Çelik: 29 bin 142 öğretmenin yer değiştirmesi bilgisayar ortamında yapılacak
Çelik, törende yaptığı konuşmada da 29 bin 142 öğretmenin yer değiştirmesinin
bilgisayar ortamında yapılacağını kaydetti.
Önceden bu işlemin Ağustos ve Eylül aylarında yapıldığını, ancak belirsizlik
ve kargaşa ortamının doğduğunu belirten Çelik, eğitim-öğretim dönemi başlamasına
rağmen kağıt üzerinde yer değiştirmeleri gerçekleştirilen öğretmenlerin görev
yerlerine gidemediklerini ifade etti.
Artık geçen yıl başlatılan yeni sistemle bu sıkıntının ortadan kalktığına işaret
eden Çelik, öğretmenlerin Mayıs ayında yapılan yer değiştirmenin ardından evlerini
rahatlıkla taşıdıklarını, yaz tatilini değerlendirdiklerini ve huzur içinde
yeni görevlerine başladıklarını söyledi.
Sanal ortamda bu işlemin gerçekleştirilmesinin de öğretmenlerin masraf ederek Ankara'ya gelmesinin önüne geçtiğini anlatan Çelik, "Önceden Milli Eğitim Bakanlığı'nın koridorları adeta Kapalı Çarşı gibiydi. Bir baştan bir başa insanlarla doluydu. Bu artık tarihe karışmıştır. Şimdi koridorlar bomboş. Yeni sistem öğretmenlerimize daha fazla itibar kazandırmıştır" dedi.
"ÜRETİLMİŞ MAZERET"
Öğretmenlerin zorunlu yer değiştirmelerinin de bilgisayar ortamında yapılacağını
belirten Çelik, mazereti olanların değerlendirildiğini, "üretilmiş mazeretlerin"
ise kesinlikle dikkate alınmadığını söyledi.
Son dönemlerde "eş durumundan atamaların kaldırıldığı" yönünde haberlerin
basın organlarında yer aldığını, bunların "asparagas" olduğunu ifade
eden Çelik, aile kurumuna büyük önem verdiklerini ve eşleri aynı ilde buluşturmak
için çaba sarf ettiklerini söyledi.
Çelik, boşanma ve eş ölümleriyle ilgili aksaklıkların bulunduğunu, bu konunun
düzenlendiğini kaydetti.
Eğitim, eş durumu ve sağlık mazeretlerinin hala geçerli olduğuna işaret eden
Çelik, bakan yetkisiyle atama yapılmasına ilişkin ilgili yasanın 76. maddesini
kullanmayacağına dair Meclis önünde söz verdiğini hatırlattı. Çelik, "Diyelim
ki Ankara'da öğretmenlik yapmak isteyen bir kişinin tayini Gümüşhane'ye çıkıyor.
Ben istersem onu ertesi gün Ankara'ya getirebilirim. Bunu yapmayacağımı ifade
ettim.
Ancak yönetici atamaları ben istesem de istemesem de 76. maddeye göre yapılıyor"
dedi.
Bakanlıkta görevli müsteşar yardımcısının dahi kızının atamasının bilgisayar
ortamında yapılması için herkes gibi beklediğini dile getiren Çelik, "Türkiye'de
hamili kart yakınımdır, şurada değil burada çalışsın dönemi bitmiştir"
diye konuştu.
Çelik, daha sonra öğretmenlerin bilgisayar ortamında yer değiştirmesine ilişkin
kurayı çekti. Ataması istediği yere yapılan öğretmenleri kutlayan Çelik, diğer
öğretmenlere de, "Ataması yapılamayanlar ise sabırlı olsun. Her sondajda
petrol çıkmaz" sözleriyle moral verdi.
Çelik: Hoşlansanız da hoşlanmasanız da öğrenci şiir okuyabilir
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Muğla'nın Milas ilçesinde bir öğrencinin
okulda düzenlenen şiir dinletisinde Nazım Hikmet'in şiirini okuduğu gerekçesiyle
gözaltına alınmasıyla ilgili olarak, "Bir şiir okudu diye bir öğrencinin,
hele hele bir ortaöğretim öğrencisinin eğer böyle bir olay meydana geldiyse,
3 saat süreyle gözaltına alınmasını ben hiçbir zaman doğru bulmam" dedi.
Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonu'nda düzenlenen iller arası
isteğe bağlı ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı öğretmenlerin yer değiştirme
sonuçlarının bilgisayar ortamında açıklanması için düzenlenen törene katıldı.
Çelik, gazetecilerin tören sonrasında Milas'taki olayla ilgili soruları üzerine,
"Ben bu konuda yargısız infaz yapmak istemem, yapılmasını da doğru bulmam"
diye konuştu.
Milas Cumhuriyet Savcısı Fikret Yılmaz ve Milas Kaymakamı Hulusi Doğan'ın açıklamalarını
Anadolu Ajansı'ndan takip ettiğini dile getiren Çelik, "Böyle bir talimat
vermediklerini, ancak bu şiirin okunması esnasında ve sonrasında öğrenciler
arasında bazı hareketlenmelerin olduğunu ifade ediyorlar ve 'polis bununla ilgili
bir tedbir almış' diyorlar. Şimdi tabii onların beyanları böyle olduğu için
beyanı böyle kabul etmek isterim" diye konuştu. Çelik, şunları kaydetti:
"Ancak bununla ilgili olması gerekeni de ifade etmek isterim. Bir şiir
okudu diye bir öğrencinin, hele hele bir ortaöğretim öğrencisinin eğer böyle
bir olay meydana geldiyse, 3 saat süreyle gözaltına alınmasını ben hiçbir zaman
doğru bulmam. Bırakın ortaöğretim öğrencisini ben Osmangazi Üniversitesi'nde
bir konferans veriyordum, oradan bir öğrenci kalktı bizi vatana ihanet etmekle
suçladı. Vatana ihanetle beni itham etti, çok da ileri şeyler söyledi ve arkadan
sivil polisler bunu alıp götüreceklerdi. Ben buna da müdahale ettim, mani oldum,
en ufak bir şey olmasına müsaade etmedim.
Nazım Hikmet'in şiirinin içeriğinin ne olup ne olmadığı burada tartışma konusu
değil. Nazım Hikmet'in şiirine bakarsanız 70'li yıllardaki aşırı sol derneklerin
yayınladıkları siyasi, ideolojik bildiriler gibi bir şey bu. Ama şiirin içeriği
ne olduğu önemli değil, orada ne söylendiği çok önemli değil. Bir öğrenci bir
şiiri okuyabilir, siz hoşlanabilirsiniz de, hoşlanmayabilirsiniz de...
Olması gereken bu." Çelik, bir başka gazetecinin, ertelenen "İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri" adlı toplantıyla ilgili değerlendirmesini sorması üzerine, "Ben özellikle fikir özgürlüğü, demokratik çoğulculuk, insanların düşüncelerini ifade etmesi, düşünceleri ifade etmenin önündeki engellerin kaldırılması konusunda son derece hassasım. Demokratik anlayış neyi gerektiriyorsa bunu yapmak zorundayız" karşılığını verdi.