Maliye iç dinamiklerindeki 2 sorun
Benim öteden beri savunduğum tez şudur:
"Vatandaş, işin özüne bakar. Bir hizmetin o veya bu unvanla verilmesinden ziyade sonucu önemlidir!" Bu nedenle, Maliye Müfettişleri, Hesap Uzmanları, Gelirler Kontrolörleri ve hatta Vergi Denetmenleri'nin "Vergi Müfettişi" olarak tek çatı altında birleştirilmesini destekledim. Bu yapılandırma sonucunda vergi müfettişleri de kendi içlerinde inceleme alanlarına göre değişik kategorilere ayrıldılar. Bilhassa büyük mükellef denetiminde tekelin kırıldığı, müfettişler arasında az da olsa geçişkenliğin sağlandığı bir model kuruldu. Buraya kadar tamam. Ama şimdi iki kritik hususu tartışma zamanı:
1- Eski alışkanlıkları devam ettirmeden, Bakanlık bünyesinde vergi dışındaki
alanların denetimine odaklanacak "Maliye Müfettişliği"nin gerekli
olup olmadığı.
2- Maliye'deki kurullarda yetişme tarzlarıyla yıllarca birbirinden farklılaştırılan
vergi denetim elemanlarının aynı çatı ve unvan altında toplanmasının yarattığı
sancının nasıl dindirileceği... Kalite ve kalibre sorununa yol açmayan, ayrılmak
isteyenleri ikna eden, içeriye moral veren, gençlere ise yepyeni kurum kültürü
aşılayan bir "geçiş dönemi" tasarlanmak zorunda. Aksi takdirde dönüşüm
kâğıt üstünde kalır, çekişme uzun yıllar alttan alta devam eder. Muhtemel yargı
kararları ise bürokrasiyi içinden çıkılmaz hale getirebilir.
***
Bir diğer konu ise "Milli Emlak ve Muhasebat Kontrolörleri ile Milli Emlak
Denetmenleri ve Muhasebe Denetmenleri"nin statü kayıplarıyla ilgili rahatsızlıkları...
Kamu hesapları ile kamu mallarının denetimini gerçekleştiren bu görevlilerin
itirazları da makul.
Madem ki "Muhasebe ve Milli Emlak Denetmen ve Kontrolörleri" aynı
çatı altında, aynı unvanla çalışmaya hazır olduklarını duyuruyorlar. Neden olmasın?
Harcama ve gayrimenkul denetimindeki profesyonelliğin, devlet gelirlerine yoğunlaşan
vergi müfettişlerine bırakılması da mantıklı görünmüyor...
Özetle...
Maliye huzurlu olursa gelir kaçağı da harcama israfı da kamu mallarının yağması da önlenir!
Okan Müderrisoğlu-Sabah