KESK'in, 2006 yılı toplu görüşme talepleri
ÖNSÖZ
14 yıldır verdiğimiz sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi, önemli birikim ve deneyimleri bünyesinde taşımaktadır. Fiili ve meşru bir mücadele anlayışıyla sendikalarımızı kurduk ve haklarımızı savunduk.
Bu süreçte, hem uluslararası sözleşmelerin güvence altına aldığı evrensel haklar, hem de kamu emekçilerinin haklı talepleri ve mücadelesi, sendikal haklarımızın tanınmasında etkili oldu. Toplu sözleşmeli,
grevli sendikal haklarımızın eksiksiz güvence altına alınmasını talep ederken; demokratikleşme mücadelesinin de önemli bir dinamiği haline geldik.
Mücadelemizin sonucunda siyasi iktidar fiilen kurduğumuz sendikaları tanımak zorunda kaldı. Ancak bütün tepkilerimize, taleplerimize ve uluslararası hukuki dayanaklara rağmen, toplu sözleşme ve grev hakkını
içeren bir yasa çıkarmaktan kaçındı. 2001 yılında yürürlüğe giren 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu, toplu sözleşme ve grev hakkına yer vermediği gibi, sendika üyeliğini darlaştıran, sendikaların
iç işleyişine müdahale eden, mücadelemizi sınırlandırmak isteyen bir mantıkla hazırlandı. Üstelik yasanın iç çelişkileri de önemli uygulama sorunlarını beraberinde getirdi.
4688 sayılı yasa, taleplerimizi karşılamadığı gibi ülkemizin onayladığı ILO sözleşmelerine de önemli ölçüde aykırılık teşkil etmektedir. Konfederasyonumuzun başvurusu üzerine ILO Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi'nin
Mart 2003 tarihli raporunda, 4688 Sayılı Yasanın taşıdığı sorunlara bir kez daha dikkat çekilmiştir. Komite raporunda ?hükümetten 4688 sayılı yasayı, memurların sendika karşıtı ayrımcılığa karşı etkin
korunması için önlemleri de içeren ve 87,98 ve 151 sayılı sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine getirecek şekilde gerekli önlemleri alarak değiştirmesini talep etmektedir? denilmektedir.
2003 yılında gerçekleşen ILO Genel Konferansı öncesinde hükümetin çağrısıyla yapılan toplantıda, mevcut yasayı veri olarak ele almadan, evrensel normlara uygun, sendikal hak ve özgürlükleri güvence altına
alan bir anlayışla hareket edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ancak, 6 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren yasa değişiklikleri, sendikal hak ve özgürlüklere ilişkin taleplerimizi karşılamamıştır. Sorunu
çözmekten uzak bir yaklaşımla ele alınan değişiklikler, hükümetin sendikal hak ve özgürlükleri güvence altına almadaki isteksizliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Üstelik hükümet, Anayasa'nın 90. maddesinde yapmış olduğu değişiklikle, uluslararası sözleşmelerin mevcut yasalar karşısındaki üstünlüğünü kabul etmiştir. ILO'nun 87 ve 98 Sayılı Sözleşmeleri ile 4688
Sayılı Yasa arasındaki çelişki dikkate alındığında, ILO'nun sözleşmeleri esas alınmak zorundadır.
Anayasa 90. maddesi değişikliği, toplu sözleşmeli, grevli sendikal hak ve özgürlükler haklar talebimizin hukuki dayanaklarını güçlendirmiştir. Sözleşmeler ile 4688 Sayılı Yasa ve 657 Sayılı Yasa arasında çok sayıda çelişki vardır. Adı geçen sözleşmeler, örgütlenme, toplu sözleşme, grev hakkını güvence altına aldığı gibi sendikaların iç işleyişlerini ve tüzüklerini serbestçe belirlemeleri gerektiğini öngörmektedir.
Bazı haklar, tartışmasız bir biçimde evrenseldir ve insanlık tarihinin kazanımı olarak kabul edilmek zorunluluğu vardır. Hükümet, kendi yaptığı Anayasa değişikliğinin iç hukukta uygulanmasını sağlamamakta
direndiği sürece; hem uluslararası alanda bu durumu açıklamakta zorlanacaktır, hem de Anayasa'yı ihlal etmiş olacaktır.
Diğer yandan Konfederasyonumuz, 2002, 2003 ve 2004 yıllarında gerçekleşen görüşmelerin mali haklarla sınırlandırılmak istenmesi girişimine kararlılıkla karşı çıkmıştır. Kamu emekçilerinin mali, sosyal
ve özlük haklarının yanı sıra, demokratik haklarının da görüşülmesini talep etmiştir. Toplu sözleşmeli, grevli sendikal hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması ile kamu emekçilerine yönelik siyaset
yasağının kaldırılması talebini görüşmelere taşımıştır.
Konfederasyonumuz, toplu görüşme dönemlerinde gerçekleştirdiği eylem ve etkinliklerle, demokratik tepkilerini ifade etmiş ve hükümet üzerinde baskı yaratmaya çalışmıştır. Eylem ve etkinliklerimiz sonucunda,
yetersiz de olsa kimi mali kazanımlar elde edilebilmiştir.
Yine, 2003 yılında yapılan görüşmelerde hükümet temsilcileri toplu sözleşmeli, grevli sendikal haklar ile siyaset yasağının kaldırılması konusunda taahhütte bulunmuşlardır. Ancak, bu taahhütlerinin gereğini
yerine getirmemişlerdir.
Konfederasyonumuz ile hükümet arasında 2004 yılında yapılan görüşmelerde ise, toplam 50 maddede mutabakata varılmıştır. İmzalanan mutabakat metninde, ?mutabakata varılan hususlardan Yasama Organını ilgilendiren
konularda gerekli işlemleri önümüzdeki Yasama dönemi içinde yerine getirilmesi? hükmü yer almaktaydı. Ancak mutabakat maddelerinin önemli bir bölümü hayata geçirilmemiştir. Mutabakat metninde de yeralan
toplu sözleşme, grev ve siyaset haklarına ilişkin hiçbir somut adım atılmamıştır.
2004 toplu görüşme döneminde tarafların katılımıyla kurulan komisyon,
mutabakat maddelerinin somut hale getirilmesi için çalışmalarını sürdürmüştür. Çalışmalar sırasında kimi itirazlarımıza rağmen taslak haline getirilen 657 Sayılı Kanun değişiklik teklifi önerileri ise
yaşama geçirilmemiştir. Hükümet bu tutumuyla, Konfederasyonlarla varılan mutabakata uymamıştır. Buna yönelik mutabakat maddeleri şunlardı:
1) Kendileri, eş ve çocukları doktor gözetiminde olanlar ile sakat ve fiziksel engelli olanların sağlık kurulu raporuna göre durumlarına uygun yer ve kadrolara atanması,
2) Görev mahalli dışında bir ortaöğretim kurumunu merkezi sınavla kazanan çocuğu bulunan memurun, söz konusu yerde çocuğunun yatılı öğrenim görme imkanı yoksa bu yerde memurun çalıştığı kuruma ait boş
bulunan kadroya öncelikle atanmasının sağlanması,
3) Memurun bir yüksek öğretim kurumunda örgün lisans eğitimi yapmak üzere merkezi sınavı kazanması halinde, çalıştığı kuruma ait boş bulunan kadroya öncelikle atanmasının sağlanması,
4) Aynı kurum içinde aynı koşulları ve hizmet niteliklerini taşıyan aynı unvandaki kamu görevlilerinin karşılıklı olarak yer değiştirme taleplerinin yerine getirilmesi konusunda kurumlara tanınan takdir
yetkisinin kaldırılması
5) ?Sicil? kavramının ?Personel Değerlendirme Formu?na dönüştürülmesi ve yıl sonunda personele bildirilmesi,
6) Olumsuz sicile itirazları değerlendirecek komisyon kurulması konusunda Avrupa Birliği'ndeki uygulamalara bakılarak değerlendirme yapılması,
7) Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin yeniden tanımlanması,
8) Disiplin cezalarında tanınan savunma süresinin ilgilinin isteği üzerine 7 gün uzatılabilmesi,
9) Uyarma ve kınama cezalarına da yargı yolunun açılması ve tüm disiplin cezalarına itizarın disiplin kurullarına yapılması,
10) Disiplin cezalarının sicilden silinmesi için öngörülen 5 ve 10 yıllık sürelerin, 3 ve 6 yıla indirilmesi,
11) Resmi tatil ve bayram tatillerinde hizmetine ihtiyaç duyulanlar hariç, il dışına çıkışta izin alınması uygulamasına son verilmesi,
12) Yıllık izin sürelerinde ?işgünü? ve kademe esasına göre düzenleme yapılması, en az bir yıl açıktan vekil olarak görev yapanlara izin verilmesi konusunun değerlendirilmesi,
13) Memura eşinin doğum yapması durumunda verilen izin süresinin 5 güne çıkarılması, 1 inci derecedeki kayın hısımlarının ölümü halinde de 5 işgünü izin verilmesi,
14) Mevcut 10 günlük mazeret izni süresinin işgününe dönüştürülmesi,
15) Radyoaktif ışınlara maruz kalan personele verilen izin süresinin 45 güne çıkarılması,
16) Memura, bakmakla yükümlü olduğun hastasına kendisinden başka bakacak kimse bulunmaması ve doktor raporuyla refakatçi tahsisinin belgelendirilmesi kaydıyla 3 aya kadar aylıklı refakat izni verilmesi,
gerektiğinde bu sürenin bir katına kadar uzatılması,
17) Hafta içi ve resim tatillerde personele yaptırılacak fazla mesai sürelerine bir üst sınır getirilmesi konusunda yasal düzenleme yapılması,
18) Kamu görevlilerinin görevleri sırasında ve görevlerinden dolayı yargılanmaları halinde kendilerine hukuki yardım yapılması konusunda ortaya çıkan ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda öngörülen düzenlenme
ile karşılanamayan aksaklıkların giderilmesi.
19) Kamuya ait acil yardım (ambulans) ve itfaiye vb. araçları kullanan personelin ortaya çıkan hasarlardan dolayı tazminat ödemesinin önüne geçilmesi konusunda ise, 2006 yılı bütçe yasasında düzenleme
yapılacağı ifade edildi.
Aşağıdaki mutabakat maddelerinin ise Başbakanlık Genelgesi ile yaşama geçirilmesi öngörülmüştü. Ancak çıkarılan 2005/14 Sayılı Başbakanlık Genelgesi'nde komisyonda mutabakata varılan bazı konularda değişikliğe
gidildiği ve Konfederasyonların kimi taleplerine de yer verilmediği görüldü.
1) Teftiş, denetim, soruşturma ve hizmet içi eğitim ile isteğe bağlı olanlar hariç, geçici görevlendirmelerin 1 yılda 2 ayı geçmemesi, (Başbakanlık Genelgesi'nde, 1 yılda 2 ayı geçmemesine özen gösterilecektir,
denilerek yumuşatıldı.)
2) Görevinden çekilen ya da çekilmiş sayılanlar ile memnu hakların iadesi kararı alanların durumlarına uygun kadrolara hizmet ihtiyacı ve bütçe imkanları çerçevesinde öncelikle atanması konusunda genelge
yayımlanması, (Mutabakatta yeralan ?öncelikle atanması sağlanacaktır? ibaresi, Genelgede?atanması sağlanacaktır? denilerek yumuşatıldı.)
3) Kadro ve görev dışında bir işte çalıştırılma konusunda karşılaşılan sıkıntıların Başbakanlık Genelgesi ile düzenlenmesi,
4) Görevden uzaklaştırma uygulamasındaki aksaklıkların Başbakanlık Genelgesi ile giderilmesi,
5) Sendikalar tarafından düzenlenen eğitim çalışmalarında, kurumların eğitim tesislerinden kamu kurumları için öngörülen tarife karşılığı yararlanılması,
6) Hizmet içi eğitim programlarında sendikal haklar ve insan hakları konusuna yer verilmesi,
7) Basına bilgi ve demeç verme yasağına ilişkin 657 Sayılı Kanunun 15 inci maddesinin uygulanmasında karşılaşılan sorunların giderilmesi için genelge yayımlanması,
8) 2911 Sayılı Kanun çerçevesinde kamu görevlilerinin toplantı ve gösteri yürüyüşleri yapma haklarının kullanılmasında gereken özenin gösterilmesi,
9) Sendikaların genel kurul, başkanlar kurulu, denetim ve disiplin kurulu toplantılarına kurul delege ve üyesi olarak katılanların idari izinli sayılması,
10) Kadın memurlara doğumdan önce 3 ay, doğumdan sonra 1 yıl içinde gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmemesi,
11) Çalışma hayatına ilişkin tasarı ve düzenleme çalışmalarında Konfederasyonların önerilerinin alınması (Bu maddeye ilişkin düzenlemeye Başbakanlık Genelgesi'nde yer verilmekle birlikte; Bakanlar Kurulu'nda
görüşülen Kamu Personel Rejimi Kanunu Tasarısı Taslağı taleplerimize rağmen Konfederasyonumuza iletilmedi.)
12) Belediye çalışanlarının aylıklarını zamanında alabilmesi için bir genelge yayımlanması ve gerekli diğer tedbirlerin alınması. (Genelgede bu maddeye ilişkin olarak, ?Belediyeler tedbir alacaktır? denilmekle
yetinildi. Konfederasyonların önerisi ise ?İller Bankası'ndan belediyelere gönderilen payın ?ödenek tahsisli? olarak, belediye çalışanlarının aylıklarına karşılık olarak gönderilmesi ve bunun öncelikle
belediye çalışanlarına ödenmesi biçimindeydi. Yine İller Bankasından gönderilen payların yetmemesi durumunda, yetmeyen kısım kadar İller Bankası'na borçlandırma yapılması, çalışanların birikmiş alacaklarının
6 ay içinde ödenmesi talep edildi)
Mutabakat sağlanan "Kamu görevlileri, kadroları ve görevleri dışında bir başka işte çalıştırılmayacaklardır." maddesi ise, Genelgeden çıkarıldı.
Mutabakata varılan hususlardan ise;
Disiplin Amirleri ve Disiplin Kurulları Hakkında Yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik, 21.07.2005 tarih ve 25882 sayılı Resmi Gazetede yayınlandı. Disiplin Amirleri ve Disiplin Kurulları
Hakkında Yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmeliğin 1. maddesi ile hakkında disiplin soruşturması yürütülen devlet memurunun üyesi olduğu sendikanın temsilcisinin de disiplin ve yüksek disiplin
kurullarında yer alacağı kural haline getirildi.
1991 yılından sonra göreve başlayanlar ile daha önceden bir derece almayan kamu görevlilerine bir derece verilmesi 5289 sayılı kanunla düzenlenerek, 15 Ocak 2005 tarihinden itibaren uygulandı.
Talebimizin çok altında kalsa bile Kreş yardımı ve doğum yardım ödeneğinin artırılması 2005 Mali Yılı Bütçe yasası ile düzenlenerek, 0-6 yaş grubu çocuklara çocuk yardım ödeneği iki kat ve 75 olan doğum yardım ödeneği gösterge rakamı 2500 olarak değiştirildi. Bu düzenleme daha sonra Torba yasa olarak adlandırılan 5335 sayılı kanunun 28. maddesi ile 657 sayılı kanunda gerekli değişiklikler yapılarak hayata geçirilmiştir.
Talebimizin çok altında ve kapsadığı personelin sınırlı olmasına karşın, icapçılara nöbet ücreti verilmesi ile ilgili düzenleme 5371 sayılı kanunun 6. maddesi ile 657 sayılı kanunun ek madde 33' ek fıkra
eklenmiştir.
Görüldüğü gibi hükümet, IMF'nin direktifleri doğrultusunda çok sayıda yasayı, hızla Meclis'ten geçirmekle övünürken; belirtilenlerin dışında kalan mutabakat hususlarını aradan geçen 1 yıla rağmen hayata
geçirmedi.
Üstelik, 2005 yılı Ağustos ayında yapılacak görüşmeleri bile bekleme gereğini duymadan, kamu çalışanlarına yapmayı öngördüğü ücret zammı oranlarını belirlemekten çekinmedi. Maliye Bakanlığı tarafından
hazırlanan ve YPK tarafından da onaylanan ödenek tavanları uyarınca, kamu emekçilerine 2006 yılı için yüzde 7.4, 2007'de yüzde 6.4, 2008'de ise yüzde 3.5 oranında ücret zammı yapılmasının hedeflendiği
basında geniş yer buldu. Bu tutumun kendisi bile, 4688 Sayılı Yasanın öngördüğü toplu görüşme sisteminin değişmesi zorunluluğunun somut göstergesi oldu.
Gelinen noktada, hükümetin siyasi tercihleri ve 4688 Sayılı Yasanın sınırlamaları da dikkate alındığında, toplu görüşmelerin kamu emekçilerinin hakları açısından sağlıklı sonuçlar üretemediği görülmektedir.
Diğer yandan kamu ?reformu? adı altında, bir dizi yasal düzenleme gündeme getirilmektedir. Bu düzenlemelerden birini de personel rejimi çalışmaları oluşturmaktadır. Hükümetin hedefinde, kamudaki istihdam
yapısını önemli ölçüde değiştirmek ve çalışma yaşamını esnek hale getirmek vardır. Kamuda çalışanların iş güvencesine sahip olmadan, sözleşmeli olarak istihdamı hedeflenmektedir. Başta ücretler olmak üzere
bütün çalışma koşullarının esnekleştirilmesi; taşeronlaşma, performansa dayalı ücret gibi uygulamalar gündeme getirilmektedir. Hükümetin çalışma yaşamına ilişkin tek yanlı düzenlemeleri devam ettirme tercihi
açıkça ortadadır. Bu tercih, aynı zamanda sendikal örgütlere, toplu sözleşme ve grev hakkına da sıcak bakılmadığının bir göstergesidir. Oysa ücretlerin ve çalışma koşullarının, bir bütün olarak toplu sözleşmelerin
konusu halinde ele alınması gerekir. Dolayısıyla sendikaları dışlayan bir tutumla, çalışma koşullarında köklü değişiklikler öngörmek, hükümetin demokrasi anlayışındaki çarpıklığın bir sonucudur. Hükümet,
kamu personel rejiminde değişiklikler hedeflediği yasanın hazırlıklarını sürdürürken; tasarı hakkında bilgi vermemiş ve hazırlıkları sürdürülen tasarıyı gizlemiştir.
Konfederasyonumuz, yıllardır ortak örgütlenme ve mücadele perspektifini savunmuştur. Bugün farklı statüdeki çalışanlar, farklı iş ve sendika yasalarına tabidir. Kamu alanında yaşanan tasfiye hareketiyle
bu bölünmüşlük daha da derinleşme eğilimindedir. Bu nedenle, çalışanların ortak örgütlenmesi hedefi çok daha öncelikli bir hale gelmiştir. Konfederasyonumuz, statüsü ne olursa olsun; ister kamuda, ister
özel sektörde çalışsın; bütün emekçilerin aynı sendikalara üye olabilmesinin önündeki yasal engellerin kaldırılmasını savunmaktadır. Dolayısıyla 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ile 2821
ve 2822 Sayılı Kanunlar kaldırılarak; evrensel normları, sendikal hak ve özgürlükleri güvence altına alan, tek bir yasa, ortak çalışanlar yasası çıkartılmalıdır.
Konfederasyonumuz, fiili ve meşru mücadele anlayışından aldığı güçle, ortak örgütlenme önündeki engelleri kaldırmaya ve örgütlü bir çalışma yaşamını hakim kılmaya yönelik mücadelesini aynı kararlılıkla
sürdürecektir.
Konfederasyonumuz 2005 yılında gerçekleştirilecek görüşmelerin, toplu sözleşme görüşmeleri olması gerektiği konusunda ısrarlıdır. Bu, uluslar arası sözleşmelerden doğan ve Anayasa 90. madde değişikliğiyle
hukuki dayanakları güçlenen haklı ve meşru bir taleptir. Konfederasyonumuz, görüşmeler öncesinde hükümete defalarca çağrı yaparak; toplu görüşme hakkımızın uygulanmasını talep etmiştir.
Elinizdeki kitapçıkta, toplu sözleşme taleplerimiz yeralmaktadır. TİS taleplerimiz hazırlanırken; öncelikle sendikalarımız TİS ve hukuk sekreterleriyle bir toplantı yapılmış ve toplantıda belirlenen takvim
üzerinden TİS komisyonu çalışmalarını sürdürmüştür. Sendikalarımızdan gelen öneriler doğrultusunda, TİS taslağımıza son biçimi verilmiştir.
2006 Yılı TİS taleplerimiz ve temel yönelimimiz
Toplu sözleşme metninde; yasanın çizdiği çerçeve aşılarak mali haklarımız ve çalışma koşullarımıza ilişkin taleplerimiz bir bütün olarak konulmuştur. Ücret artışlarımız, sosyal yardımlar, izinler, çalışma
saatleri, meslek hastalıkları, atamalar, nakiller, disiplin hükümleri, sendikal faaliyetler, katılım ve denetim mekanizmalarında yer alma gibi konularda bir dizi öneri getirilmiştir.
Toplu sözleşme taslağını oluşturan ana başlıkların genel gerekçesi aşağıdaki gibidir:
1. Bölüm : Görüşmenin Amacı, Kapsamı ve Tanımlar
Amaç maddesiyle, ücretlerin ve diğer çalışma koşullarının toplu sözleşme ile belirleneceği açık bir biçimde ifade edilmiştir. Buna göre çalışanların ücretlerinin yanı sıra, çalışma koşullarının tamamının
toplu sözleşmenin konusudur. İşe alınma ve işten ayrılma usullerine kadar kamudaki istihdamın her düzeyinde, söz ve karar sahibi olma anlayışıyla hareket edilmiştir. Toplu sözleşmenin uygulanmasında uluslararası
evrensel normların esas kabul edilerek; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ILO sözleşmeleri ve yetkili organ kararlarının ve BM ikiz sözleşmesinin
asgari norm olarak benimseneceği ifade edilmektedir. Çalışma yaşamının kurallarında toplu sözleşmenin belirleyici olmasından hareketle, işverenin toplu sözleşme dışında veya üzerinde hiçbir kamu çalışanına
kişisel ya da gruplar halinde hak ve menfaat tanıyamayacağı hükmü yer almıştır.
2. Bölüm: Mali ve Sosyal Haklar
Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, hükümetin gündemleri gerek
yüksek idari kurullarda gerekse toplugörüşmeler sırasında ücret artışları ile sınırlandırmaya çalıştığı görüldü. Hükümetler bu görüşmelerde ?devletin maddi olanakları? ibaresi altına sığınmaya ve 4688
sayılı yasanın kendilerine tanıdığı geniş olanaklar çerçevesinde, IMF ile yapılan anlaşmalara da atıfta bulunarak kamu emekçilerinin ücretlerini baskı altında tutmaya, toplugörüşmeleri işlevsizleştirmeye
çalıştılar.
Kamunun küçültülmesi ve niteliksizleştirilmesi operasyonunun en önemli ayaklarından birini personel harcamalarının aşağı çekilmesi oluşturmaktadır. Bu çerçevede bütçe kalemlerinde personel harcamalarına ayrılan payın sistemli bir biçimde %20 düzeylerine çekildiği görülmektedir. Personele ayrılan pay 1992 yılında %41,74 düzeyinde iken bu oran 1994 yılında %30 düzeylerine ve 2000 yılında da %20 düzeylerine inmiştir. 14 Haziran 2005 tarihinde Yüksek Planlama Kurulu tarafından yayınlanan ?(2006-2008) Orta Vadeli Mali Plana Göre? de personele ayrılan pay tavan olarak %20-23 düzeyinde önerilmektedir. Bütçe giderlerinin sadece % 1-3 arasında artırıldığı düşünülürse bu oranın önceki yıllarla karşılaştırıldığında gerçekte daha aşağıda olduğu bir gerçektir. Bu durum kamu emekçilerinin yoksulluk sınırı altında tutulmasının ısrarı anlamına gelmektedir.
Faiz harcamaları aynı kararda %25-30 oranıyla azalma eğilimine girse de bütçeden aslan payını almaya devam etmektedir. Faiz harcamaları, gelirlerinin büyük kısmı ödediğimiz vergilerden oluşan bütçenin içinde kara bir delik olarak durmaktadır. Oysa faiz ödemeleri konusunda yapılacak radikal düzenlemeler bütçede büyük bir rahatlama sağlayacak ve temel kamu hizmetlerine, kamu emekçilerine ve yatırıma daha fazla kaynak aktarmanın yolunu açabilecektir. Ancak faiz oranlarının vadelerini uzatarak bütçede kısıtlamaları kalıcılaştırmak, acil bir ihtiyaç olan nitelikli, ücretsiz ve herkese ulaşabilir kamu hizmetlerinin üretilebilmesini, kamunun yatırımlarının artırılmasını ve kamu emekçilerinin insanca yaşam taleplerini engellemek anlamına gelmektedir.
Devletin kendi rakamları bile kamu emekçilerinin yaşadığı yoksullaşmayı gizleyememektedir. Türkiye ekonomisi 1980'den bu yana 2,7 kat büyürken, kamu emekçilerinin reel ücretleri yerinde saymıştır. Yani bir kamu emekçisi reel olarak hala 1980 yılındaki ücretine denk düşen bir ücret almaktadır. DPT ve Maliye Bakanlığı verilerine göre son 12 yılda kamu emekçileri %12 yoksullaşmış durumdadır. Enflasyon rakamlarının yanıltıcı olduğu, hesaplama yönteminin gerçeği tam olarak yansıtamadığı dikkate alındığında erime oranının çok daha yüksek oranlarda olduğu ortadadır.
Yukarıda adı geçen çerçeve kararda ise 2006-8 yılı için kamu emekçilerine ön görülen ücret artışı sırasıyla % 7,4, % 6,4 ve % 3,5 düzeyindedir. Bu artış oranları kamu emekçilerinin birikmiş sorunlarını çözmenin çok uzağında olduğu gibi bu sorunları kalıcılaştırmaktadır.
Ayrıca Türkiye ekonomisi, kırılgan ve sıcak para akışına dayalı yapısı dolayısıyla her an yeni krizlere gebedir. Bu gibi durumlarda enflasyon tahminlemesine yönelik yapılan ücret artışlarının kamu emekçileri açısından yüksek kayıplara yol açmaktadır.
Mali ve sosyal haklar başlığında taleplerimiz bu eksende çok güç şartlarda toplumun bütününe hizmet üretmeye çalışan kamu emekçilerinin her hangi bir reel kayıpla karşılaşmaksızın asgari bir geçim düzeyini yakalamasını amaçlamaktadır.
Ayrıca kamu emekçileri arasında aynı işi yapan ve aynı formasyona sahip kamu çalışanlarının ücretleri arasında kurumlara göre çok ciddi farklılıklar söz konusudur. Bu kurumlarda önemli sıkıntılara yol açmaktadır. Ücret sisteminin çok değişkenli ve karmaşık yapısının sadeleştirilmesi ve adil bir ücret sisteminin hayata geçirilmesi kamu emekçilerinin en önemli istemleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle de mevcut ücret sisteminin değiştirilerek, asgari bir temel ücreti esas alan bir düzenlemeyi önermekteyiz.
Yine 4 kişilik bir aile için asgari geçim standardını tespit etmek amacıyla konfederasyon temsilcileri ile Kamu İşveren Kurulu ve DİE temsilcilerinin eşit sayıda katılımıyla Asgari geçim standardı tespit
komisyonunun oluşturulması taleplerimiz arasındadır. Bu komisyon ücretler belirlenirken önemli temel verileri toplu görüşmelere sunacaktır.
Konfederasyonumuzun, 2006 yılı için önerdiği temel ücret, (kira, yakıt, çocuk ve aile yardımı hariç) 950 YTL. olup, bu rakam 2002 DİE Hane Halkı Tüketim Kalıbı Anketi ve Hacettepe Üniversitesi Beslenme
Kalıbı esas alınarak DİE madde fiyatları üzerinden konfederasyonumuzun yaptığı hesaplamalar sonucunda bulunmuştur. Bu en düşük kamu emekçisinin alacağı asgari temel ücret düzeyini göstermektedir.
2006 toplu pazarlık sürecinde Mali ve Sosyal haklar ile ilgili temel ücret talebimiz haricinde kira yardımı, aile yardımı ödeneği, yiyecek yardımı, evlenme yardımı ödeneği, mesleğe başlama yardımı ödeneği, Doğum yardımı ödeneği, Doğal afet yardımı, Ölüm yardımı, Giyecek yardımı, Sosyal Hizmet Tazminatı, Yerel Yönetim Hizmet Tazminatı, Seyyar Görev Tazminatı, Büyük Proje Zammı, Yan ödeme tazminatı, Harcırah, Tedavi yardımı, Dinlenme yardımı, Sosyal tesislerden yararlanma, Kreş hizmetleri, Servis hizmetleri, Hizmet Teşvik İkramiyesi, İkramiye ve Yakacak yardımı taleplerimizde bulunmaktadır.
Bu talepler belirlenirken ortalama bir kamu çalışanının gerek çalışma yaşamında, gerekse gündelik hayatında karşılaştığı güçlükleri aşabilmesi hedeflenmektedir.
Bilindiği gibi sosyal yardımlar hükümetlerin keyfi uygulamaları yüzünden ülke gerçeklerinin çok dışında komik rakamlarla ifade edilmektedir. 2006 TİS taleplerimizde bu durumda bilimsel verilerle desteklenerek günümüz hayat şartlarına uygun hale getirilmektedir.
Örneğin daha önce 200, 400 ve 600 bin lira olarak komik rakamlarla ödenen ve yeni uygulamayla kaldırılan kira yardımı, DİE Temmuz ayı ortalama kira fiyatları dikkate alınarak 260 YTL olarak belirlenmiştir. Bu rakam DİE tarafından düzenli olarak Türkiye çapında yapılan araştırmaların sonucunda bulunmaktadır. Büyükşehirlerde kira miktarının çok daha yüksek düzeylerde olduğu bilinmektedir.
Kamu emekçilerinin bu haklı ve gerçekçi taleplerinin, hükümetin faiz odaklı değil, yatırım ve emek odaklı yaklaşımı ile karşılanabileceği açıktır.
3. Bölüm: Meslek Hastalıkları, İş Kazası ve İş Güvenliği
Meslek hastalıkları ve iş kazasına karşı yeterli önlem ve yaptırım olmaması, insan sağlığını tehdit eden fiziki koşullarda çalışılmasından kaynaklanan sorunlar önemini korumaktadır. Konfederasyonumuz,
bu bölümde İş Kazası ve Meslek Hastalığı Kurulu oluşturulmasını; bu kurulda Konfederasyon ve sendikaların yanı sıra konuyla ilgili meslek örgütlerinin ve işveren temsilcilerinin eşit katılımını öngörmektedir.
Yine işveren vekili ve sendika temsilcilerinin katılımıyla ?iş güvenliği kurulları? oluşturulmuştur. Konuyla ilgili olarak bir sigorta kurulmasına da yer verilen bu bölümde, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının
önlenmesi için sendika ve ilgili meslek odalarının demokratik katılımı esas alınmıştır. Yine bu bölümde fiili hizmet zammı oranlarının da demokratik katılım esas alınarak belirlenmesi söz konusudur.
Emeklilik Hakları
Konfederasyonumuz, TİS taslağında emeklilik süreleri, emeklilik aylığı ve sürelerine de yer vermiştir. Gündemde yeralan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı, emeklilik yaşını yükseltirken;
primleri artırmakta ve emekli aylıklarını düşürmektedir. Konfederasyonumuz emeklilik ve sağlık haklarında ciddi hak kayıplarını öngören girişimlerin karşısındadır. Emeklilik ve sağlık sisteminde yaşanan
sorunların çözümü, devletin ?sosyal yükümlülükleri? yok sayılarak çözülemez. O nedenle bu bölümde emeklilik için yaş şartı aranmayacağı ifade edildiği gibi, çalışanların rızası dışında emekli edilmelerine
karşı çıkılmıştır. Bir yanıyla emeklilik yaşının artırılarak, emeklilik hakkının ertelenmesine engel olunurken; diğer yanıyla özellikle tasfiye amaçlı kullanılan zorunlu emeklilik uygulamalarına karşı
çıkılmıştır. Oldukça düşük olan emeklilik aylığı ve ikramiyesinde de artışlara gidilmiştir.
4. Bölüm: Çalışma Esasları, İzinler ve Atamalar
Bu bölümde, çalışma süreleri, fazla çalışma, yıllık ve mazeret izinleri, hizmet içi eğitim, işe alınma-ayrılma, askerlik, gözetim altına alınma, atama ve yer değiştirme gibi konular düzenlenmiştir. Kamudaki
çalışma yaşamının esnekleştirilmesi hedefine uygun fiili ve yasal girişimlerin arttığı bu dönemde, çalışma koşullarını belirleyen kurallar tanımlanmıştır. Oysa esnek bir çalışma yaşamında, gerek ücretlerin
gerek çalışma sürelerinin gerekse izinlerin, yükselmelerin işverenin tek yanlı ve değişebilir kurallarıyla belirlenmesi söz konusu olacaktır. Konfederasyonumuz, işverenin tek yanlı, değişken ve keyfi kuralları
karşısında, bu konuların müzakere edilmesini ve toplu sözleşmelerle belirlenmesi gerektiğini savunmaktadır.
1) Kamudaki istihdam açığı, hem kamu hizmetinin yürütümünde hem de çalışma koşullarında önemli sorunlara yol açmaktadır. Bu durum hem iş yükünün artması, fazla çalışma ve nöbetin olağan hale gelmesi sonucunu
doğururken; kamu hizmetlerinin niteliğinin yükseltilmesinde de sorunlara yol açmaktadır. Gerek kamu hizmetlerinin niteliğini ve yaygınlığını artırma gerekse çalışma koşullarının düzenlenmesinde istihdam
açığının kapatılması talebi ifade edilmektedir. İstihdam açığının tespitinde ve merkezi sınav yönetmeliğinin hazırlanmasında tarafların eşit katılımı öngörülmektedir.
2) Günlük 7, haftalık 35 saatlik çalışma süresi ile birlikte fazla çalışma ve nöbet usulü çalışma, alınacak ücreti de ayrıntılandırılarak ?istisna? olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca izin sürelerinin artırılması
talep edilmektedir.
3) Yıllık izinler ve mazeret izinlerinin artırılması talebiyle birlikte kamu emekçisi kadınların ücretli doğum izni sürelerinin doğum öncesi 8, doğum sonrası 16 haftaya çıkarılması ve erkek kamu emekçisine
de 10 işgünü doğum izni verilmesi, en az 50 çalışanın bulunduğu işyerlerinde, 50'den az çalışanın bulunduğu yerler için merkezi yerlerde kreş ve çocuk bakım ünitelerinin kurulması da talepler arasında
yer almaktadır.
4) Yer değiştirme ve atamalarda siyasi tercihlerin son bulması, objektif kriterlerin belirlenmesi ihtiyacı devam etmektedir.Atama ve yer değiştirmeye yönelik olarak objektif ilkelere yer verilmekte ve
tarafların eşit katılımıyla komisyonlar oluşturulması bu komisyonlarda baro temsilcisinin bulunması talep edilmektedir.
5) Hizmet içi eğitimi her kamu emekçisi için bir hak olarak kabul eden konfederasyonumuz, bu konuyla ilgili oluşturulacak komisyonlarda tarafların eşit sayıda katılımını öngörmektedir.
5. Bölüm: Disiplin Hükümleri
Bu bölümde, disiplin ve yüksek disiplin kurullarında sendika temsilcisinin de görev yapması; ayrıca merkez disiplin kurullarında TTB'nin, il disiplin kurullarında ise il barosunun belirleyeceği avukatın
da yeralması taleplerine yer verilmiştir.
6. Bölüm: Katılma ve Sendikal Haklar
Konfederasyonumuzun işverene sunduğu taleplerde; sendikaların her konuda katılım ve denetiminin sağlanması ana ilke olarak yer almaktadır. Çalışma yaşamını doğrudan ilgilendiren ya da çalışma koşullarında
değişikliğe yol açan her türlü düzenleme ve uygulamanın tarafların eşit biçimde yer aldığı kurullarda değerlendirilmesi esas alınmaktadır. Bununla hedeflenen, konfederasyon veya sendikanın onayı olmadan
kamu hizmetinin yürütümünde, istihdam biçimlerinde, çalışma esasları ve çalışma koşullarında herhangi bir değişiklik yapılamayacak olmasıdır. Çalışanların gerek çalışma koşullarında gerekse kamu hizmetlerinin
yürütümünde işyerlerinden başlayarak bütün aşamalarda sendikaları aracılığıyla söz, karar ve yetki sahibi olabilmesi hedeflenmektedir.
Bu nedenle katılım ve sendikal haklar konusunda da bir dizi talep geliştirilmiştir. Metinde, ortak danışma kurullarına, sürekli ya da geçici kurul veya komisyonlara, lojman, sosyal tesisler ve dayanışma
sandıkları yönetimlerine, şuralara ve diğer sürekli ya da geçici kurul veya komisyonlara sendikaların katılımı öngörülmektedir.
Sendikal Haklar
Konfederasyonumuzun temel taleplerinden biri olan toplu sözleşmeli, grevli sendikal hak ve özgürlükleri güvence altına alan ve farklı statüdeki çalışanların aynı sendikalara üye olmasına olanak tanıyan
yasa hazırlıklarının tarafların eşit katılımıyla oluşacak bir komisyon tarafından başlatılması öngörülmektedir. Bu madde, çalışanların ortak yasası talebimize uygun bir biçimde ele alınmıştır. Yine bu
bölümde, sendika üye, temsilci ve yöneticilerin güvenceleri düzenlenmiştir. Diğer yandan sendikal izinlerle ilgili hükümler yer almaktadır. İşverenin yükümlülüklerinin de ifade edildiği bu bölümde, temsilci
odası, duyuru tahtası, yayın dağıtımı vs. gibi işyerindeki sendikal faaliyetlerin güvence altına alınması hedeflenmiştir.
Diğer önemli bir konu, işkollarının özgün sorunlarının çözümünde, kurum idari kurullarının kararlarının bağlayıcı olmasının öngörülmesidir.
Geçici maddede yer alan hükümlerle de, Toplu sözleşme metninde düzenlenmeyen ve işkollarını ilgilendiren hususların, o hizmet kolunda bulunan sendikalarla ayrıca görüşülüp karara bağlanması yeralmaktadır.
Yine toplu sözleşmenin hiçbir biçimde kazanılmış haklara zarar verecek biçimde yorumlanamayacağı açıkça ifade edilmiştir.
İstihdamda eşitlik ve ayrımcılığın önlenmesi
Kamuda istihdamın yüzde 33'ünü oluşturan kadınlar, kamu çalışanlarının yaşadığı sorunlara ek olarak, cinsiyet ayrımcılığından kaynaklanan sorunlarla karşı karşıyadır. Yönetim kademelerinde yer alamamakta, yetersiz kreş ve izinler, emzirme olanaklarının yoksunluğu, cinsel taciz gibi sorunlarla boğuşmaktadır. İstihdamda eşitliğin ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanması için hükümetin öncelikle konuyla ilgili ILO sözleşmelerini onaylaması ya da uygulaması gerekir. Toplu sözleşme taleplerimizde ILO sözleşmeleri ile ilgili hususlara yer verirken; istihdamda eşitliğin sağlanması, kadın ve çocuk haklarının hizmet-içi eğitimlerde zorunlu hale getirilmesi, yükselmelerde kota uygulanması, cinsel tacizin yasal tanımının yapılması, ücretsiz doğum izni sürelerinde emekli keseneklerinin devlet tarafından yatırılması gibi taleplere de yer verdik.
I. BÖLÜM
GİRİŞ
GÖRÜŞMENİN AMACI, KAPSAMI VE TANIMLAR
Amaç
MADDE 1- Bu toplu sözleşmenin amacı, Konfederasyon ve bağlı sendikalar ile Kamu İşveren Kurulu arasında, tarafların temsil hak ve yükümlülüklerini, tarafların hak ve yetkilerini, sendikal izinleri, çalışanların
eğitimi, çalışma koşulları ve sürelerini, işe alma ve işten ayrılma usullerini, her türlü mali ? sosyal hak ve yardımları, izin, atanma, yer değiştirme ve yönetime katılma haklarını, disiplin hükümlerini,
yasakların kaldırılması ile karşılıklı ödev ve sorumlulukları ve özel hükümleri göstermektir.
İlkeler
MADDE 2- Bu toplu sözleşmenin uygulanmasında;
a) Taraflar işyerlerinde çalışma ortamının oluşturulmasında, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı, Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmeleri ve yetkili
organ kararlarını ve BM İkiz Sözleşmelerini asgari norm olarak kabul ederler.
b) İşveren sendikaya zarar verecek davranışlarda bulunamaz.
Taraflar
MADDE 3- Kamu çalışanlarının 2005-2006 yılı için yapacağı görüşmenin tarafları:
Kamu İşveren Kurulu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve bağlı sendikalardır.
Yararlanma
MADDE 4- Görüşme sonunda kabul edilen toplu sözleşme metninde yer alan haklardan yalnızca sendikalara üye olanlar yararlanır.
Toplu sözleşme metni dışında kalan kamu çalışanlarından herhangi birine, gerek kişisel gerekse gruplar halinde bu metnin getirdiği hak ve menfaatlerin dışında veya üzerinde hiçbir hak ve menfaat tanınamaz.
Tanımlar
MADDE 5-
a) Konfederasyon: KESK'i, (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu kısaca KESK olarak geçecektir.)
b) Sendika: KESK'e bağlı sendikaların her birini,
c) Kamu çalışanı: Kamu kurum ve kuruluşları ile bağlı ortaklıklarında işçi statüsü dışında bir kadro veya pozisyonda çalışan kamu çalışanını,
d) Kamu işvereni: Kamu kurum ve kuruluşlarını,
e) Kamu işveren kurulu:
Devlet Bakanı
Başbakanlık Müsteşarı
Maliye Bakanlığı Müsteşarı
Hazine Müsteşarı
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı
Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanı
Devlet Personel Başkanı
Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü
Kamu İşveren Sendikası Temsilcileri
f) Görüşme: Toplu sözleşme sürecinde taraflar arasında yapılan görüşmeleri,
g)Kamu İşveren Vekili: Kamu kurum ve kuruluşlarını temsile ve bütününü sevk ve idareye yetkili olanlar ile bunların yardımcılarını,
h) Üye: Konfederasyona bağlı sendikaların üyelerini,
ı) Sözleşme metni: Toplu görüşme sonucunda varılan anlaşmayı gösteren belgeyi, tanımlamaktadır.
II. BÖLÜM
MALİ VE SOSYAL HAKLAR
Aylık
MADDE 6-
Aylık: Temel ücret, kıdem, görev, öğrenim ücretleri ile tazminatlardan oluşur.
Asgari geçim standardı tespit komisyonu: 4 kişilik bir aile için asgari geçim standardını (asgari temel ücreti) tespit etmek amacıyla konfederasyon temsilcileri ile Kamu İşveren Kurulu temsilcilerinin
eşit sayıda katılımıyla oluşturulan komisyondur.
Asgari temel ücret: Asgari geçim standardı tespit komisyonunun 4 kişilik bir aile için kira, yakıt, çocuk ve aile yardımı hariç olarak belirlediği miktarı ifade eder. (Bu tutar 4 kişilik bir aile için
Temmuz 2005 tarihi itibariyle kira, yakıt, çocuk ve aile yardımı hariç 950 YTL'dir.)
Katsayı: Asgari temel ücretin 500 gösterge rakamına bölünmesi sonucu elde edilir.
Temel Ücret: Kamu çalışanının kademe ve derecesine göre gösterge tablosundan bulunan rakamın, katsayı ile çarpımı sonucu elde edilen tutardır.
Görev ücreti: Göreve ilk kez başlayan ya da bulunduğu görevden bir üst göreve yükselen kamu çalışanı için 75 gösterge rakamının katsayı ile çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
Kıdem ücreti : Her yıl için 15 gösterge rakamının katsayı ile çarpımından oluşur.
Öğrenim ücreti: Kamu çalışanının en son mezun olduğu öğrenim kurumu dikkate alınarak, aşağıda belirtilen gösterge rakamlarının temel ücret katsayısı ile çarpımından oluşur.
Profesör 150
Doçent 120
Yrd. Doçent 100
Doktora 80
Yüksek Lisans Eğitimini bitirenler 60
Lisans Eğitimini bitirenler 50
Ön Lisans Eğitimini bitirenler 40
Lise mezunları 25
Diğerleri 20
Kira yardımı
MADDE 7-
Kira yardımı Temmuz 2005 yılı itibariyle 260 YTL'dir.
Kira yardımı hiç bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ödenir ve borç için haczedilemez.
Kamuya ait lojmanlar rasyonel bir şekilde kullanılacak ve mevcut lojmanlardan tüm kamu çalışanlarının yararlanması sağlanacak biçimde düzenlenerek, ?Görev Tahsisli? olarak lojman tahsisi uygulanması kaldırılır.
Aile yardımı
MADDE 8- Kamu çalışanının çalışmayan eşine 90 gösterge rakamının temel ücret katsayısı ile çarpımından oluşan aile yardımı ödeneği verilir. Kamu çalışanının her çocuğu için yaş sınırı ve cinsiyet farkı
gözetmeksizin (18 yaşını geçen ve çalışmayan erkek çocukları ve 25 yaşını geçmiş çalışmayan kız çocukları dahil) aşağıda belirtilen gösterge rakamının temel ücret katsayısı ile çarpımından oluşan miktar
kadar aile yardımı verilir.
Doğumdan Yüksek Öğrenime kadar 50
Yükseköğretimde bulunanlar 55
Engelli çocuk için 60
Çocukların aile yardımı çalışmaya başlayınca veya evlenince sona erer. Öğrenimini bırakan çocukların aile yardımı öğrenimini bıraktığı durumdaki gösterge rakamı üzerinden aile yardımı kaybedinceye kadar
devam eder.
Kamu çalışanının geçimini sağladığı üvey çocukları ve mahkeme kararı ile evlat edindiği çocukları için de yukarıda belirtilen miktarlarda aile yardımı verilir.
Her ikisi de kamu çalışanı olan eşlerden bildirimde bulunan eşe çocukları için aile yardımı verilir.
Boşanma durumunda mahkeme kararı ile çocuğun verildiği eşe aile yardımı verilir. Aile yardımı hiç bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ödenir ve borç için haczedilemez.
Yiyecek yardımı
MADDE 9- Kamu çalışanının 7 saat çalışma yapılan işyerlerinde öğle yemeği ve vardiyalı çalışılan yerlerde akşam yemekleri katkı bedeli alınmadan verilir. 50 ve daha çok sayıda çalışanının bulunduğu işyerlerinde
mutfak kurularak yemek servisi yapılır.
Çalışan sayısı mutfak kurmaya yeterli olmayan kurum kuruluşlarının fiziki ve coğrafi koşulları dikkate alınarak ortak mutfak düzenlenir ve yemek servisi yapılır.
Ortak mutfak kurmanın da mümkün olmadığı hallerde kamu çalışanına öğle yemeği, akşam yemeği çıkarılması gereken hallerde de akşam yemeği için yine temel ücret katsayısının 2 sayısı ile çarpımı sonucunda
bulunan rakam kadar yiyecek yardımı yapılır.
Evlenme yardımı
MADDE 10- Kamu hizmetinde iken evlenen ya da bakmakla yükümlü olduğu çocuğu evlenen kamu çalışanına iki aylığı tutarında evlenme yardımı yapılır. Yardım, kamu çalışanına evlendiği ya da çocuğunun evlendiği
tarihten sonraki ilk maaşı ile birlikte ödenir.
Evlenme yardımı hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ve ödeme emri aranmaksızın saymanlarca derhal ödenir.
Mesleğe başlama yardımı
MADDE 11- Mesleğe yeni giren kamu çalışanına, iş yaşamı boyunca bir defaya mahsus olmak üzere, işe girişini takiben alacağı ilk aylıkla birlikte kamu çalışanının aylığının iki katı kadar mesleğe başlama
yardımı ödenir.
Doğum yardımı
MADDE 12- Kamu çalışanlarından çocuğu dünyaya gelenlere temel ücret tutarı kadar doğum yardımı ödenir.
Ana ve babanın her ikisi de kamu çalışanı ise bu yardımdan doğum yapan kadın yararlanır. Eşlerden birine iş akdi veya toplu sözleşme gereği yapılan doğum yardımı daha yüksek ise, doğum yardımından yüksek
düzeyde doğum yardımı alan eş yararlanır.
Doğum yardımı ödeneği hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ve ödeme emri aranmaksızın saymanlarca derhal ödenir.
Doğal afet yardımı
MADDE 13- Kamu çalışanının görev yaptığı yerde doğal afet olması ve doğal afetten kamu çalışanının zarar görmesi hallerinde, temel ücretin iki katı tutarında doğal afet yardımı ödeneği verilir.
Bu yardımın yanı sıra doğal afetin sonuçları ortadan kalkıncaya kadar aylığının %50'si kadar ek ödeme yapılır.
Doğal afet yardımı ödeneği hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ve ödeme emri aranmaksızın saymanlarca derhal ödenir.
Ölüm yardımı
MADDE 14- Kamu çalışanının, kamu çalışanı olmayan eşi, çocuğu veya bakmakla yükümlü olduğu anne ve babasının ölümü halinde, temel ücret tutarında; kamu çalışanının kendisinin ölümü halinde, sağlığında
bildiri ile gösterdiği kimseye, eğer bildirim vermemişse eşine, çocuklarına çocukları yoksa anne baba veya kardeşlerine temel ücret tutarının 3 katı kadar ölüm yardımı ödeneği verilir. Ayrıca, cenaze giderleri
işveren tarafından beyana uygun olarak ödenir.
Ölüm yardımı ödeneği hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ve ödeme emri aranmaksızın saymanlarca derhal ödenir.
Giyecek yardımı
MADDE 15- Tüm kamu çalışanlarına yılda iki kez (yazlık ve kışlık olarak) mevsime göre ocak ve temmuz ayı DİE madde fiyatlarında ki takım elbise bedeli kadar giyecek yardımı nakdi olarak yapılır. Mesleğe
yeni başlayan kamu çalışanına bir defaya mahsus olmak üzere, giyecek yardımı bir yıllık peşin ödenir.
Çalışma koşullarına göre kıyafet giymek zorunda olan kamu çalışanlarının yukardaki yardımın haricinde ne şekilde giyecek yardımından yararlanacağı konusu, Maliye Bakanlığı, Başbakanlık Devlet Personel
Başkanlığı ve Konfederasyon temsilcilerinden oluşan bir kurul tarafından hazırlanacak Giyecek Yönetmeliği ile belirlenir. Bu yönetmelik görüşmelerin sonuçlanmasından itibaren bir ay içinde çıkarılır.
Yakacak yardımı
MADDE 16 - Tüm kamu çalışanlarına, Eylül ya da Ekim aylarında, temel ücret katsayısının 600 ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda yakacak yardımı yapılır.
İkramiye
MADDE 17- İkramiye almayan kamu çalışanına 1. ve 7. aylarda olmak üzere bir yılda iki ikramiye ödenir. Bir ikramiye tutarı, kamu çalışanının bir aylığı kadardır.
Servis hizmetleri
MADDE 18- Kamu işvereni, kamu çalışanının işe gidiş ve gelişlerini sağlamakla görevlidir. Kamu çalışanına işyerine ulaşım için ücretsiz servis hizmeti sağlanır. Ücretsiz servis hizmeti sağlanmayan yerlerde
işveren kamu çalışanının belediye otobüslerinden ücretsiz yararlanmasını sağlar. Servis tahsis edilmeyen ya da belediye araçlarından ücretsiz yararlanma olanağı sağlanmayan yerlerde kamu çalışanına bulunduğu
yerdeki ulaşım araçları bedelleri kadar yol ücreti ödenir.
Kreş hizmetleri
MADDE 19- Kapatılan kreşler ihtiyaçlar göz önüne alınarak tekrar açılır. 0-6 yaş grubu çocuklar için en az 50 çalışanın bulunduğu işyerlerinde ve 50'den az çalışanın bulunduğu işyerleri için çalışma alanına
yakın ortak bebek bakım üniteleri ve kreşler açılır. Bu hizmet SHÇEK ve Belediyeler bünyesinde verilir. Kreşler ücretsiz ve SHÇEK yönetmeliğine uygun düzenlenir. Gece çalışması olan ve vardiyalı işyerlerindeki
kreşler 24 saat açık olacak biçimde düzenlenir.
Sosyal tesislerden yararlanma
MADDE 20- Misafirhane, dinlenme tesisi, lokal, kamp ve eğitim tesislerinden tüm kamu çalışanları kadro, derece ve unvanına bakılmaksızın yararlanır. Misafirhanelerden yararlanmada öncelik geçici olarak
görevlendirilen çalışana aittir. Geçici görevle misafirhanede kalan kamu çalışanlarından ücret alınmaz. Dinlenme tesisleri ve kamplar yaygınlaştırılır ve öncelikli olarak düşük aylıklı kamu çalışanları
yararlandırılır. Dinlenme tesislerinden kamu çalışanının tamamının yaralandırılması amacıyla iki yıl üst üste dinlenme tesisinden yararlanma kadro ve unvan dikkate alınmaksızın her çalışan için yasaklanır.
Dinlenme yardımı
MADDE 21- Kamu çalışanlarına, sağlıklı bir dinlenme olanağı sağlanması için, yılda bir defa tatile çıktığı ayın ücretiyle birlikte, aldığı ücrete eşit tutarda dinlenme yardımı ödenir.
Tedavi yardımı
MADDE 22- 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 209. maddesi ve bu madde gereğince çıkarılan Devlet Memurları Cenaze ve Tedavi Giderleri Yönetmeliği geçerlidir. Bu madde hükümlerine aykırı uygulamalara
son verilir.
Ancak, 657 sayılı yasanın 209. maddesinin ilaç bedellerini düzenleyen, 5. fıkrası yürürlükten kaldırılır. Kamu çalışanı yatarak ve ayakta tedavide kullandığı ilaçlar için hiçbir bedel ödemez. Kamu çalışanının
maaşından hiçbir şekilde ilaç katkı payı kesintisi yapılamaz.
Tedavi yardımından kamu çalışanının geçimini sağladığı üvey çocukları ile mahkeme kararı gereğince evlat edinilen çocukları da yararlanır. Çocukların tedavi yardımından yararlanmasında yaş sınırı yoktur.
Kamu çalışanının -yaş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin- geçimini sağladığı her çocuğu tedavi yardımından faydalanır. Tedavi yardımları hakkında her yıl çıkarılan Bütçe Uygulama Talimatlarının hazırlanması
çalışmalarına KESK temsilcisi de katılır. Kamu çalışanı meslek hastalıklarına karşı koruyucu aşı ve diğer tedavilerden ücretsiz olarak yararlanır.
Çalışanların tedavi gördüğü Üniversite ve Vakıf hastanelerindeki tedavilerinde fark adı altında bedel alınması şeklindeki hukuk dışı uygulamaya son verilir.
Kamu çalışanı yılda en az bir defa zorunlu sağlık taramasından ücretsiz olarak geçirilir.
Harcırah
MADDE 23- Kamu çalışanlarının geçici görev nedeniyle bulundukları il dışında görevlendirilmeleri halinde 2006 yılı için gündelik 45 YTL. harcırah verilir. Bu bedele, konaklama ve yol gideri ayrıca ilave
edilir. Kamu çalışanı sürekli ve geçici görevlendirmelerde hiçbir şekilde yolluksuz olarak görevlendirilemez. Refakatli olarak Rehabilite ve Eğitim Merkezleri'ne sevk edilen fiziksel engelli çocuklar ve
bunların refakatçısına refakat ettiği günler için yolluk ödenir. Organ nakillerinde yol masrafı ve yol gündeliği ile tetkik ve tahliller yapılırken geçen süre için de gündelik ödenir. Kemoterapi, diyaliz
hastaları ile sağlık kurulu raporu ile toplu taşım araçları ile hastaneye gidip gelmeleri mümkün ve sağlıklı olamadığı tespit edilen hastaların ikamet yerleri ile tedavi gördükleri kurum arasındaki taksi
ücretleri ödenir.
Kamu çalışanının geçimini sağladığı üvey çocukları ile mahkeme kararı gereğince evlat edindiği çocuklar Harcırah Yasası'nın 3. maddesinin (g) bendi uyarınca aile ferdi sayılarak harcırah almaya hak kazanırlar.
Harcırah yasasının yer değiştirme masrafını düzenleyen 45. maddesindeki oranlar kendisi için yurtiçi gündeliğinin otuz katı, Harcıraha müstehak aile fertlerinin her biri için yurtiçi gündeliğinin yirmi
katı, her kilometre ve deniz mili başına yalnız kendisi için yurtiçi gündeliğinin %10'u olarak belirlenir.
Emekli olan kamu çalışanının bildirdiği yere gidişi ve ikameti için gerekli olan harcırahı bakmakla yükümlü olduğu kişiler de nazara alınarak ödenir.
2006 Mali Yılı Bütçesi ile Harcırah kanununda harcırahlar konusunda kamu emekçileri arasında ayrımcılık yaratacak herhangi bir hüküm bulundurulamaz, naklen veya açıktan veya yeniden atananlara harcırahları
mutlaka verilir ve herhangi bir hükümle sınırlandırıl yapılamaz.
III. BÖLÜM
MESLEK HASTALIKLARI, İŞ KAZASI VE İŞ GÜVENLİĞİ
MADDE 24- Meslek hastalıkları, iş kazası ve iş güvenliği ile ilgili olarak yapılacak düzenlemeler ve alınacak tedbirler aşağıdaki gibidir
a) İş Kazası ve Meslek Hastalığı Kurulu : Konfederasyon ve sendikaların yanı sıra konuyla ilgili meslek örgütlerinin ve işveren temsilcilerinin eşit katılımıyla oluşturulur.
b) Meslek Hastalıkları, İş Kazası ve İş Güvenliği Tüzüğü: İş Kazası ve Meslek Hastalığı Kurulu tarafından meslek hastalıkları, iş kazaları ve iş güvenliği ile ilgili konuları tespit etmek amacıyla hazırlanır.
c) İş Güvenliği ile İlgili Tedbirler: İşyerlerinde iş güvenliği ile ilgili önlemlerin alınması amacıyla işveren vekili ve sendika temsilcilerinin eşit katılımıyla ?iş güvenliği kurulları? oluşturulur.
d) Meslek Hastalıkları ve İş Kazası Sigortası: Emekli Sandığı bünyesinde meslek hastalıkları ve iş kazaları sigortası kurulur. Bu sigortanın primi işveren tarafından ödenir.
Konuyla ilgili yasa tasarısı, tarafların yanı sıra TTB ve Barolar Birliği katılımıyla oluşturulacak bir kurul tarafından hazırlanır.
e) Hasar ve Zararlar: İş nedeniyle meydana gelen hasar ve zararlar işveren devlet tarafından karşılanır.
f) Teşkilat: Meslek hastalıklarının tespitinin yapılması ve gerekli tedavi imkanlarının yaratılması amacıyla Emekli Sandığı bünyesinde bir başkanlık oluşturulur. Bu başkanlık çalışmalarını konfederasyon,
sendika ve ilgili meslek örgütleriyle eşgüdümlü sürdürür. Ülke düzeyinde ?meslek hastalıkları hastaneleri? oluşturulur. Üniversitelerin ilgili anabilim dallarında ?meslek hastalıkları kürsüsü? kurulur.
İşyeri hekimliği
MADDE 25- Çalışan sayısı 50'nin üzerinde olan işyerlerinde işveren, kurum tabibi ve hemşire bulundurur.
EMEKLİLİK HAKLARI
Emeklilik süreleri
MADDE 26- Kadın çalışanların 20 hizmet yılı, erkek çalışanların 25 hizmet yılı dolduğunda yazılı talepleri halinde yaşına bakılmaksızın emekli olma hakları vardır.
Sağlık nedenleriyle görevini yürütemeyeceklerden durumu sağlık kurulu raporu ile tespit edilenler emekliye ayrılırlar. Ölüm halinde emekli ikramiyesi ve maaş hak edişinde 10 hizmet yılı şartı aranmaksızın
hizmeti oranında emekli işlemleri yapılır.
Emeklilik isteğe tabidir. Kamu çalışanı hiçbir şekilde, kendi isteğinin dışında emekli olmaya zorlanamaz. Bu konuda bir defa mahsus olmak üzere vb. şekillerde yasal düzenleme yapılamaz.
a) Emekli aylığı: Görevdeki aylığı kadardır.
b) Emekli aylığı alt sınırı: Emekli Sandığı Kanunun 19. maddesinde 14. derecenin 2. kademesi ibaresi 8. derecenin, 1. kademesi olarak değiştirilmiştir.
c) Dul ve yetim aylıkları: Emekli Sandığı Kanunun 68. maddesi ?maaşa müstahak yetimi bulunmayan eşe %80'i, yetimi bulunan eşe %60'ı, bir yetim için %40'ı, birden fazla yetim bulunması halinde dul eşe %50,
diğer %50 miktarda yetimlere eşit oranda paylaştırılır. İştirakçi durumunda olan veya emekli, malullük ve vazife malullüğü maaşı alan eşe de %50 oranında aylık bağlanır.? şeklinde düzenlenmiştir.
d- Emekli ikramiyesi: Her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlanmasına esas tutarın bir aylığının % 50 fazlası oranında emekli ikramiyesi ödenir. Verilecek ikramiye hesabında hizmet yılı sınırı konulamaz.
Fiili hizmet zammı
MADDE 27- Meslek hastalıklarının tanımlarının yeniden yapılarak, iş güvenliği ve iş sağlığı açısından meslek grupları ve fiili hizmet zammı oranları; Konfederasyon, sendika ve ilgili meslek örgütlerinin
eşit katılımıyla çıkarılacak yasa, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenir.
IV. BÖLÜM
ÇALIŞMA ESASLARI, İZİNLER VE ATAMALAR
Kadro ve branş dışı çalıştırmama
MADDE 28- Kamu çalışanları kadroları ve branşları dışında bir işte çalıştırılamaz. Hiçbir bir biçimde angarya çalışma yaptırılamaz.
Çalışıyor iken mezun olup diploma alan kamu çalışanı durumuna uygun yeni kadro ve sınıfa herhangi bir sınava tabi tutulmadan atanır.
Engelli kamu çalışanlarının çalışma koşulları
MADDE 29- Çalışma koşullarında ve binaların fiziksel yapılarında, engelli kamu çalışanlarının durumu dikkate alınır. Engelli kamu çalışanının çalışma koşullarını olumsuz etkileyen fiziksel koşullar gözden
geçirilerek yeniden yapılandırılır.
Çalışma süreleri
MADDE 30 - Kamu çalışanının günlük çalışma süresi 7 saat, haftalık çalışma süresi 35 saat olarak belirlenir. İşin niteliği gereği gece çalışması yapanlar ya da resmi tatillerde çalışanlar için çalışma
saati 6 saati geçemez. Günde 1 saat ara dinlenmesi verilir. 1 Mayıs ve 1 Eylül resmi tatil kabul edilir.
Fazla çalışma
MADDE 31 - Süreli ve istisnai durumlar dışında kamu çalışanları günlük 7 saat ve haftalık 35 saatten fazla çalıştırılamaz. Asıl iş, kadrolu çalışanlarla ve günlük mesai akışı içinde yürütülür. Kamu çalışanı
yetersizliği durumunda fazla çalışma ya da nöbet uygulaması yerine kamu çalışanı istihdamı tercih edilir.
Kamu çalışanına günde 2 saatten fazla, fazla çalışma yaptırılamaz. Fazla çalışma yapması halinde her çalışma saati için aylığının 1/70'i oranında ücret ödenir. Fazla çalışma ücreti fazla çalışmanın fiili
karşılığı olup, hiçbir şekilde peşin olarak ödenmez. Kurumlar fazla çalışma ücreti ödemeden kamu çalışanı çalıştıramaz. Fazla çalışma karşılığı kamu çalışanı talep etmediği taktirde izin olarak kullandırılamaz.
Fazla çalışma ücreti, resmi tatiller, hafta sonları ve idari tatillerde her çalışma saati için aylığının 1/35'i kadardır. Kamu çalışanı, talep ettiği taktirde fazla çalışma ücreti yerine, fazla çalıştığı
süre için yukarıda belirlenen koşullara göre tespit edilen oranlarda izin kullanabilir. Kamu kurum ve kuruluşlarının kendi iç mevzuatı çerçevesinde kamu çalışanlarına tanınan haklar saklıdır.
24 saat hizmet verilen kuruluşlarda vardiya yöntemi ile çalışma yaptırılabilir. Nöbet yöntemi ile çalışma yaptırılmaması esastır. İstisnai hallerde nöbetler 16 saat süre ile yaptırılabilir. Çalışanın fazla
çalıştığı süre için de ayrıca ücret alma hakkı vardır. 16 saatlik nöbetlerde her çalışma saati için aylığının 3/140'ı, hafta sonu ve tatillerde 1/35'i ödenir.
Gece nöbet gereken işyerinde bu işler için ayrı kadro tahsisi yapılır.
Gece ve hafta sonu nöbeti yaptırılan kamu çalışanı ertesi gün ve gece izinli sayılır. İşveren vekili gece nöbeti için her türlü güvenlik, sağlık ve seri haberleşme önlemini alır, servis olanağı sağlar.
Nöbet ve fazla çalışma çizelgeleri, işveren temsilcisi ve sendika işyeri temsilcisi tarafından hazırlanır ve imzalanır. Nöbet ve fazla çalışma çizelgeleri en az bir hafta önceden işyerinde ilan edilmek
zorundadır.
Nöbete ya da fazla çalışmaya kalan kamu çalışanı arasında görevi nedeni ile ayrım yapılamaz. Tümüne hak ettiği ücret ödenir.
Hamile kadınlara nöbet tutturulamaz, fazla çalışma yaptırılamaz. Doğum sonrası 2 yıla kadar nöbete bırakılamaz, fazla çalışma yaptırılamaz.
Fazla çalışma ücreti; görevin yapılması sırasında veya görevden dolayı hastalanma, yaralama ve sakatlanma hallerinde de ödenir.
Mesleği gereği icapçı çalışmak durumunda kalan kamu çalışanına da icap nöbetinde fiilen çalıştığı süre kadar nöbet ücreti ödenir.
Yıllık ve mazeret izinleri
MADDE 32 - Kamu çalışanlarına hizmet sürelerine bakılmaksızın 30 iş günü yıllık izin verilir. Yıllık izni bulunmayan ancak mazeretine dayalı olarak izne ihtiyacı olan kamu çalışanına yılda 10 iş günü mazeret
izni verilir. İhtiyacın devamı halinde 10 iş günü daha izin verilir.
Kamu çalışanları, izin almaksızın görev yaptıkları kurum ve hizmet birimlerinin bulunduğu görev mahallinin dışına çıkabilirler.
Çalışanın eş, çocuk ve bakmakla yükümlü olduğu diğer aile fertlerinin bakıma ihtiyacının olduğunun sağlık kurulu raporu ile belgelenmesi üzerine istendiğinde ücretsiz izin verilir.
Çalışanların aile bireylerinin sağlık merkezinde yatarak tedavi görmesi yada sağlık kuruluşunca ikamet ettikleri mahalden başka bir yerdeki sağlık merkezine sevk edilmesi halinde tedavi süresince refakat
izni verilir ve sevkle ilgili tüm giderler (konaklama, yol, yevmiye) karşılanır.
Kamu çalışanı isteği halinde bir yıla kadar aylıksız izin alır.
Mazerete dayalı aylıksız izinler ile doğum sonrası ücretli iznin bitiminde kullanılan aylıksız izinlerde emekli karşılık ve kesenekleri kamu işvereni tarafından ödenir.
Evlenme izni
MADDE 33 ? Kamu çalışanlarından evlenenlere 10, çocukları ve kardeşleri evlenenlere 5 iş günü ücretli izin verilir.
Doğum ve süt izni
MADDE 34 - Çalışan hamile kadına doğum öncesi 8 hafta doğum sonrası 16 hafta olmak üzere toplam 24 hafta ücretli doğum izni kullandırılır. Doğum izinlerinde ekonomik, sosyal ve özlük haklarda hak kaybına
uğranılmaz. Ücretli ve ücretsiz doğum izinlerinden dönen kadınlar statü kaybına uğramazlar; işyeri ve çalışma koşullarında aleyhte veya rızası dışında değişiklik yapılamaz. Doğum halinde babaya 10 iş günü
ücretli izin verilir. Bu izin sezeryanla doğum veya erken doğum halinde ücretli olarak 15 iş gününe çıkarılır. Doğum izni sürelerinin bitiminden çocuğun ilköğretime başlayacağı süreye kadar geçen sürede
anne ve babanın isterlerse dönüşümlü olarak da kullanabilecekleri 1 yıl ücretli izin hakkı vardır.
Doğum sonrası ücretli iznin bitiminden bebek 6 ayını dolduruncaya kadar günde yol süresi hariç 3 saat, 6 ayın bitiminden 1 yıla kadar geçecek sürede de günde 1.5 saat süt izni süt izni kullandırılır.
Hamilelik ve emzirme dönemi boyunca kadınlar, nöbet, vardiya, mesai gibi fazla çalışmaya tabi tutulamazlar. Ayrıca bu dönemlerde radyasyon, kimyasal madde, hastalık riski taşıyan ortamlara, fiziksel güç
gerektiren ve iş yoğunluğu olan yerlerde çalıştırılamazlar.
Çocuk sağlık sorunu yaşadığında anne veya baba teşhis ve tedavi süresince izinli sayılır. Bu izin süresince hak kaybına uğramazlar, keyfi uygulamalara tabi tutulamazlar.
Ölüm izni
MADDE 35- Çalışanın eş, çocukları ile anne, baba, kardeşlerinin (sıhri hısımlık dahil) ölümü halinde 10 iş günü ücretli izin verilir. Cenaze il dışında ise bu izne yol süresi ilave edilir.
Eğitim izni
MADDE 36- Çalışanın bir üst öğrenim kurumuna devam etmesi halinde lisans için 4 yıla, yüksek lisans için 2 yıla, doktora için 5 yıla kadar ücretsiz izin verilebilir. Öğrenim dalı yapılan işin branşı olması
durumunda öğrenim izni aylıklı olur, ancak kurum, kamu çalışanının talep edeceği mahalde öğrenim süresi kadar zorunlu hizmet talep edebilir.
Doğal afet izni
MADDE 37- Doğal afet durumlarında kamu çalışanları, sendikaların ve mülki amirlerin birlikte belirleyeceği yöntemle ve sürede izinli sayılırlar.
Geçici görevlendirilenlerin ve izinli sayılanların durumu
MADDE 38- Geçici görev verilenler ile hizmet içi eğitime çağrılanların, buralarda geçirdikleri süreler bu hizmetleri gördükleri hizmet bölgelerinde geçmiş sayılır.
Hizmet içi eğitim
MADDE 39- Kamu çalışanı isteği dışında geçici olarak görevlendirilemez.Her kamu çalışanının yaptığı işle ilgili bilimsel-teknolojik ve benzeri gelişmeleri öğrenme amacıyla hizmet içi eğitim isteme ile
kadro ve eğitim durumlarına göre ihtiyaç duyulan görevler için görevde yükselme ve yöneticilik eğitimlerine katılma hakkı vardır. Hizmet içi eğitime alınacak kamu çalışanları saptanırken ayrımcılık yapılamaz.
Söz konusu eğitime katılacakların belirlenmesinde, öğrenim durumları, memuriyette geçen toplam hizmet süreleri, kurumda geçen hizmet süreleri kıstas alınır.
Bu eğitimin niteliği, süresi, yeri, hizmet içi eğitimin yapılacağı alanların belirlenmesi ve kullanılacak ölçütlerin somutlaştırılması tarafların eşit olarak katıldığı bir komisyonca kararlaştırılır.
Mesleğinde yetkinleşmek ve bilimsel gelişmeleri takip edebilmek amacıyla, kamu çalışanlarının katıldığı bilimsel konferans, sempozyum, panel gibi toplantılarda geçen süreler ücretli izinden ve hizmet içi
eğitimden sayılır, masraflar işveren tarafından karşılanır. Bu şekilde yıl içinde yurt dışı için iki kez, yurtiçi için beş kez masrafları karşılanmak suretiyle kamu çalışanının katılım hakkı vardır. Kadınların
hizmet içi eğitimden yararlanması, kendilerini mesleki açıdan geliştirmeleri, yetkinleşmeleri için teşvik, destek programları kadınların talepleri göz önünde bulundurularak hazırlanır ve uygulanır.
İşe alınma ve sınavlar
MADDE 40- Hizmet kollarında ihtiyaç duyulan çalışan sayısı, kurumlardan gelen bilgileri de dikkate alarak tarafların eşit sayıda yer alacakları bir kurulda belirlenir. Belirlemede bölgesel kadro eksiklikleri
de tespit edilir. Tespit edilen kadro açığı esas alınarak merkezi sınav açılır. Sınava katılma şartları gibi hususların belirleneceği merkezi sınav yönetmeliği tarafların eşit katılımıyla hazırlanır. Kamu
görevine ilk defa atanacaklar ÖSYM tarafından yapılacak DMS'nda başarı göstermeleri gerekir. Bunun dışında herhangi bir yazılı ya da sözlü sınav yapılamaz. Sınava başvurulardaki cinslerarası oranlar dikkate
alınarak, atamalarda olumlu ayrımcılık uygulanır. Atama yapılacak boş kadrolara uygun başvuru sayısı alınacak çalışan sayısından az ise sınav yapılmadan atama yapılır. Bölgesel istihdam açığının yoğun
olduğu hallerde, özendirici tedbirler alınır.
İşten ayrılma
MADDE 41- İşten ayrılma aşağıdaki şekillerde olur;
a) Çekilme: Çalışanlar işyeri yöneticisine yazılı başvuruda bulunarak işinden çekilebilir, üzerindeki zimmeti işyeri yöneticisine teslim eder.
b) Özür belgelendirmeden, izin alınmadan, işveren temsilcisine bilgi verilmeden kesintisiz on beş, bir yılda aralıklı olarak toplam otuz gün göreve gelmeyen kamu çalışanına gerekli ve yeterli savunma hakkı
verilir. Göreve devamsızlığın haklı gerekçeleri bulunmadığı durumda ilgili, görevden çekilme isteminde bulunmuş sayılır.
Yeniden göreve dönme
MADDE 42- Yeniden göreve dönme aşağıdaki şekillerde olur;
İşten ayrılanlardan;
Çekilme isteğinde bulunarak ayrılanlarla önceden belgelendirme olanağı bulamadıkları özürleri nedeniyle çekilmiş sayılanlardan sorumluluğunu taşıdıkları kuruluş ile eklentilerini, araç, gereç, defter,
dosya ve belgeleri, taşınır ya da taşınmaz malları teslim edenler, ayrılışlarından 3 ay sonra,
Özürsüz ya da belgelendirilmiş özürleri olmadan, sorumluluğunu taşıdıkları kuruluş ile eklentilerini, araç, gereç, defter, dosya ve belgeleri, taşınır ya da taşınmaz malları teslim etmeden çekilmiş sayılanlar,
çekilmiş sayıldıkları günden 1 yıl sonra göreve başlatılırlar.
Askerlik
MADDE 43- Askerlik görevini yapmak üzere kamu görevinden ayrılanların askerlikleri bittikten sonra önceki görev yerinde ve görevde işe başlaması sağlanır. Askerlik süresinin kamu çalışanının emeklilik
süresine sayılması amacıyla Emekli Sandığı'na karşı yapılan askerlik borçlanması ödemeleri işverence karşılanır. Gerekli görülen hallerde ve belirli meslek gruplarında, işin niteliği ve kamu hizmeti yürütümündeki
ihtiyaç dikkate alınarak, kamu çalışanları askerlik hizmetini yapmış sayılabilir.
Gözetim altına alınma ve tutuklanma
MADDE 44- Kamu çalışanı gözetim altına alındığında ve tutukluluk süresince ücretli izinli sayılırlar. Gözetim altı ve tutukluluk süresi sonunda eski görevlerine dönerler. Aynı suçtan Disiplin Kurulu'nca
soruşturma açılmış ise gözetim altı ve tutukluluk süresi sonuna kadar soruşturma durdurulur. Bu süre sonunda görevine başlamış yada soruşturmaya konu fiilin hizmete devamı engel olmadığı durumlarda suçu
ortadan kalkar. Hükümlülük halinde, (yüz kızartıcı suçlar hariç) hükümlülükte geçen süre Mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren ücretsiz izinli sayılır. Hükümlülük süresinin bitiminden itibaren 1
yıl içinde talepte bulununlar görevlerine başlatılırlar.
Yer değiştirmede ilkeler
MADDE 45- Kamu çalışanının görev yerlerinin değiştirilmesinde uyulacak ilkeler: Çalışanın talebi, özendirme, gönüllülük, branşa uygunluk, eş, sağlık ve öğrenim durumu, hizmet yılının dikkate alınması,
fiziksel engellerinin göz önünde bulundurulması, meslek hastalığına yol açabilecek işlerde çalışılmamasıdır.
a) Eş durumu
Hiçbir kamu çalışanı kendi isteği dışında yeri değiştirilerek eşinden ayrılamaz. Kamu çalışanlarından herhangi birisi (cinsiyet durumuna bakılmaksızın) isteği üzerine en geç bir ay içerisinde eşinin yanına
atanır. Eşinden ayrılan kamu çalışanının görev yeri, isteği halinde bir ay içerisinde değiştirilir.
b) Sakat, fiziksel engelli ve hasta kamu çalışanlarının atanma ve yer değiştirmesi
Sakat, fiziksel engeli bulunan ve hasta kamu çalışanı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)'nün belirlediği standartlara uygun iş ve yerlere atanırlar ve yer değiştirirler.
c) Öğrenim görenler için yer değiştirme
Öğrenim görenler için yer değiştirme bir üst öğrenim kurumuna ya da lisansüstü öğrenime devam eden kamu çalışanları normal öğrenim süresince, durumlarına uygun yerlere atanırlar. Bunlardan öğrenimini bitirenler
öğrenimlerine denk kadroya yükseltilirler ve istemeleri halinde önceki görev yerlerine dönerler.
Çocuk okutan kamu çalışanlarının atanma ve yer değiştirmeleri bakmakla yükümlü oldukları çocukları için, bulundukları yerde okul bulunmayan ya da bu çocukları parasız yatılı okutulmayan kamu çalışanları
kendi istekleri de dikkate alınarak bu koşullara uygun yerlere atanırlar.
d) Karşılıklı yer değiştirme
Aynı koşulları ve hizmet niteliklerini taşıyan kamu çalışanlarının karşılıklı yer değiştirme istemleri kurullarınca en geç 1 ay içinde yerine getirilir.
e) Sağlık nedeni ile yer değiştirme:
Sağlık durumunun sürekli yapması gereken iş için elverişsiz olduğunu raporla belgeleyen ve talepte bulunan kamu çalışanının, sağlık durumu kadro derece ve ünvanı göz önüne alınarak ilgili kamu çalışanın
istediği uygun birime ataması yapılır.
Eş ve çocukları doktor gözetiminde olanların atanma ve yer değiştirmeleri sağlık kurulu raporuna göre, eşleri ve çocukları sürekli ya da belirli aralıklarla doktor gözetiminde bulunmak zorunda olan kamu
çalışanları durumlarına uygun yerlere atanırlar.
Yukarıda belirtilen ilkelere aykırı olarak veya OHAL Vali kararı veya sendikal faaliyetler nedeni ile1990'dan bu yana istem dışı olarak yapılan bütün atama ve yer değiştirmeler için mağdur olan kamu çalışanının talebi halinde çalışanın eski görev yerine dönmesi sağlanır. Başbakanlığın 2003/41 sayılı genelgesi kaldırılır.
Kadro iptali nedeniyle kurum değişikliklerinde, kamu çalışanlarının rızası dikkate alınarak; il içinde benzer koşulları ve hizmet niteliklerini taşıyan başka bir göreve atanır.
Atama ve yer değiştirme komisyonları
MADDE 46- Atama koşullarını belirlemek, atamaları gerçekleştirmek ve atama ile ilgili itirazları inceleyip karara bağlamak üzere kamu işverenin merkez örgütünde bir Merkez Atama ve Yer Değiştirme Komisyonu,
illerde de İl Atama ve Yer Değiştirme Komisyonları oluşturulur. Merkez Atama ve Yer Değiştirme Komisyonu 3'ü işveren veya işveren vekili, 3'ü sendika yetkilisi, 1'i Türkiye Barolar Birliği'nin atayacağı
Avukat olmak üzere 7 kişiden oluşur. Bölge, İl Atama ve yer Değiştirme Komisyonları 2'si işveren vekili, 2'si sendika yetkilisi, 1'i yerel baronun atayacağı Avukat olmak üzere 5 kişiden oluşur.
Atamalarda, kamu çalışanı kadınların başvurusu halinde yüzde 30 oranında olumlu ayrımcılık uygulanır.
VI. BÖLÜM
DİSİPLİN HÜKÜMLERİ
MADDE 47-
a) Disiplin kurulunun oluşumu
Disiplin ve yüksek disiplin kurullarında, işveren temsilcisi kadar sendika temsilcisi de görev alır. Ayrıca merkez disiplin kurullarında TBB'nin, il disiplin kurullarında ise il barosunun belirleyeceği
bir avukat da görev alır.
Kurul başkanı kurulca belirlenir.
Disiplin cezaları yalnızca disiplin ve yüksek disiplin kurullarınca verilir.
b) İlk inceleme görevi
Çalışan hakkında yapılacak ilk inceleme, ilgili disiplin kurulunun belirleyeceği kişiler tarafından yapılır. Sendikanın temsilcileri bu incelemede hazır bulunur. Hazırlanan dosya, en kısa zamanda ilgili
disiplin kuruluna gönderilir, bu kurul disiplin hükümleri çerçevesinde gerekli işlemi yapar.
c) Savunma hakkı
Kamu çalışanlarına, hangi eylemleri işlemekle suçlandıkları açıkça, somut olarak, kişi, yer, zaman ve olay belirtilmeden ve yazılı olarak bildirilmeden, savunma için kendilerine en az 15 gün süre tanınmadan
ceza verilemez.
Çalışanın ilk inceleme aşamasında avukattan yararlanma hakkı vardır.
d) Disiplin cezalarına karşı başvuru (itiraz) ve kararların uygulanması
Kamu çalışanına uyarı ve kınama cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurma hakkı tanınır.
Verilen disiplin cezaları, yargı yoluna başvurulması halinde, ilgili mahkemenin kararının kesinleşmesinden sonra uygulanır.
Disiplin kurulu kararına, ilgili kişi ya da üyesi bulunduğu Sendika itiraz edebilir.
e) Disiplin cezalarının silinmesi
Görevine son verme dışındaki disiplin cezaları, uygulandıkları günden itibaren bir yıl sonra silinir.
f) Hukuk yardımı
Kamu çalışanları görevleri sırasında ve görevlerinden dolayı (yüz kızartıcı suçlar hariç) bir suç isnadı ile yargılanmaları halinde işverence hukuk yardımı yapılır.
Bu yardım baroların belirlediği avukatlık ücretleri ile diğer dava giderlerini kapsar.
g) Kamu çalışanına verilen sicil notu uygulaması kaldırılır.
VII. BÖLÜM
KATILMA VE SENDİKAL HAKLAR
MADDE 48-Çalışma hayatını doğrudan ilgilendiren ya da çalışma koşullarında değişikliğe yol açan yasa tasarıları, düzenleme ve uygulamalar tarafların eşit bir biçimde yer aldıkları kurullarda değerlendirilir.
Konfederasyon ve/veya sendikaların onayı olmadan kamu hizmetinin yürütümünde, istihdam biçimlerinde, çalışma esasları ve çalışma koşullarında herhangi bir değişiklik yapılamaz. Yürürlükte olan düzenleme
ve uygulamaların değiştirilmesine ilişkin konfederasyon ve/veya sendikaların önerileri göz önünde bulundurulur.
a) Ortak danışma kurullarına katılma
657 sayılı Devlet Memurları Yasası'na göre oluşturulan Yüksek Danışma Kurulu'na hizmet kollarında yetkili sendikalardan birer kişi ile yetkili konfederasyondan bir kişi katılır. Sendika ve konfederasyonu
temsilen katılanları kendi örgütleri belirler. Taşra birimlerinde oluşturulacak kurum danışma kurullarında da yetkili sendika temsilcisi aynı oranda katılır.
b) Sürekli ve geçici kurul ya da komisyonlara katılma
Kurumların merkezi ve yerel birimlerinde oluşan ve bundan sonra oluşacak sürekli ya da geçici kurul ve komisyonlara taraflar eşit sayıda katılır. Yerel yönetimlerde oluşturulan meclis ve encümen toplantılarına
sendika temsilcisi, oy hakkı bulunmadan katılır.
c) Lojman, sosyal tesisler, yardım ve dayanışma sandıklarında yönetime katılma
Kurumların merkez ve taşra birimlerine bağlı lojman, sosyal tesisler, yardım ve dayanışma sandıklarının vb. yönetim kurullarına en az iki sendika temsilcisi doğal üye olarak katılır.
d) TBMM uzmanlık komisyonlarına katılma
TBMM bünyesinde oluşturulan ilgili uzmanlık komisyonlarına meclis dışından katılacak işveren temsilcisi üyeler kadar sendika temsilcisi katılır.
e) Şuralara katılma:
Kamu kurum ve kuruluşlarının şuralarına konfederasyon ve/veya sendika temsilcileri katılır.
f) Genel kurullara ve yönetim kurullarına katılma
Özerk kamu kurum ve kuruluşlarının genel kurullarına ve yönetim kurullarına konfederasyon ve/veya sendika temsilcileri katılır.
g) Katılan sendika temsilcilerinin güvenceleri
Kurul ya da komisyonlara katılan sendika üyelerinin ve temsilcilerinin işyerlerindeki görev yerleri değiştirilemez. Sendika isterse katılan temsilcisini değiştirir.
h) Katılan sendika temsilcilerinin özlük hakları
Kurul ve komisyon çalışmalarına katılan sendika temsilcileri çalışma süreleri boyunca ücretli izinli sayılırlar. Bu çalışmalar nedeniyle yapılacak giderler işverence karşılanır.
SENDİKAL HAKLAR
Yasa hazırlıkları
MADDE 49-
a) Toplu pazarlık ve grev
Kamu çalışanlarının toplu sözleşmeli, grevli sendikal hakları ile ortak mali, sosyal, özlük, hukuksal haklarını; çalışma ilişkilerini düzenleyecek ve bu hususların toplu sözleşme ile yeniden belirlenebilmesini
sağlayacak; farklı statüdeki çalışanların aynı sendikalara üye olmasına olanak tanıyacak yasa çalışmalarına bir an önce başlanır. Bu amaçla oluşturulacak komisyonda işveren ile konfederasyon temsilcileri
eşit sayıda bulunur.
b) Kamu personel rejimi
Kamu personel rejimi ile ilgili hükümet tarafından tek yanlı olarak yürütülen çalışmalar durdurulur. Tarafların eşit sayıda katılımı ile çalışmalar yeniden yapılır.
c) Sosyal güvenlik yasa tasarısı
SSGSS Yasa tasarısında kamu çalışanlarının mevcut haklarında kesintiye gidilen ve ek mali yükler getiren hükümleri geri çekilerek, tarafların eşit katılımı ile bu husustaki maddeler yeniden görüşülür.
Sendikanın hak ve ödevleri
MADDE 50 - Sendikanın hak ve ödevleri şunlardır;
a) Sendika yöneticilerinin kamu işveren vekili ve işyerindeki kamu çalışanları ile görüşme yöntemi
1- Kamu işveren vekili ile görüşme: Sendika merkez, şube ve temsilcilik yönetim kurullarının üyeleri aynı işyerinde çalışsın ya da çalışmasın kamu işveren vekilleri ile önceden bildirerek iş saatleri içerisinde
görüşebilirler.
2- Kamu çalışanları ile görüşme: Sendika merkez, şube, temsilcilik yönetim kurullarının üyeleri, işyeri çalışma koşullarını da gözeterek iş saatlerinde kamu çalışanları ile topluca görüşebiliriler.
b) Sendika yönetici ve temsilcilerinin güvencesi
İşyerinde çalışan şube yönetim, denetleme, disiplin kurulları, şubeye bağlı il ve ilçe temsilcilik yönetim kurulu üyeleri ile işyeri sendika temsilcileri ve üyeler, sendikal faaliyetleri nedeni ile cezalandırılamaz,
işine son verilemez. Bunların rızaları dışında ünitesi ya da çalıştırıldığı kısım ya da işyeri değiştirilemez, meslekleri ile ilgili olmayan bir göreve nakledilemez ya da başka bir işyerine geçici veya
daimi olarak görevlendirilemezler.
c) Sendika yönetim kurulu üyelerinin güvencesi
Sendika yöneticiliği sona eren sendika merkez yönetim kurulu üyesi eski görev yerine, yöneticilik görevi sona ermesinden itibaren bir ay içerisinde başlatılmak zorundadır. Bu haktan sendikal görevlerinden
dolayı hüküm giymiş olanlar ile sendika şube yönetim kurulu üyeleri de yararlanır.
Aylıksız izinli sayılan sendika ve Konfederasyon yöneticilerinin, aylıksız izinli sayıldıkları sürelerde kazanılmış hak aylığı ile emeklilik hizmetlerinin sayılmasına devam edilir.
d) İşyeri sendika temsilcilerinin seçimi ve görevleri
İşyeri sendika temsilcileri sendika tüzüğüne göre işyerinde çalışan üyeler tarafından belirlenir. İşveren vekili, temsilci seçimi için gerekli mekanı temin eder. İşyeri sendika temsilcileri, sendika tüzüğündeki
görevlerini yerlerine getirir. Sendika temsilcileri temsilcilik görevlerini yapabilmeleri için günde 2 saat ücretli izinli sayılırlar.
e) Yönetici izni
Aylıksız izinli olmayan sendika merkez yöneticilerine haftada 3, şube yöneticilerine 2, temsilcilik yöneticilerine 1 gün bu görevlerini yapabilmeleri için ücretli izin verilir.
İşverenin hak ve ödevleri
MADDE 51- İşverenin hak ve ödevleri şunlardır;
a) Duyuru tahtası, pano
Sendika ilan tahtasının işyerlerinde işveren tarafından yaptırılarak bulundurulması zorunludur. İlan tahtalarının yemekhane girişi, işyeri girişleri, yemekhane ve işyeri girişlerinde bulundurulmasına dikkat
edilir. İlan tahtalarına asılacak sendikanın her çeşit duyurusunda işyeri temsilcisinin imzasının olması gerekir.
b) Sendika temsilci odası
İşyerlerinde sendika temsilcilik odası bulundurulması zorunludur. Mekan olarak fiilen oda bulundurulamayan küçük işyerlerinde haftanın belli bir gününün, belli bir bölümünde işyeri odalarından birisi sendikaya
tahsis edilir. Büyük işyerlerinde sendika temsilcilik odasında sendikanın uygun göreceği demirbaşlar bulundurulur. Sendika odasına dahili telefon hattı çekilir. Sendika isterse, ayrıca telefon hattı tahsis
edebilir.
c) Yayın dağıtımı
İşveren sendikal bildiri, gazete, dergi ve benzeri materyallerin, işyerlerinde engellenmeden dağıtımı için gerekli tedbirleri alır.
d) İşveren yayını
İşveren yayınladığı her türlü genelge, yönetmelik, tebliğ ve benzerlerini ve çıkardığı süreli yayınları sendika ve konfederasyonlara gönderir.
e) Bilgi talebinin yerine getirilmesi
İşveren, sendika veya konfederasyonun her konudaki bilgi talebini öncelikli olarak yerine getirir.
f) Yazılı yanıt zorunluluğu
Sendika ve işveren vekilleri birbirine yazdıkları yazılara en geç 15 gün içerisinde yazılı yanıt vermek zorundadır.
Sendikal izinler
MADDE 52- İşveren sendikal görevler ve etkinlikler nedeni ile aşağıdaki izinleri verir;
a) Sendikal görev izni
Sendika üyelerine genel kurul, yönetim ? denetim ? disiplin kurulu, başkanlar kurulu, merkez temsilciler kurulu, şube temsilciler kurulu, il temsilciler kurulu vb. zorunlu ve danışma organı toplantılarına,
konferans, seminer gibi toplantılara katılmaları için sendikanın yazılı bildirimi üzerine yılda 20 güne kadar ücretli izin verilir. Uluslararası toplantılara katlım için ücretli izin süresi 30 güne kadardır.
b) Eğitim izni
Sendikanın düzenleyeceği her türlü eğitim toplantılarına katılacak sendika üyelerine eğitim süresi ve yol süresi dikkate alınarak ücretli izin verilir.
c) Sendika yöneticilerinin hakları
Sendika merkez yönetim kurulu üyeleri ile şube başkanları görevleri boyunca ücretli izinli kabul edilir.
Yasakların Kaldırılması
MADDE-53 :Temel insan hak ve özgürlükleri ile ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) sözleşmeleri ve organ kararları göz önünde bulundurularak, kamu çalışanlarının haklarına ve faaliyetlerine aşağıdaki sınırlamaları,
kısıtlamaları ve yasaklamaları getiren düzenlemeler yürürlükten kaldırılacaktır.
a) Siyasal faaliyetlerde bulunma yasağı
b) Grev yasağı
c) Toplu eylem ve gösteri yasakları
d) Basına bilgi, demeç vermeye, açıklama yapmaya ilişkin yasaklar
e) İzinsiz görev yeri dışına çıkma yasağı
f) Disiplin yaptırımlarının görev yeri güvencesine ve öteki haklara getirdiği sınırlama
g) İşe girme hakkına komisyon kararları ve yönetimin takdir yetkisi ile getirilen sınırlandırma
Kurum İdari Kurul Kararları
MADDE-54 :
a) Kurum idari kurullarınca alınan kararlar bağlayıcıdır.
b) Bu mutabakat metninin içerdiği hiç bir kural, kurum idari kurullarında alınan kararların tümünün ya da bir bölümünün uygulanması zorunluluğunu ortadan kaldıracak biçimde yorumlanamaz.
c) Bu mutabakat metni ile kurum idari kurullarında aynı sorun için farklı çözüm öngörülmüşse, kamu çalışanın lehine olan çözüme üstünlük tanınır.
AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ VE KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİNİN SAĞLANMASI
MADDE 55- Hükümet, ayrımcılığı önlemek, kadın-erkek eşitliğini sağlamak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
a) Pekin ve Pekin+5, CEDAW sözleşmelerinin gereği yerine getirilir ve ?kadınlara yönelik geçici özel önlemlerin ayrımcılık sayılamayacağına? ilişkin Anayasa değişikliği yapılarak, eşitlik çerçeve yasası
oluşturulur.
b) Temel insan hakları sözleşmelerinden oluşan 1951 tarihli ?100 Sayılı Eşit İşe Eşit Ücret Sözleşmesi?'uygulanır. Sözleşmeli personel ile sürekli istihdam edilenler arasında görülen ücret farklılıklarını
kaldırmak amacıyla, iş güvencesiz ve belirli süreli istihdam biçimine son verilerek; sözleşmeli personel ?kadroya? alınır.
c) ILO ?nun ?122 Sayılı İstihdam Politikası Sözleşmesi? gereğince istihdamda kadın-erkek eşitliği sağlanır. Hiçbir kamu kurum ve kuruluşunda işe girecekler için ?erkek? olma şartı aranmaz. İstihdamda eşitlik
için, tarafların katılımıyla ulusal eylem ve programlar geliştirilir.
d) ?142 Sayılı İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesinde Mesleki Yönlendirme ve Mesleki Eğitim ILO sözleşmesi?, uyarınca kadınlara yönelik mesleki yönlendirme ve mesleki eğitim politikaları hızla uygulanarak,
kadınların nitelikli işgücü olarak istihdam içinde yer almaları sağlanır.
e) ILO'nun ücretli eğitim iznini düzenleyen 140 Sayılı Sözleşmesi onaylanır.
f) Erkeklerle kadın işçilere, aile sorumlulukları olan işçilere fırsat ve davranış eşitliği sağlanmasına ilişkin ILO'nun 156 Sayılı Sözleşmesi onaylanır. Yönetici kademelerde kadın oranının düşüklüğü nedeniyle,
yükselme ve terfilerde yüzde 30 oranında pozitif destek sağlanır.
g) Emek örgütleri ve kadın örgütlerinin katılımıyla kadınların toplumsal rolünün değişmesine yönelik bir program çıkarılır.
h) Çocuk, yaşlı, engelli ve hasta bakımı gibi hizmetlere yönelik bütçe payları artırılır.
i) Cinsel taciz, ?Kişilik haklarını tehdit eden ve zedeleyen, belli bir cinsiyete mensup olma sebebiyle cinsel nitelikte veya başka türlü davranış şeklinde, özellikle işyerinde üst yöneticiler ve çalışma
arkadaşları tarafından yapılan, arzu edilmeyen ve kabul edilemez söz, tutum ve davranışlar, cinsel tacizdir.? biçiminde yasal tanıma kavuşturulur. Cinsel taciz, hizmet içi eğitimlerin bir konusu haline
getirilerek, koruyucu tedbirler alınır ve yasal yaptırımların uygulanmasında mağdurun şikayeti yeterli sayılır.
j) Yargı mensuplarına, güvenlik güçlerine, sağlık görevlilerine, öğretmenlere, sosyal hizmet uzmanlarına, psikologlara, hukukçulara, kadın ve çocuklara karşı şiddet konusunda zorunlu hizmet içi eğitim
verilerek, seminerlerle desteklenir.
k) Belediyelerin görev ve sorumluluklarını içeren 5393 Sayılı Yasadaki ?Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50 bini geçen belediyeler, kadın ve çocuklar için koruma evleri açar.? ibaresinin, sığınma evlerinin
uluslar arası standartlara göre inşa edilip bakımının yapılarak, uygulamaya geçirilmesi için gerekli önlemler alınır.
l) Şiddet kurbanı kadınlara yönelik her türlü yasal korunma, ücretsiz tıbbi ve psikolojik yardım sağlanır; yasal destek ve danışmanlık sağlayacak özel birimler kurulur.
m) Bütün kadın kamu çalışanlarına yönelik mesai saatleri içerisinde ve düzenli ?Kadın Sağlığı? eğitimleri verilir.
n) TBMM bünyesinde ?Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet komisyonu? kurulur ve KESK bu komisyon içinde yer alır.
o) Çok eşli evlilik, zorla evlendirme, berdel, töre ve namus cinayeti gibi kadına yönelik şiddet konusunda Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı bünyesinde bu suçları doğuran toplumsal koşulları araştırma,
gerekli önlemleri ortaya koyma noktasında KESK'in de içinde bulunduğu bir araştırma-izleme komisyonu oluşturulur.
p) ?Aile? tanımı değiştirilerek, boşanmış ve çocuğuyla yaşayan kadınların da ?aile? kabul edilmesi ve ?aile yardımından? yararlandırılması için yasal değişiklik gerçekleştirilir.
q) 8 Mart'ta kamu emekçisi kadınlar ücretli izinli sayılır.
r) Sosyal dayanışma ve yardımlaşma amaçlı kamu fonları ve kaynaklarından, kız çocuklarının okula gidebilmesi için burs verilir.
s) Doğumdan dolayı ücretsiz izne ayrılan kamu çalışanı kadınların, izinde geçen süreleri emekli kesenekleri devlet tarafından ödenmesi koşuluyla emeklilikten sayılır.
Geçici Madde 1- Yukarıda belirtilen talepler dışında kalan konularla ilgili olarak, her hizmet kolundaki sendikal talepler o hizmet kolunda bulunan kamu kurumlarının temsilcilerinin de katılacağı bir
toplantıda ayrıca görüşülüp karara bağlanır.
Geçici Madde 2- Bu sözleşme metninin hiçbir hükmü, yasalarla ve öteki düzenlemelerle kazanılmış haklara zarar verecek biçimde yorumlanamaz.
Geçici Madde 3- Konut edindirme yardımı hesaplarının tasfiyesi tamamlanarak, 2005 yılı içinde kamu emekçilerine ortaklık senedi verilir ve her çeşit tasfiye kurullarında Konfederasyon temsilcisi eşit sayıda yer alır.
Çalışanların tasarrufa teşvik hesaplarının tasfiyesinde işyeri mutemet kayıtları esas alınarak, ödeme gerçekleştirilir. 4853 sayılı kanundan önce kendileri adına hesaba yatırılan ana paralarını alarak sistemden çıkanların devlet katkısı ve nemaları ilgili yasada belirtilen nemalandırma yöntemi ile hesaplanarak kendilerine ödenir.
YÜRÜRLÜK
Yürürlük süresi
MADDE 56-
Bu mutabakat metninin yürürlük süresi 01/ 01/2006'de başlar, 31/12/2006'de sona erer.
Bağıtlama
MADDE 57-
56 maddeden oluşan bu toplu görüşme, taraflarca ..../..../ 2005 tarihinde bağıtlanmıştır.
ÖZEL HÜKÜMLER
Madde 1- Yukarıda belirtilen talepler dışında kalan konularla ilgili olarak, her hizmet kolundaki sendikal talepler o hizmet kolunda bulunan kamu kurumlarının temsilcilerinin de katılacağı bir toplantıda
ayrıca görüşülüp karara bağlanır.
Madde 2- 631 sayılı KHK en düşük ücret alan kamu emekçilerinden başlamak üzere tüm kamu çalışanlarına uygulanır
Madde 3- 547 sayılı KHK ile 1-3 kadro derecesi olan kamu çalışanları arasında farklı fazla mesai uygulamasına neden olan düzenleme ortadan kaldırılarak, kamu çalışanın lehine olan madde hükmü aynı kadro
derecesindeki diğer kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde genişletilir.
Madde 4- Belediyelerde çalışanların ücretlerinin genel bütçe tahsilatından belediye paylarına mahsuben ve İller Bankası aracılığı ile ödenmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılarak işbu sözleşme metninin uygulandığı dönemden başlayarak uygulanır. Geçmiş alacaklar yasal faizi ile birlikte ödenir.
Madde 5- Meslek hastalıklarının tanımlarının yeniden yapılarak, iş güvenliği ve iş sağlığı açısından aşağıdaki meslek grupları;
İtfaiye ve zabıta hizmetlerini yerine getiren çalışanlar,
İl kontrol Laboratuarında ve diğer laboratuar birimlerinde çalışanlar,
Orman Muhafaza çalışanları,
Orman Kadastro Komisyonu ve amenajman heyeti çalışanları, orman işletme şefleri,
Haberleşme çalışanları,
Telsiz, santral, fotokopi, ozalit işlerinde çalışanlar,
Atölye ve arşivlerde çalışanlar, zehirli gazlar ve kimyasal maddelere maruz kalanlar,
Doğal afetlerde arama kurtarma işlerinde görevliler,
Orman zararlıları ile mücadele şube müdürlüklerinde çalışanlar,
Köy grup tarım işlerinde çalışanlar,
Bitki koruma ve ilçelerde kimyasal mücadele işlerinde çalışanlar
Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları
Fiili hizmet zammından yararlandırılır.
Madde 6- Yan ödeme tazminatının (iş riski, iş güçlüğü, temininde güçlük ve mali sorumluluk tazminatı) hangi kaleminden hangi kamu çalışanının yararlanacağı ile ilgili hazırlanacak karar, Konfederasyon
önerisiyle belirlenir. Bu tazminat yapılan işin niteliğine ve göreve göre kamu çalışanının ücretinin %10'undan az %30'undan fazla olamaz.
Madde 7- Görevleri nedeniyle işyerleri dışında seyyar görev yapan ve araziye çıkan kamu çalışanlarına bu şekilde çalıştıkları gün başına, aldıkları ücret üzerinden ücret ödenir. Ödemeler görevin yapıldığı
ayı takip eden ay içinde yapılır. Uygulamadan yararlanacak olan kamu çalışanları konfederasyon, sendika ve işveren örgütlerinin eşit katılımıyla ilgili yasa, tüzük ve yönetmeliklerce belirlenir.
Madde 8- Büyük proje zammı, o projede fiilen çalışan derece ve kademe farkı gözetilmeksizin tüm personele uygulanır.
Madde 9- Yerel yönetimlerde ki kamu çalışanlarına temel ücret katsayısının 100 ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar yerel yönetim hizmet tazminatı ödenir.
Madde 10- Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda çalışan kamu çalışanlarına, temel ücret katsayısının 100 ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar Kültür Tazminatı ödenir.
Madde 11-Sosyal hizmet kuruluşlarındaki kamu çalışanlarına temel ücret katsayısının 100 ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar sosyal yardım hizmet tazminatı ödenir.
Zabıta ve İtfaiye personeline ödenen fazla çalışma ücretleri Belediye Meclislerince belirlenir.
Madde 12- Bakanlıklar ve bağlı birimlerinde çalışan ve herhangi bir ad altında ek ödeme almayan kamu çalışanlarına temel ücret katsayısının 100 ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar genel hizmet tazminatı
ödenir.
Madde 13- Hizmet sınıfları;
a) Genel İdari Hizmet içinde yer alan Zabıta ve Yardımcı Hizmetler bünyesindeki İtfaiye hizmetleri ayrı bir hizmet sınıfı olarak düzenlenir.
b) Sağlık ve sosyal hizmet kurum ve kuruluşlarında görev yapan yardımcı hizmetler ile genel idare ve teknik hizmetler sınıfında bulunanların da içerisinde olduğu sağlık ve sosyal hizmet sınıfı oluşturulur. Bu şekilde bu sınıfa özgü özlük haklardan tüm çalışanlar yararlanır.
Madde 14- Tüm kamu çalışanlarına 5 yılda bir 1 net ücreti tutarı karşılığı, hizmet teşvik ikramiyesi olarak ödenir.
Madde 15- Eğitime hazırlık ödeneği ve eğitim-öğrenim tazminatı;
Her yıl 2 maaş tutarında tüm eğitim emekçilerine eğitime hazırlık ödeneği verilir. Eğitim ve öğrenim tazminatı ise yüzde 50 artırılır.
Madde 16- Öğretim elemanları ile asistanların atamaları;
Atamalarda rıza aranır ve objektif kriterler uygulanır.
Madde 17- Sözleşmeli personelin kadroya alınması;
Geçici personel, sözleşmeli personel gibi adlar altında kamu kurum ve kuruluşlarında işgüvencesiz ve sözleşmeli olarak istihdam edilen çalışanlar ?kadroya? alınır ve bu sözleşme metninde yer alan bütün
haklardan yararlandırılır.