Alan sıra formu neden önemliydi?

Yazımıza, MEB Müsteşarı Sayın Yusuf Tekin'in 60 taban puanı açıklarken twitter üzerinden kurduğu bir cümle ile başlıyoruz:

"60 ın altında alanlar öğretmen olamaz anlamına gelmiyor, aynı şekilde bu nedenle kadrolar boş kalacak anlamına da gelmiyor. Doğru yorum şu, bu not baremi 2013 Eylül atamalarında ihtiyaç duyulan kadroları karşılayan bir sınır. Bunun altındaki arkadaşların başvurmaları anlamlı değil. Boş yere kimseyi umutlandırmaya gerek yok."

Müsteşar beyin boş yere kimseyi ümitlendirmeme yönündeki çabası doğru bir çabadır.

Ama metod olarak yanlış yöntemi kullanmaktadır.

ÖSYM sınav sonuçlarını açıkladıktan sonra, adaylardan gelen talepler doğrultusunda her bir bölümdeki branş bazında sıralamaları da yayınlamıştır. Tıklayınız.

Ancak, ÖSYM'nin yayınlamış olduğu sıralamalar sadece o bölümden mezunlar arasında yapılan bir sıralamayı göstermektedir. Bu açıdan da, öğretmenlik alımlarda bu sıralamalar yetersizdir.

Zira, öğretmenlik alımlarında bazı branşlara birden fazla öğretmenlik bölümü mezunu başvurabilmektedir.

Örneğin Beden eğitimi bölümüne (TTK kararı uyarınca) Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümü mezunları ile daha önce hakları korunan adaylar bakımından,
1- Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulundan 21/05/1999 tarihinden önce mezun olanlar ile bu tarih itibarıyla kayıtlı olup mezun olanlar,
2-Yurt içindeki tüm üniversitelerin "beden eğitimi ve spor yüksekokullarından" 08/12/1999 tarihinden önce mezun olanlar ile belirtilen tarih itibarıyla söz konusu okullarda kayıtlı olup daha sonra mezun olanlardan pedagojik formasyonu bulunanlar,
da başvırabilmektedir.

Bu örnekten gidecek olursak, ÖSYM bir Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümü mezunu için sadece o bölüm bazında bir sıralama yapmıştır. Oysaki gerçek sıralamada, başvuru hakkı olan diğer iki duruma girenlerin de gözönünde bulundurulması gerekiyordu.

Yine örneğin Bilişim Teknolojileri Öğretmenliğinde Talim ve Terbiye kurulu kararında yer alan 9 farklı bölümünde başvuru hakkı bulunmaktadır. ÖSYM sıralamayı her bir bölüm bazında açıklamıştır. Oysaki bu 9 bölümün notlarının birarada değerlendirilerek bir sıra formunun yayınlanması gerekiyordu.

MEB bu yıl çeşitli gerekçelerden dolayı sıra formu yayınlamayarak, adayları belirsizlik içinde bırakmıştır. Müsteşarın beyin ifadesiyle söyleyecek olursak, durumdan haberdar olmayan çok sayıda kişi boş yere umutlanmaktadır.

Aslında, burada asıl sorumluluk İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak'tadır. Ancak o sütre gerisinde durduğu, bu yıl hiç ortaya çıkmadığı için, Müsteşar bey ve Bakan bey hedef olmaktadır.

Hangi öğretmenlik branşına hangi bölüm mezunlarının başvuru hakkı olduğunu gösteren cetvel için tıklayınız.