Bitlis, manevi dinamikleriyle yeniden 'İlim Deresi' unvanını almak istiyor

Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Görevlisi M. Törehan Serdar, Osmanlı döneminde olduğu gibi Bitlis'in 'İlim Deresi' unvanını yeniden kazanması ve manevi dinamiklerine gereken önemin verilmesi için alaka beklediğini söyledi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 05 Eylül 2012 11:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bitlis'te şehit düşen sahabe, peygamber ve manevi dinamikleriyle ilgili birçok kitap yazan, araştırma yapan Öğretim Görevlisi M. Törehan Serdar, Osmanlı'nın 3 kıtada nam sürdüğü zamanlarda, Bitlis'in 17 vilayet-i şahaneden biri olduğunu hatırlattı. Serdar, "Şehrimiz, herkes tarafından âlim diyarı, ilim deresi Bitlis olarak biliniyordu. O eski konumuna ulaşması için hepimiz elimizden gelen her şeyi yapmalıyız." dedi.

Bitlis'in, bir dönemler, tarihi mekânları, türbeleri, âlimleriyle hem fen hem dini ilimleriyle dünyanın sayılı şehirlerinden olduğunu belirten Serdar, "Osmanlı döneminde Bitlis'in nüfusu 500 bin civarındaydı. Ermenisi, Hristiyanı, Yahudisi, her kesimden insan bulunurdu. Zaten o dönemlerde kalan eski yapılarda da bu çok kültürlülük görülüyor, bu da gösteriyor ki Bitlis her yönüyle gelişmiş bir şehir konumundaydı." şeklinde konuştu.

Serdar, Bitlis'in, barındırdığı manevi değerlerle de dünyada ve Türkiye'de çok büyük bir konuma sahip olduğunu ifade etti. Serdar, "Asri Mezarlık'ta bulunan Zülküf Peygamber, Eyyub El Ensari'nin Kardeşi Feyzullah Ensari, Büyük Âlim İdrisi Bitlisi ve Beddüzzaman Said Nursi, şehrimizin manevi dinamikleridir. Buraya gelen araştırmacılar, Bitlis'te bulunan manevi ve tarihi değerlerin dünyada eşinin çok az olduğunu söylüyorlar. Bitlis'te öne çıkan 2 peygamber, 3 sahabe yatmaktadır. Ayrıca, bir sahabe şehitliği vardır. Sahabelerden Abdurrahman gazi, Kotum Baba ve Eyyub El Ensari'nin kardeşi Feyzullah Ensari önplandadır." diye konuştu.

Çok sayıda sahabe ve şehitlerin yattığı bu mezarlıkta, biri Şumul, diğeri Zülkif olmak üzere iki peygamberin mefdun bulunduğu rivayet ediliyor.

BİTLİS'TE ŞEHİT SAHABELER

Bitlis'teki sahabe mezarlarını sık sık ziyaret edip dua eden 75 yaşındaki Maşallah Yaman, şunları ifade etti: ?Burada bulunan türbeleri herkes ziyaret etmeli ve gereken değeri vermeli. Bitlis'te birçok insanın, çoğu Müslümanın adını dahi duymadığı Feyzullah El Ensari yatıyor, tıpkı ağabeyi Ebu Eyyup El Ensari gibi, kahramanca savaşarak şehit olan bir sahabi. Bitlis'te bulunan türbesinden çoğu Müslümanın haberi bile yok. Şehadetinden yüzyıllar geçmesine rağmen cesedi bozulmadı. Feyzullah El Ensari'nin Bitlis'te şehit düştüğü kayıtlarda yer alıyor. İstanbul'da medfun bulunan Ebul Eyyup El Ensari'nin kardeşi Feyzullah El Ensari Hz. 639 yılında Bitlis'i fethetmek için gelen İyad Bin Ganem ordusunda Alemdar (Sancaktar) olarak görev yapmaktaydı. Fetih sırasında savaş meydanında yaralanan Feyzullah El Ensari hazretleri, tedavi gördüğü çadırda şehit olmuş ve şehit düştüğü çadırda defnedilmiştir."

Yörede birçok sahabenin bulunduğunu belirten 78 yaşındaki Halil Halıcı da yeni neslin pek çoğunu bilmediğini kaydetti. Halıcı, şunları söyledi: "Abdurrahman Gazi, Kotum Baba ve Eyyub El Ensari'nin kardeşi burada bulunuyor. Feyzullah El Ensari'nin, türbesinde bulunan cesedi, aradan bin 300 yıl geçmesine rağmen ilk şehit edildiği gibi duruyor ve hiç çürümemiş. Sağ elinde kılıcı ve bastonu sol eli ise açık bir şekilde hala bükülmemiş halde. Aynı şekilde defnedilen cesedin sol eli bükülmediğinden dolayı, sadece üzerinde çıplak bir tahta bulunmaktadır. Bunları, Bitlis'te yaşayan birçok insan dahi bilmiyor."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber