Koncuk: Yüzde 10+10 zam isteyeceğiz
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilciliği’nin düzenlediği iftar yemeğine katıldı.
Koncuk, 1 Ağustos-30 Ağustos tarihleri arasında yapılacak toplu sözleşme ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Toplu sözleşme masasında Türkiye Kamu-Sen'in üye sıfatıyla yer alacağını belirten Koncuk, Türkiye Kamu-Sen'in 445 bin üyesinin beklentilerini masaya en iyi şekilde yansıtacaklarını kaydetti. Koncuk, “Bütün sendikalarımızın adına toplu sözleşme masasında olacağım. Toplu sözleşme masasında 10 hizmet kolunda yetkili olan Memur-Sen ve 1 hizmet kolunda yetkili sendika olan Kesk de var. Şunu net olarak söyleyeyim: Onların üye sayısı 707 bin değil de, 707 milyon dahi olsa, bu kafayla sendikacılık yapabilmeleri ve kamu çalışanları adına bir kazanım elde edebilmeleri asla mümkün değildir. Çünkü siz teslim olmuş bir psikoloji içinde ve 'bunlar benim ağam, paşam, ağababam' mantığıyla o masaya oturursanız, sadece ağababalarınızın verdikleriyle yetinmek zorunda kalır ve hiçbir tepki ortaya koyamazsınız. Türkiye Kamu-Sen olarak, 445 bin üyemiz adına masada taleplerimizi ortaya koyacağız, 445 bin üyemizin beklentilerini o masaya yansıtacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
Türkiye Kamu-Sen'in zam talebi: 2014 yılı için yüzde 10+10, 2015 yılı için yüzde 10+10.
Türkiye Kamu-Sen'in zam talebinin 2014 yılında ilk altı ay için yüzde 10, ikinci altı ay için yüzde 10; 2015 yılında da ilk altı ay için yüzde 10, ikinci altı ay için yüzde 10 olacağını açıklayan Genel Başkan Koncuk, “Tabi bunlar pazarlığa tabi rakamlardır. Ama kamu işçileri ile toplu sözleşme pazarlığı devam ediyor. Hükümet kamu işçilerine yüzde 4+3 zam teklif etti. İşçiler ise ilk altı ay için yüzde 10, ikinci altı ay için TÜFE+2 refah payı istiyor. Bakalım masadan kim galip çıkacak? Umuyorum ki, işçilerin haklarını iyi savunurlar. Hükümetin bize, 'Kamu işçisine yüzde 4+3 zam verdik, size daha fazla veremeyiz' demesini istemiyoruz” dedi.
TALEP DOSYAMIZI KUMBUZOĞLU'NA TESLİM ETTİK
Konfederasyonumuzun 2014-2015 yılı Toplu Sözleşme talep dosyası Türkiye Kamu-Sen Genel Toplu Sözleşme Sekreteri ve Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak ve Türkiye Kamu-Sen Genel Mevzuat Sekreteri ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut tarafından Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu'na teslim edildi.
ALSANCAK: TOPLU SÖZLEŞME MASASINDA SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ
Talep dosyamızı teslim eden Türkiye Kamu-Sen Genel Toplu Sözleşme Sekreteri ve Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak, 1 Ağustos'ta başlayacak olan Toplu Sözleşme sürecinin tüm Kamu çalışanlarına şimdiden hayırlı ve uğurlu olması temennisinde bulundu. Alsancak, Türkiye Kamu-sen'in uzun bir çalışma döneminin ardından memurların sıkıntı ve problemlerini bir bir ortaya koyarak çözüm önerileri ile birlikte verilen dosyaya koyduğunu ifade etti. Yaşanan sıkıntıların çözümü halinde kamu çalışanlarının daha mutlu ve güler yüzlü olacağını ifade eden Necati Alsancak, Toplu Sözleşme masasında bu haklar için sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.
KUMBUZOĞLU: TALEPLERİ DETAYLI BİR ŞEKİLDE İNCELEYECEĞİZ
Sendikaların kurulmasının ardından memurların daha çok kazanım elde ettiğini vurgu yapan Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Türkiye Kamu-Sen'in taleplerinin detaylı bir şekilde inceleneceğini belirterek 1 Ağustos tarihinde başlayacak olan Toplu Sözleşme sürecinin şimdiden hayırlı ve uğurlu olmasını temenni etti.
Çıkışta bir basın açıklaması yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Toplu Sözleşme Sekreteri ve Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak, 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan 2. Dönem Toplu Sözleşme süreciyle ilgili olarak Türkiye Kamu-Sen'in çalışmalarını tamamladığını ve bu çalışmaları bir dosya halinde Devlet Personel Başkanlığı'na teslim ettiklerini belirtti. Alsancak açıklamasında,
“Türkiye Kamu-Sen olarak 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan 2. Dönem Toplu Sözleşme süreciyle ilgili olarak çalışmalarımızı tamamladık ve Devlet Personel Başkanlığı'na teslim ettik.
Bilindiği gibi toplu sözleşme görüşmeleri kamu görevlilerinin sorunlarının çözülebileceği tek yerdir. Ancak 4688 sayılı Kanunun yasakçı mantığı toplu sözleşme görüşmelerini yalnızca mali ve sosyal haklarla sınırlayarak memurlarımızın yer değiştirme, atama, yükselme, disiplin, unvan değişikliği gibi sorunlarını yok saymakta; memurların sorunlarını adeta masadan kaçırmaktadır.
Türkiye Kamu-Sen, her şeye rağmen kamu görevlilerimizin sorunlarının yalnızca mali ve sosyal haklarla sınırlandırılmasının önüne geçmek için toplu sözleşme görüşmelerinde bulunacak ve var gücüyle mücadele edecektir.
Toplu sözleşme masasında bizlerin sesini kısma, memurlarımızın geniş anlamda temsil edilmesini engelleme arzusunda olanlara rağmen Türkiye Kamu-Sen, üzerine düşen görevi yerine getirecek ve kamu görevlilerinin haklarını bütün imkânlarıyla korumaya ve geliştirmeye çalışacaktır.
Ekonomideki büyüme, gerçekleşen enflasyon, mutfak enflasyonu, refah payı ve gelir dağılımında adaletin sağlanması için yapılması gerekenleri de göz önünde bulundurduğumuzda kamu görevlilerinin maaşlarının 10,5 yıl içerisinde %24,6 eridiğini görmekteyiz.
En son açıklanan resmi verilere göre, yıllardır Avrupa Birliği'ne göre daha ucuz olmasıyla avunduğumuz ülkemizde gıda fiyatları son 10 yılda Avrupa'ya göre %20 daha fazla pahalanmış ve aramızdaki fark kapanma noktasına gelmiştir.
Ama Avrupa'daki memurlarla Türk memur arasındaki 2,5 katlık maaş farkı kapatılmamıştır.
Kamu görevlilerinin ücretlendirilmelerinde ve emeklilik haklarında hala çok ciddi adaletsizlikler bulunmaktadır.
Bütün bu olumsuzlukların çözümü için Toplu sözleşme görüşmeleri bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
Bu noktada Devlet Personel Başkanlığı'na sunduğumuz genel ve hizmet kollarına ait taleplerimizi dört ayrı kategoride değerlendirdik.
Bunlardan birincisi; ek ödeme, özel hizmet tazminatı ve ek gösterge uygulamalarında ortaya çıkan adaletsizliklerin giderilmesi ve oranlarının artırılarak gerçek anlamda ücret adaletinin sağlanması,
İkincisi; kamu görevlilerinin kendileri ve ailelerinin insanca yaşaması için yetecek düzeyde ücret almalarını sağlamak amacıyla talep edilecek maaş artışları,
Üçüncüsü; sendika üyesi olan kamu görevlileri ile üye olmayanlar arasında fark oluşturmak adına sendika üyesi kamu görevlilerine ödenen Toplu Sözleşme İkramiyesinin artırılması,
Dördüncüsü ise kamu görevlilerinin çalışma şartlarının düzenlenmesi ve iyileştirilmesidir.
Buna göre;
Memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, fazla mesai, ikramiye gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine dâhil edilerek, emekli olacak memurların yaşadığı mağduriyetler giderilmelidir.
Kamu görevlilerinin emekli ikramiyesi için öngörülen 30 yıl sınırlaması kaldırılmalı, bu yolla her çalışanın çalıştığı süre ile orantılı olarak emekli ikramiyesi alması sağlanmalıdır. Emeklilerimizin de gelir dağılımdan adil bir pay almasını sağlayacak uygulamalara geçilmeli, emeklilere de aile yardımı ve çocuk parası verilmelidir.
Tüm kamu görevlilerinin ve emeklilerinin maaşlarına 1 Ocak 2014'ten geçerli olmak üzere %10, 1 Temmuz 2014 'ten itibaren de ilaveten %10 zam yapılmalıdır.
2015 yılı içinde aynı şekilde tüm kamu görevlilerine ve emeklilerine birinci ve ikinci aylık dilimlerde ayrı ayrı %10'ar (%10+10) maaş artışı yapılmalıdır.
Yılda iki kez dini bayramlar öncesinde tüm kamu görevlilerine 843 TL tutarında “Bayram İkramiyesi” ödenmelidir.
Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan personele de ek gösterge verilmelidir.
Ek gösterge uygulamasındaki adaletsizlikler giderilmelidir.
Yardımcı Hizmetler sınıfındaki personel Genel İdare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir.
Genel İdare Hizmetleri ve Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan memurlara eğitim durumlarına göre yükselebilecekleri derecelerin kadrosu verilmelidir.
Özel hizmet tazminatında yaşanan adaletsizlikler giderilmeli, özel hizmet tazminat oranları unvan bazında eşitlenerek tüm memurlar için yükseltilmelidir.
Ek ödeme sorunları giderilmelidir. Özellikle dünyanın tüm ülkesinde en yüksek maaş alan öğretmen ve öğretim görevlilerinin, bu kararnameyle Türkiye'de neredeyse en düşük maaş alan kesim haline getirilmesi kabul edilemez. Bu çerçevede, kamu görevlilerinin büyük çoğunluğunu oluşturan 700 bin öğretmen başta olmak üzere, KİT personeli, din görevlisi, hekim dışı sağlık personeli, posta dağıtıcısı, araştırmacı, polis, subay, ast subay, profesör, doçent, yardımcı doçent, araştırma görevlisi gibi ek ödeme artışından faydalanamayan kamu görevlilerinin ek ödeme oranları 25-75 puan artırılmalıdır.
Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan uzmanlar arasında oluşturulan kariyer uzmanlığı- normal uzmanlık, merkez-taşra uzmanları gibi farklılıklar giderilmeli, aynı unvanlı personelin özlük hakları eşitlenmelidir.
Kalkınmada öncelikli yörelerde çalışan personel için mahrumiyet yeri ödeneği getirilmelidir.
Öğretmenlerde olduğu üzere doktor, akademisyen gibi kamu görevlilerinin, vatani görevlerini hizmetine ihtiyaç duyulan bölgelerde yapması sağlanmalı, asker öğretmen uygulaması benzeri, asker sağlık görevlisi, asker akademisyen uygulamasına geçilmelidir.
Kadro verilmeyen 4-C çalışanları ile vekil imam, hemşire, aile sağlığı merkezi çalışanları, usta öğreticiler ve üniversite mezunu işçiler de kadroya geçirilmelidir.
Kamuda istihdam yapısını değiştiren, iş güvencesini yok eden 4-B ve 4-C statüsünde personel çalıştırma, vekil ebe, vekil imam, sözleşmeli öğretmen gibi esnek ve güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmelidir.
Fazla mesai ücreti, çalışanın normal çalışması karşılığında aldığı saat başı ücretten az olmayacak şekilde artırılmalıdır.
Ortalama memur maaşının yıllık toplam tutarı dikkate alınarak gelir vergisi tarifesinde yeni düzenleme getirilmeli, özellikle sözleşmeli personelin yaşadığı vergi adaletsizliği giderilmelidir.
Yerel yönetimlerde çalışanların maaşlarının zamanında ödenmesi sağlanmalıdır.
Başta aile yardımı ve çocuk parası olmak üzere tüm sosyal yardım ve ödemeler yükseltilmeli; tüm kamu görevlilerine giyim, kira, evlenme, ulaşım, doğum, ölüm ve eğitim yardımı Uzlaştırma Kurulu'nun daha önce verdiği kararlara uygun şartlarda ödenmeli, sosyal devlet ilkesi gerçek anlamda hayata geçirilmelidir.
4/C'li ve değişik adlar altındaki sözleşmeli personelin de sosyal yardım ve ödemelerden faydalanması sağlanmalıdır.
Ek ders ve nöbet ücretleri artırılmalı, kamu kurum ve kuruluşlarında fiilen öğretmenlik yapan personele de ek ders ücreti, nöbet tutan tüm personele nöbet ücreti verilmelidir.
Tüm kamu görevlilerinin işçilerde olduğu gibi yemeklerden ücretsiz yararlanması ve yemek hizmeti sunulmayan işyerlerinde yemek ücretinin nakit olarak ödenmesi sağlanmalıdır.
Vatani görevini yapmak üzere ya da doğum yapması nedeniyle ücretsiz izne ayrılan kamu görevlilerinin sosyal güvenlik primleri kurumları tarafından yatırılmaya devam etmeli, söz konusu personele izinleri süresince maaşlarının ¼'ü oranında destek ödemesi yapılmalıdır.
Aile birliğinin sağlanması temel alınmalı, eş durumu, sağlık ve öğrenim özrü önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Bayramlarda ve hafta sonlarında tatil yapamayan kamu çalışanlarının çalışma şartları yeniden gözden geçirilmelidir.
Mobbing uygulamasına maruz kalan personelin korunmasına yönelik yasal düzenleme yapılmalıdır.
Doğal afet halinde bu bölgelerde görev yapan personele bir maaş tutarında ikramiye verilmelidir. Bu kimselerin talepleri halinde başka bölgelere tayin hakkı da verilmelidir.
18 yaşını dolduran çocuklarımızın öğrenimlerine devam edememeleri durumunda ödemek zorunda kaldıkları Genel Sağlık Sigortası Primi uygulamasına son verilmeli, yaş sınırı yükseltilmelidir.
Engelli personelin daha kolay hizmet üretebilmeleri için görevleri ile ilgili gerekli araç ve gereçler alınmalı; engelli personele engel durumunu artıracak görevlendirme yapılmamalıdır.
Bu talepler ışığında Türkiye Kamu-Sen'in 2014 yılı için kamu görevlilerine uygulanacak zam ve tazminatlar konusundaki mali talebi; ikramiyeler ve ücret adaletinin sağlanması için talep ettiğimiz kısmi artışlar ve sosyal yardımlar hariç, en düşük dereceli memur maaşı için 325,73 TL; ortalama memur maaşı için 420,31 TL'dir.
Kısaca genel bir değerlendirme yaparak, özetlemeye çalıştığım genel ve hizmet kollarına ait taleplerimizin karşılanması, memurlarımızın yıllardır biriken sorunlarının çözülmesi için büyük bir adım olacaktır.
Ekonomik tercihler, vatandaşlarımızı mutlu etme ve geliri adil paylaşma yönünde kullanılırsa kamu görevlilerinin yüzü bir nebze olsun gülecek ve zedelenmiş olan itibarı iade edilecektir.
Tüm kamu çalışanlarının beklentilerine cevap vermesi umuduyla, toplu sözleşme sürecinin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılarımı sunuyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.