Dershane fiyatları ateş pahası
Özel dershanelerde Öğrenci Seçme Sınavı'na hazırlanmanın 1 yıllık ücreti, 3 milyarla
15 milyar arasında değişiyor. Eğitimciler fiyatları eğitim dışı unsurlarla bağlıyor...
Bazı üniversite hazırlık kursları, özel okul ve özel üniversite fiyatlarını bile
geride bırakarak 15-20 milyarlara ulaştı. Dershaneler kameralarla gözetlenen sınıflardan,
öğrencileri sigortalamaya kadar pek çok özelliğe göre fiyatlarını arttırıyor.
Ankara Kızılay'da dershanelere çocuklarını yazdırmak için uğraşan ancak yüksek
ücretler karşısında çaresiz kalan veliler sıkıntılarını Yeni Şafak'a anlattı.
Öğrencileri sigortalıyorlar
Torununun üniversiteye daha sıkı hazırlanması için dershanelerin kapısını çaldığını anlatan Burhan Ateş, gittiği eğitim kurumlarında biribirinden çok farklı fiyat tercihleri ile karşılaşınca şaşkına döndüğünü belirtti. Emekli olan ve bir işhanında çay ocağı işleten Ateş, kendisine 15 milyar liraya torununu üniversiteye hazırlamayı teklif eden dershaneler olduğunu söyledi. Yüksek ücret isteyen dershanelerden bazılarının öğrencilere kaza sigortası gibi sigortalar yaparak kendilerini ikna etmeye çalıştığını kaydeden Ateş, "Çok fazla sayıda 3-4 milyarlık dershane var. Bana 3 milyara yazacağını söyleyenler de oldu ama bir diğeri 15 milyar deyince kafamız iyice karışıyor. Biz de çocuklarımızın en sağlıklı şekilde sınava hazırlanmasını istiyoruz. Buna hakkımız olduğunu düşünüyoruz ama bu fiyatlarla vatandaşın cebi buna yetmeyecek" diye konuştu.
Vicdan rahatlaması teklif ettiler
ÖSS'ye hazırlanan torun sahibi dede, kendisinden 15 milyar lira isteyen dershane yöneticisinin "Bu parayı verirsen vicdanen rahat olursun. Çocuk kazanamasa bile 'tüm imkanları seferber etmiş oldum diyebilirsin, gözün arkada kalmaz'' dediğini aktardı. Fiyatların yüksekliği karşısında umutsuzluğa kapılan Ateş, bugünlerde torunu ile kursa gitmeden üniversiteyi kazanıp kazanamayacağının hesabını yaptıklarını söyledi.
Kameralı sınıflar
Mehmet Tankız adlı vatandaş da 4 çocuğunun ikisini dershaneye yazdırdığını, gelirlerine en uygun fiyat belirleyen dershanelerin ise iki çocuğu ancak 5 milyar 200 milyon liraya kabul ettiğini belirtti. Tankız, çocuklarını göndereceği dershaneyi tercih nedenini ise şöyle anlattı: "Çocuklarımın çoğu arkadaşı okuldan bir öğretmenleri yönlendirdiği için aynı dershaneye gidiyor. Arkadaşları bu dershaneye gittiği için bizimkiler de oraya gitmekte ısrar ettiler. Başka bir tercih nedenimiz yok. Olsa da zaten neye göre tercih yapacağımızı bilmiyoruz. Mesela bazıları sınıflara kamera koymuşlar, çok etkiliymiş. Kamera koyup çocuğumu izleyince bunun ne faydası olacağını ise anlayabilmiş değilim."
Okul öğretmenleri de yönlendiriyor
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde görev yaptığı halde, özel dershanelerde de çalışan öğretmenler olduğunu öne süren Tankız, "Bakanlık bu sıkıntıya bir çözün, sıkı denetim getirmeli. Bize çocuklarımız 'öğretmenimiz kendi dershanesine çağırdı' deyince ne yapacağımızı bilemiyoruz" diye konuştu. 4 çocuğundan en büyüğünün halen üniversite öğrencisi olduğunu belirten Tankız, "Üniversitede okutmak da ayrı bir masraf. Şükür ki o daha önceki yıllarda başarısından dolayı indirimli olarak dershaneye gitti. Şimdi ise bir yandan ikisinin dershane taksitlerini nasıl ödeyeceğimi düşünürken diğer yandan da en küçüğün ileride yaşayayacağı bu büyük sorunu kara kara düşünüyorum" dedi.
Lüks dershanelerin sunduğu hizmetler
MEB sınırlama getirsin
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Halil Etyemez vatandaşın çocuğu ile ilgili gelecek planlarını gerçekleştirmek üzere çok fahiş ücretler ödemek zorunda kalmasına, MEB'in müdahale etmesi gerektiğini söyledi. Dershanelerde bir standart ve standarda göre üst ücret sınırlaması getirilmesini öneren Etyemez, şöyle dedi: "Sınıflara laptop koyarak, kamera yerleştirerek fiyatlar yukarılara çekiliyor. Adeta göz boyanıyor. Öğretmen-öğrenci ilişkisi ile sınıf içinde öğrenci takip edilemiyorsa kameralarla ne yapılacak? 5 milyardan 15 milyara kadar dershane var. Ama bunların eğitime katkısı ne? Niteliklerin arttırılması gerekir. 'Sınırsız etüt imkanı' diyorlar. Bir öğrencinin etütünün sınırsız olamayacağını veliler bilsin. 'Çocuğuma ihtiyacı kadar etüt verin' diye dershanecilerle konuşmak gerekiyor."
Taksitler psikolojiyi bozuyor
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de eğitim sisteminin ezberci yapısı ile sınavda eleme sistemini körüklediğini belirterek, "Sistem öğrencinin ruhsal dengesini bozuyor. Babası aylık 500 milyon-1 milyar dershane taksiti ödeyen orta gelirli bir ailenin çocuğu kendisini normal hissetmeyecektir. Bu dengesizliğin önüne geçilmeli" dedi. Dinçer, dershanelerin yüksek ücretlerin yanısıra başka çarpıklıklara da sahip olduğunu keydederek şöyle konuştu: "En çok soruyu çözdüren dershane iyi dershane oluyor. 3 milyar ücret isteyen bir dershane ile 20 milyar isteyen arasında özel bir fark yoktur. Sınava dershane sınıfındaki kamera ile ya da sigorta ile girilmiyor. Çocuğun kendisine anlatılan dersi anlayabilmiş olması önemli. Ayrıca ÖSS'de barajı geçen öğrencileri hesap edip 'Yüzde 90 başarılıyız' reklamları yapılıyor. Oysa ODTÜ'ye Boğaziçi'ne kaç öğrenci gönderdiklerini reklam etmeliler."
Yenişafak