Torba kanun teklifinde dün yapılan değişikliklerin tümü
Meclis Genel Kurulu dün torba kanun teklifinin 22 ila 42. maddeleri arasında kalan maddeleri görüştü. Görüşmeler sırasında, Torba kanun teklifinin Plan ve Bütçe Komisyonundan geçen son hali üzerinde değişiklikler yapılmış ve yeni maddeler eklenmiştir.
Değişiklik yapılan ifadeler aşağıda kırmızı renkte, yeni eklenen maddeler ise "Yeni Madde" şeklinde gösterilmiştir.
MADDE 23- 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanununun geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin ilk paragrafının son iki cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci paragrafının son cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiş, üçüncü paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve son paragrafı yürürlükten kaldırılmıştır.
"Lisansın verilmesinden itibaren dağıtımşirketinin sistemkullanımbedeli (birimhizmet ve amortisman bedeli) 0,05555 ABD Dolar/m3 karşılığı TL, sistemkullanımbedeli (taşıma bedeli) 0,0077 ABD Dolar/m3 karşılığı TL olarak uygulanır. Bu tarifenin uygulanmasına, dağıtım şirketinin hisselerinin özelleştirilmesine dair hisse satış sözleşmesinin imza tarihini takip eden sekiz yıl süresince devam edilir."
"Bu paragrafın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde Başkent Doğalgaz Dağıtım Anonim Şirketinin sermayesinde bulunan yüzde yirmi oranındaki hisse de Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından özelleştirme kapsam ve programına alınarak daha önceden özelleştirme kapsam ve programına alınmış yüzde seksen oranındaki hisse ile birlikte blok satış yöntemi uygulanmak suretiyle Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde özelleştirilir. Başkent Doğalgaz Dağıtım Anonim Şirketi hakkında 4646 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin 4 numaralı bendinin (g) alt bendinin altıncı ve yedinci paragrafları uygulanmaz."
"Başkent Doğalgaz Dağıtım Anonim Şirketine ait yüzde yüz oranındaki hissenin özelleştirilmesine dair hisse satış sözleşmesi ile elde edilecek gelirden Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılan özelleştirme giderleri düşüldükten sonra kalan tutardan; öncelikle EGO Genel Müdürlüğünün 25/5/2007 tarihine kadar olan doğalgaz alım anapara borçları BOTAŞ Genel Müdürlüğüne ödenir. BOTAŞ GenelMüdürlüğünün alacağını oluşturan tüm bu borçlara ait faizler ile ferileri ve cezaları silinir.BOTAŞ Genel Müdürlüğüne ödemenin yapılmasını müteakip kalan tutardan; Hazine Garantisi altında ve dış borcun ikrazı sureti ile EGO Genel Müdürlüğüne doğal gaz uygulama projeleri kapsamında sağlanan dış kredilerden, anlaşmalar çerçevesinde Hazine Müsteşarlığı tarafından kreditörlere ödenen tutarlar, kreditörlere yapılan ödeme döviz cinsleri üzerinden ödemenin yapılacağı tarihte geçerli olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuru esas alınarak Hazineye ödenir. Ödemenin yapılmasını takiben Hazinenin bu kredilere ilişkin faiz ve gecikme cezaları ile ferileri ve cezalardan kaynaklanan alacakları, bütçenin gelir ve gider hesapları ile ilişkilendirilmeksizin terkin edilir. Hisse satış sözleşmesi bedelinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na vadeli olarak ödenmesi durumunda, bu fıkra uyarınca yapılacak ödemeler gelirler tahsil edildikçe yukarıda belirtilen sıraya uyularak gerçekleştirilir"
Yapılan değişikliğin gerekçesi: Hazineye ve Başkent Doğalgaz A.Ş.'ye ait hisselerin bir arada özelleştiriliyor olması nedeniyle sekiz yıllık sürenin piyasa şartlarına daha uygun olacağı için; yine vadeli satış durumunda BOTAŞ Genel Müdürlüğünün alacaklarının tahsili imkânının öncelikli olarak sağlanması.
YENİ MADDE
Madde 24- 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun ek 3 üncü maddesinde yer alan "tarım ve hayvancılık yatırımları için bir," ibaresi "tarım, hayvancılık ve eğitim yatırımları için bir," şeklinde, geçici 7 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç dört ay içinde" ibaresi "31/12/2012 tarihine kadar" şeklinde, "1/1/2008 tarihinden" ibaresi ise "yeni sözleşmenin yapıldığı tarihten" şeklinde değiştirilmiştir.
Gerekçe:
Önergeyle, 4706 sayılı Kanunun;
-Ek 3 üncü maddesinde yer alan "tarım ve hayvancılık yatırımları için bir," ibaresi "tarım, hayvancılık ve eğitim yatırımları için bir," şeklinde değiştirilmek suretiyle; yatırımları teşvik kapsamında ve üzerlerinde yatırım yapılmak amacıyla; Hazineye, özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine veya belediyelere ait arazi veya arsalar üzerinde yatırımcılar lehine tesis edilecek olan?
MADDE 26- 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3 üncü maddesinin
birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
"t) Ölçme, Seçme ve YerleştirmeMerkezi Başkanlığının kurduğu veya iştirak
ettiği şirketten ÖSYM'nin yapacağı mal ve hizmet alımlarında
Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü alınmak kaydıyla sınav faaliyetlerinin
yürütülmesine yönelik olarak yapılacak mal ve hizmet alımları,"
Gerekçe:
4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3 üncü maddesine eklenmesi öngörülen bent ile, ÖSYM'nin kurduğu veya iştirak edeceği şirketten kamu idarelerinin yapacakları sınava yönelik faaliyetler anılan Kanundan istisna edilirken, önerge ile ÖSYM'nin yapacağı alımların ise YÖK'ün iznine bağlanması amaçlanmaktadır
YENİ MADDE
Madde 27 .- 4734 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin birinci fıkrasına ikinci
cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"İlan yapılmayan ihalelerde, ihale dokümanı sadece idare tarafından davet
edilenlere satılır."
ÖNERGEYİ VEREN ERDOĞAN BAYRAKTAR'IN AÇIKLAMASI:
Verdiğimiz önerge hakkında açıklama yapma zarureti hasıl olmuştur. Çok değerli milletvekilleri, burada Yasa'nın, Kamu İhale Kanunu'nun ruhuna ve özüne dokunulmamaktadır. Sadece bugüne kadar gerek Kamu İhale Kurulunun verdiği çelişkili kararları ortadan kaldırmak için... gerekse Danıştayın verdiği değişik kararları ortadan kaldırmak için, sadece? sadece acil işlerde, davetle yapılan çok acil işlerde -kanunda bellidir bunlar, acil işler- bu acil işlerde? Daha evvelden bunlar EKAP konmuyordu, fakat şeffaf olsun diye bütün ihaleleri biz EKAP'a koyuyoruz ve herkes, sadece müteahhitler değil herkes gelip idareden dosyayı alıp inceleyebilir, parasız dosyayı alabilir, bu kanunda çok açıkça yazılıdır... Fakat, davet edilmeyenler gelip dosya satın aldığı zaman teklif veriyor, 70 kişi teklif veriyor. İhaleye bunlar katılmasa da bunlara cevap vermek zorundasınız. Cevap verince, ihaleyi, on beş günde bitirmen gereken ihaleyi üç ayda bitiremiyorsunuz. Yangın olduğu zaman, afet olduğu zaman, deprem olduğu zaman acil ihaleleri bitiremiyorsunuz. ... İhalede bellidir. Davet edilmeyen ihaleler nelerdir? Acil işler, pazarlıkla yapılan işler.... Burada biz bunu EKAP'a koyduğumuz için gelip herkes dosya satın alabiliyor kanunda açıkça yazılmadığı için, bunu kanuna açıkça koyuyoruz. Yani, davet edilenlerin dışındakiler gelsin dosyaya baksın, şikâyet etsin, şikâyet edebilir, fakat parayla aldığı zaman teklif verme hakkı doğuyor, bu sefer ona cevap verme mecburiyetinde kalınıyor. Şikayetler oluyor, mahkemeler oluyor ve işleri üç ayda, dört ayda, beş ayda, altı ayda ihale yapamıyoruz. İşin özü budur, yoksa burada ifade edildiği gibi herhangi bir şekilde İhale Kanunu'nun özüne dokunulmamaktadır.
Madde 28- (1) 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 81'inci maddesinin beşinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Tüzel kişi temsilcisi gerçek kişilerin, temsil ettikleri tüzel kişinin
tescilli ana sözleşmeleri gereğince temsil ve bağlayıcı işlem yapma yetkisine
sahip olduklarına dair düzenlenmiş imza sirkülerinin aslı veya noter tasdikli
sureti veya ticaret sicil müdürlüğünden doksan gün içerisinde alınmış yetki
belgesinin oy kullanma sırasında ibrazı gerekir. İbraz edilen imza sirkülerinin
bir fotokopisi oy kullanılan sandık kurulu başkanına teslim edilir. Ticaret
sicil müdürlüklerince organ seçimlerinin başladığı tarihten önceki doksan gün
de dahil olmak üzere oda ve borsa organ seçimlerinin yapıldığı aylarda seçim
amacıyla tasdik edilen bu belgelerden harç ve hizmet bedeli tahsil edilmez."
Gerekçe:
Birinci fıkrada yapılan değişiklik ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve bu Birliğe bağlı odaların seçimlerinde oy kullanırken, sadece ticaret sicilinden belge alınması ile yetinmeyerek çeşitliliğin arttırılması ve bu şekilde seçimlerde daha çok katılımın sağlanmasını amaçlamak, bir kısım bürokratik işlemlerden dolayı oy kullanma hakkı elde etmek için yapılan işlemlerin zaman alması sebebiyle seçimlere ilgisiz kalınmakta, bu durumda tüm üyelerin içinde bulunduğu ve müşterek kararların alındığı Genel Kurulların işlerliği olumsuz yönde etkilenmekte; bu nedenle, yapılan düzenlemeyle oy kullanma hakkına ilişkin prosedürlerin kolaylaştırılması amaçlanmıştır.
Madde 29 - 10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının
Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunun 6/C maddesinin
altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bu Kanun kapsamındaki üretim tesisleri ile elektrik
üretimi yapılan diğer tesislerin lisansı kapsamındaki inceleme ve denetimi EPDK
tarafından yapılır veya gerektiğinde masrafları ilgililerine ait olmak üzere
EPDK tarafından yetkilendirilecek denetim şirketlerinden hizmet satın alınarak
EPDK tarafından yaptırılabilir. Denetim şirketleri ile ilgili uygulamaya ilişkin
usul ve esaslar, Bakanlık görüşü alınmak kaydıyla EPDK tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir."
Gerekçe:
EPDK tarafından denetimi yapılacak üretim tesislerinin kapsamı genişletilerek tüm üretim tesislerine ilişkin denetimin, lisanları kapsamında EPDK tarafından yapılması sağlanmaktadır.
Madde 30- 25/5/2005 tarihli 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 13 üncü maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"(2) Kamu kurum ve kuruluşları, mevzuatın adli
sicil ve arşiv kaydı alınmasını öngördüğü hallerde, Adalet Bakanlığının belirleyeceği
usul ve esaslar çerçevesinde ilgili kişiler hakkında adli sicil ve arşiv kayıtlarında
sorgulama yapabilirler. Gerçek kişiler de kendileriyle ilgili adli sicil ve
arşiv kayıtlarını, Adalet Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde
ve güvenli kimlik doğrulama araçlarını kullanarak sorgulayabilirler, sonucu
fiziki veya elektronik ortamda merciine verebilirler."
Önergeyi veren CHL'li vekilin yaptığı açıklama: Aslında bu torba yasada en olumlu gördüğüm düzenlemelerden bir tanesi bu. Vatandaşlarımızın adli sicil kayıtlarına, arşiv kayıtlarına kolaylıkla ulaşabilmeleri için önemli bir fırsat tanınmaktadır. Biz bu değişiklik önergemizde gerçek kişiler için bu adli sicil kayıtlarının nasıl alınacağına ilişkin düzenlemenin Adalet Bakanlığının planlaması çerçevesinde olmasını uygun gördük ve değişikliği bu kapsamda verdik.
Madde 32- 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci ve
3 üncü maddelerinde yer alan "yedi yıl" ibareleri "sekiz yıl"
şeklinde değiştirilmiş, geçici 3 üncü maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Bu Kanunun geçici 2 inci maddesi ile bu maddenin birinci fıkrasında
belirtilen erişilebilirlik standartlarının uygulanmasının izlenmesi ve denetimi
her ilde Aile ve Sosyal Politikalar, İçişleri, Çevre ve Şehircilik, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlıkları ile özürlüler ile ilgili konfederasyonların
temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından yapılır. İhtiyaç halinde birden
fazla komisyon kurulabilir. Denetim sonucunda ilgili belediye ve kamu kurum
ve kuruluşları ile umuma açık hizmet veren her türlü yapıların ve açık alanların
malikleri ile toplu taşıma araçlarının sahiplerine eksikleri tamamlaması için
birinci fıkrada belirtilen sürenin bitiminden itibaren iki yılı geçmemek üzere
ek süre verilebilir.
Sürenin bitiminden itibaren öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmediği denetim
komisyonlarınca tespit edilen umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık
alanlar ile toplu taşıma araçlarının sahibi olan gerçek ve özel hukuk tüzel
kişilerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından her bir tespit için
bin Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar idari para cezası uygulanır.
Bu şekilde bir yıl içinde uygulanacak idari para cezasının tutarı elli bin lirayı
geçemez. Sürenin bitiminden itibaren öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmediği
denetim komisyonlarınca tespit edilen büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve
diğer kamu kurum ve kuruluşlarına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından
her bir tespit için beş bin Türk Lirasından yirmi beş bin Türk Lirasına kadar
idari para cezası uygulanır. Bu şekilde bir yıl içinde uygulanacak idari para
cezasının tutarı beş yüz bin lirayı geçemez. Bu maddeye göre verilen idari para
cezalan tebliğinden itibaren bir ay içerisinde ödenir. Genel bütçeye gelir kaydedilen
idari para cezası tutarları dikkate alınarak erişilebilirlik konusundaki projelerde
kullanılmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinde ödenek öngörülür.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar; İçişleri, Maliye, Çevre ve
Şehircilik, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlıklarının ve özürlüler
ile ilgili konfederasyonların görüşleri alınmak sureti ile Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığınca bir yıl içerisinde çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Gerekçe:
Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılarla, mevcut tüm yol, kaldırım,
yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel
alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık
hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlarla, Büyükşehir belediyeleri ve
belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu
taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için 5378 sayılı
kanunda yer alan yedi yıllık sürenin sekiz yıla çıkarılması ile erişilebilirlik
standartlarının uygulanmasının izlenmesi ve denetiminin Aile ve Sosyal Politikalar,
İçişleri, Çevre ve Şehircilik, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlıkları
ile özürlüler ile ilgili konfederasyon temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından
yapılması ve ihtiyaç halinde birden fazla komisyon kurulabilmesi öngörülmüştür.
Denetim sonucunda ilgili belediye ve Kamu kurum ve kuruluşları ile umuma açık
hizmet veren her türlü yapıların ve açık alanların maliklerine eksikleri tamamlaması
için iki yılı geçmemek üzere ek süre verilebileceği bu süre sonunda yükümlülüklerini
yerine getirmeyenlere idari para cezası uygulanacağı hüküm altına alınarak Kanunla
amaçlanan işlerin yapılması konusunda mali bir yükümlülük getirilmesi amaçlanmıştır.
Bu şekilde uygulanan para cezalarının komisyon çalışmaları ile erişilebilirlik
konusundaki projelerin finansmanında kullanılmasına imkan tanınmıştır.
Ayrıca bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların İçişleri, Çevre ve
Şehircilik, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme ve Maliye Bakanlıklarının ve
özürlüler ile ilgili konfederasyonların görüşleri alınmak sureti ile Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığınca bir yıl içerisinde çıkarılacak yönetmelikle
belirleneceği belirtilerek bu konuda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına
düzenleme yapma yetkisi verilmiştir.
YENİ MADDE
MADDE 33- 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"Ek Madde 29- Türk vatandaşı olup, üniversitelerin (Gülhane Askeri Tıp Akademisi dahil) tıp fakültelerinin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden oniki ay süreyle 4.350 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda artık ücret ödenir. Bu şekilde ücret ödenmiş olması 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanmasını gerektirmeyeceği gibi bu çalışma sebebiyle uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası ile analık sigortası kolları açısından sigortalılık ilişkisi kurulamaz. Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesilmez ve bu ödemelere ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunca müştereken belirlenir."
YENİ MADDE
MADDE 33- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
"m) Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu, bağımsız spor federasyonları tarafından yapılan her türlü gençlik ve spor faaliyetleri ile bu faaliyetlerle ilgili kamp, eğitim ve hazırlık çalışmalarında süreklilik arz etmeyecek şekilde görevlendirilenler,"
YENİ MADDE
MADDE 36- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 44- (1) 23/4/1999 ile 14/2/2005 tarihleri arasında tabi oldukları
personel mevzuatına göre almış oldukları disiplin cezası sonucu memuriyetleri
sona erip, 22/6/2006 tarihli ve 5525 sayılı Kanun uyarınca haklarında verilmiş
disiplin cezaları bütün sonuçları ile ortadan kaldırılanların bu maddenin yürürlük
tarihinden itibaren üç ay içinde Kuruma müracaat etmeleri halinde ve yaş haddine
ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla; memuriyetlerinin sona erdiği tarih ile
22/6/2006 tarihi arasındaki dönem içinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi
olarak sigorta primi ödenmemiş veya emekli keseneği yatırılmamış sürelerine
ilişkin kesenek ve kurum karşılığı toplamları, görevden ayrıldıkları tarihteki
derece ve kademelerine hizmet olarak sayılacak sürenin her üç yılına bir derece
ve her yılına bir kademe verilmek ve öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri
geçmemek üzere tespit edilecek derece ve kademeleri ile başvuru tarihinde uygulanmakta
olan katsayılar esas alınarak belirlenecek emekli keseneğine esas aylık tutarları
üzerinden Kurum tarafından hesaplanarak halen çalıştıkları veya kamu görevlisi
olarak en son çalışmış oldukları kamu idarelerine bildirilir ve söz konusu tutarlar
bu idareler tarafından üç ay içerisinde Kuruma defaten ödenir.
(2) Haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile 5525 sayılı Kanun
uyarınca ortadan kaldırılmış olanlardan memuriyetten çıkarılmış oldukları kuruma
yeniden atanmak üzere başvuranların, bu başvurularının ilgili kurumların kayıtlarına
geçtiği tarihten başlayarak bu kurumlarda yapılan ilk atamalarının kendilerine
tebliği tarihine kadar olan dönem içerisindeki uzun vadeli sigorta kollarına
tabi olarak sigorta primi ödenmemiş veya emekli keseneği yatırılmamış süreleri
hakkında ise, birinci fıkra uyarınca yapılmış olan derece yükselmesi ve kademe
ilerlemeleri saklı kalmak kaydıyla, yukarıdaki fıkra hükümleri çerçevesinde
işlem yapılır. Ancak, bu fıkra kapsamına girenlerden ataması bu maddenin yürürlük
tarihinden önce yapılmış olanların bu fıkra hükümlerinden yararlanabilmesi için,
bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay içerisinde, bu maddenin yürürlük
tarihinden önce atama talebinde bulunduğu halde atama işlemleri bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten sonra tamamlanacakların ise, atamalarını izleyen
altı ay içerisinde Kuruma başvuruda bulunmaları zorunludur.
(3) Bu madde uyarınca ilgililer adına kesenek ve kurum karşılığı ödenmiş olması; birinci fıkrada belirtilen dönem içerisinde ödenmiş olan emeklilik veya malullük aylıkları ya da dul ve yetim aylıkları için kendilerine borç çıkarılmasını, emekli ikramiyesi farkı ve geriye dönük olarak aylık farkı ödenmesini gerektirmez."
YENİ MADDE
Madde 36- 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı organize sanayi bölgeleri kanununun
geçici 2. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 2- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, mülga 5590
sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret
Odaları, Ticaret Borsaları ve Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları
ve Ticaret Borsaları Birliği Kanununun 5 inci maddesinin (r) bendinin (5) numaralı
alt bendine göre kurulup yönetilmekte olan OSB'ler, bu Kanunda adı geçen OSB'lerden
sayılır. Bu OSB'lerden sanayi odaları tarafından kurulup yönetilmekte olan OSB'lerde,
genel kurul ve müteşebbis heyet görevlerini, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununa göre faaliyette bulunan sanayi oda meclisleri
yürütür. Yönetim ve denetim kurulu üyeleri sanayi oda meclisi üyeleri tarafından
ve yönetim kurulu üyelerinin en az üçü OSB katılımcıları arasından seçilir."
Önergeyi veren Nihat Ergün'ün yaptığı açıklama
Şöyle bir açıklama yapayım arkadaşlar: Organize sanayi bölgelerinden bir kısmı
odalar tarafından, sanayi odaları tarafından kurulan organize sanayi bölgeleri,
altı veya yedi tane organize sanayi bölgesi.
Sanayi bölgelerinin bugünkü genel statüsü şudur: Sanayi ve ticaret odalarının
da içinde bulunduğu bir müteşebbis heyetle -işte vali, il özel idaresi, vesaire-
bir organize sanayi bölgesi kurulur. Bakanlığımız bunun kuruluşunu tescil eder.
Sanayiciler organize sanayi bölgesinde belli bir çoğunluğa ulaşana kadar müteşebbis
heyet tarafından yönetilir organize sanayi bölgeleri. Belirli bir çoğunluğa
ulaştı mı -yüzde 50'yi aştı mı doluluk oranları- daha sonra yönetim sanayicilere
devredilir, mevcut sistem bu şekildedir. Ancak, sanayi odalarının kurmuş olduğu
organize sanayi bölgelerinde, organize sanayi bölgeleri oda meclisi tarafından
yönetilir, yönetim kurulu oda meclisi tarafından seçilir. Yalnız, seçilenler,
bazen, organize sanayi bölgesinde girişimci olmayan, yatırımı olmayan kişiler
arasından oluyor. Dolayısıyla, organize sanayi bölgesini, o sanayi bölgesinde
fabrikası olmayan başka kişiler çoğunlukla yönetince, sanayiciler arasında bir
rahatsızlık meydana geliyor, onu burada düzeltiyoruz, 5 kişilik yönetim kurulunun
en az 3 tanesini oda meclisi sanayiciler arasından, o organize sanayi bölgesindeki
sanayiciler arasından seçsin istiyoruz. Mesele budur.
MADDE 39- 3/12/2010 tarihli 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 35 inci maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"(2) Denetimin yürütülmesi ve kamu zararının tespitinde aşağıdaki hususlara
uyulur:
a) Düzenlilik denetimi, kamu idarelerinin gelir, gider ve malları ile bunlara
ilişkin mali nitelikteki tüm hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki
düzenlemelere uygun olup olmadığının tespitini kapsayacak şekilde yapılır. Söz
konusu hesap ve işlemler dışında kalan diğer işlem ve faaliyetler düzenlilik
denetimi kapsamında değerlendirilemez. Yapılan düzenlilik denetiminin kapsamına
ilişkin denetlenen kamu idaresi ile ortaya çıkan görüş farklılıklarının nasıl
giderileceği hususu Sayıştay tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
b) Kamu idarelerinin gelir, gider ve malları ile bunlara ilişkin mali nitelikteki
tüm hesap ve işlemlerinin denetiminde; yetkili merci ve organlar tarafından
usulüne uygun olarak alınan karar veya yapılan iş ve işlemlerin mevzuata ve
idarelerce belirlenen hedef ve göstergelere uygun olmasına rağmen, yönetsel
bakımdan gerekliliği, ölçülülüğü, etkililiği, ekonomikliği, verimliliği ve benzeri
gerekçelerle uygun bulunmadığı yönünde görüş ve öneri içeren yerindelik denetimi
sayılabilecek denetim raporu düzenlenemez. Denetim raporlarında, kamu idaresinin
yerine geçerek belirli bir iş ve işlemin yapılmasını veya belirli bir politikanın
uygulanmasını zorunlu kılacak, kamu idaresinin takdir yetkisini sınırlayacak
veya ortadan kaldıracak görüş ve talep içeren rapor düzenlenemez.
c) Yapılan denetimler sonucunda, ilgili kanunlar ile bunlara dayanarak çıkarılan
tüzük, kararname, yönetmelik ve ilgili kanunlarda uygulamayı yönlendirmek üzere
yetkilendirilmiş olan kamu idareleri tarafından yapılan düzenleme ve verilen
görüşlere aykırı denetim raporu düzenlenemez. Ancak, bu düzenlemelerin ilgili
kanunlara aykırı olduğu kanaatine varılır ve bu hususa Başkanlık tarafından
da iştirak edilir ise düzenlenen rapor Başkanlık tarafından ilgili mercilere
gönderilir. İlgili kamu idaresinin Sayıştay görüşüne katılması halinde ilgili
düzenleme veya görüş usulüne uygun olarak düzeltilir. İlgili kamu idaresinin
Sayıştay görüşüne katılmaması halinde, Sayıştay tarafından görevlendirilecek
üç uzman denetçi ile ilgili kamu idaresi tarafından görevlendirilecek iki üyeden
oluşacak komisyon tarafından düzenlenecek rapora göre işlem yapılır.
ç) Düzenlilik denetimi sonucunda düzenlenen raporda, yapılan denetimin kapsadığı
iş ve işlemler ile bunlardan ilgili mevzuatına uygun olduğu tespit edilen hususlara
da yer verilir. Bu hususların ilgili Daireler tarafından da uygun bulunması
halinde ilgili mevzuatta herhangi bir değişiklik olmadığı takdirde bu mevzuata
uygun olarak aynı şekilde yapılan mali iş ve işlemler hakkında da daha sonra
mevzuata aykırılık gerekçe gösterilerek denetim raporu düzenlenemez.
d) Kamu idarelerinin düzenlilik ve performans denetimleri sonucunda düzenlenen
taslak denetim raporları denetim grup başkanlıkları tarafından Başkanlığa sunulmadan
önce üç uzman denetçiden oluşturulacak rapor değerlendirme komisyonları tarafından
ilgili kanunlar ile bunlara dayanarak çıkarılan tüzük, kararname, yönetmelik
ve ilgili Kanunlarda uygulamayı yönlendirmek üzere yetkilendirilmiş olan kamu
idareleri tarafından yapılan düzenleme ve verilen görüşler ile bu fıkrada yer
alan diğer hususlara uygunluğu yönünden değerlendirilir. Rapor değerlendirme
komisyonlarının teşekkülü ile bunların çalışma usul ve esasları yönetmelikle
düzenlenir."