Sağlıkçılar 'Beyaz Kod' ile hak arıyor
Selma Bıyıklı - Sağlıkta şiddetin önlenmesi için devreye sokulan ''Beyaz kod'' uygulamasının ardından yargıya yansıyan olaylarda peş peşe cezalar verilmeye başladı.
İstanbul ve Kırşehir'deki üç ayrı davada, çeşitli cezalara hükmeden mahkemelerden biri, acildeki doktora şiddet uygulayan sanığın cezasını, olayın kamu görevlisine karşı ve hastane bahçesinde alenen işlenmesi nedeniyle artırdı. Aynı mahkeme yargılama sürecinde sanıkta pişmanlık gözlemlemediği için takdir indirimine de gitmedi.
Sağlık Bakanlığı'nın ''Beyaz Kod'' uygulaması sonrası yargıya yansıyan olaylardan biri Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşandı.
Acilde görevli pratisyen hekim Hazel Hacızeybek, rahatsızlanan eşini acil polikliniğine getiren Kazım Akalın'ın, ''Bu nasıl hasta bakmak, hastaya böyle mi bakılır'' sözlerini de kullanarak kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle şikayetçi oldu.
Hacızeybek'in ifadeleri doğrultusunda aynı yerde görevli hekim, acil tıp teknikeri, tıbbi sekreter, sağlık memuru ve hasta karşılama elemanının tanıklığında başhekimlikçe bir tutanak hazırlanarak, ''Beyaz Kod'' kayıt formuyla birlikte Sağlık Bakanlığı'na bildirildi.
Olayın adli mercilere intikal ettirilmesinin ardından Kırşehir Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, Akalın'ın Türk Ceza Kanunu'nun ''kamu görevlisine görevi sırasında hakaret'' suçundan cezalandırılması istendi.
-Kamu görevlisine hakaret-
Mahkemede suçlamaları kabul etmeyen sanık, eşine zatürre teşhisi konulmasında geç kalınması nedeniyle tepki gösterdiğini ileri sürdü.
Hacızeybek ise iddialarını yalanladığı sanığın, kendisiyle incitici ve küfürlü konuştuğunu, sekreterlikten ismini sorduğunu, isminin verilmemesi üzerine muayene kabinine gelerek elini masaya vurup ''Senin adın ne- Sana ne yapacağımı biliyorum'' sözlerini kullandığını anlattı.
Doktor Hacızeybek'in ifadelerinin olaya tanık olan hemşire tarafından da doğrulanması üzerine mahkeme, Akalın'ın Türk Ceza Kanunu'nun ''kamu görevlisine görevi sırasında hakaret'' suçunu işlediğine karar verdi.
Suçun işleniş biçimi, kasıt ve güdülen amaç, suç konusunun anlam ve önemini nazara alarak sanığa takdiren ve tercihen 365 gün adli para cezası veren mahkeme, Akalın'ın mahkeme sürecindeki tutum ve davranışlarını dikkate alarak cezada indirime gitti.
Kırşehir Sulh Ceza Mahkemesi, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmadığını dikkate alarak, öngörülen 6 bin 80 liralık para cezasıyla ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
-''Hiçbir sebep yokken hakaret''-
İstanbul'da yaşanan olayda ise acil servisteki doktora şiddet uygulayan Onur Akıncı, hapis cezasına çarptırıldı.
Karıştığı kavga sonrası hastanede tedavi altına alınan Akıncı, taburcu olmasıyla ilgili soru sormak istediği doktorunu bulamayınca hastane bahçesinde karşılaştığı doktor Ramazan Gürgöze'den bilgi almak istedi.
Gürgöze'ye, ''Ne doktorusun-'' sorusunu soran Akıncı, ''Acil servis doktoru'' yanıtını alınca ''Sen ne işe yarıyorsun-'' diyerek Gürgöze'nin yüzüne yumruk attı.
Gürgöze'ye adli tıptan olayla ilgili verilen rapor, Akıncı hakkında İstanbul 9'uncu Sulh Ceza Mahkemesi'nde yaralama ve hakaret suçlamasıyla açılan davaya da sunuldu.
İstanbul 9. Sulh Ceza Mahkemesi, sanığın olayla ilgili kaçamaklı ikrarı, Gürgöze'nin beyanları, bu beyanları destekler nitelikteki adli tıp raporunu dikkate alarak Akıncı'nın kasten yaralama suçunu işlediğine hükmetti.
Sanığın kendi doktoru olmadığını bildiği halde sadece Gürgöze'nin acil servis doktoru olması nedeniyle işlediği suçta yoğun kastı bulunduğunu göz önünde bulunduran mahkeme, alt sınırdan uzaklaşarak sanığın kasten yaralama ve hakaret suçundan cezalandırılmasına hükmetti.
Gürgöze'nin kamu görevlisi olması ve maruz kaldığı kasten yaralama suçunun görevi dolayısıyla yaşandığı değerlendirmesini yapan mahkeme, cezanın yarı yarıya artırılmasına hükmetti.
Mahkeme, suçun hastane bahçesinde alenen işlenmesi nedeniyle de tekrar altıda bir oranında artırıma gitti.
İstanbul 9. Sulh Ceza Mahkemesi ayrıca, sanığın, tedavisiyle hiç ilgisi olmayan doktoru, hiçbir sebep yokken hakaret ederek yaraladığı, kastının yoğunluğu ve pişmanlık duymadığının yargılama sürecindeki davranışlarından anlaşıldığı, ileride bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve takdiri indirime yer olmadığına hükmetti.
Mahkeme, sonuçta sanığa basit yaralama suçundan önce bir yıl hapis cezası verdi. Gürgöze'nin kamu görevlisi olması nedeniyle bu ceza yarı yarıya artırılarak, önce 1,5 yıla, daha sonra eylem alenen işlendiği için 1 yıl 9 aya çıkarıldı.
-Tehdit ve hakaret-
İstanbul'daki bir diğer olayda ise Avcılar'da Murat Kölük Devlet Hastanesi acil servisinde görevli doktor Sanem Yıldırım, rahatsızlanan nişanlısına uygulanan tedavi sonrası yazılan reçeteyi beğenmeyip buruşturarak masaya atan, küfredip ''Sana göstereceğim. Ben gidiyorum, bir kaç kişi alıp geleceğim'' diyerek kendisini tehdit eden Cihan Kaya'dan şikayetçi oldu.
Küçükçekmece 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, sanık Kaya, suçun işleniş şekli ve özelliği dikkate alınarak tehdit suçundan, önce 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanığın mahkemedeki tutumunu ve daha önce sabıkasının olmadığını dikkate alan mahkeme, altıda bir oranında indirime giderek hapis cezasını 5 aya düşürdü.
Hükmün açıklanmasını geri bırakan mahkeme, sanığın 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına hükmetti.
Sanık Kaya ayrıca hakaret suçundan 365 gün adli para cezasına çarptırıldı. Suçun alenen işlenmesi nedeniyle altıda bir oranında artırdığı cezayı 425 güne çıkaran mahkeme, daha sonra sanığın yargılama sürecindeki iyi hali nedeniyle cezayı altıda bir oranında indirerek 354 güne düşürdü.
Küçükçekmece 7'inci Sulh Ceza Mahkemesi, sanığın ileride yeniden suç işlemeyeceği kanaatiyle 7 bin 80 liralık para cezasıyla ilgili hükmün geri bırakılmasını kararlaştırdı.