Bakan Çelik'ten Teziç'e yanıt: Esas Teziç adap öğrenmeli

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 02 Ekim 2005 13:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Egitim Bakani Hüseyin Çelik, Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in Bahçesehir Üniversitesi'ndeki konusmasini elestiren YÖK Baskani Prof. Dr Erdogan Teziç'e yanit verdi. Çelik, ''Basbakan Erdogan, 'YÖK'e, üniversitelere ve akademik camiaya yönelik iddia edildigi türden hiçbir ifade kullanmamistir. Orada sarf edilen sözler, Sayin Teziç'in ifadesiyle 'jest ve hareketler'in hiçbirisinin hedefi ve muhatabi YÖK, üniversiteler ve genel olarak akademik camia degildir'' dedi.

Çelik, yaptigi yazili açiklamada, YÖK Baskani Prof. Dr. Teziç'in 30 Eylül 2005'te yaptigi bazi açiklamalarla ilgili olarak basin araciligiyla kamuoyunun dogru bilgilendirilmesi ihtiyaci dogdugunu belirtti.

Hüseyin Çelik, ''Teziç'in açiklamalarinda, Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in, 24 Eylül'de Bahçesehir Üniversitesi'nin ögretim yili açilisinda yaptigi konusmanin, muhatabi ve amacinin dogru anlasilmadiginin ortaya çiktigini'' kaydetti.

Basbakan Erdogan'in, ''Niçin vakif üniversiteleri kurulabiliyor da özel üniversiteler kurulamiyor?'' seklindeki sorusunun muhatabinin YÖK olmadigini belirten Çelik, Basbakan Erdogan'in, bunun Anayasal bir engelden kaynaklandigini çok iyi bildigini ifade etti. Çelik, söyle devam etti: ''Bir Basbakan'in ülkesindeki Anayasal ve yasal engeller basta olmak üzere her türlü kisitlayici uygulamadan sikayetçi olmasi, bunu dillendirmesi, bunlarla ilgili kamuoyu olusturmasi insanlarin dikkatini buralara çekmesi ve siyasal gücü nispetinde bunlara müdahale etmek için girisimde bulunmasindan daha tabii ve daha demokratik bir sey olamaz. Hal böyleyken, Sayin Basbakan'in YÖK'e verilmemis bir yetkiyi kullanmasini istemesi, dolayisiyla onlari 'hukuka uygun isler yapmamaya tesvik etme'si söz konusu olamaz.''

-''GERÇEGIN IFADE EDILMESINDEN IBARET...''-

Basbakan Erdogan'in, ''bilim adami yetistirme görevinin YÖK ve üniversitelere ait oldugunu'' söylemesinin, ''bir görevin hatirlatilmasi ve bir gerçegin ifade edilmesinden ibaret oldugunu'' ifade eden Çelik, sunlari kaydetti: ''Nitekim, hükümetimiz, 2003-2005 yillari arasinda geçici, vizeli personel çalistirilmasi ve profesör, doçent kadrolari disinda üniversitelerimize 14 bin 800 yeni kadro tahsisi yapmistir. Tahsis edilen her türlü kadronun izne bagli olarak kullandirilmasi, bir program dahilinde, makro ve mikro ekonomik dengeler ve politikalar göz önünde bulundurularak yapilmaktadir. Bu uygulama, YÖK'e ve üniversitelere mahsus degildir. Kadrolarin izne bagli olarak
kullandirilmasi bütün bakanliklar ve diger kuruluslar için de geçerli olan bir uygulamadir. Aksi bir niyet söz konusu olsa, kadrolari kullandirmak istemeyen siyasi irade bastan tahsis de yapmaz.'' Hüseyin Çelik, üniversitelerin yeni bilim adamlari yetistirmesi için gerekli imkan ve kaynaklarin hükümetçe esirgenmedigini, AR-GE'ye
de daha önce hiç olmadigi kadar büyük bütçeler ayrildigini anlatti.

-BÜTÇE-

YÖK ve tüm üniversitelere 2002'de ayrilan bütçenin 3.11 katrilyon lira oldugunu, konsolide bütçe oraninin yüzde 2.69, 2005'te ise bu miktarin 5.18 katrilyona, konsolide bütçedeki oraninin da yüzde 3.33'e yükseldigini bildiren Çelik, üniversitelere dogrudan ödenen AR-GE ödeneklerinin, 2002'de 17 trilyon civarinda iken, 2005'te 129.5 trilyon liraya yükseldigini kaydetti. Çelik, basta üniversiteler olmak üzere 2005 yilinda arastirma kurumlarinin yararlanmasi için TÜBITAK ve Devlet Planlama Teskilati'na 450 trilyon lira tahsis edildigini vurguladi. Hükümetin, Türkiye'nin Avrupa Arastirma Alani'na dahil olmasi için, 2003-2006 yillari arasinda 6. Çerçeve Programi'na katilim payi olarak ödenecek 245 milyon dolarin büyük kismini ödedigini anlatan Çelik, söyle devam etti: ''17.5 milyar Avro bütçesi olan 6. Çerçeve Programi'na proje ile katilarak bu muazzam fondan yararlanma konusunda ne yazik ki üniversitelerimiz beklenen performansi gösterememislerdir.
Sayin Teziç'in iddia ettigi gibi TÜBITAK tikanmamis, aksine yeni düzenleme ve yönetimle bu kurumumuz, çok basarili çalismalar yapmakta veya koordine etmektedir.
Sayin Basbakan, bu imkanlari üniversitelerimize sunan bir hükümetin basinda oldugu için, hakli olarak daha çok sayida ve çok daha donanimli bilim adamlarinin yetistirilmesini arzu etmektedir.''

-''MUHATAP YÖK DEGIL''-

Çelik, Basbakan Erdogan'in, söz konusu konusmasinda, ''YÖK'e, üniversitelere ve akademik camiaya yönelik iddia edildigi türden hiç bir ifade kullanmadigini'' vurgulayarak, sunlari kaydetti: ''Orada sarf edilen sözler, Sayin Teziç'in ifadesiyle 'jest ve hareketler'in hiçbirisinin hedefi ve muhatabi YÖK, üniversiteler ve
genel olarak akademik camia degildir. Sayin Basbakan her türlü özellestirme, degisim, dönüsüm ve yenilige karsi çikanlara yönelik olarak söz konusu ifadeleri
kullanmis, bir zihniyeti sorgulamis ve dolayisiyla oradaki jestler de söz konusu zihniyetin mensuplarina yönelik olmustur. 22 kisilik kabinesinde 6'si üniversitelerden gelen ögretim üyesi olmak üzere, 9 doktorali bakan bulunan, bilimi, arastirmayi, üniversiteyi çok önemseyen, üniversiteler kurmak için gayret gösteren Sayin Basbakan'in bütün bir akademik camiayi hedef alan rencide edici sözler söylemesi mümkün degildir. Esasen, meseleyi iyi anlamadan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin
Basbakani'ni yakisiksiz sözler kullanmakla itham etmek, devlet adabiyla bagdasmaz.''

Söz konusu toplantida bulunanlarin hiçbirisinin, Basbakan'in sözlerini ve jestlerini Teziç gibi anlamadigini kaydeden Çelik, aradan geçen günlerde basinda da meselenin böyle anlasildigi ile ilgili olarak herhangi bir degerlendirmenin çikmadigini animsatti. Bakan Çelik, YÖK Baskani Teziç'in yaptigi açiklamalarin, Basbakani ve hükümeti hedef alan ''nahos bir üslup kullanmasi''nin üzüntüyle karsilandigini bildirdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber