Başbakanlık 'Ulema'yı yalanladı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Kasım 2005 15:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün yaptığı açıklamada, AİHM'in türban ile ilgili son kararı konusunda, AİHM'in uzmanlık gerektiren bir konuda bilirkişi görüşüne başvurma gereği duymadan karar oluşturmasını eleştiri konusu yaptığını belirterek, "Sayın Başbakan'ın dünyevi hukuk alanına giren bir düzenlemenin, din bilginlerine bırakılması gerektiğini söylemesi söz konusu değildir, olmamıştır da" dedi.

Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, yaptığı yazılı açıklamada, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün Avrupa Hareketi Danimarka Şubesi'nin düzenlediği toplantıda AİHM'in başörtüsü kararına ilişkin yaptığı değerlendirmelerin, bazı gazetelerde maksadı aşan bir şekilde haber ve yorumlara konu yapıldığının görüldüğünü" ifade etti.
"Bu yayın organları okunduğunda sanki sayın Başbakan, konunun AİHM'in görev alanına girmediğini, yapılan bir başvuru ile ilgili olarak karar alma ve söz söyleme yetkisinin bulunmadığını söylediği şeklinde bir izlenim oluştuğunu" belirten Beki, şunları kaydetti:

"Bu izlenim kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın Başbakan AİHM'in uzmanlık gerektiren bir konuda 'bilirkişi' görüşüne başvurma gereği duymadan karar oluşturmasını eleştiri konusu yapmıştır.

Dolayısıyla, başörtüsü yasağıyla ilgili uygulama söz konusu olduğunda, İslam dini bilginlerinden görüş istenmeden oluşturulacak kanaat ve görüşlerin 'eksik' kalacağına işaret etmek istemiştir. Mahkeme heyetinin, ihtisas gerektiren bir dosyada kendilerini konunun uzmanı yerine koyarak söz söyleyemeyeceklerine dikkat çekmiştir.

Sayın Başbakan'ın sözleri bu bağlamda değerlendirilmelidir. Aksi taktirde, dünyevi hukuk alanına giren bir düzenlemenin, din bilginlerine bırakılması gerektiğini söylemesi söz konusu değildir, olmamıştır da. Sayın Başbakan açısından, 'başörtüsü yasağına' ilişkin uygulamaların bir yasal düzenleme konusu olarak mahkemelerin görev ve yetki alanlarına girdiği hususu açıktır. Ancak uygulamanın muhatabı olan bireylerin dini inanç ve değerlerinin de bu düzenlemeler yapılırken dikkate alınması hukuk felsefesinin bir gereğidir. Sayın Başbakan söz konusu değerlendirmesinde açıkça buna vurgu yapmıştır.

Yanlış yorum ve maksadı aşan haberlerden kaynaklanabilecek gereksiz gerilim ve tartışmaların önüne geçilmek amacıyla bu açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber