4/B Personelinin İzinlerinde Yaşanan Sorunlar
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesinde yetki verilmemesine rağmen sözleşmeli personelin izinlerine ilişkin olarak Bakanlar Kurulu kararı ile düzenleme yapılmıştı. Bu yetkisiz uygulama, 27.04.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan torba kanun ile düzeltilmiştir. Yapılan düzenlemede, iş sonu tazminatı miktarı ve kullandırılacak izinlere ilişkin olarak Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir. Bu yetki gereğince Bakanlar Kurulunun yeni bir düzenleme yapacağını düşünerek sözleşmeli personelin izinlerinde yaşanan sorunlarla ilgili bir dosya yayımlıyoruz. Devamı için başlığa tıklayın.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesinde yapılan değişiklikle sözleşmeli
personele ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı
miktarı, kullandırılacak izinler ve bu hususlara ilişkin esas ve usûllerin Bakanlar
Kurulunca belirleneceği hükme bağlanmıştır. Buna göre 657 sayılı 4/B maddesi;
"Sözleşmeli personel: Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında
yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve
işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel
bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, kurumun
teklifi üzerine Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlığının görüşleri alınarak
Bakanlar Kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen
ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir. (36 ncı maddenin II - Teknik
Hizmetler Sınıfında belirtilen görevlerde yukarıdaki fıkra uyarınca çalıştırılanlar
için, işin geçici şartı aranmaz.)
Bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı
miktarı, kullandırılacak izinler ve bu hususlara ilişkin esas ve usûller Bakanlar
Kurulunca kararlaştırılır. ?." şeklini almıştır.Önceki düzenlemede
657 sayılı Kanunun 4/B maddesinde; "?.Bunlara ödenebilecek ücretlerin
üst sınırları Bakanlar Kurulunca kararlaştırılır."hükmü yer almaktaydı.
657 sayılı Kanunun 4/B maddesi gereğince 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 9'uncu maddesinde; "217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde sayılan kurumlarda ve Sosyal Güvenlik Kurumlarına prim ödemek suretiyle geçen hizmet süresi, bir yıldan on yıla kadar olan personele yirmi gün, on yıldan fazla olanlara otuz gün ücretli yıllık izin verilir. Sözleşmeli Personele isteği üzerine; eşinin doğum yapması halinde iki gün, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun veya kardeşinin ölümü halinde ve her olay için üç gün ücretli mazeret izni verilir." hükmü 10 uncu maddesinde ise; "Resmi tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklar için yılda 30 günü geçmemek üzere ücretli hastalık izni verilebilir. Hastalık sebebiyle, Sosyal Sigortalar Kurumunca ödenen geçici iş göremezlik tazminatı ilgilinin ücretinden düşülür." hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümler dikkatli bir şekilde incelendiğinde Bakanlar Kuruluna izinlere ilişkin bir düzenleme yetkisi verilmemesine rağmen izinler düzenlenmiştir. Ancak, izinlere ilişkin birçok hususta muğlaklık bulunmaktadır.
Bu konudaki sorunları maddeler halinde açıklamak gerekirse;
1- İzinlerin hesabında sosyal güvenlik kurumlarında çalışılan süreler dikkate
alınacak mı? Mevcut düzenlemeye göre 217 sayılı KHK Kapsamındaki kurumlarda
görev yapılan sürelerin izin hesabında değerlendirileceği bunun dışındakilerde
çalışılan sürelerin dikkate alınmayacağı yönünde görüşler bulunmaktadır.
2- Resmi tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklar için yılda 30 günü geçmemek üzere ücretli hastalık izni verilebileceği hüküm altına alınmışken bu süreden sonrası için ücretsiz çalışma gibi bir sıkıntı çıkacağından bu durumun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
3- Doğum yapan sözleşmeli personel için doğum izninin nasıl olacağı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Doğumun fiziksel unsurları da dikkate alınarak doğum öncesi ve sonrası olmak üzere en azından sözleşmeli kadın personel için kadın memura tanınan hakların tanınması gerekmektedir. Mevcut uygulamada 30 gün rapordan sonra herhangi bir izin kullanması mümkün değildir.
4- Personel için bazı durumlar vardır ki bu durumlarda personelin statüsüne göre işlem yapmak doğru değildir. Örneğin doğum, ölüm vb. İşte bu durumlarda sözleşmeli personel için de memurlara tanınan izin haklarının tanınması gerekir. Çünkü, bu durumlar insanların insan olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle mevcut uygulamanın bu yönde değiştirilmesi gerekmektedir. Mevcut uygulamada sözleşmeli personelin isteği üzerine; eşinin doğum yapması halinde iki gün, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun veya kardeşinin ölümü halinde ve her olay için üç gün ücretli mazeret izni verilmektedir. Memurlar içinse erkek memura, karısının doğum yapması sebebiyle isteği üzerine üç gün izin verilmekte yine memurun isteği üzerine, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun veya kardeşinin ölümü halinde beş gün izin verilmektedir.