Rektörün kullandığı bitkisel ilaç
İntihar eden rektör, ‘Ginkgo Biloba’ adlı bitkisel ilacı kullanıyordu
Yakınları, sevilen rektörü Hürriyet’e anlattılar. Eniştesi şöyle konuştu: “Olaydan 1.5 gün önce beraberdik. Aldığı bitkisel haplardan bahsetti. ‘Stres, ateş basması, terleme, iştahsızlık ve sıkıntı yarattı’ dedi.”
GEÇTİĞİMİZ cumartesi intihar eden Prof. Dr. Gökhan Budak (45), Bayburt Üniversitesi Rektörü ve Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim üyesiydi. Kendisi de, eşi Sibel Budak (40) da, Erzurum’un Olur ilçesinde doğdular. 13 ve 18 yaşında iki oğulları var. Budak’ın memleketi Olur’a gittik. Ağabeyi Köksal Budak, kayınbiraderi Hüseyin Öcal ve yakın akrabaları, baba evinde ilk kez konuştu.
ANADOLU MÜSLÜMANI
Hüseyin Öcal (Bayburt TEDAŞ Şube Müdürü): “Atatürk Üniversitesi Fizik Bölümü’nde de öğretim üyesi olduğu için Erzurum’daki lojmanını boşaltmadı. Hafta sonları ailece gidiyorlardı. 5 vakit namazında, alçakgönüllü biriydi. Hac için başvurmuştu. Cemaat ya da tarikatla ilişkisi yoktu. Kendi halinde bir Anadolu Müslümanı’ydı. Kendisiyle barışıktı. Hayatı sever, kin gütmezdi, geleceğe dair planları vardı.
*İntihar eden rektörün eşi: Bitkisel ilaçlar kullanıyordu
TİROİDİNE BAKTIRACAKTI
Bana, kullandığı bitkisel hap ‘Ginkgo Biloba’dan söz etti. ‘Bende stres, ateş basması, terleme, iştahsızlık ve sıkıntı yarattı. 3-4 gündür içmiyorum, terlemelerim azaldı. Pazartesi tiroidime baktıracağım. 3-4 yıl önce de böyle olmuştum, troit değerlerim yüksek çıkmıştı’ dedi. 20 yıldır antidepresan kullanıyordu. İçmediğinde ensede uyuşma, boyun kaslarında gerilme hissettiğini söylüyordu. Cuma namazından sonra eşi ve küçük oğlu ile makam şoförünün kullandığı araçla Erzurum’daki lojmana geliyor. Sıkıntı basınca eşi ‘Akraba ziyaretine gidelim, açılırsın’ diyor. O gece TV izlerken kanapede uyuyakalmış. Ablam uyandırmış, yatağına götürmüş.
‘HİÇ TEREDDÜT ETMEMİŞ’
Sabah namazına kalkıyor. Annemle karşılaşıyor. ‘Uykun kaçtıysa ayran yapayım’ diyor. ‘Yok, uykum var’ deyip yatıyor. Sabah 09.00’da uyanıyor. Banyoya giriyor. Aradan bir süre geçiyor, ablam kapıyı çalıyor. ‘Tamam, çıkıyorum’ diyor. Saat 10.00’da ablam, eniştemi pijamasından sular akarak mutfağın balkonuna yöneldiğini görüyor. ‘Gökhan, Gökhan, ne yapıyorsun?’ diyor. Eniştem hızlanıyor, balkonunun kapısını açıyor, demirlerden sol bacağını aşırarak kendini boşluğa bırakıyor. Tereddüt, duraksama yok!
İNTİHAR SAATİNE RANDEVU
Doçent arkadaşı Yüksel Hoca ile ‘Titreşim ve Dalgalar’ adlı bir kitap yazıyordu. Yüksel Hoca’ya kitapla ilgili görüşme için cumartesi 10.30’a randevu vermişti. Bir başka arkadaşı ile de aynı gün 15.30’a sözleşmişti.”
Kullandığı ilaçlara bağlıyoruz
ABİ Köksal Budak da şunları anlattı: “İki yıl önce, yakın arkadaşı ve meslektaşı Erzincan Üniversitesi Rektörü Erdoğan Büyükkasap intihar ettiğinde taziyeye gitti. Yolda çok tepki gösterdi. ‘İnsan bunu nasıl yapar? Erdoğan gibi biri hem de. Aklım almıyor’ dedi. Kardeşimin intiharını da bizim aklımız almıyor. İntiharlara çok tepki duyardı.Kardeşimin intiharını kullandığı ilaçlara bağlıyoruz.”