Aileler, çocuklarının şeker hastası olduğunu saklıyor
Birçok ailenin küçük yaşlarda görünen şeker hastalığı nedeniyle çocuklarında oluşan bu rahatsızlığı sakladığı ortaya çıktı. Uzmanlar, ailelerin gizledikleri bu hastalık yüzünden çocuklarına bilmeyerek zarar verdiklerine işaret etti.
Anne ve babaların mutlaka çocuklarının şeker hastası olduğunu okula gidiyorsa, öğretmenleri ve yakın arkadaşlarıyla paylaşmalarını istedi. Bu paylaşımın, çocukta oluşabilecek ani rahatsızlık sırasında önemli katkısı olacağı ifade edildi. Çocukta şekere bağlı olarak oluşan bir rahatsızlık anında, organlara verebilecek tahribatın en aza indirilmesinde önemli katkı sağlayacağı anlatıldı. Uzmanlar, öğretmenlerin bu tür rahatsızlığı bulunan çocukları yakından takip etmeleri ve okuldaki durumlarını da aile ile paylaşması gerektiğini kaydediyor.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kendirci, okul idaresi ve öğretmenlerin çocukların rahatsızlıkları ile ilgili konuları bilmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Mustafa Kendirci, bu konuda anne ve babalara görev düştüğünü ifade ederek, "Maalesef aileler çocuklarının şeker hastası olduğunu saklıyor. Oysa bu rahatsızlığını acil durumda ona yardımcı olma adına en yakın arkadaşı ve öğretmeninin bilmesi gerekir." dedi.
Prof. Dr. Kendirci, son yıllarda şeker hastası sayısının arttığını ifade ederek, eskiden ileri yaşlarda görülen rahatsızlığın şimdilerde bebeklerde bile teşhis edildiğini aktardı. Halk arasında şeker hastalığı olarak adlandırılan diyabetin birçok sebebi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kendirci, şöyle konuştu: "Diyabetli çocuklarda ve ailelerde zaman zaman hastalığı saklama hali görüyoruz. Hastalıktan bahsetmiyorlar. Hasta değilmiş gibi davranıyorlar. Oysa böyle çocuğun zaman zaman ciddi desteklere ihtiyacı vardır. Yakın arkadaşları mutlaka bilmelidir. Hastalık saklanmamalıdır. Okul çağındakilerde öğretmeninin mutlaka bilmesi gerekiyor. Okul yöneticisi mutlaka bilmelidir. Acil durumda nasıl müdahale edilecek, neler yapılacak bunu önceden bilmesi gerekiyor. Hazırlıklı olmalıdır. Diyabetlilere evde ve okulda sıkı denetim olmalıdır. Kayıtlar düzenli olmalıdır. Çocuk ihtiyaç olduğu zaman kan şekerine, idrar şekerine, idrar ketumuna bakabilmesi gerekiyor. Günümüzde artık bütün diyabetler ve çocuklar için şeker ölçüm cihazları mevcuttur."
Diyabet hastası kişinin gençlik döneminde tek başına yapılan aktivitelerden yani havada ve suda yapılan tehlikeli aktivitelerden uzak durmasını isteyen Kendirci, şu tavsiyelerde bulundu: "Havada ve suda yapılan aktivitelerle birlikte hipoglisemiyi fark etmede ve kısıtlayan aktivitelerden mutlaka uzak durulmalıdır. Bunlar dağa çıkma, uçma, araba kullanma, araba yarışı, motosiklet yarışı, kayak ve açık denizde yüzme gibi sporlarda dikkatli olunmalıdır. Bu sporlardan uzak durulması gerekir. Daha başka sporlara yönelmesi ve teşvik edilmelidir."
Şeker hastası çocukların ailelerinin okulları ziyaret etmesini isteyen Kendirci, "Aileler, öğrenci kayıtlarında, öğretmenlerle, rehber öğretmenleri ile görüşüp bilgiler vermelidir. Yapılması gerekenleri anlatmalı ve okul idaresinden yardım istemeleridir. Bu konuda siz öğretmenler yardımcı olursanız onlara en büyük iyiliği yapmış olursunuz." dedi.
Hasta çocukların normal çocuklarla bir farkı olmadığını anlatan Prof. Dr. Kendirci, "Bunlarda eğitim alır, meslek sahibi olabilir ve evlenebilir. Ama biraz daha destek olunmalıdır. Gençlerde ergenlik dönemi normal çocuklarda problemli dönemdir. Diyabetli ise bu probleme katlanıyor. Çocuklar sık tuvalete gitme ihtiyacı duyar. Çocuk böyle bir istekte bulunursa güvenmek gerekir. Çünkü böyle bir ihtiyacı vardır. Acıkmış olabilir. Şekeri düşer. Bunlara dikkat etmek gerekir. Bazı çocuklar bunu kullanabilir. Buna da dikkat etmek gerekir. Diğer çocuklarla iletişim konusunda da zaman zaman destek vermek gerekir." uyarılarını yaptı.