Kuzu: Başkanlık sistemi şart

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 29 Mayıs 2005 00:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Türkiye'nin sorunlarının uzun vadeli çözümü için en kısa zamanda başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini savundu.

Bahçeşehir Üniversitesi'nce Beşiktaş Yerleşkesi'nde düzenlenen ?Siyaset ve Liderlik Okulu? kapsamında bir konuşma yapan Kuzu, dünyadaki anayasa anlayışlarını anlatan Kuzu, Türkiye'de yapılan anayasaları da değerlendirdi. Kuzu, Anayasa'nın yaklaşık 60 maddesinin değiştirildiğini, bu tür değişikliklerin ?palyatif? olduğunu söyledi.

Burhan Kuzu, ?Eğer Türkiye'nin uzun vadeli sorununu çözmek istiyorsanız,sorumlu kim, yetkili kim, memleketi kim yönetiyor, bunu görmek istiyorsanız, mutlaka en kısa zamanda başkanlık sistemine geçmeniz lazım. Yıllardır bunu söylüyorum. Bunu söylemediğim gün rahat yatamıyorum? diye konuştu.

?YASAMA, YÜRÜTMENİN GÜDÜMÜNDE?

Burhan Kuzu, Türkiye, Almanya ve İtalya dahil parlamenter sistemin uygulandığı ülkelerde gerçek anlamda ?kuvvetler ayrımının? olmadığını, uygulamada bunun görülmediğini savunarak, şu görüşleri dile getirdi:

?Uygulamada şu anda yasama organı yürütmenin güdümüne girmiştir. Bir başbakanlık sistemi vardır. Bizdeki, Almanya'daki, İngiltere'deki başbakan Amerika'daki başkandan birkaç kat daha yetkilidir. Dolayısıyla kuvvetler ayrımı eğer özgürlük noktasında önemli bir şeyse, ki öyledir, mutlaka kuvvetler ayrımını gerçekleştiren modeli aramamız lazım. O da başkanlık rejimi gözüküyor. Bu çerçevede anayasamızı tekrar dizayn etmemiz gerekiyor.?

Kuzu, ?yeni anayasa yapılırken telaşsız bir ortam bulunması gerektiğini ifade ederek, telaşsız ortamın bugün için bulunduğunu? belirtti. Kuzu, ?Kuvvetli bir hükümet var, bir muhalefet var, iki parçalı bir parlamento var. Tam zamanı işte. Burada bunu konuş. Kuvvetli olduğun zaman konuş, zayıf olduğun zaman bunlar konuşulmaz? dedi.

Anayasa'nın yüzde 70-80 konsensüsle kabul edilmesi ve ayrıntıya inmeyen çerçeve bir anayasa olması gerektiğini belirten Kuzu, ayrıntıya inen anayasaların çağın gerisinde kalacağını ve hantal olacağını kaydetti.

Kuzu, anayasanın herhangi bir ideoloji içermemesi gerektiğini de belirterek, şunları söyledi:

?Bunu partilerin programına bırakması lazım. Aksi halde ideolojikyaklaşımları dayatırsanız ve partiler de bir anlamda o çerçevenin içinde boğulursa, o zaman sıkıntı çıkar ve birçok parti aynı şeyi söyleyen partiler grubuna gelir. Farklı düşünme, program üretmeyi yapamazsınız. Ama elbette her devletin ana ilkeleri vardır. Gelişmiş ülkelerde laiklik, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü hep üstünde uzlaştığımız, anlaştığımız ilkeler. Bütün mesele bunların uygulanmasıyla alakalı partilerin farklı program sunmalarının önünü kesmemek lazım.?

?BOŞLUK OLURSA DÜZELTİRİZ?

Soruları da yanıtlayan Kuzu, yeni TCK ve Kur'an kurslarına yönelikmadde hakkındaki tartışmalarla ilgili bir soru üzerine, bu maddenin komisyonda da tartışıldığını, hapis cezasının önce 3 yıla, sonra 1 yıla indirildiğini belirtti.

Yasada ?Kur'an kursu? değil, ?izinsiz eğitim kurumu? denildiğini belirten Kuzu, ?Neticede devletin valiliği, savcılık takip edecektir, yasadışı bir durum olursa gerekli şey yapılır. Sonuç itibariyle biz insanların özgürlüğünü savunalım. Ama bir boşluk olursaonu düzeltiriz? dedi.

?NEDEN BÜYÜTÜYORUZ?

Kuzu, izinsiz eğitim kurumlarına yönelik yasağın devam ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

?Ceza 3 yıl olsa da, 1 yıl olsa da devam ediyor. Hakim cezayı paraya çevirmek zorunda değil, istediği zaman çevirir. 3 yıl olduğu zaman paraya çeviremiyor. Hakimin takdir hakkı var. Birisi bir yerde 3-5 öğrenci almış Kur'an öğretiyor. Bir şey de yok. Sen şimdi bu adamı3 yıl hapse atsan bu çok vicdani bir şey olur mu? Her yasadışı olanı hapse mi atıyoruz, adam izinsiz pavyon açıyor, hapsi yok. Bunu neden büyütüyoruz bu kadar anlamıyorum. Sonuç olarak bir insan yasadışı bir hareket yaptıysa, örgüt bazında, Hizbullah'tı falan, örgütlü suçlar bölümü var Ceza Kanunu'nda, o ayrı bir suç grubuna girer, takip edersin.?

?HİÇ CEZA VERMEMENİZ GEREKİR?

Kuzu, aynı konudaki bir başka soruyu ise şöyle yanıtladı:

?Kur'an kursunun yasağı mı olur, hepimiz evde öğrendik. ?Kaçak yapı' gibi söylüyorsunuz. Yasadışı dediğimiz izinsiz yapılan şeyler, ille de hapis vermek gibi bir şey olamaz. Bana sorarsanız hiç ceza vermemeniz gerekir. Şahsi kanaatim bu. İlgili soruşturma açılır, varsa bir suçu, para cezası mı olur, başka bir şey mi olur yaparsın. Orada yasadışı bir faaliyet varsa, örgüt anlamında, o zaten ayrı bir suç. Yasadışı örgüt kurma diye müstakil bir suç var zaten.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber