Beycesultan Höyüğü'nde kazı çalışması

Anadolu'nun tarih öncesi dönemlerine ışık tutan Beycesultan Höyüğü kazı çalışmalarında, yeni bir yerleşim yerinin gün ışığına çıkarıldığı bildirildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Ağustos 2012 22:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İbrahim Süzer

Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Beycesultan Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Eşref Abay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yukarı Menderes Havzası'ndaki Beycesultan Höyüğü kazı çalışmalarını 60 kişiyle sürdürdüklerini, 1954-1957 yıllarında İngiliz Arkeoloji Enstitüsü ekiplerinin burada yaptığı kazılarda elde edilen verilerin üzerine, yeni veriler eklediklerini belirtti.

Abay, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan büyük destek aldıklarını, Denizli Valiliği ve Çivril Belediyesi'nin de kazıları desteklediğini ifade etti.

Beycesultan'ın önemli bir yerleşim yeri olduğunu, kazı çalışmalarında Geç Tunç Çağı dönemlerinden biraz daha eskiye gittiklerini vurgulayan Abay, şöyle konuştu:

"Bir çok tarihi veriye ulaşık. Kazı çalışmalarında 40 kültür tabakasının yaşadığı bir yerleşim yeri tespit ettik. Büyük Menderes Irmağı ve onun kollarını oluşturan çayların suladığı verimli Çivril Ovası'nda kurulmuş olan bu yerleşim, Anadolu'nun tarih öncesi dönemlerine ışık tutan önemli höyüklerden biridir.

Beycesultan yerleşiminde, özellikle Genç Tunç Çağ döneminde çok büyük bir şehir olduğunu, doğu batı yönünde uzanan 3 metre genişliğinde caddelerle bölündüğünü ve bu caddelerin arasında çok iyi parsellenmiş 2 katlı villaların olduğunu ortaya çıkardık. Bunlar kısa sürede elde etmiş olduğumuz verilerdir. Gelecek yıllarda bu dönemle ilgili araştırmalarımızı derinleştireceğiz."

Abay, Beycesultan'daki siyasi yapıyı detaylı olarak anlamak için de çalıştıklarını dile getirerek, "Beycesultan'ın saray yapısını ortaya çıkarmak ve daha sonra bir projeyle restore edip, burayı bir ören yerine çevirmeyi düşünüyoruz. Höyükler antik kentlerle karıştırılmamalı. Höyükler her dönemde üst üste yerleşilmiş, kerpiç mimariden oluşan yerler" dedi.

Doç. Dr. Abay, kazı çalışmalarında, 3500 yıl öncesine ait seramikler, çömlek, testi, kadeh, matara, meyvelik ve büyük depolama kapları, dokumada kullanılan bazı materyaller ile Bizans, Genç Tunç ve Orta Tunç dönemlerine ait mimari ve objeler bulduklarını sözlerine ekledi.

Yayıncı: Şükran Yücel

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber