Üniversiteler gergin günler yaşıyor
Üniversiteler, son birkaç aydır diken üstünde. Sağ ve solcu öğrenciler arasındaki gerginlik bazen kavgaya dönüşüyor. Bu kavgalar, yurtlara ve kent içine sıçrıyor. Onlarca öğrencinin yaralandığı kavgalarda taş, bıçak, satır ve hatta silah kullanılıyor
Başta İstanbul Üniversitesi (İÜ) olmak üzere Pamukkale, Celal Bayar, Atatürk
ve Ankara üniversiteleri gergin günler yaşıyor. Öğrenci kavgaları, satırlı-silahlı
çatışmalara döndü.
İÜ Beyazıt Kampüsü'nde, ülkücüler meydan çevresinde, solcu öğrenciler üniversite
içinde toplu hareket ediyor. Solcuların iddiasına göre, çoğu öğrenci olmayan,
ülkü ocaklarından getirilmiş kişiler, üniversitedeki demokratik ortamı zedelemek
istiyor. Ülkücülere göre ise, üniversiteye alınmadıkları için nefsi müdafaa
yapıyorlar.
'Hedef, tüm üniversite'
İÜ İktisat Fakültesi 4. Sınıf öğrencisi İsmail Karatepe, gerginliğin, 'Sol ve
sağ görüşlüler çatışıyor' şeklinde algılandığından yakınarak, "Bu saldırıların
hedefi solcular değil, tüm üniversite" diyor. Karatepe, gerginliğin, İÜ
Rektörlüğü'nün yaz okullarını paralı hale getirmesine ilişkin muhalefet yürütmeye
başladıkları tarihte yükseldiğini anlatıyor:
"Şu an tüm üniversite öğrencilerinin gözleri bizde. Bu uygulamanın geri
alınmasını istiyorlar. Biz bu uygulamaya karşı direnirken, okula giriş-çıkışlarımızda
satırlı ve sopalı saldırılara maruz kaldık. Bir ülkücü, iktisat fakültesinde
silahla ateş etti. Daha önce hiç görmediğimiz eli satırlı kişiler öğrenci kültür
merkezini bastı."
Antropoloji bölümü birinci sınıf öğrencisi Öykü Özçelik de, sol görüşlülerin
girişlerde sıkı biçimde arandığını, bu nedenle ülkücülerin okula satırla nasıl
girebildiğine anlam veremediğini söylüyor. Özçelik, "Sınavlara girerken
ve okuldan çıkarken endişe yaşıyoruz. Ailelerimiz de gün boyu telefonla bizleri
arıyor" diyor.
Siyasal bilimler fakültesi 4. sınıf öğrencisi Bilge Kaya, ülkücülerin polislerle
birlikte hareket ettiğini, okul dışında gezinen kimi ülkücülerin polislerin
gözü önünde kendilerine bellerindeki silahı gösterdiğini iddia ediyor: "Okula
toplu girdiğimiz için, şayet bir kişi tramvaya yetişemeyip bu yüzden geç kalmışsa,
mutlaka dayak yiyor ya da tacize uğruyor. Oysa biz ülkücü öğrencilere, sınavlara
girerken müdahale etmiyoruz."
Fizik bölümü 3. sınıf öğrencisi Gökhan Dönmez ise tüm okulun tedirgin olduğunu belirtiyor. Dönmez, "İletişim fakültesindeki arkadaşlar, yemek saatinde kampüse giremiyor. Okuldan yalnız ayrılmak mümkün değil. Okula küpesiyle gelen öğrenci çıkışta dayak yememek için küpesini çıkarıyor" diyor. Dönmez'e göre, gerginliğin yaz okulu dönemine uzamaması, işten bile değil. Bu yüzden güvenliğin artırılması gerekiyor.
'Savunma yapıyoruz'
Ülkücü taraf ise başka şeyler söylüyor. Ülkü Ocakları Vakfı Genel Sekreteri
Ahmet Afşin Efkarlıoğlu, okulda karşılıklı çatışmanın söz konusu olmadığını,
ülkücülerin saldırılara karşı nefsi müdafaada bulunduklarını savunuyor:
"Ülkücüler bir çatışmanın içine çekilmeye çalışılıyor, buna izin vermeyeceğiz.
Erzincan, Denizli, Manisa, Ankara ve İstanbul'da arkadaşlarımıza saldırıldı.
Bu, Türkiye'nin zayıflamasını isteyen karanlık güçlerin provokatif saldırısıdır."
İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Yüksel Kaleci ise son 15 günde beşi aşkın ülkücü
öğrencinin sol görüşlü öğrencilerce dövüldüğünü ileri sürdü. Kaleci, şunları
söyledi:
"Okul dışından gelmiş ülkücü yok, İÜ öğrencisi ülkücüler var.
Ama okulun içine ne şekilde girdiği belli olmayan ve her seferinde gözaltına
alınan terör örgütlerinin militanları var. Bunlar arkadaşlarımızın sınava girmesine
izin vermiyor, buldukları yerde dövüyor."
Son aylarda yaşanan olaylardan bazıları
22 Nisan: Ankara'da Gazi Üniversitesi'nde bir öğrenci 15 ülkücünün saldırısına
uğradı.
26 Nisan: İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nde, 1 Mayıs afişi asan bir öğrenciye
ülkücüler saldırdı.
2 Mayıs: Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nde iki öğrenci, ülkücüler tarafından
dövüldü. Ülkücüler, iki gün sonra da sol görüşlü öğrencilerin evlerini bastı.
7 Mayıs: Abant İzzet Baysal Üniversitesi'ndeki Kenan Mak'ı anma törenine ülkücüler
saldırdı.
20 Mayıs: Denizli Pamukkale Üniversitesi'nde sol görüşlülerin düzenlediği bahar
şenliğini, ülkücüler provoke etti. Çıkan kavga, yurda da sıçradı. Üç gün sonra
yine kavga çıktı, 10 öğrenci yaralandı. Olaylar Endüstri Meslek Lisesi'ne sıçradı,
bir kişi bıçaklandı.
23 Mayıs: Solcular, İÜ'de bir ülkücüyü dövdü. Ülkücüler de Altunizade Yurdu'nu
bastı.
26 Mayıs: Denizli'de, sol görüşlü öğrencilere silah, satır ve sopalarla saldırıldı,
üç öğrenci yaralandı.
27 Mayıs: İÜ İktisat Fakültesi öğrencisi ülkücü T.M.'nin, solculara ateş açtığı
iddia edildi. Bir gün sonra da Eminönü'ne yürüyen sekiz öğrenci dövüldü.
31 Mayıs: Atatürk Üniversitesi Erzincan Eğitim Fakültesi'nde, Alperen Ocakları
üyesi bir grup kampüsü bastı. İki öğrenciyi döven, birini camide rehin tutan
ülkücüler, arkadaşlarını kurtarmak isteyen solcu öğrencilere de saldırdı. Ertesi
gün ise solcu öğrenciler, ülkücülerin kaldığı yurdu basmak istedi. Öğrenciler
polisle çatıştı. Sekiz öğrenci gözaltına alındı.
3 Haziran: İÜ'de 50 ülkücü, 10 solcuya saldırdı.
14 Haziran: Beyazıt Meydanı'nda toplanan sol görüşlü 150 öğrenci, saldırıları
protesto etti.
14 Haziran: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde, üç ülkücünün
bıçak gösterip sol görüşlüleri tehdit etmesi sonucu kavga çıktı.
İki öğrenci bıçakla, biri de taşla yaralandı.
radikal