılı yazı,
04/02/2011 tarih ve 7972 sayılı yazı ve Maliye Bakanlığı tarafından
yayımlanan 113 ve 150 seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğleri
ile açıklama yapılmıştır.
Bu fıkranın 01/05/1990 tarihi itibariyle
yürürlüğe girdiği dikkate alındığında sadece 01/05/1990 tarihinden
sonra geçen hizmetlerden her 2 yıl için bir kademe ilerlemesi uygulanacaktır.
İki yıldan az hizmetler dikkate alınmayacağı gibi 01/05/1990 tarihi
öncesindeki hizmetler de dikkate alınmayacaktır.
Kalkınmada birinci dereceli öncelikli
birden fazla ilde geçen sürelerin toplamı iki yıla ulaştığında
kademe ilerlemesi, en son görev yapılan ilde uygulanacaktır.
3. 6 Yıllık sicil
notu ortalamasına göre yapılacak kademe ilerlemeleri
6111 sayılı Kanunun yürürlük
tarihi olan 25/02/2011 tarihinden önce;
29/11/1984 tarih ve 243 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 64 üncü maddesine eklenen fıkrada; ?Devlet memurlarından
6 yıllık sicil notu ortalaması 90 ve daha yukarı olanların aylık
derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi
uygulanır.? denilmektedir.
Fıkranın uygulamasında dikkate alınacak
hususlar şu şekilde sıralanabilir.
a) Değerlendirmeye esas alınacak
son 6 yılın tümünde veya 6'ncı yılda olumlu sicil almış olma
şartı söz konusu değildir. Bu süre içinde düzenlenen sicil raporlarına
göre sicil notu ortalamasının en az 90 puan olması yeterlidir.
b) Sicil raporlarının her yılın
Aralık ayı içinde düzenleneceği ve 31 Aralık tarihi itibariyle
saklamaktan sorumlu birimlere teslim edileceği dikkate alınarak 6
yıllık sicil notu ortalaması 90 ve daha yukarı olanlar için uygulanacak
bir kademe ilerlemesi 1 Ocak tarihinden itibaren geçerli olacaktır.
c) Bu şekilde uygulanan kademe ilerlemesi
yukarı derecelere yükselme bakımından da dikkate alınacaktır.
6 yıllık sicil notu ortalamasının tespitinde, aylıksız izin, muvazzaf askerlik, görevden çekilme (istifa), görevden çekilmiş sayılma (müstafi) gibi sicil raporu düzenlenemeyecek dönemler dikkate alınmayacak, sicil raporu düzenlenerek geçirilen sürelerin 6 yılı doldurması yeterli görülecektir.
d) Değerlendirmeye alınan 6 yıllık sicil raporlarındaki sicil notları ortalamasının 89 ile
90 rakamı arasında kesirli bir
sayı olması halinde bu sayı 90 a tamamlanacaktır.
e) Yıl içinde herhangi bir tarihte
terfi edecek olanlardan, yapılan terfi sonucu kazanılmış hak aylıkları
ile emekli keseneğine esas aylıkları azami olarak yükselebilecekleri
derecenin 4 üncü kademesine ilerletilenler, 37 nci maddede belirtilen
şartları taşımaları halinde anılan madde hükmünden terfi tarihi
itibariyle yararlanacaklardır.
f) Son 6 yıllık sicil notu ortalamasının 90 ve daha yukarı olması nedeniyle hakkında 64
üncü madde hükmü uygulanan personelin,
bundan sonraki altı yıllık sicil notu ortalamasının da 90 ve daha
yukarı olması halinde anılan madde hükmü yine uygulanabilecektir.
Uygulamada karşılaşılabilecek tereddütlerin
giderilmesi bakımından, 16/08/1995 tarih ve 22376 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 139 seri nolu Devlet Memurları Genel Tebliğinde gerekli
açıklamalara yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 6111 sayılı Kanunun 100 üncü maddesiyle değişik 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında; ?Son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır.? hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, 6111 sayılı Kanunun
116 ncı maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa
eklenen Geçici 36 ncı maddenin (C) fıkrasında; ?Bu maddenin
yayımı tarihinden önceki son altı yıllık sicil notu ortalaması
doksan ve daha yukarı olanlardan bir kademe ilerlemesi uygulamasından
yararlanmamış olanlar hakkında, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla değiştirilen 64
üncü maddenin ikinci fıkrasının değişiklikten
önceki hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla değiştirilen 64 üncü
maddenin dördüncü fıkrasında yer alan sekiz yıllık süre, ilk
sekiz yıllık dönem için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önceki;
a) Son beş yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için üç yıl,
b) Son dört yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için dört yıl,
c) Son üç yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için beş yıl,
d) Son iki yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için altı yıl,
e) Son sicil notu doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl,
olarak uygulanır.?
hükmü bağlamında, 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 25/02/2011
tarihinden sonraki ilk sekiz yıllık süre için kademeli geçiş öngörüldüğünden,
bu durumda olanlar bakımından 2010, 2009, 2008, 2007, 2006, 2005 yıllarına
ait sicil raporlarına bakılması gerekecektir.
C. DERECE YÜKSELMESİ
Memurların öğrenim durumları
ile hizmet sınıfları itibariyle belirlenin giriş derece ve kademelerinde;
memuriyetteki başarılı hizmet sürelerine göre bulundukları derecelerden
daha yukarı derecelere geçirilme işlemleri derece yükselmesini ifade
etmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda derece yükselmesini öngören birbirinden ayrı 3 hüküm bulunmakta ise de en geniş uygulama alanı olan ve derece yükselmesi konusunun temelini teşkil eden değişik 68'inci maddedir. Yeniden düzenlenen 37 nci ve değişik 67 nci maddeler de derece yükselmesiyle ilgili olmakla birlikte, derece yükselmesinde gerekli olan kadro şartının yerine getirilememesi karşısında personelin mağduriyetinin giderilmesine yönelik tedbir olarak 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Kanuna hüküm eklenmiştir.
1. Derece yükselmesinin
usul ve şartları
Derece Yükselmesinin Usul ve Şartları
başlığı altında düzenlenen 68 inci madde, 6111 sayılı
Kanun ile bir fıkra eklenmek suretiyle (A), (B) ve (C) fıkralarından
müteşekkil üç bölümden ibarettir. Maddenin (A) fıkrasında derece
yükselmesi için şartlar belirlenmişken (B) fıkrasında 36 ncı
madde ile öngörülen hizmet sınıflarından eğitim ve öğretim
hizmetleri sınıfı hariç unvanlı kadrolar dediğimiz 1-4 dereceli
kadrolara ne şekilde yükselinebileceği, (C) fıkrasında ise derece
yükselmesi ile ilgili onay merciine ilişkin hükümler yer almaktadır.
2?657 sayılı
Kanunun değişik 68 inci maddesinin (A) fıkrasına göre derece
yükselmesinde aranan şartlar
(a) Üst derecelerden boş bir kadronun bulunması,
(b) Derecesi içinde en az 3 yıl ve bu derecenin 3 üncü kademesinde 1 yıl bulunmuş olması,
(c) Kadronun tahsis edildiği görev için öngörülen nitelikleri elde etmiş olmasıdır.
Bu şartları taşıyan Devlet
memurları bir üst dereceye yükseltilerek yükseltildiği derecenin
aylığına hak kazanmaktadır.
3-Kadrosuzluk sebebiyle
derece yükselmesi yapılamayan durumlar
Hatırlanacağı üzere ?Derece
Yükselmesi? ile ilgili konumuza başlarken, derece yükselmesinde
gerekli olan kadro şartının yerine getirilememesinden kaynaklanan
mağduriyetin giderilmesine yönelik tedbir mahiyetindeki derece yükselmelerinden
söz etmiştik.
657 sayılı Devlet Memurları
Kanunun değişik 67 nci maddesinde memurun aylığının bir üst dereceye
yükseltilebilmesi için üst derecelerde boş bir kadronun bulunması
şartı aranmakta iken, 13/07/2001 tarih ve 24461 sayılı Resmî Gazetenin
Mükerrer sayısında yayımlanan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
ile anılan madde; ?Diğer şartları taşımakla birlikte üst derecelerde
kadro olmadığı için derece yükselmesi yapamayan memurların kazanılmış
hak aylıkları, öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri
dereceyi aşmamak şartıyla işgal etmekte oldukları kadroların üst
derecelerine yükseltilir.? hükmüyle yeniden düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeyle, 657 sayılı
Kanunun 67 nci maddesinde yer alan ?Üst derecelerden boş bir kadronun
bulunması? şartı, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3
üncü maddesiyle anılan maddede yapılan değişiklikle ?boş?
ibaresi kaldırılarak ?bir üst dereceye yükseltilebilirler? ibaresi
de ?üst derecelerine yükseltilir? olarak yeniden düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, aynı Kararnamenin
9 uncu maddesiyle 657 sayılı Kanuna eklenen, 6111 sayılı
Kanunun 117 nci maddesiyle mülga olan geçici 33 üncü maddesinde
de; ?67 nci madde uyarınca, diğer şartları taşımakla birlikte
üst derecelerde kadro olmadığı için derece yükselmesi yapamamış
olan memurlardan öğrenim durumları ve bulundukları derece ve kademelerdeki
çalışma süreleri itibariyle birden fazla üst derecelere yükselebilecek
durumda olanların kazanılmış hak aylıkları, 01/01/2002 tarihinden
itibaren, kademe ilerlemelerine müstehak oldukları tarih itibarıyla
ve her yıl azami bir derece uygulanmak suretiyle yükseltilir.? denilmek
suretiyle bu durumda bulunan ilgililerin mağduriyetleri önlenmiş
bulunmaktadır.
Maliye Bakanlığı tarafından
14/03/2002 tarih ve 24695 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan
Devlet Memurları Kanunu 153 Seri Nolu Genel Tebliğiyle de 631
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe
giren 3 üncü maddesiyle değiştirilen 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 67 nci maddesinin ve 9 uncu maddesiyle de anılan Kanuna eklenen
mülga geçici 33 üncü maddenin uygulanmasında ortaya çıkabilecek
tereddütlerin giderilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla
açıklama yapılmıştı.
a) 657 sayılı Kanunun 67 nci
maddesinin uygulanması
1- Anılan Kanun'un 68 inci
maddesinde belirtilen derece yükselmesine ilişkin diğer şartları
1.1.2002 tarihinden önce taşımakla birlikte daha önce 67 nci madde
hükmünden yararlanamamış memurların kazanılmış hak aylıklarının,
maddede yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihi
itibarıyla kadro şartı aranmaksızın öğrenim durumu itibariyle
yükselebilecekleri dereceyi aşmamak kaydıyla bir üst dereceye yükseltilmeleri
gerekmektedir.
ÖRNEK: Lise mezunu olup 5 inci dereceli kadroda 5 inci derecenin 4 üncü kademesinde bulunan ve terfi tarihi 25.10.2002 olan memurun kazanılmış hak aylığı;
-Daha önce 67 nci madde uygulamasından yararlanamaması nedeniyle 1.1.2002 tarihi itibarıyla 4 üncü derecenin 1 inci kademesine,
-25.10.2002 tarihinde 4 üncü derecenin 2 nci kademesine,
-25.10.2003 tarihinde 4 üncü derecenin 3 üncü kademesine,
-25.10.2004 tarihinde 3 üncü derecenin 1 inci kademesine,
-İzleyen yıllarda her yıl bir kademe olmak üzere 3 üncü derecenin son kademesine kadar yükseltilecektir.
Ancak kadrosunda bir değişiklik olmadığı
sürece 5 inci dereceli kadroyu işgal etmeye devam edecektir.
ÖRNEK:
Yükseköğrenim mezunu olup 5 inci dereceli kadroda 5 inci derecenin
6 ncı kademesinde bulunan ve terfi tarihi 10.6.2002 olan memurun kazanılmış
hak aylığı;
-Daha önce 67 nci madde uygulamasından
yararlanamaması nedeniyle 1.1.2002 tarihi itibarıyla 4 üncü
derecenin 3 üncü kademesine,
-10.6.2002 tarihinde 3 üncü derecenin
1 inci kademesine,
-İzleyen yıllarda her yıl bir kademe
olmak üzere 1 inci derecenin 4 üncü kademesine kadar yükseltilecektir.
2- Değişikliğin yürürlüğe
girdiği 1.1.2002 tarihinden sonra, derece yükselmesine ilişkin diğer
şartları taşımakla birlikte üst derecelerde kadro olmadığı için
derece yükselmesi yapamayacak memurların kazanılmış hak aylıkları
kademe ilerlemelerine müstehak oldukları tarih itibariyle bir üst
dereceye yükseltilecektir.
ÖRNEK: Lise mezunu olup 5 inci dereceli
kadroda 5 inci derecenin 3 üncü kademesinde bulunan ve terfi tarihi
15.8.2002 olan memurun kadrosu 5 inci derecede kalmakla birlikte kazanılmış
hak aylığı,
-15.8.2002 tarihinde 4 üncü derecenin 1 inci kademesine,
-15.8.2003 tarihinde 4 üncü derecenin 2 nci kademesine,
-15.8.2004 tarihinde 4 üncü derecenin 3 üncü kademesine,
-5.8.2005 tarihinde 3 üncü derecenin
l inci kademesine,
-İzleyen yıllarda her yıl bir kademe
olmak üzere 3 üncü derecenin son kademesine kadar yükseltilecektir,
ÖRNEK: Yükseköğrenim mezunu
olup 3 üncü dereceli kadroda kazanılmış hak aylığı 19.5.2002
tarihinde 2 nci derecenin 3 üncü kademesinden 4 üncü kademesine
ilerleyecek olan Şefin kazanılmış hak aylığı;
-19.5.2002 tarihinde 1 inci derecenin
l inci kademesine,
-İzleyen yıllarda her yıl bir kademe olmak üzere l inci derecenin 4 üncü kademesine kadar yükseltilecektir.
b) 6111 sayılı Kanunun 117
nci maddesi ile mülga olan 657 sayılı Kanunun geçici 33 üncü maddesinin
uygulanması
Derece yükselmesine ilişkin diğer
şartları taşımakla birlikte, üst derecelerde kadro olmadığı
için maddenin yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar öğrenim
durumları ve bulundukları derece ve kademelerdeki çalışma süreleri
itibarıyla birden fazla üst derecelere yükselebilecek durumda olanlardan;
-1.1.2002 tarihinden önce 67 nci madde
hükmünden yararlandırılmamaları
ÖRNEK: Yükseköğrenim mezunu
olup 5 inci dereceli kadroda 4 üncü derecenin 7 nci kademesinden aylık
alan ve terfi tarihi 31.7.2002 olan memurun kazanılmış hak aylığı;
-Daha önce 67 nci maddeden yararlanması
ve kadro derecesine göre birden fazla üst derecelere yükselebilecek
durumda olması nedeniyle geçici 33 üncü madde gereğince her yıl
azami bir derece uygulanabileceğinden 31.7.2002 tarihinde 3 üncü
derecenin 5 inci kademesine,
-31.7.2003 tarihinde 2 nci derecenin
3 üncü kademesine,
-31.7.2004 tarihinde l inci derecenin
l inci kademesine,
-İzleyen yıllarda her yıl bir kademe
olmak üzere 1 inci derecenin 4 üncü kademesine kadar yükseltilecektir.
4. Yükselinebilecek
derecenin üstünde bir dereceye yükselme (657 sayılı
Kanunun 37 nci maddesinin uygulanması)
Kadro şartına bağlı olmadan Devlet
memurlarının aylıklarının bir üst dereceye yükseltilmesine imkân
veren bir diğer hükümde 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile
?Yükselinebilecek Derecenin Üstünde Bir Dereceye Yükselme? başlığı
altında düzenlenen 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 37 nci
maddesidir.
Söz konusu maddede; ?Bu Kanun
hükümlerine göre öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev
unvanları itibariyle azami yükselebilecekleri derecelerin dördüncü
kademesinden aylık almaya hak kazanan ve son altı
yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı
olanlardan son sicil notu olumlu bulunanların kazanılmış hak aylıkları
kadro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilir.?
denilmekte iken, bu madde 6111 sayılı
Kanunun 117 nci maddesiyle değişikliğe uğrayarak,
? ?son sekiz yıllık süre içinde herhangi bir disiplin cezası
almayanların kazanılmış hak aylıkları kadro
şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilir.?
şeklinde düzenlenmiştir.
Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıkları ilke olarak öğrenim durumları itibariyle 36'ncı maddede belirtilen yükselinebilecek derecelere kadar çıkabilmektedir. Ancak, 01/03/1979 tarihi itibariyle uygulanan 2182 sayılı Kanun, 15/10/1991 tarihi itibariyle uygulanan 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 15/01/2005 tarihi itibariyle uygulanan 5289 sayılı Kanun hükümlerine göre müktesep hak aylık derecelerine uygulanan bir derece yükselmesinde kadro koşulu aranmadığından, öğrenim durumuna göre yükselinebilecek derecenin üzerine çıkılarak bu genel kurala istisnalar getirilmiştir.
İşte, bu istisnai haller hariç, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden düzenlenen 37 nci maddesi ile memurların kazanılmış hak aylıklarının, öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri derecenin bir üstündeki dereceye yükselmelerine imkân sağlanmıştır.
Söz konusu imkandan yararlanabilmek
için memurların; 6111 sayılı Kanunun 116 ncı maddesi
ile yapılan son değişikliğe göre,
a) Öğrenim durumu itibariyle azami
yükselebileceği derecenin dördüncü kademesinden aylık almaya hak
kazanmak,
b) Son sekiz yıllık süre içinde herhangi bir disiplin cezası almamış olmak kaydıyla kazanılmış hak aylıkları kadro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilecektir.
Hakkında 37 nci madde hükmü
uygulanarak kazanılmış hak aylıkları ile emekli keseneğine esas
aylıkları azami olarak yükselebilecekleri derecenin bir üst derecesine
yükseltilen personelin öğrenim durumunda değişiklik olmadığı
takdirde hakkında 37 nci madde ikinci kez uygulanmayacaktır.
Bu şartları taşıyan memurlar,
yükselebileceği derecenin üzerindeki bir dereceden kadroya atanmamakla
birlikte, işgal etmekte olduğu kadroda bırakılarak, aylığı yükselebileceği
derecenin bir üstündeki dereceye çıkarılabilecektir. Ayrıca, bu
memurlar yükseltildiği dereceden aylık alanlar için öngörülen
haklardan da yararlanabilecektir.
Ayrıca, 6111 sayılı Kanunun
116 ncı maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa
eklenen ?Geçiş Hükümleri? başlıklı
a) Son beş yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için üç yıl,
b) Son dört yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için dört yıl,
c) Son üç yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için beş yıl,
d) Son iki yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için altı yıl,
e) Son sicil notu doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl,
olarak uygulanır.? hükmüne
yer verilerek, 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 25/02/2011
tarihinden sonraki ilk sekiz yıllık süre için kademeli geçiş öngörüldüğünden,
2010, 2009, 2008, 2007, 2006, 2005 yıllarına ait sicil raporlarına
bakılması gerekecektir.
ÖRNEK 1: 3 üncü derece kadroda
olup bu derecede kalma süresi olan 3 yılını tamamlayarak terfi tarihi
olan 03/03/2011 tarihi itibariyle, aynı derecenin 4'üncü kademesinden
aylık almaya hak kazanan lise mezunu memur hakkında bu maddenin değişiklikten
önceki hükmü uygulanacağından yani son 6 yıllık sicil notu ortalamasının
90 ve yukarısı olması, son sicil notunun (2010 yılı) da olumlu
olması halinde kadrosu aynı kalmak kaydıyla kazanılmış hak aylığı
2 nci derecenin 1 inci kademesine yükseltilecektir.
ÖRNEK 2: 3 üncü dereceli
kadroda olup, lise mezunu olan bir memur, terfi tarihi olan 03/03/2014
tarihi itibariyle, 3 üncü derecenin 4 üncü kademesinden aylık almaya
hak kazandığında, hakkında 6111 sayılı Kanun ile 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununa eklenen ?Geçiş Hükümleri? başlıklı
Geçici 36 ncı maddesi hükmü gereğince, maddenin yürürlük tarihinden
itibaren 3 yıl geçmiş olduğundan, bu tarihten önceki son 5 yıllık
sicil notu ( 2010, 2009, 2008, 2007, 2006 yılları) ortalamasının
90 veya daha yukarı olması ve son üç yıllık süre içinde herhangi
bir disiplin cezası almamış olması kaydıyla, kazanılmış hak
aylığı 2 nci derecenin 1 inci kademesine yükseltilecektir.
Ancak, bu memurun kadrosunun ikinci dereceye yükseltilmesini gerektirecek bir durum olmadıkça (memuriyetine uygun bir yüksek öğrenimi bitirmesi gibi) kazanılmış hak aylığı memuriyete devam ettiği sürece 2 nci derecenin son kademesine kadar ilerletilecek, hiçbir şekilde birinci dereceye yükseltilemeyecektir.
D- HİZMET DEĞERLENDİRMESİ
657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun halen uygulama alanı bulabilen dolayısıyla intibak
yapmayı gerektiren hükümlerinden öncelikle geçici nitelikte
olanlara, daha sonra da sürekli hükümlerine yer vererek incelemeye
çalışalım. Ancak ek geçici maddeler genelde intibak maddeleri olmakla
birlikte günümüzden çok geride kaldıklarından uygulama alanı
kalmamasına rağmen, yapılan özel düzenlemeler ile (4359 sayılı
Kanunun Geçici 7 nci maddesinde olduğu gibi) bu maddelere atıfta
bulunulduğundan, intibakın temelini oluşturan maddeler olmaları
nedeniyle, sırasıyla inceleyelim.
1.Ek geçici 2 nci madde
Hizmet değerlendirilmesinin ne olduğunun
en belirgin örneği 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
1897 sayılı Kanunla değişik ek geçici 2 nci maddesi uyarınca yapılan
intibak işlemleridir.
Ek geçici 2 nci madde, 01/03/1970
-30/11/1970 tarihleri arasında görevde olmaları nedeni ile intibakı
yapılmış olanlar (1327 sayılı Kanuna göre) ile 30/11/1970
den 01/03/1975 tarihine kadar olan sürede göreve alınanlardan öğrenim
durumları değişmemiş olanların derece ve kademelere intibakının
hangi esaslara göre yapılacağını göstermektedir.
İşte bu manada ek geçici 2 nci madde,
Devlet memurlarının nerelerde ve hangi şartlarda geçen sürelerinin
derece yükselmesi ve kademe ilerlemesi açısından değerlendirileceğini
ifade etmektedir.
Burada üzerinde durulması gereken
önemli bir husus, ek geçici maddenin hüküm ifade ettiği süredir.
Yani, hangi tarihler arasında uygulama alanı bulduğudur.
Bilindiği gibi, Kanunların asıl
maddeleri, aksine bir hüküm olmadıkça yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren meydana gelen olay ve durumlar için uygulanır. Geçici maddeler,
kanunun getirdiği yeni hükümlerin kanunun hüküm ifade ettiği kesimine
ne şekilde ve nasıl etki edeceği ile bu etkileşim süresinde takip
edilecek yolu belirler. Ek geçici maddeler ise kanunla getirilen sistem
içerisinde kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki olay ve
durumların bu kanun hükümlerine uydurulmasına dönük hükümleri
kapsar. Bu bakımdan geçici ve ek geçici maddelerin kanunun yürürlük
tarihinden sonraki olay ve durumlara uygulama alanı yoktur.
Bu anlamda ek geçici 2 nci maddenin
uygulama alanı 657 sayılı Kanunda köklü ve geniş
kapsamlı değişiklik yapan 1897 sayılı Kanunun yürürlük
tarihi olan 01/03/1975 tarihi ile sınırlıdır. Yani ek geçici 2
nci madde, 01/03/1975 tarihinde veya bu tarihten önce Devlet memurluğuna
girmiş olanların 1897 sayılı Kanunla getirilen esaslara uyarlanmasına
dönüktür.
Şimdi, Ek Geçici 2 nci madde uyarınca
yapılacak intibakta hangi hizmetler değerlendirilecek ve bu hizmetler
hangi derece ve kademe üzerine hesaplanacak bunları kavramaya çalışalım.
a) Yapılacak intibakta esas alınacak giriş derecesi
Gerek incelemekte olduğumuz Ek Geçici 2 nci madde, gerekse 01/03/1975 tarihinden sonra herhangi bir kanun yada kanun hükmünde kararname uyarınca yapılması gereken intibaklarda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 1897 sayılı Kanunla değişik 36 ncı maddesinde tespit olunan hizmete giriş derece ve kademesi esas alınacaktır. Nitekim bu durum, Ek Geçici 2 nci maddenin (A) fıkrasında; ?Başlangıç derece ve kademesi olarak 1/3/1975 tarihindeki öğrenim durumuna göre 36 ncı maddede tespit olunan hizmete giriş derece ve kademesi esas alınır.? denilmek suretiyle esasa bağlanmıştır.
b) Hangi hizmetler değerlendirmeye
alınacaktır.
Ek Geçici 2 nci maddenin (B) fıkrasında; ?18 yaşın bitirilmesinden sonra, 87 nci
maddede belirtilen kurumlarda geçen
başarılı hizmet süreleri değerlendirilir.? hükmüne
yer verilmiştir.
Söz konusu bendin irdelenmesinde;
memurun hizmetinin değerlendirmeye alınabilmesi için 18 yaşın bitirilmesinden
sonra geçmiş olması gerekecektir.
Hizmetin 87 nci maddede belirtilen
kurumlarda geçmiş olması:
Hizmet değerlendirmesi yapılırken,
hizmetin geçtiği kurumun 87 nci maddede belirtilen kurumlardan olup
olmadığı konusunda net karar verilemediğinde, kurumun niteliği
hakkında ilgili birimlerden bilgi alınmalıdır. İhtiyaç duyulması
halinde ilgili kurumdan, kurumlarının 657 sayılı Kanunun 87 nci
maddesinde belirtilen kurumlar niteliğinde olup, olmadığının bildirilmesi
istenilebilecektir.
Hizmetlerin Başarılı Geçmesi: Hizmetlerin değerlendirmesinde dikkate alınacak bir diğer hususta hizmetin başarılı geçmiş olmasıdır. Bilindiği gibi, devlet memurlarının başarı durumları 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 25/02/2011 tarihinden öncesi için, sicil raporları ile belirlenmektedir. Bu raporlara göre başarısız olduğu belirlenen hizmet sürelerinin intibakta (hizmet değerlendirmesinde) dikkate alınması mümkün değildir.
Bu incelemelerden sonra akla şu gelecektir.
Kazai rüşt kararı alanlar hariç, 18 yaşın bitirilmesinden
sonra 87 nci maddede belirtilen kurumlarda geçen başarılı hizmet
sürelerinden neyi anlayacağız? Diğer bir ifade ile bu hizmetler
hangi statüde geçmiş olacaktır?
Bent metni tekrar incelendiğinde de
görüleceği gibi, 18 yaşın bitirilmesinden sonra 87 nci madde kapsamına
giren kurumlarda başarılı geçen hizmetlerin hangi statüde
geçtiği yönünde bir ayrıntıya yer verilmemiştir. Bu bakımdan
hangi statüde olursa olsun ister memur, ister işçi, isterse sözleşmeli
olarak yukarıdaki incelememiz çerçevesinde bu kurumlar kapsamında
geçen her hizmet ek geçici 2 nci madde uyarınca yapılan intibaklarda
değerlendirme kapsamında görülecektir.
c) Değerlendirmeye alınan hizmetlere ilâve edilebilecek süreler: (B) fıkrası ile
genel olarak bu şekilde gösterildikten sonra, bu hizmetlere ilâve edilebilecek süreler de (C) fıkrası ile düzenlenmiştir. Bu fıkrada yer alan süreler (dikkat edilecek olursa hizmetler
denmiyor, süreler deniyor) 87 nci madde kapsamına giren kurumlar niteliğinde olmayan
yerlerdir. Süreler ise genel olarak
belirli bir işin görülmesi amacıyla ve karşılıklı yapılan
bir akte (sözleşmeye) dayalı olarak yapılan hizmetler mahiyetinde
değildir. Statü itibariyle ne memur, ne işçi ve nede sözleşmeli
personel sayılmaktadır. Bunlar (C) fıkrasında bentler halinde gösterilmiştir.
Muvazzaf askerlikte, serbest avukatlıkta Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeliğinde geçen süreler gibi.
Bu fıkralarda yer alan durumlar, Kanunun
sürekli maddelerinden olan 36 ncı madde kapsamında da yer aldığından
01/03/1975 tarihinden sonra göreve alınanların giriş derecesine
veya kazanılmış hak aylığında değerlenecek süreler hüviyetini
kazanmışlardır. Ancak yukarıda açıklanan Ek Geçici 2 nci maddenin
(C) fıkrasının (k) bendinde belirtilen yabancı memleketlerde öğretmen
olarak Türk kültürüne hizmet edenlerin bu suretle geçen hizmetlerinin
değerlendirilmesi ise 36 ncı maddede yer almamıştır. Bu bakımdan
söz konusu fıkranın incelenmesine özellikle ihtiyaç duyulmaktadır.
Ek Geçici 2 nci maddenin (C) fıkrasının (k) bendi aynen şu şekilde düzenlenmiştir. ?Yabancı memleketlerde öğretmen olarak Türk kültürüne hizmet edenlerden Türk vatandaşlığına geçmiş ve Devlet memuru olmuş olanların, yurt dışında öğretmenlikte geçen hizmetlerinin, (12 yılı geçmemek üzere 2/3'ü? (B) fıkrası uyarınca belirlenecek sürelere eklenerek intibakı açısından değerlendirilecektir.
Bu fıkra, Türkiye dışındaki ülkelerde
Türk kültürüne öğretmen olarak hizmet edenlerden, sonradan Türk
Vatandaşlığına geçerek Devlet memuru olanların bu şekildeki hizmetlerinin
belirli bir miktarının değerlendirilmesi amacıyla düzenlenmiştir.
Fıkra geçici hüküm kapsamında olduğu için uygulama alanı 01/03/1975
tarihi ile sınırlı durumdadır. Daha önceki konularda değinildiği
gibi geçici maddelerin kanunun yürürlük tarihinden sonraki olay
ve durumlara uygulama alanı olmadığından, bu fıkra kapsamında
bir değerlendirme yapılabilmesi için hakkında intibak yapılacak
kişinin 01/03/1970-01/03/1975 tarihleri arasında Türk Vatandaşı
sıfatıyla Devlet memuru olarak görevde bulunması gerekmektedir.
01/03/1975 tarihinden sonra memuriyete girenler hakkında bu fıkra
uyarınca işlem yapılmasına imkân bulunmamaktadır.
2. Ek geçici 3 üncü madde
Bu madde, 01/03/1970-30/11/1970 tarihleri
arasında görevde bulunmaları sebebiyle haklarında 1327 sayılı
Kanun uyarınca intibakı yapılmış olanlar ile 30/11/1970 tarihinden
01/03/1975 tarihine kadar olan sürede göreve alınanlardan, memuriyetleri
sırasında öğrenim durumları 36 ncı maddeye göre daha ileri kademe
veya daha yüksek dereceden hizmete alınma hakkı verecek şekilde
değişenlerin, derece ve kademelere intibakının ek geçici 2'nci
madde hükmü dikkate alınarak değerlendirmeye esas olacak hizmet
sürelerinin tespiti bakımından 36 ncı maddenin (A) fıkrasının
12 nci bendinin (d) alt bendi uyarınca yapılmasına imkân tanımaktadır.
Bu maddenin uygulanmasıyla ilgili
olarak Maliye Bakanlığının 31 Seri No'lu Devlet Memurları
Kanunu Genel Tebliği en güzel kaynaktır.
3.6111 sayılı Kanunun 117 nci maddesi ile mülga olan ek geçici 41 inci madde
Ek Geçici 2 nci madde hakkında bilgi
verilirken 01/03/1970-01/03/1975 tarihleri arasında görevde olanların
intibakının ek geçici 2 nci madde hükümleri çerçevesinde yapılacağı
ifade edilmişti. 01/03/1970 tarihinden önce Devlet memuru olarak çalışmış
olupta herhangi bir sebeple söz konusu tarihler arasında görevde
bulunmayanlardan tekrar memuriyete atananlar hakkında ne yönde işlem
yapılacağı, işte bu hükümle yani ek geçici 41 inci madde ile
çözüme kavuşturulmuştur.
1897 sayılı Kanunla değişik Ek Geçici 41 inci madde, aynen şu şekilde düzenlenmiştir.
?Personelinin intibakı bu Kanun
hükümlerine göre yapılan kurumlarda 1/3/1970 veya 1/3/1975 tarihlerinde
yahut bu iki tarih arasında görevde bulunmamış olanların intibakı
yapılmaz.
Bu durumda olanlardan sonradan göreve
girmek isteyenler hakkında aşağıdaki şekilde işlem yapılır.
A) 1/3/1975 tarihinde;
a) Askerlik görevini yapmakta olanlar,
b) Özel okullarda yöneticilik ve öğretmenlik görevlerinde bulunanlar (Sadece
Millî Eğitim Bakanlığı emrinde görev kabul etmiş olmaları şartıyla),
c) 1416 sayılı Kanuna göre yurt dışında öğrenim yapmakta olanlar.
d) 4489 sayılı Kanun ile bu Kanunun 77 nci maddesine dayanılarak yabancı bir memleket veya uluslararası bir kuruluşta görevli bulunanlar,
e)Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinde,
belediye başkanlığında, illerin daimi komisyon üyeliğinde bulunanlar,
bu Kanunun ek geçici maddeleri ile getirilmiş bulunan intibak hükümleri dairesinde intibak ettirilecekleri derece ve kademe ile göreve alınabilirler.
B) Görevde bulunmamaları (A) bendinde belirtilen nedenlere dayanmayanlardan, çeşitli barem ve personel kanunlarına veya T.C.Emekli Sandığı Kanununa göre kazanılmış hakkı olanlar evvelce kazandıkları barem veya emeklilik dereceleri (Bu derece sınıf ve öğrenim durumlarına göre 36 ncı madde ile tespit edilen yükselebilme derecesini geçmişse, 36 ncı maddede tespit edilen yükselebilme derecesi) ve bu derecede geçirilen süre göz önüne alınmak suretiyle tespit edilecek kademe ile göreve alınabilirler.? denilmektedir.
Burada iki önemli husus göze çarpmaktadır.
Bunlar, madde metninde (A) ve (B) fıkraları olmak üzere birbirinden
ayrılan durumlardır.
Madde girişinde her ne kadar 01/03/1970-01/03/1975 tarihleri arasında görevde olmayanların intibaklarının yapılmayacağı ifade edilmekte ise de, (A) fıkrasında sayılan hallerde intibak yapılmasına müsaade edilmiştir. Yani görevde bulunmayışları (A) fıkrasında sayılan hallerden birine dayalı olanların 657 sayılı Kanunun ek geçici maddeleri çerçevesinde intibaklarının yapılarak göreve atanmalarına imkân sağlanmıştır.
Görevde bulunmamaları (A) fıkrasında
sayılan hallere bağlı olmayanlardan 01/03/1975 tarihinden sonra
memuriyete dönmek isteyenler hakkında yapılacak işlem ise (B) fıkrasında
ifade edilmiştir.
Bu manada diğer bir hususta; genel
ve katma bütçeli kuruluşların bütçe ödenekleri çerçevesinde
geçici işçi statüsünde çalışmakta iken, 4359 sayılı Kanunun
Geçici 7 nci maddesi doğrultusunda Bakanlığımız taşra teşkilatında
yardımcı hizmetler sınıfına dahil hizmetli kadrolarına atananların
geçici işçi olarak geçen bu sürelerinin ne şekilde değerlendirileceğidir.
Bilindiği gibi, özel bir düzenleme
ile 04/04/1998 tarih ve 23307 sayılı Resmî Gazete'de
yayımlanan 4359 sayılı Kanunun Geçici 7 nci maddesinde; ??İlgililer,
öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak ve
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Geçici 1,2 ve 3 üncü
maddeleri hükümleri dikkate alınarak derece ve kademeleri tespit
edilmek suretiyle Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil kadrolara intibak
ettirilirler.
Bu suretle Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı ile ilişkilendirilen personelin kazanılmış hak aylık
derecelerinde değerlendirilmeyen geçmiş hizmetleri, yürürlükteki
hükümlere göre emekli keseneğine esas aylıklarında değerlendirilir.
Söz konusu personele, iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat ödenmez. Bu personelin kıdem tazminatına esas olan geçmiş hizmet süreleri (önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınır. ...? hükmüne yer verilmiştir.
Bu çerçevede, özel bir düzenleme
olan bu Kanun hükmünden de açıkça anlaşılacağı gibi, ilgililer
hakkında yapılacak hizmet değerlendirmelerinde, öğrenim durumlarına
göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydıyla, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun Ek Geçici 1, 2 ve 3'üncü maddeleri hükümlerine
göre intibakları sağlanacaktır.
Zira bu maddelerde belirtilen tarihlerin
geçmişte kaldığının Kanun Düzenleyici tarafından göz önünde
bulundurulmadığı düşünülemez.
Ayrıca, ilgililerine iş mevzuatına
göre herhangi bir tazminat ödenmemesi, Kıdem tazminatına esas olan
geçmiş hizmet sürelerinin 5434 sayılı Kanun hükümlerine
göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınacağı yasa ile
hükme bağlandığından ilgililerin mağduriyetine meydan verilmemesi
bakımından anılan sürelerin kazanılmış hak aylığı yönüyle
de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, anılan Kanun hükmüne göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi kadrolara atanan ilgililerin, geçici işçi olarak geçen hizmet sürelerinin göreve başladıkları
tarihi takip eden ay başından geçerli
olmak üzere değerlendirilmesi ve bu işlemlerin 1998 yılı sonuna
kadar sonuçlandırılması yasal bir zorunluluktur. Ayrıca, konuya
ilişkin olarak 07/07/1998 tarih ve 70768 sayılı (Genelge No: 1998/69)
genelge ve 20/11/1998 tarih ve 140701 sayılı yazı ile Valiliklere
gerekli açıklama yapılmıştır.
Yine 4046 sayılı Kanunun 22
nci maddesine göre özelleştirme yasası nedeniyle kurumumuza
atananların, sözleşmeli statüde sigortalı olarak geçen hizmet
sürelerinin kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinde değerlendirilip
değerlendirilmeyeceği hususudur.
Bilindiği gibi, 24/11/1994 tarih ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun ?Kuruluşlardaki Personelin Nakli? başlıklı 22 nci maddesinde; ??. Naklen atanan personel hakkında geçici 9 uncu madde hükümleri dikkate alınır?.? denilmekte olup, geçici 9 uncu maddesinde ise; ?Kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarda sözleşmeli statüde çalışmakta iken bu Kanunun 22'nci maddesi uyarınca 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi kurumlara nakledilerek Devlet memuru statüsüne geçirilenlerin sözleşmeli statüde (kapsam dışı personel dahil) geçen hizmet süreleri; aynı Kanunun ek geçici 1, 2 ve 3'üncü maddelerine göre, 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri de dikkate alınmak suretiyle, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydıyla kadro şartı aranmaksızın kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir?? hükmüne yer verilmiştir.
Bu itibarla, ilgililerin sözleşmeli
statüde geçen hizmet sürelerinin 4046 sayılı Kanunun geçici 9
uncu maddesi gereğince kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin
tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
4. 657 sayılı Kanun'un değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrasının 1 inci bendinin uygulanması
Bu bentte; ?Teknik hizmetler sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel müesseselerde ifa edenlerle memuriyetten ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memuriyete girmek isteyenlerin teknik hizmetlerde geçen süresinden bu kanun ve bu Kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen sürenin tamamı ve geri kalan sürenin ¾ ü toplamı memuriyette geçmiş sayılarak bu süreler her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.? denilmektedir.
Bu hüküm ile teknik hizmetler sınıfı kapsamına dahil bir görevi, gerek bu sınıfa dahil memuriyet kadrosuna atanmadan önce, gerekse bu sınıfa dahil memuriyet kadrosundan ayrılarak kendi adına serbest olarak veya herhangi bir resmi veya özel sektörde ifa edenlerin, bu suretle geçen sürelerinin değerlendirilmesi öngörülmektedir.
Hükmün uygulamasında karşımıza
iki durum çıkmaktadır.
Birincisi, değerlendirilecek sürenin teknik hizmetler sınıfına dahil görevlerde geçmiş olması, ikincisi ise, ilgilinin bu sürelerinin değerlendirilmesi sırasında mutlaka teknik hizmetler sınıfına dahil memuriyet kadrolarında görevlendirilmiş olmasıdır.
Öyleyse, sosyal güvenlik kurumlarından yada meslek kuruluşlarından alınacak belge ile belgelendirilmesi kaydıyla ister kendi adına açtığı bir iş yerinde, ister resmi herhangi bir kurumda, isterse özel sektörde geçmiş olsun teknik hizmetler sınıfına dahil görevlerdeki çalışma süreleri bu hizmet sınıfına dahil memurluklara atananlar bakımından belli esaslar dahilinde derece yükselmesi ve kademe ilerlemesi açısından değerlendirilecektir.
Bu esaslar ise şunlardır. Resmî
kurumlarda (87 nci madde kapsamına giren kurumlar dahil) geçen sürelerinin
tamamı, özel sektörde veya kendi adına serbest olarak çalıştığı
sürelerinin ise ¾ ünün toplamı her yıl için bir kademe her üç
yıl için bir derece hesabıyla değerlendirilerek ilk defa memuriyete
girenlerin giriş derece ve kademelerine daha önce memuriyette bulunanların
ise kazanılmış hak aylık derece ve kademelerine ilâve edilecektir.
ÖRNEK: Memuriyete girmeden önce mühendis olarak 4 yıl süreyle özel sektörde, 7 yıl süreyle de kendi adına açtığı bir büroda çalıştıktan sonra teknik hizmetler sınıfına dahil mühendis kadrosunda memuriyete atanan bir kişinin bu sürelerinin ¾ ü olan 8 yıl 3 ayı, ilk defa memuriyete atanıyor olması sebebiyle giriş derecesi olan 8 inci derecenin 1 inci kademesi üzerine her yılına bir kademe her 3 yılına bir derece verilmek suretiyle 6 ncı derecenin 3 üncü kademesine yükseltilecek bu kademede 3 ay kıdemli sayılacaktır.
Ancak bu şekilde değerlendirilecek
hizmetlerden özel sektörde geçen süre 12 yılı geçemeyeceği
gibi bu değerlendirmeler neticesinde öğrenim durumuna göre yükselinebilecek
derecenin üzerine de çıkamayacaktır.
5. 657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrasının 2 nci bendinin uygulanması
Bu bentte; ?Sağlık hizmetleri ve
yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına girenlerden memurluğa
girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest
olarak veya resmi veya özel kurumlarda yapanlarla, memurluktan ayrıldıktan
sonra bu işlerde çalışarak yeniden memurluğa girmek isteyenlerin
sağlık hizmetlerinde geçen süresinden, bu Kanun ve bu Kanunun 87
nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen süreleri ile 196 ncı
maddede belirtilen şekilde tespit edilecek mahrumiyet bölgelerinde
en az 3 yıl çalışanların veya çalışacak olanların sürelerinin
tamamı ve geri kalan sürelerinin ¾ ü toplamı memurlukta geçmiş
sayılarak bu sürelerin her yılı için bir kademe ilerlemesi ve her
üç yılı için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.?
denilmektedir.
Hüküm ile bu kez sağlık hizmetleri
ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına dahil memuriyet kadrolarına
atananların gerek memuriyetleri öncesinde gerekse memuriyetten ayrılarak
bu sınıf dahilindeki bir görevi, yurt içinde veya yurt dışında
kendi adlarına açacakları iş yerinde, yada resmi veya özel sektörde
ifa edenlerin bu suretle geçen çalışma sürelerinin değerlendirilmesi
öngörülmektedir.
Öyleyse sağlık ve yardımcı sağlık
hizmetleri sınıfına dahil görevlere atananların yurt içinde veya
yurt dışında ister kendi adlarına açtıkları iş yerlerinde, ister
özel sektörde, isterse kamu sektöründe geçsin meslekleriyle ilgili
çalışma sürelerinin, yani sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık
hizmetleri sınıfı kapsamına dahil bir görevde geçen sürelerinin,
belirli esaslarda değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu esaslar ise,
kamu kurumlarında geçen süreler ile mahrumiyet bölgesi kapsamına
giren yörelerde geçen sürelerinin tamamının bunların dışında
kalan sürelerinin ise ¾ ünün toplamının her yılı bir kademe,
her üç yılı bir derece hesabıyla değerlendirilmesidir.
Ancak bu şekilde değerlendirilecek
hizmetlerden özel sektörde geçen süreler, hiçbir şekilde 12 yılı
geçemez ve bu değerlendirmeler sonucu ilgilinin öğrenim durumuna
göre yükselebileceği derecenin üstündeki bir dereceye de yükselinemez.
6.
657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı
maddesi (C) fıkrası 3 üncü bendinin uygulanması
Bu bentte; ?Avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkla geçirdikleri sürelerin ¾ ü memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir.? denilmektedir.
Yukarıda (C fıkrasının 1 ve 2 nci bendinde) belirtildiği gibi bu kez de avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin, memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukat olarak çalıştıkları sürenin ¾ ünün değerlendirilmesi öngörülmektedir.
7.
657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı
maddesi (C) fıkrası 4 üncü bendinin uygulanması
Bu bentte; ?Basın Kartları Yönetmeliğine göre, basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparak memurluğa girenlerin; meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilmeleri şartıyla, fiilen gazetecilik yaparak geçirdikleri sürenin ¾ ü fiilen memuriyette geçmiş sayılarak; bu sürenin her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.? denilmektedir.
Bu hüküm ile de basın kartına sahip olmak şartıyla gazetecilik yapanların, meslekleriyle ilgili bir göreve atanmaları halinde fiilen gazetecilik yapmak suretiyle geçen hizmetlerinin belirli bir bölümünün değerlendirilmesi öngörülmektedir.
Bakanlığımızda Basın ve Halkla
İlişkiler Müşavirliği kadrosu hariç gazetecilik mesleği ile ilgili
herhangi bir görev kadrosu bulunmadığından fıkranın Bakanlığımız
personeli açısından uygulama alanı yoktur.
8.
657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı
maddesi (C) fıkrasının 5 inci bendinin uygulanması
Bu bentte; ?Özel okullarda öğretmenlik
veya yöneticilik yaptıktan sonra Millî Eğitim Bakanlığı
emrinde memuriyet kabul edenlerin özel okullarda geçen hizmet sürelerinin
2/3 ünün her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı
bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir.? denilmektedir.
Bakanlığımız kadrolarında görev
alanlar açısından en sık karşılaşılan hizmet değerlendirmesi
işlemlerinden birisi de, bu fıkra gereği özel okul ve dershanelerde
öğretmenlik veya yöneticilikte geçen sürelerin değerlendirilmesidir.
Burada dikkat edilmesi gereken 2 önemli
husus bulunmaktadır. Bunlardan birincisi öğretmenlik veya yöneticilik
görevinin Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında geçmiş
olması ikincisi ise; Millî Eğitim Bakanlığı emrinde
görev kabul edilmiş olmasıdır. Ayrıca, özel okullar dışında
kalan özel dershanelerde öğretmenlik ve yöneticilik yaptıktan sonra
Bakanlığımız emrinde memuriyet kabul edenlerin bu şekilde geçen
hizmetleri ödenecek aylık derece ve kademelerinde değerlendirilmemesi
uyuşmazlık konusu olmuş ve idari yargı yoluna gidilmiştir.
Gerek çeşitli İdare Mahkemeleri
kararlarında ve gerekse Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun
20/10/1995 tarih ve E.No:1994/488, K.No:1995/728 sayılı Kararında
657 sayılı Kanunun değişik 36'ncı maddesi ?Ortak Hükümler?
bölümünün (C) fıkrasının 5 inci bendinde yer alan ?özel okul?
ibaresinin dar anlamda değil ?özel öğretim kurumu? anlamında
anlaşılması gerektiği vurgulanarak Özel Öğretim Kurumları Kanunu
kapsamında bulunan okul, dershane, kurs vb. yerde geçen hizmet sürelerinin
ödenecek aylık derece ve kademelerinde değerlendirilmesi gerektiği
belirtilmiştir.
Söz konusu kararın genelleştirilerek
uygulanması hususunda, uygulamaya yönelik Valilikler ve Merkez
Teşkilatı Birimlerine gönderilen 19/11/2001 tarih ve 114719 sayılı
2001/95 Nolu Genelge ile uygulamaya ilişkin geniş açıklama da yapılmıştır.
Ayrıca, bu hüküm gereğince değerlendirilecek
hizmet, daha önce incelediğimiz bentlerde öngörülenden farklı
olarak 2/3 ü olup hiçbir şekilde 12 yılı geçmeyecektir. Bu değerlendirme
neticesinde öğrenim durumuna göre yükselinebilecek derece aşılmayacaktır.
9. 657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrası 6 ncı bendinin uygulanması
Bu bendinde; ?Bu Kanunun 4 üncü
ve 237 nci maddesinin (e) fıkrasına göre sözleşme ile istihdam
edilenlerin, memuriyete geçirilmeleri halinde, sözleşmeli olarak
geçirdikleri hizmet süreleri, her yıl için bir kademe ilerlemesi
ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.?
denilmektedir.
Bilindiği gibi, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 4 üncü maddesinde
istihdam şekilleri düzenlenmiştir. Bu maddeyle düzenlenen istihdam
şekillerinden birisi de ?Sözleşmeli Personel? statüsü
olup hangi hallerde, hangi işlerde ve hangi niteliklerde sözleşmeli
personel çalıştırılabileceği madde metninde belirtilmiştir.
İşte, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun değişik 4 üncü maddesi uyarınca sözleşmeli olarak çalıştırılanlardan
memuriyete geçirilenlerin sözleşmeli statüde geçirdikleri hizmetlerinin
değerlendirilmesi öngörülmektedir.
Yine aynı fıkrada, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 237 nci maddesi (e) fıkrasına göre
sözleşme ile istihdam edilenlerin bu suretle geçen hizmetlerinin
memuriyete geçirilmeleri halinde değerlendirilmesi öngörülmüştür.
Bu değerlendirmeler sonucunda, 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesi ile belirlenen öğrenim durumu itibariyle yükselinebilecek dereceyi geçmemesi gerekmektedir.
Burada sıkça gündeme gelen hususlardan
birisi de 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesine
göre sözleşmeli statüde sigortalı olarak görev yaptıktan sonra,
devlet memuru olarak ataması yapılanların, sözleşmeli statüde
sigortalı geçen hizmet sürelerinin emekli keseneğine esas aylık
derece ve kademesinin tespitinde olduğu gibi, kazanılmış hak aylık
derece ve kademesin tespitinde de değerlendirilip değerlendirilmeyeceğidir.
Bilindiği gibi, 632 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin l inci maddesi ile 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununa eklenen Geçici 37 nci maddesinin dördüncü
fıkrasında; ?Bu madde hükümlerine göre memur kadrolarına atananların,
4 üncü maddenin (B) fıkrası ve 4924 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli
personel pozisyonlarında geçirdikleri hizmet süreleri, öğrenim
durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla
kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir.
?? denilmektedir.
Ayrıca, Bakanlığımızda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesine göre sözleşmeli statüde istihdam edilen öğretmenlerden daha sonra Bakanlığımız kadrolarına ilk atama yoluyla (KPSS puan üstünlüğüne göre) kadrolu öğretmen olarak atamaları yapılanların sözleşmeli olarak geçen bu hizmet sürelerinin her yılı için bir kademe, her üç yılı için bir derece verilmek suretiyle kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmesi gerektiği 21/12/2009 tarih ve 100393 sayılı yazı ile Valiliklere duyurulmuştur.
Bu nedenle, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 4/B maddesine göre sözleşmeli statüde
istihdam edilen öğretmenlerden gerek ilk atama yoluyla gerekse de
632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince kadrolu öğretmenliğe
atanların sözleşmeli statüde geçen sürelerinin kazanılmış hak
aylık derece ve kademelerinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bir diğer husus ise; 241 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 15 inci maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa eklenen 6111 sayılı Kanunun 117 nci maddesiyle mülga olan Ek Geçici 58 inci Maddesi ile sürekli işçi ve sözleşmeli statüde çalışmakta iken, memuriyete geçenlerin bu statüde geçen sürelerinin değerlendirilmesi hususudur.
Bu hükümle iki durum düzenlenmektedir. Birincisi yürürlük tarihi olan 01/07/1984 tarihinden 1984 yılı sonuna kadar kamu kurumlarında sözleşmeli veya sürekli işçi statüsünde çalışanlardan memuriyete geçmek için yazılı istekte bulunanların bu statülerde geçen hizmetlerinin değerlendirilmek suretiyle memuriyete alınmalarıdır. İkincisi ise, 01/03/1975 ile 01/03/1982 tarihleri arasında aynı statülerden memuriyete geçenlerin bu statülerde geçirdikleri sürelerin değerlendirilmesidir.
Hatırlanacağı üzere 01/03/1975
tarihi itibariyle 1897 sayılı Kanun uyarınca Ek Geçici 2 nci madde
uyarınca sözkonusu tarihte Devlet memuru olmaları sebebiyle haklarında
yapılan intibaklarda 18 yaşın bitirilmesinden sonra 87 nci madde
kapsamına giren kurumlarda başarılı geçen hizmet sürelerinin değerlendirilmesi
öngörülmüş ve bu hüküm çerçevesinde memur, işçi ve sözleşmeli
statüde geçmiş olması yönünde bir ayrım yapılmaksızın kamu
kurumlarında geçen hizmetler değerlendirilmiştir.
Böylece 01/03/1975 -01/03/1982 tarihleri
arasında, belirtilen statülerden memuriyete geçenlerin bu manada
oluşan mağduriyetleri sözkonusu olmuştur. İşte 241 sayılı kanun
Hükmünde Kararnamenin 15 inci maddesiyle 657 sayılı Kanuna eklenen
6111 sayılı Kanunun 117 nci maddesiyle mülga olan Ek Geçici 58 inci
Maddenin ikinci fıkrası ile bu mağduriyetlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
Görüldüğü üzere, 241 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan düzenleme ile 1984 yılı
sonuna kadar memuriyete geçenlerin mağduriyetleri giderilmiştir.
Öyleyse uygulamada dikkat edilecek
husus, geçici hükümlerle yapılan bu düzenlemelerin hangi dönemi,
kimleri ve hangi halleri kapsadığının iyice tespit edilmesidir.
Burada konuyu kısaca özetlemek gerekirse kamu kurumlarında sözleşmeli statüde veya sürekli işçi statüsünde çalışmakta iken memuriyete geçenlerin bu sürelerinin değerlendirilmesi ile ilgili olarak değişik 36 ncı maddenin (C) fıkrasının 6 ncı bendinden başka 241 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile düzenleme yapılmıştır. 241 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 15 inci maddesi ile 01/03/1975 tarihinden 01/03/1982 tarihi ile 01/07/1984 tarihinden 31/12/1984 tarihleri arasında memuriyete geçenleri kapsamaktadır.
Hizmet değerlendirmesinde dikkate
alınıp alınmayacağı sıkça gündeme gelen hususlardan birisi de
vekil öğretmenlikte geçirilen sürelerdir.
Bilindiği gibi, 657 sayılı
Kanunun değişik 86 ncı maddesi uyarınca öğretmen ihtiyacı
karşılanamayan okullarımızda vekil öğretmen görevlendirilmektedir.
Vekil öğretmenlik, bu amaçla sağlanan geçici kadrolara yapılan
görevlendirmeler olması nedeniyle asli kadrolardaki memuriyet görevleri
gibi mütalâa edilmemektedir.
Diğer taraftan, aynı Kanunun
36 ncı maddesi (C) fıkrasında; hangi hizmetlerin kazanılmış
hak aylık derece ve kademelerinde değerlendirileceği belirtilmiş,
bunlar arasında vekil öğretmenlikte geçen hizmetlerin değerlendirilmesine
yönelik her hangi bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle söz konusu
hizmetlerin kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinde değerlendirilmesi
mümkün olamamaktadır.
Ancak, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı
Kanunu'nun 15 inci maddesinin (f) bendine göre açıktan tayin edilen
vekillerin kanunlarına göre, aldıkları vekillik aylık ve ücret
tutarları üzerinden emekli keseneği kesileceği hükme bağlanmış
olması nedeniyle bu sürelerin emekli keseneğine esas aylık derece
ve kademelerinde değerlendirilmesi mümkün bulunmaktadır.
5510 sayılı Kanununun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra bu kapsamda geçen süreler ise, anılan Kanunun
4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (c) bendinin 2 numaralı
alt bendi ile, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi
uyarınca açıktan vekil olarak atananların sigortalı sayılmaları
nedeniyle, bunlar için herhangi bir hizmet birleştirmesinden de söz
edilemeyecektir.
10. 657 sayılı Kanunun değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrası 7 nci bendinin uygulanması
Bu bendinde; ?2834 ve 2836 sayılı Kanunlara göre kurulmuş olan Tarım Kredi ve Tarım Satış Kooperatiflerinde çalışanlardan sonradan memuriyete girenlerin bu kooperatiflerde geçen hizmetlerinin 12 yılı geçmemek üzere her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.? denilmektedir.
Bu hüküm ile tarım kredi ve tarım satış kooperatiflerinde çalışanların memuriyete atanmalarında buralarda geçen hizmetlerinin değerlendirilmesi öngörülmektedir.
Hükmün çok açık ifadeli olması
sebebiyle genişçe açıklanmasına ihtiyaç bulunmamakla birlikte
hizmetin geçtiği kooperatifin mutlaka 2834 ve 2836 sayılı Kanunlarla
kurulmuş Tarım Kredi ve Tarım Satış Kooperatifi olması
ve değerlendirilecek sürenin 12 yılı geçmemesi, bu değerlendirme
sonucunda da öğrenim durumuna göre yükselinebilecek derecenin aşılmaması
gerekmektedir.
11.
Muvazzaf askerlikte geçen sürelerin değerlendirilmesi
657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'nun değişik 83 üncü maddesinde muvazzaf askerliğe ayrılan
memurların 84 üncü maddesinde ise muvazzaf askerlik görevinden sonra
memuriyete alınanların muvazzaf askerlikte geçen sürelerinin değerlendirilmesi
öngörülmektedir.
Bilindiği gibi, 108 inci maddede yapılan
bir düzenleme ile muvazzaf askerlik görevini yapmadan memuriyete alınanların
bu görevlerini memuriyetlerinden aylıksız izinli sayılmak suretiyle
yapmalarına imkân sağlanmıştır.
Gerek bu düzenlemeden önce muvazzaf
askerliklerini memuriyetlerinden ayrılarak yapsınlar, gerekse bu düzenleme
sebebiyle aylıksız izinli sayılarak yapsınlar terhislerini müteakip
görevlerine döndüklerinde askerlikte geçen sürelerinin memuriyette
geçmiş gibi kademe ilerlemesi ve derece yükselmeleri açısından
değerlendirilecektir.
Bu değerlendirmede askerlik sürelerinin 5434 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumuna borçlanıp borçlanmadığına bakılmayacaktır. Bilindiği gibi, muvazzaf askerlikte geçen sürenin borçlanılması, o sürenin fiili hizmetten sayılması ile ilgili bir husustur. Bu nedenle muvazzaf askerlik süresi borçlanılsın, borçlanılmasın diğer bir ifadeyle fiili hizmetten sayılsın sayılmasın 83 üncü madde uyarınca memurun kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi bakımından değerlendirilecektir. Ancak bu değerlendirmenin yapılabilmesi için ilgilinin adaylığının kaldırılmış olması gerekmektedir.
Değişik 84 üncü maddede, aynı
mahiyettedir. Tek farkı muvazzaf askerlik görevini yaptıktan
sonra memuriyete atanmaktır. Bu maddeye göre de muvazzaf askerlikte
geçen süreler adaylığın kaldırılmasını müteakip kademe ilerlemesi
ve derece yükselmesi bakımından değerlendirilecektir.
Muvazzaf askerlikte geçen sürelerin değerlendirilmesinin diğer hizmet değerlendirmelerinden farkı bu sürenin fiili hizmet süresinden sayılsın sayılmasın, kazanılmış hak aylık derece ve kademesinin belirlenmesinde dikkate alınması ve bu değerlendirmenin adaylığın kaldırılmasından sonra gerçekleştirilmesidir.
Seferde veya talim ve manevra için
hazarda, silah altına alınanların bu suretle geçen süreleri de
aynı kanunun 85 inci maddesi uyarınca muvazzaf askerlik süresinde
olduğu gibi kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi açısından değerlendirilmesi
gerekmektedir. Ancak çok uzak bir ihtimal olmakla birlikte şu hususun
ifade edilmesinde fayda bulunmaktadır. Bu değerlendirmeler sonucunda
öğrenim durumuna göre yükselinebilecek derece ve kademe aşılamayacaktır.
12.
Adaylıkta geçen sürelerin değerlendirilmesi
657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun değişik 54 üncü maddesi uyarınca ilk defa Devlet
memuru olarak atananlar bir yıldan az, iki yıldan çok olmamak üzere
adaylığa tabi tutulmaktadırlar. Aynı Kanunun ?Asaleti Onaylanan
Memurların Kademe İlerlemeleri? başlığı altında düzenlenen
değişik 159 uncu maddesinde; ?Adaylık süresi sonunda bu Kanun
hükümlerine göre asıl memurluğa atananların adaylıkta geçirdikleri
süreler, kademe ilerlemelerinde ve derece yükselmelerinde değerlendirilir.?
denilmek suretiyle adaylıkta geçen sürenin adaylığın kaldırılmasını
müteakip değerlendirileceği öngörülmüştür.
Burada akla gelebilecek önemli bir
husus; 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 25/02/2011 tarihinden
önce adaylık süresi içinde olumsuz sicil alan veya adaylığın
birinci yılında başarısız olan, 25/02/2011 tarihinden sonra disiplin
cezası almış olan Devlet memurunun durumu ne olacaktır?
Maddede her ne kadar adaylıkta geçen
sürelerin değerlendirileceği belirtilirken olumlu sicil almış olma
ibaresi yer almıyorsa da, adaylık devresi içinde göreve son vermeyi
düzenleyen değişik 56 ncı madde ile adaylık süresi sonunda
başarısızlığı düzenleyen 57 nci madde hükümlerinin birlikte
değerlendirildiğinde, adaylığın kaldırılması için adaylık
süresinde olumlu sicil almış olma şartının aranacağı ortaya
çıkmaktadır. Dolayısıyla adaylıkta geçen sürelerin 159 uncu
madde uyarınca değerlendirilmesinde de 25/02/2011 tarihinden önce
olumlu sicil almış olma şartı, 25/02/2011 tarihinden sonra disiplin
cezası almamış olma şartı aranacaktır.
13. Devlet memurlarının
kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin kadro ve
öğrenim şartı aranmadan bir
üst dereceye yükseltilmesi; (2182 sayılı
Kanun, 458 sayılı KHK ve 5289 sayılı
Kanun uyarınca)
657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun öngördüğü ve şimdiye kadar incelemeye çalıştığımız
normal derece yükselmesi ve hizmet değerlendirmesi işlemlerinin dışında
Devlet memurlarının kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin
kadro ve öğrenim durumu şartına bağlı olmadan, kanun veya kanun
hükmünde kararnameler ile bir derece yükseltilmesi sağlanmıştır.
Bunlardan birincisi 01/03/1979 tarihi
itibariyle uygulanan 20/02/1979 tarih ve 2182 sayılı Kanundur.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununa eklenen Ek Geçici 55, 56,57 nci maddeleri ile; Bu Kanun ve Ek Geçici Maddelerine göre aylık almakta olan personelin kazanılmış hak aylık derece ve kademeleri bir defaya mahsus olmak üzere öğrenim durumlarına bakılmaksızın ve kadro koşulu aranmaksızın bir üst derecenin aynı kademesine getirilerek alt derecede geçen süre üst derecedeki kademede geçmiş sayılmıştır., Ayrıca yürürlük tarihinden (01/03/1979) önce emekli, malüllük, dul ve yetim aylığı bağlananlar ile bu tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar hakkında da 2182 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Yine, emekli keseneğine esas aylık derece ve kademesi, kazanılmış hak aylık derece ve kademesinin üstünde bulunanların; emekli keseneğine esas aylıkları ile kazanılmış hak aylık derece ve kademelerine de birer derece ilave edilmek suretiyle uygulanacaktır.
Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak
25 Kasım 1988 tarih ve 20000 sayılı Resmî Gazete'de
yayımlanan 107 Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği ile
gerekli açıklama yapılmıştır.
İkinci düzenleme ise 458 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamedir.
657 sayılı Devlet Memurları
Kanununa Ek Geçici Madde (Ek: 22.9.1991 ?KHK 458/1 md.) eklenmesini
öngören bu Kanun Hükmünde Kararnamenin temel amacı, 01/03/1979
tarihinde Devlet memuru olarak görevde bulunmaları sebebiyle 2182
sayılı Kanunla öngörülen bir derece yükselmesinden yararlanan
personel ile bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği
15/10/1991 tarihinde fiilen Devlet memuru olmaları şartıyla (aylıksız
izinde bulunanlar dâhil), 2182 sayılı Kanun hükmünden yararlanamayanlar
arasındaki farkın giderilmesidir.
458 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin uygulaması ile ilgili olarak 28/10/1991 tarih ve
21035 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Maliye Bakanlığının
122 Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde gerekli açıklama
yapılmıştır.
Üçüncü düzenleme ise 15/01/2005
tarihi itibariyle uygulanan 02/02/2005 tarih ve 5289 sayılı Kanundur.
Yine bu Kanunun uygulanmasında da;
2182 sayılı Kanun ile 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinden
yaralanamamış olanlardan, 15/01/2005 tarihinde görevde bulunanlar
(aylıksız izinde bulunanlar dahil) ile bunlardan anılan tarihten
önce emekli, adî malûllük, vazife malûllüğü aylığı bağlananlar
ve dul ve yetim aylığı alanların yararlandırılmaları öngörülmektedir.
5289 sayılı Kanunun uygulanmasında
da; 2182 sayılı Kanun ile 458 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin uygulamasında olduğu gibi, kapsama dahil personelin,
kazanılmış hak aylık derece ve kademelerini bir defaya mahsus olmak
üzere öğrenim durumuna ve buna göre yükselebilecekleri dereceye
bakılmaksızın ve kadro şartı aranmaksızın bir üst derecenin
aynı kademesine getirilmeleri öngörülmektedir. Alt derecedeki bulundukları
kademede geçirdikleri süre, yükseltildikleri bir üst derecedeki
yeni kademelerinde geçirilmiş sayılacaktır. Emekli keseneklerine
esas derece ve kademeleri, kazanılmış hak aylık derecelerinden farklı
yürütülenlerin emekli keseneklerine esas derece ve kademeleri de
aynı şekilde yükseltilecektir.
E.HİZMET BİRLEŞTİRMESİ
Hizmet birleştirmesi, çeşitli sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle ilgililerin sosyal güvenliklerinin sağlanmasıdır.
Hizmet birleştirilmesi ilk defa 05/01/1961
tarih ve 228 sayılı Kanunun 28/01/1970 tarih ve 1214 sayılı Kanunla
değişik 1 inci maddesi ile öngörülmüştür. Söz konusu madde
şöyledir.
?Sigorta Kanunlarına tabi işlerden
T.C. Emekli Sandığına tabi görevlere geçenlerin sigorta primi ödemek
suretiyle geçen hizmet sürelerinin tamamı, emeklilik keseneğine
esas aylıklarının tespitinde nazara alınır.?
Daha sonra 5434 sayılı T.C.
Emekli Sandığına 08/07/1971 tarih ve 1425 sayılı Kanunla eklenen
Ek-3 üncü madde 01/03/1971 tarihi itibariyle yürürlüğe konulmuş
olup, daha sonra Ek Madde 18 olarak teselsül ettirilmiştir.
Bu maddede; ?Sosyal Sigortalar Kanununa
tabi görevlerde bulunduktan sonra iştirakçi olanların, emeklilik
keseneklerine, personel kanunları gereğince kazanılmış hak
olarak aldıkları derece ve kademe aylıkları üzerine, sigorta
primi ödemek suretiyle geçirdikleri sürelerin her yılı bir kademe
ilerlemesine ve tahsil durumlarına göre her 2, 3, 4 veya 5 yılı
bir derece yükselmesine esas olacak şekilde eklenerek bulunacak derece
ve kademe aylığı esas alınır.
Bunların, personel kanunlarına göre
kazanılmış hak olarak aldıkları kademelerin ilerletildiği
veya derecelerin yükseltildiği sürece, emeklilik keseneğine esas
kademeleri ilerletilir ve dereceleri yükseltilir.
Ancak, bunların emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükseltilebilmesi için, tahsil durumları itibariyle personel kanunları hükümlerine göre, en son yükselebilecekleri dereceleri geçmemeleri ve bir derecede en az geçirilmesi gereken yıl sayısı kadar kademeden emeklilik keseneği ödemiş olmaları şarttır.
Şu kadar ki, 18'inci yaşın ikmalinden
önce veya iştirakçi oldukları tarihteki tahsil derecelerinden daha
aşağı bir tahsil derecesinde sigorta primi ödemek suretiyle geçirdikleri
süreler dikkate alınmaz.
Sigorta primi ödemek suretiyle geçen
sürelerin, personel kanunları hükümlerine göre, memuriyette geçmiş
sayılmak suretiyle, kazanılmış hak derece ve kademelerinin tespitinde
değerlendirilen kısımları, bu madde uyarınca emeklilik keseneğine
esas aylığın tespitinde ayrıca nazara alınmaz.? denilmektedir.
Yine, 24/05/1983 tarih ve 2829 sayılı
?Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi
Hakkında Kanun? ile hizmet birleştirilmesi işlemleri yeniden
düzenlenerek dağınıklıktan kurtarılmıştır.
2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde;
? Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan
ve (1) kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen
hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına
tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle
geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı
Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. (Ek: 6/8/2008
? 5793/6 md) 4857 sayılı İş Kanununa tabi olarak geçen hizmet
sürelerine karşılık emekli ikramiyesi ödenebilmesi için, iş sözleşmesinin
İş Kanunu hükümlerine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek
şekilde sona ermiş olması; sözleşmeli personel olarak geçen sürelere
karşılık olarak emekli ikramiyesi ödenebilmesi için de, hizmet
sözleşmesinin ilgili mevzuatına göre iş sonu tazminatına veya
aynı mahiyette olmakla birlikte başka bir adla ödenen tazminata hak
kazanılmasına uygun olarak sona ermiş olması şarttır.
(Değişik: 6/8/2008 ? 5793/6
md) Ancak, ilgililere, her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu
tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat
ödenen süreler ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş
olan süreler, emekli ikramiyesinin hesabında dikkate alınmaz.
Ayrıca, 8 inci maddenin birinci fıkrası
gereğince aylık bağlananlara, emekli oldukları son görevlerinden
dolayı ilgili bulundukları sosyal güvenlik kurumu kanununun emekli
ikramiyesine veya iş kanununun kıdem tazminatına ilişkin hükümleri
uygulanır. (Ek: 6/8/2008 ? 5793/6 md) Bu fıkraya göre emekli ikramiyesi
ödenmesinde, birinci fıkra hükümleri de dikkate alınır.? hükmüne
yer verilmiştir.
Bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca
birleştirilen hizmet süreleri üzerinden son 7 yıllık sürenin yarısından
fazlasının T.C.Emekli Sandığında geçmiş olması nedeniyle
bu Kurumca aylık bağlanmış olsa dahi, son defa T.C.Emekli Sandığına
tabi görevden ayrılmayanlara emeklilik ikramiyesi ödenmez. Bu gibilerin
ayrıldıkları görev itibariyle kıdem tazminatı alma hakları varsa
bu hakları saklıdır.
Ancak, 2829 sayılı Kanunun 12
nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ?Son defa T.C. Emekli
Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılanlar ve?
ibaresi, Anayasa Mahkemesinin 5/2/2009 tarihli ve Esas No: 2005/40,
Karar No: 2009/17 sayılı kararı ile iptal edilerek, Yayımlandığı
tarihten 1 yıl sonra da yürürlüğe girmek üzere 5/6/2009 tarih
ve 27249 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmış olup, yürürlük
tarihi 5/6/2010 tarihidir. Ancak, T.C. Anayasasının 153 üncü maddesinde;
iptal kararlarının geriye yürümeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda, anılan karar, karar tarihinden sonraki durumlar için hüküm
ifade edecektir. İlgililer hakkında münhasıran verilmiş bir yargı
kararı bulunmaması halinde, herhangi bir işlem yapılması mümkün
olamayacaktır.
Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir.
Ancak, malullük, ölüm, 5434 sayılı
T.C. Emekli Sandığı Kanununa göre yaş haddinden re'sen
emekli olma (Ek ibare: 27/1/2000 ? 4505/1 md.) süresi kanunla belirlenen
vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı oldukları kurumun kanunla
değiştirilmesi hallerinde ilgililere hizmet sürelerinden sonuncusunun
tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır.
Özel sektörde sigortalı ve bağ-kur mensubu olarak geçirilen süreler (657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesi (C) fıkrasına giren haller hariç) sadece emekli keseneğine esas derece ve kademenin belirlenmesi açısından dikkate alınacaktır.
Bu değerlendirme sonucunda emekli
keseneğine esas derece ve kademeleri aylık ödemesine esas derece
ve kademesinin üzerine çıkacaktır ki bu durumda memuriyet süresince
ödenecek aylığa esas derece ve kademenin yükseltildiği sürece
emekli keseneğine esas derece ve kademesinde kadro şartı aranmayacak
ancak öğrenim durumuna göre yükselebileceği dereceyi geçmemek
şartıyla yükseltilecektir.
Bu tür hizmet değerlendirmeleri sonucu
meydana gelecek kesenek ve karşılık farklarının hesaplanmasında
bu hizmetlerin değerlendirilmesi gereken tarihlerde yürürlükte olan
katsayı ve gösterge tutarları ile yine o tarihteki kesenek
ve karşılık oranları esas alınacak kurumca karşılanması gereken
karşılıklar kurum bütçesinden, personelce karşılanması gereken
kesenekler ise personelden usulüne uygun olarak tahsil edilecektir.
Diğer taraftan; 5510 sayılı
Kanunun yürürlüğe girdiği 2008 yılı Ekim ayı başından önce
iştirakçiliği bulunanlar bakımından mülga hükümleri de dahil
olmak üzere 5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu hükümleri
uygulanacağından, bunlar hakkında mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik
Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında
Kanun hükümlerine göre, hizmet birleştirme işlemleri yapılacaktır.
Ancak, 2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa 5510 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesinin (c) fıkrası kapsamında sigortalı sayılanların
prim tutarı, emekli keseneğine esas aylıkları tutarı üzerinden
değil, 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi gereğince prime esas
kazanç tutarları dikkate alınarak belirlendiğinden, bu kişiler
hakkında ise, herhangi bir hizmet birleştirmesi işlemi yapılamayacak
olup, bunların varsa farklı sosyal güvenlik kurumuna tabi geçen
hizmetleri, toplam hizmet süresinde dikkate alınacaktır.
5510 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce iştirakçiliği bulunanların, sosyal güvenlik kurumlarına tabi çeşitli işlerde çalışmış olmaları halinde bu hizmet süreleri, aynı tarihlere rastlamamak kaydıyla emeklilik aylığı bağlanmasına hak kazanıldığında birleştirilir. Ancak, hizmet süreleri toplamının aylık bağlanmasına yeterli olmaması halinde, 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanmayıp, ilgililer hakkında 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre toptan ödeme yapılacaktır.
28/06/2011 Tarihi Ve Öncesinde Personel Genel Müdürlüğü Tarafından İntibak Ve Hizmet Değerlendirmesi/ Birleştirilmesi İle İlgili Yayımlanan Yürürlükte Bulunan Genelge Ve Genel Açıklamalar Dizini | |||
TARİHİ | SAYISI | NUMARASI | KONUSU |
14/07/1995 | 85881 | Meslek liselerini bitirenler | |
12/09/1996 | 122478 | Hizmet birleştirmesi | |
24/09/1996 | 132976 | 657/36.Maddesi A/5 fıkrasının uygulanması | |
07/07/1998 | 70768 | 1998/69 | 4359 sayılı Kanunun Geçici 7. Maddesinin uygulanması |
20/11/1998 | 140701 | 4359 sayılı Kanunun Geçici 7. Maddesinin uygulanması | |
10/12/1999 | 124856 | 1999/103 | Emeklilik işlemleri |
19/11/2001 | 114719 | 2001/95 | Özel Öğretim Kurumlarında Geçen Hizmetlerin Değerlendirilmesi |
11/08/2005 | 49582 | 64 üncü maddenin uygulanması | |
13/03/2007 | 15150 | Teknik Öğretmen Unvanı (08/10/1992 tarih ve 172543 sayılı yazı, 18/04/1996 tarih ve 47498 sayılı yazı ile 27/03/1998 ve 30704 sayılı yazıların birleştirilmesi) | |
13/03/2007 | 15156 | Emsal Uygulaması (08/03/1996 tarih ve 28751 sayılı yazı ile 07/10/2004 tarih ve 76665 sayılı yazıların birleştirilmesi) | |
13/03/2007 | 15154 | 64 üncü maddenin uygulanması (30/06/1992 tarih ve 89105 sayılı yazı, 27/03/1995 tarih ve 37427 sayılı yazı ile 11/04/1996 tarih ve 44360 sayılı yazıların birleştirilmesi) | |
16/05/2008 | 34027 | Sağlık Bilimleri Lisansiyeri. | |
16/05/2008 | 34029 | 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 64 üncü maddesinin son fıkrası hükmünün uygulanması. | |
02/02/2009 | 12417 | Bulgaristan'da geçen hizmet sürelerinin değerlendirilmesi. | |
21/12/2009 | 100393 | Sözleşmeli Statüde geçen hizmet süreleri | |
30/06/2010 | 32619 | Sağlık Bilimleri Lisansiyeri | |
09/08/2010 | 51227 | Hizmet Birleştirme | |
04/01/2011 | 398 | Kamu Görevlerine İlişkin İşlemlerde Yetki Devri | |
19/01/2011 | 3383 | Sağlık Bilimleri Lisansiyerleri | |
04/02/2011 | 7972 | 64 üncü maddenin uygulanması | |
14/02/2011 | 10052 | Sağlık Bilimleri Lisansiyeri | |
21/03/2011 | 19043 | Sağlık Bilimleri Lisansiyerleri | |
28/06/2011 | 43045 | 36 ncı mad.(A) fık.9 uncu bend.uyg. (formasyon eğt.) |