Köprü faciası
Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde meydana gelen köprü faciasının ardından geçen ikinci bayram buruk kutlandı
Faciada ölenler, faciadan sonraki ilk kurban bayramında unutulmadı
Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde 6 Nisan 2012 tarihinde meydana gelen köprü faciasında sel sularına kapılan 15 kişi kayıplara karıştı. Faciadan hemen sonra başlatılan arama kurtarma çalışmalarında ise 10 kişinin cesedi bulunurken, kayıp 5 kişiye halen ulaşılamıyor. Faciada ölenlerden 10'unun ikamet ettiği Yolgeçen köyü, acıyı en fazla yaşayan köy oldu. Yolgeçen köyünden 10 kişiden 6'sının cesedi bulundu.
Faciada ölenlerin yakınları, Ramazan Bayramı'ndan sonra ilk Kurban Bayramı'nı da buruk kutladı. Mezarlara akın eden yakınları, Kur'an-ı Kerim okutup dua ettiler. Faciada en büyük acının yaşandığı Yolgeçen köyünde ise köylüler mezarlıkta Kur'an-ı Kerim okuttu. Köylüler, benzer faciaların bir daha yaşanmaması için dua ederken, cenazeleri henüz bulunamayan 5 kişinin ise bir an önce bulunmasını dilediler. Faciada ölen babasının adını taşıyan Mehmet Başören, faciadan sonra ilk Kurban Bayramı'nda annesi ve babasını unutmadı. Kardeşleri ile ve çocukları ile birlikte baba ocağı Yolgeçen köyüne gelen Mehmet Başören, yan yana defnedilen anne ve babasının mezarını ziyarete ederek dua etti. Anne ve babalarından ayrı ilk Kurban Bayramı'nı geçirdiklerini belirten Mehmet Başören, annesi ve babasını rahat ettirecekleri bir dönemde kaybettiğini ifade etti.
Üç kardeş olduklarını anlatan Başören, şunları söyledi: "kaza olduğunda şehir dışındaydık. Annem babam yalnız kalıyordu. Pazara inmişler. Pazar dönüşü köy minibüsümüz köprünün altında kalmıştı. Pazar alışverişini yapıp geri dönüyorlardı. İkisi de şehit oldu inşallah ama bizim için acı oldu. Bizi okuttular, bu yüzden hep şehir dışındaydık. ?Artık yaşlandılar, biz onlara bakacağız, kol kanat gereceğiz' diyorduk. Çok acı bir süreçti. Bir hafta boyunca cenazelerimizi bekledik.?
Mehmet Başören, cenazesine ulaşılamayan 5 kişinin ise bir an önce bulunması için dua ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
?İlk çıkanlardan biri annemdi. Onu yerine koyduk. Yaklaşık bir hafta sonra da babamı bulduk. Onu da mezarına koyduk. Şu an geliyor kabirlerini ziyaret ediyoruz. Bizim mahallemizde iki büyüğümüz ve karşı mahallelerden 3 kişi var. İnşallah onlarda tez zamanda bulunur, kabirlerine koyulur. Biz ikisini yan yana koyduk. Geliyor, duamızı ediyoruz. İkinci bayramı yalnız geçiriyoruz ama Ramazan Bayramı daha zor oldu bizim için. Çünkü, abim de, ben de öğretmeniz. Biz ne zaman tatil yapsak, tatil başlar başlamaz köye gelirdik. Torunlarını, yani çocuklarımızı severlerdi. Şimdi geldiğimiz zaman ikisinin de olmaması zor oluyor. Evimiz boş, kapıyı kilitleyip gidiyoruz.?
Faciada babasını ve yeğenini kaybeden Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen de babaocağı Yolgeçen köyüne gelerek, yalnız kalan annesi Şaziye ile birlikte, faciada ölen babası Kemal Gülşen'in mezarını ziyaret etti. Kur'an-ı Kerim okutup dua eden Başkan Gülşen ve annesi, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı. Facianın ardından eşi Kemal Gülşen'in cenazesi bulunduğunu belirten Şaziye Gülşen de, eşinin mezarında dua ederken, torununun bulunamamasının acısını yaşadıklarını ifade etti. Sürekli ağladığını belirten Şaziye Gülşen ?Akşama kadar ağlıyorum, ?yavrum gitti, gelmedi' diyorum. ?Allah'ım onları orada ayırma' diyorum. Eşim burada mezarda yatıyor. Bu mezarın olduğu yerlerde, birlikte çok gezdik. Buralardan birlikte gittik, geldik. Geçen sene bayramda buradaydı. Ramazan Bayramı ile birlikte iki bayramdır acıyı yaşıyoruz? diye konuştu.
Babasının mezarını ziyaret eden Başkan Gülşen ise facianın kendisi için herkesten daha acı olduğunu kaydetti. Bir taraftan ilçe vatandaşlarının verdiği yetki kapsamında yaptığı belediye başkanlığı görevi nedeniyle sorumluluğunun da bulunduğunu belirten Gülşen, faciada yitirilen 15 kişinin acısı ile birlikte, ölen 15 kişi arasında bulunan yeğeni Sezgin Gülşen ve babası Kemal Gülşen'in de acısını yaşadığını ifade etti. Babası Kemal Gülşen'i defnedebildiğini ve yeğeni Sezgin Gülşen'in cesedinin ise henüz bulunamadığını hatırlatan Gülşen, facianın ardından yeğeninin mezarını da çok sevdiği dedesinin yanında açtıklarını, fakat halen cenazesine ulaşılamaması nedeniyle boş olan mezarı bir süre sonra kapatmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Kurban Bayramı'nda babasının mezarını ziyaret edebildiğini belirten Gülşen, sözlerini şöyle sürdürdü: ?Tüm İslam alemi için kutsal bir gün. Bu çok acı, trajik bir olay olması nedeniyle bizi çok üzüyor. Bugünde bizim için acılarda tazeleniyor. Bugün doğduğumuz topraklardayız. Köprü faciasında kaybettiğim babamın mezarını ziyaret ettim. Kur'an-ı Kerim okuyup, dualar ettik. Babamın mezarının yanındaki boş alanda ise yeğenimizin mezarıydı. Maalesef orayı kapatmak zorunda kaldık. Onlar, dede torun hayatta iken birbirlerini çok severdi. Öldükten sonra da ayırmak istemedik. Mezarlarını yan yana kazdık. Tabi yeğenimi bulmak nasip olmadı.?
Bayramda, kurbanı faciada ölen 15 kişinin hayrına keseceğini belirten Gülşen, kayıp 5 kişinin bulunmasını dileyeceğini ifade etti. Başta yeğeni olmak üzere kayıp toplam 5 kişinin cenazesine ulaşılamaması ihtimali bulunduğunu vurgulayan Gülşen, sözlerine şöyle devam etti: ?Yeğenimizin ve diğer kayıpların bedenlerine ulaşamayabiliriz. Öyle durumda koca Filyos Vadisi onlara mezar olmuş olacak. Umut ediyoruz ki bir an önce bulalım yeğenimizi de çok sevdiği dedesinin yanına yerleştirelim. Her bayramda mezarını ziyaret edebilelim. Bayramı gözümüz yaşlı, kulağımız ırmaklarda geçiriyoruz. Belki bulabiliriz ümidiyle.?
Yakından takip ettiği arama çalışmalarının çok zor koşullarda yürütüldüğünü anlatan Gülşen, şöyle konuştu: ?Burada cesetleri aramak, samanlıkta iğne aramak gibi. Ama yine de inşallah buluruz. Böyle umut ediyoruz. Bulamadığımız süreç içerisinde, iş uzadıkça acılarımız zamanla tazeleniyor. Takdiri ilahı olduğuna da inanacağız, acıya direneceğiz. Hayat mücadelemize devam edeceğiz. Allah bu tür kazalardan, ülkemizi milletimizi korusun. Bu olaydan sonra herkesin, her an her şeye hazırlıklı olması gerektiğini net bir şekilde gördük.?