Sendikalar iş bırakmaya hazırlanıyor
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd.Doç.Dr. M. Hanefi Bostan, ?Türkiye Kamu-Sen olarak, 21 Mayıs'tan sonra hükümetle uzlaşma sağlanamazsa bütün sendikalarla birlikte iş bırakacağız? dedi.
Yazılı açıklama yapan Hanefi Bostan, Kamu İşveren Kurulu ile memur konfederasyonları arasında gerçekleşen toplu sözleşme masasının dünkü toplantısında Maliye yetkililerinin genel ve iş kolu bazında tekliflerini sunduğunu hatırlatarak, ?Buna göre, Kamu İşveren Kurulu'nda bulunan maliye temsilcileri, kamu çalışanlarına 2012 yılı için ilk 6 aylık dönemde yüzde 3, ikinci altı aylık dönem yüzde 3, 2013 yılında ise ilk altı aylık dönemde yüzde 2, ikinci altı aylık dönemde de yüzde 3 zam oranı teklif etti. Toplu sözleşme masasında hükümet adına teklif edilen zam oranının kabul edilir bir yanı bulunmamaktadır. Sadece yoğurt talebinin karşılandığı bir toplu sözleşme süreci olamaz. Bu teklif, memurlarla alay etmekten başka bir anlam taşımamaktadır? dedi.
Merkez Bankası'nın 2012 yılı enflasyon rakamını yüzde 6.5 olarak hedeflediğini ifade eden Bostan, tarihinde ilk defa hedeflenen enflasyon altında bir teklifle kamu çalışanlarının karşı karşıya olduğunu söyledi. Bostan, bu teklifin kamu çalışanlarını, emekliyi yok sayan, milyonlarca insanı ekonomik sefalete terk eden bir teklif olduğunu savunarak, şunları söyledi; ?2012 yılının ilk üç aylık enflasyonu yüzde 3.9 olarak gerçekleşmiştir. Buna karşılık memura ilk 6 aylık dönem için teklif edilen zam oranı % 3'tür. Bunu hiçbir akıl sahibi, vicdan sahibi kabul edemez."
Hükümetin teklifinde öğretmen, akademisyen, postacı, sağlık çalışanı, büro çalışanı, din görevlisi olmadığını anlatan Bostan, şöyle konuştu: "Hizmet kollarının talepleri ise yok sayılmıştır. Sadece yoğurt taleplerinin karşılandığı bir toplu sözleşme süreci yaşıyoruz. İstihdam şartlarında da aynı durum söz konusudur. 4/C ve 4/B uygulaması konusundaki taleplerimiz hiç karşılanmamıştır. Emeklilerimizin yaşadığı sorunlardan hiç söz edilmemiştir. Aylardır memurların emekli olmaktan kaçındıklarını, bu konuda ısrarla gerekli tedbirlerin alınması yönünde uyarıda bulunmamıza rağmen ek ödemelerin emeklilikte dikkate alınmaması asla kabul edilemez. Bu teklif muzır bir tekliftir. Hükümetin adil gelir paylaşımı iddiasıyla asla örtüşmeyen bir tekliftir. Bu teklifin her kelimesini reddediyoruz. Hem genel toplu sözleşme yönünden, hem hizmet kolları talepleri yönünden reddediyoruz.?
Hanefi Bostan, Türkiye Kamu Sen olarak, bütün sendikaları 21 Mayıs'tan sonraki bir tarihte ortak iş bırakma eylemine davet ettiklerini ifade ederek, ?Bu talepler mitingle karşılanmaz, iş bırakma eylemleriyle kendimizi göstermeliyiz. Bütün sendikaları iş bırakma eylemine davet ediyoruz? dedi.
Türkiye Kamu-Sen olarak, 21 Mayıs'tan sonra hükümetle uzlaşma sağlanamazsa bütün sendikalarla birlikte iş bırakacaklarını anlatan Bostan, eğer bu haliyle birileri toplu sözleşme masasında mutabakat imzalar ve ek ödeme alamayan başta öğretmenler, akademisyen ve diğer memurlara makul bir ek ödeme yapılmazsa Türkiye Kamu Sen olarak gerekirse tek başlarına iş bırakma eylemini gerçekleştireceklerini söyledi.
Bostan, toplu sözleşme masasına getirilen teklifte, ek ödeme alamayan öğretmen, akademisyen, postacı, sağlık çalışanı, büro çalışanı, din görevlileri için 1 puanlık artış bile öngörülmediğini belirterek şöyle konuştu: ?Türkiye'nin eğitim öğretim davasını yürütenlerin toplu sözleşme masasına getirilen teklifte isimleri bile yok. Müsteşarın maaşına 800 liraya kadar artış yapacaksın; öğretmen, akademisyen, postacı, sağlık çalışanı, büro çalışanı ve din görevlisiyle 2 milyon 100 bin kamu çalışanının ek ödemelerinde bir kuruş artış yapmayacaksın. Bu nasıl bir gelir dağılımı adaletidir.?
Türkiye Kamu Sen olarak sorumluluklarını yerine getirerek Çarşamba günü taleplerini müzakereye açacaklarını anlatan Hanefi Bostan, sözlerini şöyle tamamladı: ?Ancak hükümetin tekliflerini yeniden gözden geçirerek adam gibi teklifler getirmesini istiyorsak, kamu çalışanları gücünü göstermek zorundadır. Hiç kimse emeklilerle birlikte 5 milyon insanı aileleriyle birlikte 20 milyon insanı yok sayamaz. Hiçbir hükümetin oy oranı yüzde 100 dahi olsa 20 milyon insanı görmezden gelme hakkı asla olamaz. Gelin iş bırakma eylemlerimiz için hemen hazırlıklara başlayalım.?