Adalette, Sözlü Sınav Devam Edecek
Meclis Genel Kurulunun dünkü oturumunda Adalet Bakanlığının memur alımlarında ortaya çıkan torpil iddialarının sonlandırılması şansı bulunmaktaydı. Ancak, torpile izin veren madde hakkında hiçbir AKP milletvekili önerge vermediği gibi söz alma gereği dahi duymamıştır. CHP grubu adına konuşan Milletvekilinin konuşması sonrasında ilgili madde oylanmış ve aynen kabul edilmiştir. Bu uygulama AK Partinin konuya olan duyarsızlığını göstermektedir. Devamı için başlığa tıklayın.
Bu konuda memurlar.net olarak söyleyeceklerimizi bir çok defa bu siteden sizlere yansıttık. Bu nedenle konu hakkında ek bir açıklama yapmanın gereksiz olduğunu düşünüyoruz. Sadece olayın boyutlarını göstermesi açısından geçen hafta sitemize ulaşan şikayetlerden birini bir kez daha yayımlıyoruz. İlgili şikayet aşağıda yer almaktadır.
Adalet Bakanlığı'ndaki Torpil İddiaları Hiçbir Zaman Bitmeyecek 26.06.2005
Sitenizde bu tür konularda belki onlarca haber yer aldı. Konuyla ilgili olduğu için bizde bu haberlerin neredeyse tamamını okuduk. Ama inanın bu haberlere rağmen bu kadarını bir hukukçu olarak beklemiyordum. Bilindiği gibi Adalet Bakanlığı bazı personel alımında KPSS sınavından ayrılarak ilgili Adalet Komisyonlarınca sınav yapıyor. Eşim de Ankara İdari Yargı Adalet Komisyon Başkanlığınca yapılan uygulama sınav sonucunda 168 doğru kelime yazarak sınavda 90 kelimeyi geçen 30 aday arasında 1. oldu. Devamı için başlığa tıklayın.
Bu tür sınavlarda tam anlamıyla hakkaniyete uygun bir uygulama olmayacağı şeklinde genel bir kanı olsa da 10 kişi alınacak bir sınavda, özellikle 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 114. maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle KPSS sınavından ayrılmak suretiyle farklı bir usul belirlenerek yetenek sınavı (daktilo veya bilgisayar ile 3 dakikada yanlışsız doksan kelime yazmak) ile açıktan atama yapılacak bir yer için, yetenek sınavında 1. olan adayın, 16.06.2005 tarihinde yapılan mülakat sınavında 70 puan verilerek 12. sıraya indirilmesini hiç beklemiyorduk.
Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 4. maddesinde Mülakat; "ilgilinin davranışı, genel ve fiziki durumu ile bir konuyu kavrama ve ifade etme niteliklerinin değerlendirilmesi" olarak tanımlanmıştır. Ancak nedendir bilinmez KPSS sınavından belli bir puan alan adaylara mülakatta coğrafya, tarih ağırlıklı sorular sorulmuştur. Bunu da bir tarafa bırakırsak ilk 5-6 adaydan sonra bu sorular da tekrardan ibaret olmuştur.
Asıl ilginç olanı, tesadüf eseri sınavı kazanan 10 adaydan 5'inden biri personel kardeşi 4'ü de personel çocuğu olmuştur.
5 aday da fazla yazma yeteneği aranan bir sınavda uygulama sınavında eşimin yazdığı 168 kelimenin yanına bile yaklaşamamıştır. (100,105,120 gibi kelime)
Yine ne tesadüftür ki mülakat sınavında, anılan yönetmelikte olmayan bir şekilde tarih ve coğrafya soruları yöneltilen adaylar, bu sorulardan daha kapsamlı soruların yer aldığı KPSS sınavında 73, 74, 75, 76, 84 gibi birbirine yakın puan almışlardır.
Ama tahmin edebileceğiniz gibi bu 5 aday da davranış ve genel ve fiziki durum ve bir konuyu kavrama ve ifade etme yeteneğinden oluşan mülakattan 100 tam puan almış ancak uygulama sınav birincisi, ancak 70 puanlık bir davranış sergileyip kendini ifade edebilmiştir.
30 adaydan, bahsedilen 5 adayın dışında da sadece bir kişinin mülakat puanı 100' dür. Diğer 24 aday ifade ve davranış bakımından bu adaylar yetişememiştir.
Ayrıca bu sınavla İlgili herhangi bir mevzuatta da personel yakınlarına öncelik tanınacağı yer almamaktadır.
Bu değerlendirmeyi yapanların hakim unvanlarını düşündükçe hangi duyguya kapılacağımı bir hukukçu olarak ben bile karıştırıyorum.
Sonuç olarak uygulama sınavı ile doğru olarak 90 ve üzeri kelime yazma şartı aranan bir sınavda 168 kelime yazarak 1. olan eşim toplam puanda 12. olarak sınavı kazanamamıştır.
Eşim açısından, bu düşünceyle 368 kelime de yazsa hiçbir şey değişmeyeceği kesindir. Bir kaza sonrasında bir anne veya babanın dediği gibi "bizim çocuğumuz öldü başka çocuklar ölmesin önlem alınsın mücadelemiz bunun için."
Bu tür şeylerin minumuma ineceği günlerin yakın olması dileğiyle.
Bir hukukçu olarak hakkımı arama kararlığında olsam da bu yazıyı sitenizde de yayınlarsanız buna katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Teşekkür ederim.
"Haber Gönder" yoluyla haberi yazanın rumuzu: Hakye