Engeller onu öğrencilerinden koparamadı
MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde omuriliğindeki tümör nedeniyle geçirdiği ameliyat sonrası felç olan ve yürüyemeyen Muğla Üniversitesi'nde İngilizce okutmanı olarak görev yapan 43 yaşındaki Emine Genç, bütün engellileri aşarak öğrencilerine kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Yağmur, çamur demeden evine 500 metre uzaklıktaki okuluna elektrikli sandalyeyle gidip gelen Genç, öğrencilerinin kendisine yaşama umudu verdiğini kaydetti.
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden 1989 yılında mezun olan Emine Genç, Gaziantep Hizip Hasan Çapan Anadolu Lisesi'nde öğretmenliğe başladı. Daha sonra Fethiye Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'ne atanan Genç, 1993 yılında omuriliğinde oluşan tümör nedeniyle yürüme güçlüğü çekmeye başladı. 1999 yılında Muğla Üniversitesi Fethiye Ali Sıtkı Mefharet Koçman Meslek Yüksekokulu'na (MYO) İngilizce okutmanı olarak geçiş yapan Genç, rahatsızlığının artması üzerine 2007 yılına kadar 5 kez ameliyat oldu. Son ameliyatının ardından kısmı felç geçirdiği belirlenen Emine Genç, yatağa mahkum oldu. Tedavisi boyunca sağlık harcamalarını karşılamak için sahip olduğu evi de satan Genç, maddi zorluklar ve sağlık sorunlarına rağmen 'yaşama ümidim' dediği öğrencilerinden kopmadı.
Öğretmen arkadaşları ve Muğla Üniversitesi'nin desteğiyle 20 bin TL'ye elektrik sandalye alan Genç, Patlangıç Mahallesi'nde 327 Sokak'taki kiralık evinden her gün 500 metre uzaklıktaki Ali Sıtkı Mefharet Koçman MYO'ya giderek öğrencilerine ders vermeye devam ediyor.
YILIN ÖĞRETMENİ SEÇİLDİ
Okulda çok sevilen Emine Genç, okul yönetimi ve öğrenciler tarafından 'yılın öğretmeni' seçildi. Emine Genç'e düzenlenen törenle Ali Sıtkı Mefharet Koçman MYO Müdürü Doç. Dr. Mehmet Emin Duru tarafından plaket verildi.
Öğrencilerinin kendisine yaşama umudu verdiğini anlatan Emine Genç, onları görmediği zaman kendini çok yalnız hissettiğini söyledi. Tekerlekli sandalyeye bağlı yaşamak zorunda olduğunu aktaran Genç, evde kendisine bir yardımcının eşlik ettiğini kaydetti. Okulda yapılan birkaç değişiklikle derslere rahatça girip çıktığını belirten Emine Genç, "Sınıfa girdiğim zaman bütün sorunlarımdan arınıyorum. Çalışmak benim yaşam kaynağım. Öğretmenlik benim tek hayalimdi. Başka bir işte çalışıyor olsaydım sanırım devam edemezdim. Ellerim tutuyor ve konuşabiliyorum. Öğrencilerimle diyalogum çok iyi. Hayat çok zor ancak, hayattan koparak hiç bir şey başarılmaz" diye konuştu.
ÖĞRENCİSİYLE AYNI OKULDA
Aynı okulda Gıda Bölümü Öğretim Görevlisi Eren Babür ise "Bir öğrenci için öğretmeni, her zaman öğretmenidir. Emine hoca benim liseden öğretmenim. Ancak şimdi iş arkadaşı olduk. Yine de ona çok büyük saygı duyuyor ve seviyorum. Her zaman öğretmenim olarak kalacak" dedi.
Emine Genç'i çok sevdiğini belirten Organik Tarım Bölümü öğrencisi Fadime Sert ise şöyle dedi:
"İnsanların pes etmesine, bir köşeye çekilmesine çok alıştık. Emine Hoca'yı görünce çok şaşırmıştım. Onun, derse sevmeyerek geldiğini sanmıştım. Ama tanıyınca çok farklı olduğunu gördüm. Dersi çok kaynatan bir sınıfımız var. Ancak bütün arkadaşlarımızın derse katıldığı, tek ders Emine hocanın dersidir. Bize, İngilizcenin yanında hayata tutunmayı öğretiyor."