'Hükümetin rehavete kapıldığı iddiası deli saçması'
Erdoğan, bazı çevrelerin hükümetin 17 Aralık sonrasında AB konusunda "rehavete
kapıldığı" yönündeki yaklaşımlarını "deli saçması" olarak değerlendirdi.
Erdoğan, "Önümüzdeki programı aynen uygulamaya devam ediyoruz. Bu konuda
kararlıyız. İşimizi gayet iyi biliyoruz, dersimizi de gayet iyi çalışıyoruz"
diye konuştu.
Dünyanın önde gelen ekonomi ve siyaset uzmanlarının bir araya geldiği Forum
İstanbul, Swissotel'de başladı. Forumun açılışında konuşan Erdoğan, 2004 yıl
sonu rakamlarına göre, dünyanın silahlanmaya 900 milyar dolar ayırdığını belirterek
"Yoksulluğu gidermek için ayırdığı para adeta hiç. Ondan sonra diyoruz
ki, 'küreselleşen teröre karşı ne yapacağız?' bu anlayışla, bu mantıkla küreselleşen
teröre karşı bir şey yapamayız" diye konuştu.
Bu durumda tam aksine küreselleşen terörün daha güçlü hale getirileceğini savunan
Erdoğan, şu anda insanlığın bunun bedelini ödediğini kaydetti. Başbakan Erdoğan,
her gün dünyanın değişik yerinde yüzlerce bombalı saldırının ve yüzlerce savunmasız
insanın ölüm haberlerinin görüldüğünü ifade etti. Erdoğan, "Ekonomisi giderek
zayıflayan ülkelerin, insani ve kültürel birikimleri teknoloji yarışında önde
giden zengin ülkelerin gerisindeymiş, onlardan daha da değersizmiş" gibi
bir saplantının dünyaya yayıldığını söyledi. Küresel terörizmi besleyen unsurlardan
birinin de bu çelişki ve uçurum olduğunu belirten Erdoğan şöyle konuştu:
"Gelecekte dünya liderliğine oynayacak ülkelerde ekonomi, yeniliklerden
beslenecektir. İkinci lig ise günü sanayi düzenini kozmetik iyileştirmelerle
sürdürmeye çalışanların olacaktır. Ne yazık ki üçüncülük, doğal kaynaklarını
ve insanlarını üstteki liglere hammadde gibi satan lig olacaktır.
Bu tablo adaletli bir tablo değildir, zaman içinde çok daha adaletli ve duyarlı
ekonomik tablonun oluşması için hepimizin üstüne düşen görev vardır." Her
toplumun bu zorunlu kavşaklardan ve yollardan birini seçmek zorunda olduğunu
dile getiren Erdoğan, AB'nin ise bu bilince çoktan geldiğini vurguladı. Birliğin
çerçeve programlarıyla üyelerini geleceğe hazırladığını ifade eden Erdoğan,
AB'nin eski ve yeni üyelerinin kendi aralarında gelecek yıllarda Ar-Ge çalışmaları
yapması gerektiğini kaydetti. Erdoğan, AB'nin küresel bir güç olabilmesi için
farklı insanları, kaynakları, potansiyelleri bünyesine toplaması gerektiğini
ifade etti. AB'yi medeniyet zemini olarak gördüğünü söyleyen Erdoğan, birliği
medeniyetler buluşmasının arkası olarak değerlendirdiğini söyledi. Erdoğan,
"AB bir siyasi değerler bütünü olarak görülmelidir, ki o zaman küreselleşen
bir güç olabilsin" dedi.
17 Aralık sonrası AB sürecine ilişkin bazı çevrelerin
hükümetin "rehavete kapıldığı" gibi yaklaşımlarını "deli saçması"
olarak değerlendiren Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Biz ne yaptığımızı,
ne yapacağımızı gayet iyi biliyoruz. Önümüzdeki programı aynen uygulamaya devam
ediyoruz. Bu konuda kararlıyız, işimizi gayet iyi biliyoruz, dersimizi de gayet
iyi çalışıyoruz. 17 Aralık'a nasıl geldiysek, bundan sonraki süreci de aynı
şekilde devam ettirmeye kararlıyız. Önümüzdeki 10 yılda kimliğimizi, öz değerlerimi
kaybetmeden AB'nin zaten bizim de benimsediğimiz evrensel değerlerinde buluşmayı
hedefliyoruz"