Müsteşar: 'Remzi Kaya Bu İşleri Nereden Bilecek'
Türkçe öğretmenliğine yapılan atamalarda yaşanan gelişmeleri geçen hafta sitemizde ele almıştık. Ancak tüm kargaşaya rağmen önce kadrolu öğretmen atamaları sonra da 657 sayılı Kanunun 4/C maddesine göre yapılan geçici sözleşmeli öğretmen görevlendirme işlemleri tamamlanmıştır. Ancak, Türkçe öğretmenliğine yapılan atamalar etkisini uzun bir kaç yıl daha devam ettirecektir. Bugün, konunun sıcak günlerinde Bakanlar bürokratlarının birbilerini nasıl suçladıklarına ilişkin detaylara yer veriyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Remzi Kaya 2005 Şubat ayında NTV televizyonunda katıldığı programda Türkçe öğretmenliğine ilişkin olarak Ağustos ayında yapılacak atamalarda şu beyanatı vermiştir.
REMZİ KAYA NE ANLAR?
"Sayın Pir, Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerini ilköğretim türkçe öğretmeni olarak atamamız mümkün değil. Biz ilköğreetim türkçe öğretmenliğine mevzuatımız ve Talim Terbiye Kurulunun 119 sayılı kararıyla eğitim fakültesi türkçe öğretmenliği bölümü mezunlarını atabiliyoruz"
Ancak bu açıklamaya rağmen uygulama farklı oldu. Türkçe öğretmenliği bölümü mezunları tarafından yukarıdaki husus MEB Müsteşarına aktarılınca hiç beklenmeyecek bir tepki alınıyor. İşte Müsteşarın yanıtı
"Remzi Kaya bu işleri nerden bilecek, siz onun dediklerine bakmayın. Remzi bir defa öğretmen bile değil. Benim 25 yıllık öğretmenliğim var"
DANIŞTAY İDEOLOJİK KARAR VERİYOR
Yine Müsteşar'ın Danıştay Başkanı hakkında çok açık bir şekilde suçlamalarda bulunduğu öğrencilerce memurlar.net editörlerine aktarılmıştır. Öğrenciler daha öncefen edebiyat mezunlarına ilişkin eski bir Danıştay kararından bahsedince bakın Sayın müsteşar ne yanıt veriyor:
"Danıştay zaten ideolojik kararlar veriyor. Danıştay başkanvekili de zaten emin çölaşanın karısı. Bize karşılar otomatikmen."
TTKB: BİZE MANEVİ BASKI UYGULADIRLAR
Peki tüm bu açıklamalar ve suçlamalar yapılırken Talim ve Terbiye yetkilileri, yani uygun görüş veren yetkililer kimleri suçluyordu. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığında görev yapan yetkililerin açıklaması şu şekilde.... Üstelik bu açıklamyı bizzat başkan yapıyor... "Bizlere manevi baskı yapıldı. Zorla mütalaa alındı. Bunun yanlış olacağını ifade etmemize rağmen. Ki mütalaa aşaması (15.07.2005 tarih 7159-7160 sayılı mütalaa yazıları) tartışmalı geçmiştir."
SERVET ÖZDEMİR'DEN SKANDAL YAZI
Bu tartışmalarda en ilginç resmi belgeyi geçen haftayı yayımlamıştık. Bu belgede İlköğretim Genel Müdürü Server Özdemir Türkçe öğretmen ihtiyacının karşılanamadığı şeklinde skandal bir yazıyı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığına yazıyordu. Özdemir gönderdiği yazıda şu ifadelere yer vermişti: "Bu sebeple, ilköğretimdeki Türkçe öğretmen-açığının giderilebilmesi bakımından 2005 yılından itibaren Fen-Edebıyat Fakülteleri ile Dil ve Tarih Çoğrafya-Fakültelerinin Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinden mezun olanların öğretmen olarak atanmaları için gerekli değerlendirmenin Kurulunuzca ivedilikle yapılmasını arz ederim."
Peki ortada bir açık varmıydı. Tabiiki yok. Sadece MEB'in Türkçe öğretmenliği için belirlediği taban puanın üzerinde iki katı Türkçe öğretmenliği bölümü mezunu bulunmaktadır.
İşte Türkçe öğretmenliği atamlarından geriye kalanlar... İşte Devletimizin belkemiği Milli Eğitim Bakanlığında bürokrat suçlamaları...