Diyabet hastalığı gözde en çok retinaya zarar veriyor

Özel Karadeniz Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümünde görevli Op. Dr. Abdulselam Mungan, diyabet hastalığının insülinin eksikliği ve etkisizliği sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğunu söyledi. "Toplumda daha sık görülen diyabet formu tip 2 diyabettir ve insülinin yeterince etki gösterememesi sonucu ortaya çıkar" diyen Mungan, "Tip 1 diyabet ise daha seyrek olarak görülmesine rağmen küçük yaşlardan itibaren başlar ve ömür boyu insülin kullanılmasını gerektirir" ifadelerini kullandı.

Kan şekerinin olabildiğince normale yakın seviyelerde tutulmasının göz, sinir ve böbrek hastaları, kalp krizi ve inme gibi sorunlarla karşılaşma riskini azalttığını anlatan Mungan, şöyle konuştu: "Bu kitap çok, diyabetli kişinin göz komplikasyonlarından kaçınması ve bu sorunlarla karşılaştığında nasıl davranacağı konusunda bilgilendirilmesi amacı ile hazırlanmıştır. Uzun süreli kan glokozu yüksekliği göz hasarlarına yol açar. Diyabetten kaynaklanan göz hasarlarına retinopati denir. Yüksek kan şekeri ve yüksek kan basıncı gözlerinizin 4 bölümüne zarar verebilir. Gözünüzün arka kısmındadır. Retina, ışığa duyarlı, damar ve sinir yapısı zengin bir ağ tabakasıdır."

Diyabet hastalığının gözde en çok retinaya zarar verdiğini dile getiren Mongan, şunları söyledi: "Fakat bu hasar çok yavaş oluşur. Uzun süren kan şekeri ve kan basıncı yüksekliği retinadaki küçük damarlara zarar verir. Önce damarlar şişer ve zayıflar. Bazıları tıkanır ve kan dolaşımını sağlayamaz. Bu aşamada görme ile ilgili bir sorun hissetmezsiniz. Retinada sorunlar ilerledikçe, göz dibinde yeni küçük damarlar oluşmaya başlar. Bu yeni damarlar zayıf ve düzensizdir. Kolayca kırılıp kan sızdırır, ışığın retinaya ulaşmasına engel olur. Bu gibi durumlarda uçuşan noktalar görürsünüz ya da görmeniz azalır. Bu kan bazen kendi temizleyebilir bazen de cerrahi müdahale yapılması gerekebilir. Zamanla şiş ve zayıf damarlar yeni bir doku oluşturur ve bu doku retinanın yırtılmasına yol açabilir. Retina, yırtıldığında yanıp sönen ışıklar ve uçuşan noktalar görmeye başlarsanız, gözünüzün üstüne bir perde inmiş gibi hissedersiniz. Retina yırtıkları tedavi edilmezse görme kaybı ve körlüğe neden olabilir"

Katarakt ve glokom gibi sorunların herkesin başına gelebileceğini kaydeden Mongan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Katarakt ve glokom karşılaşabileceğiniz diğer sorunlardır. Bu hastalıklar herkesin başına gelebilir. Ancak diyabetli kişilerde genç yaşlarda gelişme ihtimali daha fazladır. Katarakt, göz merceğinin saydamlığını kaybederek opak bir görünüm alması durumudur. Katarakt olduğunda gözünüzün önünde bir bulut veya duman varmış gibi hissedersiniz. Tek tedavi yöntemi cerrahi müdahaledir. Şeffaflığını yitiren lens alınarak yerine suni bir mercek yerleştirilir. Glokom, göz içi basıncının yükselmesi nedeniyle görme sinirinin giderek zayıflamasıdır. Glokom genelde ilaçla tedavi edilir. Göz içi basıncını glokomun zararlarını en aza indirebilir."