Sağlıkçılardan sonra eğitimciler de kendilerine uygulanan şiddete tepki gösterdi

Aklını ve duygularını yönetemeyenlerin şiddeti seçtiğini ifade eden sert, ?Gerekli tepki verilmediği, failler bedelini ödemediği için şiddet, sıradan bir olaymış gibi toplum tarafından kanıksanıyor. Masum bir hak arama yöntemi gibi yaygınlaşıyor. Hâlbuki şiddetin masumu değil, mağduru vardır. Mağdur bazen doktor, bazen öğretmen, bazen kadın, bazen çocuktur. Geçtiğimiz günlerde bir doktorumuz, bir hasta yakını tarafından kalbinden bıçaklanmış ve ne yazık ki hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden doktor kadar geride bıraktıkları da mağdur olmuşlardır. Toplumsal sorun haline gelen konularda mutlaka toplumsal tavırlar ve ortak çözümler olmalıdır. Tavır bazen meslektaşlarından, bazen sivil toplum örgütlerinden, halktan, bazen de yetkililerden gelmelidir.? dedi.

Doktor cinayetinde, ?Sağlık çalışanlarına yapılmış saldırıyı, kendime yapılmış sayarım.? diyen Sağlık Bakanı'nın duruşunu takdirle karşıladıklarını belirten Sert, aynı tavrı Milli Eğitim Bakanı'ndan da görmek istediklerini vurguladı. Sert, ?Velinin, öğrenci yakınının öğretmeni hedef aldığı bir ortamda kimsenin şikâyet etme hakkı kalmaz. Geride bıraktığımız iki hafta içinde sekiz meslektaşımız darp edilip, yaralanıp, şiddete maruz kaldıysa, yani şiddet öğretmene kadar uzandıysa, toplumun ayağının altındaki halı kaymak üzeredir demek için buradayız. Televizyon dizilerinde öğretmen tiplemeleri ile mesleğin saygınlığını hedef alan maksatlı yayın ve yapımların davetiye çıkardığı tehlikelere işaret etmek için karşınızdayız. Milli Eğitim Bakanı sustuğu için biz konuşmak üzere karşınızdayız. Bugün, haftanın ilk günü bütün okullarda törenlerden sonra ilk derse girmiyoruz. Susması gereken yerde konuşan ama konuşması gereken yerde susanları uyarıyoruz. Öğretmenler olarak meslektaşlarımıza uygulanan şiddeti kınıyor ve Eğitim-Bir-Sen olarak bütün kamuoyunu duyarlı davranmaya davet ediyoruz.? diye konuştu.