Yuvalarda temizlikçi-bulaşıkçı olarak göreve alınanlar bakıcı anne olabiliyor!!!

Haber Giriş : 27 Ekim 2005 23:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yani temizlikçi ya da bulaşıkçı olarak göreve alınan kişiler, bakıcı anne olabiliyor. Çoğu zaman çocuklar bakıcı annelerle baş başa kalıyor. Oysa çocukların bakımını sosyal hizmet uzmanı ya da öğretmenin yapması gerekiyor. Bir diğer sorun da aynı yerde farklı yaş grubundan çocukların barındırılması.

Çocuklar bakıcı anneler tarafından tartaklanıyor, azarlanıyor, tecrit ediliyor, hatta tekme tokat acımasızca dövülüyor.Malatya'daki çocuk yurdunda rastlanan dayak ve eziyet görüntüleri pek çok soruyu ve endişeyi de beraberinde getirdi.Çocuk yuva ve yurtlarında barınan yaklaşık 20 bin korunmaya muhtaç çocuğun kime emanet edildiği belirsiz.

Temizlik firmalarına bağlı çalışan temizlikçiler, bulaşıkçılar bakıcı anneler olarak çocuklarla birebir temasta bulunuyor. Bu insanlar üstelik de söz konusu alanda hiç bir eğitimden geçirilmeden bakıcı anne olabiliyor. Zaten bakıcı annelik ile ilgili bir devlet kadrosu da bulunmuyor.

Sosyal hizmet uzmanı yetersiz

Oysa çocukların başında mutlaka sosyal hizmet uzmanı psikolog ya da öğretmen olması gerekiyor. Ancak Türkiye'de toplam 2 bin sosyal hizmet uzmanı bulunuyor.
Yurt ve yuvalarda da uzman başına düşen çocuk sayısı 80 ile 120 arasında değişiyor. Durum böyle olunca da çocuklarla bakıcı anneler uğraşmak zorunda kalıyor.
Uzmanlara göre bir diğer sıkıntı da yuva ve yurtlardaki yöneticilerin meslek içinden gelmemesi. Yani yöneticilerin bir bölümü sosyal hizmet uzmanı ya da psikolog değil.

Yuva ve yurtlardaki bir diğer önemli sıkıntı da farklı yaş gruplarındaki çocukların bir arada barınmak zorunda bırakılması. Kurumlarda çocuklar üç farklı yaş grubuna ayrılıyor.

0-6 yaş
7-12 yaş
12-18 yaş

Bu gruplar yuva ve yurt içindeki ayrı bölümlerde kalıyor. Ancak bahçe yemekhane gibi aynı mekanları paylaşıyor. Bunun da çocuklar arasında şiddet ve cinsel tacizlere neden olduğu belirtiliyor.

Annesi babası olamayanlar, ailesi parçalanmış ve ailesinin maddi imkanı yetersiz olan çocuklar yurt ve yuvalarda kalıyor. Aileler bir dilekçe ile çocuklarına bakacak durumda olmadıklarını bildirerek sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumuna başvuruyor. Kurum gerekli incelemeleri yaptıktan sonra çocuğu kabul ediyor. Yurt ve yuvalarda kalan çocukların çoğunluğunu bu durumdakiler oluşturuyor.

cnntürk

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber