Eğitim Bir-Sen: Dinçer'in otoriter, baskıcı ve tehditkar tavrı moral bozuyor

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 05 Haziran 2012 11:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen), eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunun genel yetkili sendikası olarak 22. Başkanlar Kurulu Toplantısı'nı Ankara'da yaptı.

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen), eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunun genel yetkili sendikası olarak 22. Başkanlar Kurulu Toplantısı'nı Ankara'da yaptı. Başkanlar Kurulu toplantısı sonrasında yapılan açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in üslup ve tavrının eğitim camiasının moral ve motivasyonunu bozduğu belirtildi. "Otoriter, baskıcı ve tehditkar tavrı, vesayetin deşifre edilmesi yönündeki bütün çalışmaları maalesef gölgede bırakmıştır." denildi.

Toplu sözleşme süreci ile 2012-2013 eğitim-öğretim yılında hayata geçirilecek olan 12 yıllık kesintili zorunlu eğitim sistemine yönelik değerlendirmelerde bulunulan Eğitim Bir-Sen Başkanlar Kurulu'ndan sonra bir açıklama yapıldı. Açıklamada, 666 sayılı KHK ile muadili olmadığı gerekçesiyle öğretmen ve öğretim elemanlarına verilmeyen ek ödemenin kurum içi eşitsizliklere neden olmaya devam ettiği belirtilerek, gerçek adalet sağlanıncaya ve ek ödeme taleplerinin karşılanıncaya kadar mücadelelerinin süreceği bildirildi. Toplu sözleşme sürecinin, toplu sözleşme hakkından rahatsız olanların deşifresine aracılık ettiği ifade edilen açıklamada, "Kamu sendikacılığında yeni bir dönemin başlangıcı olarak gördüğümüz Toplu Sözleşme Kanunu'nda yapılan değişiklik sonucunda gerçekleşen ?bir aylık müzakere süreci' mağduriyetleri gidermemiştir. Ayrıca ilgili bakanların yanıltıcı yaklaşımları ve değişik kesimlerle çatıştırmacı tavırları, kamu çalışanları nezdinde tepkiyle karşılanmıştır. Anayasa değişikliğiyle hayata geçirilen toplu sözleşme süreci, kimi kurumlarda 12 Eylül-28 Şubat anlayışının hala değişmediğini belgelemiştir. Anayasa değişmiş ancak anlayış değiştirilememiştir." denildi.

'KIYAFET ZORUNLULUĞUNA SON VERİLMELİ'

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in üslup ve tavrı eğitim camiasının moral ve motivasyonunu bozduğu belirtilen açıklamada, "Otoriter, baskıcı ve tehditkar tavrı, vesayetin deşifre edilmesi yönündeki bütün çalışmaları maalesef gölgede bırakmıştır. Okulları fabrika gibi görüp işletmeci mantığıyla yönetmeye kalkmak bu ülkenin geleceğini inşa etmek için alın teri döken eğitim çalışanlarını anlamamaktır. Milli Eğitim Bakanı bundan sonra fedakar eğitim camiasının tepkisini çeken tavır ve söylemlerden uzak durmalıdır." denildi.

Öğretmenlik mesleğinin ekonomik ve mesleki itibarını hedef alan yaklaşımlar bertaraf edilmeden 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinliklerinin yapılmaması istenen açıklamada, 4+4+4 kesintili zorunlu eğitim sisteminde sendikaları devre dışı bırakmasından kaynaklanacak olumsuzluklarda bakanlığın sorumlu tutulacağı kaydedildi. Eğitim kurumları dahil kamuda şekilsel yaklaşımlardan, tek tipçi uygulamalardan vazgeçilmesi istenen açıklamada, başta başörtüsünün önündeki engeller olmak üzere kravat takma, takım elbise ve üniforma gibi zorunluluklara son veren yasal düzenlemeler yapılması istendi.

Öğretmenlerin atama ve yer değiştirme haklarının kazanılmış hakları çerçevesinde sağlanması istenen açıklamada, Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve Genel İdare Hizmetleri Sınıfı çalışanlarının atama ve yer değiştirmelerine ilişkin esasların bir an önce belirlenmesi, 4/C'li personelin mali ve sosyal haklarında kadro dahil iyileştirmelere devam edilmesi istendi. Üniversite çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarında iyileştirmeler yapılması gerektiği belirtilen açıklamada, çağın şartlarına uygun YÖK reformunun gerçekleştirilmesi gerektiği bildirildi.

'18 SORUN BİRDEN ÇÖZÜLDÜ'

Eğitim-öğretim ve bilim hizmet koluna ilişkin en önemli talep olan ek ödeme hariç, eğitim sendikaları kurulduğundan bugüne ilk defa 18 sorunun birden çözüme kavuşturulduğu hatırlatılan açıklamada, "Hizmet kolu tekliflerimiz arasında Kamu Personeli Danışma Kurulu'na havale edilen sorunlarımız da bir an önce görüşülmeli ve çözüme kavuşturulmalıdır. Başta eğitim kurumları olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların ve öğrencilerin ibadet ihtiyacını karşılayacak yer tahsisi yapılmalıdır. Demokratik eğitim hakkının önündeki engeller kaldırılmalı ve insanların tercihlerine ipotek koyan eğitimdeki ?karma' mecburiyetine son verilmelidir. Öğretmen kariyer basamaklarında yükselmeye ilişkin gerekli yasal değişiklikler bir an önce yapılmalı ve süreç yeniden başlatılmalıdır." denildi. Açıklamada, yeni eğitim-öğretim yılında ücretli öğretmen uygulamasına son verilerek okullardaki öğretmen açığının tamamını kapatacak şekilde kadrolu öğretmen ataması yapılması istendi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber