Vekil maaşı sabit, iletişim, ulaşım, konaklama ve kira gideri devletten olsun
Bazı milletvekillerinin borçlarını ödeyemedikleri gerekçesiyle kredi kartlarını
iptal ettirmeleriyle gündeme gelen "zam" tartışmalarına, AK Parti
Tokat Milletvekili Resul Tosun da katıldı. Tosun, milletvekili maaşlarına zam
yapılmaması gerektiğini belirterek, bunun yerine İsveç Modeli'nin uygulanmasını
ve vekillerin iletişim, seyahat, konaklama, kira ve yakıt giderlerinin devlet
tarafından karşılanmasını önerdi.
AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nın basına kapalı bölümünde, milletvekili maaşları
gündeme geldi. AK Parti Tokat Milletvekili Resul Tosun, kredi kartı borcu nedeniyle
zor günler geçiren milletvekillerinin maaş zammı talebini "çok ayıp"
bulduğunu söyledi. Milletvekillerinin maaşların bu dönemde zam yapmanın kamu
vicdanını zedeleyeceğini belirten Tosun, "Bir taraftan 350 milyon asgari
ücretle geçinenler varken, diğer taraftan 7milyar maaş alan milletvekillerinin
maaşlarına zam yapmak kamu vicdanını sarsar. Maaş zammı yapmayın. Bu yakışıksız
kaçar ve şık olmaz. Ahlaki de olmaz. Bunu halka anlatamayız" diye uyardı.
Siyaseten böyle bir çözüm bulmanın yanlış olacağını dile getiren Tosun, bunun
yerine İsveç Modeli'ne geçilmesini önerdi. Tosun, kamu görevlilerine uygulanan
"harcırah" sisteminin milletvekilleri için de uygulanmasını isteyen
Tosun, "İsveç Modeli'ndeki gibi milletvekillerinin maaşları sabitlenmeli,
ancak milletvekillerimizin iletişim, seyahat, konaklama, yakıt ve kira giderleri
devlet tarafından karşılansın. Milletvekilleri görev karşılığında bunları elde
etsin. Böyle bir formül kimseyi rahatsız etmez ve çok iyi bir çözüm olur"
diye konuştu.
Tosun ayrıca, taşradan gelen milletvekilleri için bir lojman yapılmasını da
talep etti. Tosun'un bu önerilerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve milletvekilleri
herhangi bir tepki vermedi.
Konuşmasında İsveç'teki insan hakları uygulamalarından da söz eden Tosun, TBMM
İnsan Hakları Komisyonu olarak gittikleri İsveç'te ilginç bir tabloyla karşılaştıklarını
bildirdi. İsveç'te kamu sektörü ombudsmanı ve özel sektör ombudsmanı olmak üzere
2 ayrı ombudsmanlık sistemi oturtulduğunu kaydeden Tosun, "Kamu sektörü
ombudsmanı, milletvekilleri ve bakanlar dışında tüm kamu görevlilerini denetleyebiliyor.
Aynı zaman Cumhuriyet Savcıları'nın yetkilerine sahipler. Mahkemede halkın avukatlığını
da yapıyorlar. Kamu görevlileri, ombudsmanın ikazına rağmen yanlış hareketinden
vazgeçmezse olay mahkemeye intikal ettiriliyor. Özel sektör ombudsmanı da yerel
yönetimlerden seçiliyor. Halkın şikayetleri üzerine harekete geçiyorlar. İsveç'te
halk olay ombudsmana intikal etmeden sorunu çözüyor. Bu nedenle insan hakları
ihlalleri çok az durumda. Türkiye'de de bu sistem uygulanmalı" diye konuştu.