Anadolu liseleri ve kolejlere giriş artık tek sınavla olacak

Haber Giriş : 10 Aralık 2005 08:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Anadolu liseleri ve kolejlere giriş artık tek sınavla olacak. Sınavla öğrenci alan diğer tüm liseler gibi özel Türk ve yabancı okullar da Ortaöğretim Kurumlarına Giriş Sınavı (OKS) ile öğrenci alacak.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bu konuda kesin talimat verdiğini, ertelemenin ya da vazgeçmenin söz konusu olmadığını ve bu öğretim yılından itibaren kolejler için ayrı bir sınav yapılmayacağını söyledi.

Çelik, tercihlerle ilgili çalışmaların ise hâlâ devam ettiğini söyledi. İki aşamalı bir tercih sisteminin artıları ve eksileriyle masaya yatırıldığını belirten Çelik, "Önce anadolu liselerinde kayıtlar yapılacak, ardından da özel okullara geçilecek, bu yönde eğilim var" dedi.

Anadolu liselerindeki kayıt takviminin öne çekileceğini hatırlatan Çelik, "Anadolu liseleri ve diğer devlet okullarında kayıtlar bittikten sonra özel okulların kayıtları başlayacak" şeklinde konuştu.

Yeni sisteme göre öğrenciler anadolu liseleri için ayrı, özel okullar için de ayrı bir tercih listesi hazırlayacak. Yerleştirme ise merkezi sistemle yapılacak.
Sınav teke indirilse de, öngörülen iki farklı tercih listesi, mevcut karışıklığı tümüyle ortadan kaldırmayacak. Anadolu liselerine kayıtlarını yaptıran öğrenciler, istedikleri bir koleji kazandıklarında kayıtlarını alıp bu okula gidecekler. Dolayısıyla anadolu liseleri ile kolejler arasındaki bu gel-git hiçbir şekilde ortadan kalkmayacak.
Anadolu liselerine kayıt olan bir öğrenciye, kolejlere kayıt yasağı getirilmesi ise ne hukuki ne de akademik açıdan etik olmaz.

Bakanlığın bu konuda, tıpkı tek sınav gibi tek tercih listesi kararı alması gerekiyor. Özel okulların istekleri doğrultusunda böyle bir uygulamaya gidilmesi, MEB'i daha fazla yıpratmanın ötesinde bir işe yaramaz! Başvuruların 30 Ocak / 28 Şubat arasında yapılması bekleniyor.

Kampuslar dışarı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, "Üniversite kampusları şehir dışına taşınsın" demiş. Belli ki bu konuların çok uzağında. Üniversitesiz bir kent, ışıksız bir kente benzer ki, tanıdığımız, bildiğimiz Topbaş, böyle bir şeyi kesinlikle istemez.

İstanbul'un bu aşırı nüfus artışını artık taşıyamadığı kesin. Ama bu kentten ille de birileri gidecekse, en son gidecek, üniversiteler olmalıdır. İstanbul'un nüfusu 10 milyonu aşıyor. Her yıl 400 bin göç alıyor. Toplam üniversite öğrencisinin sayısı ise 250 bin. Asıl kalabalık ilk ve orta dereceli okullarda. Onlarda ve kurslarda 2.5 milyon öğrenci var. Oldu olacak onları da göndersin diyenler de çıkabilir ki, bu tartışma da hiçbir yere varmaz.

Kampus modelinin mucidi ABD, çoktan bu sistemden vazgeçti. Çünkü toplumdan uzak asosyal nesiller yetişiyor kaygısı yaşandı. Bu yüzden kent üniversiteleri yeniden tercih nedeni oldu. Hele hele Çanakkale, Balıkesir, Bilecik gibi kentlere kampus kurulsun önerisi ise bu konudaki bilgi yetersizliğini iyice ortaya koyuyor. Bu kentlerimizin hepsinde de üniversite var. Ama oradaki öğrencilerin tercihi de yine İstanbul'dan yana. Çünkü İstanbul'da yaşamak istiyorlar. Dün bu yönde gelen maillerden biri, "Bu öneriyi getiren Topbaş da gidip Bilecik'te belediye başkanlığı yapsın" şeklindeydi.

Anlayacağınız, incir kabuğunu doldurmayan tartışmalar zincirine bir yenisi daha eklendi. Hayırlı uğurlu olsun.
Önceki gün, Milliyet, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve hayırseverlerin desteğiyle yapılan okul ve yurtların açılışı için Mardin'deydik. Bakan Çelik, okul adları uzun oluyor diye Çağdaş Yaşam'ın ve hayırseverlerin isimlerini çıkarma önerisi getirdi. Alın size anlamsız bir tartışma daha. Bu kafayla yakında uzun diye Milli Eğitim Bakanlığı'nın önündeki Milli kelimesi de kaldırılırsa hiç şaşırmamak gerekir.

Özetin özeti: Düşünmeden konuşmak alışkanlık haline geldi. Bu konunun üstadı ise Başbakan Erdoğan. O öyle olunca, arkadaşları ondan geri kalır mı?

abbas güçlü/milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber