Sözleşmeli Öğretmen Alımına İlişkin Genelgenin İptali İstendi

Türk Eğitim-Sen Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan ve 20 bin sözleşmeli öğretmen alımının dayanağını oluşturan 01 Eylül 2005 tarihli 53985 sayılı, "Kısmi zamanlı geçici öğreticilik" konulu 2005/78 no'lu genelgenin iptali ve genelge hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmesi talebiyle Danıştay Başkanlığında dava açtı. Dava dilekçesini görmek için başlığa tıklayınız.

Haber Giriş : 21 Eylül 2005 12:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI'NA

Yürütmeyi durdurma taleplidir

Davacı : TÜRK EĞİTİM-SEN
(Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu
Kamu Çalışanları Sendikası)
Bayındır Sokak No: 46 Kızılay/Ankara

Vekili : Av. Nihat Kılıç
Necatibey Cad. 27/12 Kızılay/Ankara 231 35 20/21

Davalı : Milli Eğitim Bakanlığı / Bakanlıklar/Ankara

Konu : Davalı idare tarafından yayınlanan 01 Eylül 2005 tarihli 53 985 sayılı, "Kısmi zamanlı geçici öğreticilik" konulu 2005/78 no.lu genelgenin iptali, genelge hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmesi talebidir.

Tebliğ tarihi : 01 Eylül 2005

OLAYLAR VE AÇIKLAMALAR

1- Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla 2005/2006 öğretim yılında 10 ayı geçmemek üzere 20.000 kısmi zamanlı geçici öğretici çalıştırmak üzere bir genelge yayınlamıştır. Ek-1 (İptali istenen genelge)
2- Söz konusu genelge her ne kadar bir yıl ile sınırlandırılmış gözükse de, kamuoyunda bu uygulamanın her yıl devam ettirileceğine yönelik genel bir kanaat mevcuttur.
3- Söz konusu genelge, Anayasaya, kanunlara, hukukun evrensel ilkelerine aykırı olup iptali gerekmektedir.
4- Öncelikle şu hususu arz etmek isteriz ki müvekkil sendika öğretmen alımına karşı değildir. Müvekkil sendika uygulamanın bu şekilde olmasına karşıdır. Müvekkil sendika, sözleşmeli ve geçici öğretmen alımına karşıdır. Çünkü eğitim işi süreklilik isteyen bir iştir. Dolayısıyla alınan personelin daimi olması gerekir. Nitekim geçici alınan personelden hiçbir şekilde verim alınamayacağı da tartışılmaz bir gerçektir. Bu tür bir idari işlemde kamu yararı yoktur. Ve bu şekilde alınan personelden kesinlikle hiçbir verim de alınamayacaktır.
5- Nitekim Milli Eğitim Temel Kanunu, Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanun ve İlk Öğretim ve Eğitim Kanununda öğretmenlik hizmetinin sürekli ve daimi olduğu belirtilmektedir.
6- Bu gibi idari işlemlerde idareye takdir yetkisi tanınmış ise de, bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmayıp, anayasa, kanun, kamu yararı, amacı ve hizmet gereği ilkeleriyle sınırlı olduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Bu itibarla takdire dayalı idari işlemlerin yargısal denetiminde Anayasa, yasa, kamu yararı, amacı ve hizmet gereklerine aykırı olarak tesis edildiklerinin tespit edilmesi halinde bu işlemlerin idari yargı yerlerince iptal edilecekleri kuşkusuzdur.
7- Söz konusu genelge Anayasa'nın Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi" başlıklı 42. Maddesine açık ve net bir şekilde aykırıdır. Bu maddeye göre eğitimle ilgili her türlü düzenlemenin kanun yolu ile yapılması gerektiği belirtilmektedir. Anayasanın bu açık hükmüne rağmen düzenleme genelge yolu ile yapılmaktadır ki bu husus ayrıca yürütmeyi durdurma nedenidir. Anayasa'nın İlgili maddesi şu şekildedir;

"Madde 42- Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve İnkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.
Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.
İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.
Devlet, maddî imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır."

8- Genelgede kısmi zamanlı geçici sözleşmeli personelin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. Maddesinin C bendine göre alınacağı belirtilmekte ise de bu değerlendirme de hukuka aykırıdır. Şöyle ki; Devlet Memurları Kanunu'nun 4. Maddesi "İSTİHDAM ŞEKİLLERİ" başlığını taşımaktadır ve şu şekildedir;

"MADDE 4 - (Değişik: 1897 - 15.5.1975) Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.

A) MEMUR
Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen aslî ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır.

Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.

B) SÖZLEŞMELİ PERSONEL
Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zarurî ve istinaî hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, kurumun teklifi üzerine Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlığının görüşleri alınarak Bakanlar kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir. Bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları Bakanlar Kurulunca kararlaştırılır.

Ancak, yabancı uyrukluların; tarihî belge ve eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarını değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanların; dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde avukatlarını, (bu Kanunun 196 ncı maddesi uyarınca tespit edilen mahrumiyet yerlerinde.)(*) Kadrolu istihdamın mümkün olamadığı hallerde, Bakanlar Kurulunca tespit edilecek esas ve şartlarla tabip veya uzman tabiplerin; Adlî Tıp Müessesesi uzmanlarının; Devlet Konservatuvarları sanatçı öğretim üyelerinin; İstanbul Belediyesi Konservatuvarı sanatçılarının; Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve dış kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak personelin de zorunlu hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir.

C) GEÇİCİ PERSONEL
Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Dairesinin ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir."

Maddede açıkça görüldüğü üzere süreklilik gerektiren kamu hizmetlerini ifa edenlerin memur sınıfında görevlendirilmesi gerekmektedir. Süreklilik gerektiren bir iş için mevsimlik işçi gibi öğretmen çalıştırılamaz.

9- Diğer bir anlatımla, öğretmen, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. Maddesinin C bendine göre çalıştırılamaz. Ancak söz konusu maddenin A bendi kapsamında çalıştırılabilir. Bunun aksi durumlar hem Anayasa hem de yasaya aykırıdır. Böylesi bir işlemde kesinlikle kamu yararı da yoktur.

10- Söz konusu genelge, Anayasa'nın ve Devlet Memurları Kanunu'nun çalışma hürriyeti ile ilgili hükümlerine de aykırıdır. Çünkü bu hükümlere göre çalışma hayatı ile ilgili her düzenlemenin kanunla yapılması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla 20 bin kişinin hayatını ve özlük haklarını ilgilendiren bir husus genelge ile yapılamaz bu konuda kanun çıkarılması gerekmektedir.

11- Hukuka, hakkaniyete, adalete ve kamu hizmetinde süreklilik ilkesine aykırı olan bu düzenlemenin iptali ile söz konusu düzenlemenin yasa ile yapılması ve geçici personel değil de sürekli personel alınması hakkaniyet gereğidir. Anılan nedenlerle iş bu dava açılmıştır.

Sonuç : Arz ve izah edilen ve sayın heyetinizce resen görülecek nedenlerle haklı davamızın kabulü ile Davalı idare tarafından yayınlanan 01 Eylül 2005 tarihli 53 985 sayılı, "Kısmi zamanlı geçici öğreticilik" konulu 2005/78 no.lu genelgenin iptaline karar verilmesini, genelge hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmesini, yargılama vekalet ve sair her türlü giderin davalı üzerinde bırakılmasını vekaleten saygılarımla arz ve talep ederim.

Davacı vekili
Av. Nihat Kılıç

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber