Yuvalarda temizlikçi-bulaşıkçı olarak göreve alınanlar bakıcı anne olabiliyor!!!
Yani temizlikçi ya da bulaşıkçı olarak göreve alınan kişiler, bakıcı anne olabiliyor.
Çoğu zaman çocuklar bakıcı annelerle baş başa kalıyor. Oysa çocukların bakımını
sosyal hizmet uzmanı ya da öğretmenin yapması gerekiyor. Bir diğer sorun da
aynı yerde farklı yaş grubundan çocukların barındırılması.
Çocuklar bakıcı anneler tarafından tartaklanıyor, azarlanıyor, tecrit ediliyor,
hatta tekme tokat acımasızca dövülüyor.Malatya'daki çocuk yurdunda rastlanan
dayak ve eziyet görüntüleri pek çok soruyu ve endişeyi de beraberinde getirdi.Çocuk
yuva ve yurtlarında barınan yaklaşık 20 bin korunmaya muhtaç çocuğun kime emanet
edildiği belirsiz.
Temizlik firmalarına bağlı çalışan temizlikçiler, bulaşıkçılar bakıcı anneler
olarak çocuklarla birebir temasta bulunuyor. Bu insanlar üstelik de söz konusu
alanda hiç bir eğitimden geçirilmeden bakıcı anne olabiliyor. Zaten bakıcı annelik
ile ilgili bir devlet kadrosu da bulunmuyor.
Sosyal hizmet uzmanı yetersiz
Oysa çocukların başında mutlaka sosyal hizmet uzmanı psikolog ya da öğretmen
olması gerekiyor. Ancak Türkiye'de toplam 2 bin sosyal hizmet uzmanı bulunuyor.
Yurt ve yuvalarda da uzman başına düşen çocuk sayısı 80 ile 120 arasında değişiyor.
Durum böyle olunca da çocuklarla bakıcı anneler uğraşmak zorunda kalıyor.
Uzmanlara göre bir diğer sıkıntı da yuva ve yurtlardaki yöneticilerin meslek
içinden gelmemesi. Yani yöneticilerin bir bölümü sosyal hizmet uzmanı ya da
psikolog değil.
Yuva ve yurtlardaki bir diğer önemli sıkıntı da farklı yaş gruplarındaki çocukların
bir arada barınmak zorunda bırakılması. Kurumlarda çocuklar üç farklı yaş grubuna
ayrılıyor.
0-6 yaş
7-12 yaş
12-18 yaş
Bu gruplar yuva ve yurt içindeki ayrı bölümlerde kalıyor. Ancak bahçe yemekhane
gibi aynı mekanları paylaşıyor. Bunun da çocuklar arasında şiddet ve cinsel
tacizlere neden olduğu belirtiliyor.
Annesi babası olamayanlar, ailesi parçalanmış ve ailesinin maddi imkanı yetersiz
olan çocuklar yurt ve yuvalarda kalıyor. Aileler bir dilekçe ile çocuklarına
bakacak durumda olmadıklarını bildirerek sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme
kurumuna başvuruyor. Kurum gerekli incelemeleri yaptıktan sonra çocuğu kabul
ediyor. Yurt ve yuvalarda kalan çocukların çoğunluğunu bu durumdakiler oluşturuyor.
cnntürk