1 Milyon 800 Bin kişiye test dışında bir sınav yapılamaz
DÜNYANIN HER TARAFINDA SINAV VAR, FAKAT BU KADAR YOĞUN SINAV OLAN BAŞKA BİR
ÜLKE YOK
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan,
Öğrenci Seçme Sınavı'nda (ÖSS) yapılan değişikliğin toplumsal açıdan bir zorunluluk
haline geldiği için yapıldığını belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB)
bağlı okulların mutlaka disiplin altına alınması gerektiğini söyledi.
Yarımağan, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Mithat Özhan Amfisi'nde düzenlenen "Yapılan
Değişikliklerden Sonra Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi" konulu konferansta,
ortaöğretim kurumları ile dershanelerde görev yapan rehberlik ve danışmanlık
öğretmenlerine yeni sınav sistemini anlattı. Konferansın ilk bölümünde yeni
sınav sistemi, soru şekilleri, soruların taban puanları hakkında açıklamalarda
bulunan Yarımağan, soru cevap kısmında ise önemli açıklamalarda bulundu.
Sınav sistemindeki değişikliğin bir zorunluluk haline geldiği için yapıldığını
belirten Prof. Dr. Ünül Yarımağan, "Türkiye öyle bir gerginlik noktasına
geldi ki, bir taraftan MEB sürekli ÖSS sistemini eleştiriyor, hem de çok ağır
bir şekilde eleştiriyor, öğrenciler diğer taraftan bayrak açıyorlar, 'Ya öğrettiğinizi
sorun ya sorduğunuzu öğretin' diye. Okullardan bir kısmı, özellikle bir kolejimiz
kampanya başlatıyor bütün büyükşehirdeki panolara 'Hayat 180 dakika değildir'
şeklinde afişler asıldı, broşürler dağıtıldı yani ÖSS sisteminde bir değişiklik
yapılması, toplumsal açıdan hemen yapılması bir zorunluluk haline gelmişti.
Diğer taraftan üniversiteler açısından da düşünürseniz üniversitelerde sistemden
yakınıyordu, o açıdan da sistemin değiştirilmesi gerekiyordu. Bunu 'Son dakika'
diye değerlendirmek yanlış olur. Sistemin değişeceği 1 yıl öncesinden haber
verilmişti" diye konuştu.
Türkiye'de sınava giren 1 milyon 800 bin kişiye test tekniği hariç bir sınavın
yapılmasının imkansız olduğunu da vurgulayan Yarımağan, "Biz hiçbir adayı
okumadığı yerlerden sorumlu tutmuyoruz. Biz öğrendiklerini soruyoruz. Türkiye'de
1 milyon 800 bin kişi sınava giriyor. Bunlara test tekniği hariç başka bir teknik
uygulanması imkansız. 50 kişilik kontenjanı bulunan bir fakülteye 10 bin kişi
girmek isterse biz bu sınavı yapmak zorundayız. Batı ülkelerinde bazı bölümlerde
kontenjanların altında bir talep var, orada bu tartışılabilir, Türkiye'de de
bu değerler sağlanırsa bu sınavdan kurtuluruz. Dünyanın her tarafında sınav
var, fakat bu kadar yoğun sınav olan başka bir ülke yok. Biz sınav yaparken
ortaöğretim müfredatını baz alıyoruz. Öğrencilerimiz ortaöğretimde öğrendikleri
ile sınava girebilirler, ancak dershaneye gitmek isteyene engel de olamayız"
dedi.
Yarımağan, Milli Eğitim'e bağlı okulların disiplin altına alınması gerektiğinin
de altını çizerek, "Bazı okullarda son haftalarda öğrenciler serbest bırakılıyor.
Ders çalışmaları için evlerine gönderiliyor veya beden eğitimi gibi dersler
yapılmıyor. Bu yanlış, MEB'e bağlı okullar disiplin altına alınmalı, bu da tabiki
öğretmenlerle mümkün olur. Bu sene son haftalarda anlatılacak konulardan da
sorular çıkacak. Öğrencilerimiz onun için okullarına devam etsinler" şeklinde
konuştu.
Öğretmenlerin MEB'le ÖSYM arasında bir gerginlik olup olmadığı yönündeki bir sorusunu da yanıtlayan Yarımağan, MEB ile ÖSYM arasında kopukluk olmadığını belirterek, "Biz herşeyde MEB'in onayını alıyoruz. Onların anlattığı müfredatı kapsıyoruz" dedi.