Memur-Sen: İş güvencesi kırmızı çizgimiz

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Yüz binde bir de olsa çalışmayan memur örneğiyle topyekün memurlar üzerinde bir gölge oluşturulmak isteniyor. İş güvencemiz kırmızı çizgimizdir ve biz bu hakka dokunulmasına müsaade etmeyeceğiz" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Kasım 2013 15:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Memur-Sen: İş güvencesi kırmızı çizgimiz

Gündoğdu, bir otelde düzenlenen Eğitim Bir-Sen Güneydoğu bölge toplantısında yaptığı konuşmada, konfederasyon olarak hükümet ile yaptıkları toplu sözleşmede elde ettikleri kazanımları anlattı.

Toplu sözleşmeden dolayı memurun kaybı olduğu söylemlerini kabul etmediklerini ifade eden Gündoğdu, bugüne kadar bundan daha iyi toplu sözleşmenin dönemin Başbakanları merhum Turgut Özal ve Necmettin Erbakan döneminde yapıldığını kaydetti.

İşçi ve memurların birleşmesi yönündeki söylemleri anımsatan Gündoğdu, şunları söyledi:

"Sayın Başbakanın söylediklerinde çalışanların kulağına hoş gelecek 'Özlük haklarını birleştirelim' ifadesi var. Sayın Başbakanım birleştirelim. Adımızı değiştirmeniz şart mı? İşçinin emekli ikramiyesi ile memurun emekli ikramiyesini birleştirelim. Emekli maaşlarına esas olan oranı birleştirelim. İlla benim özlük haklarına kavuşmak için adımı değiştirmem mi gerekiyor? Yüz binde bir de olsa çalışmayan memur örneğiyle topyekün memurlar üzerinde bir gölge oluşturulmak isteniyor. İş güvencemiz kırmızı çizgimizdir ve biz bu hakka dokunulmasına müsaade etmeyeceğiz."

- Andımız uygulaması

İlkokullarda "Andımız"ın kaldırılmadığını, ilkokul öğrencilerine okutulma uygulamasından vazgeçilen bir durumu olduğunu kaydeden Gündoğdu, şöyle konuştu:

"İsteyen okusun ama bir siyasi parti lideri okumak istedi, okuyamadı. Türk Eğitim-Sen yönetim kurulu üyeleri okuyamadı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği okuyamadı. Kardeşim biz niye 80 senedir günahsız çocuklara 'Türküm, doğruyum, çalışkanım' diye 10 tane zayıfı olan çocuga bile bunu zorla söyletiyoruz ? Yetişkinler okusun, ihtiyaçları var. Çağrıda bulunuyorum bu sendika ve siyasi parti yöneticileri parti ve sendikalarına girerken Andımız'ı okusunlar, çıkarken 10. Yıl Marşı'nı okusunlar. Biz İstiklal Marşı okumaya devam edeceğiz."

- Çözüm süreci

Çözüm sürecine de değinen Gündoğdu, çözüm sürecinin konfederasyonlarının hayata geçmiş tablosu olduğunu dile getirdi.

Kendilerine yönelik eleştiriler bulunduğu anımsatan Gündoğdu, derin devletin "öteki" ilan ettiği herkesin "beriki" olmak istediğini belirterek, "Evet Allah'a hamd olsun bugün paket paket de olsa demokrasi yaşıyoruz. Paket paket darbelerden paket paket demokrasiye geçmişsek burada konfederasyonumuzun çok önemli teri, emeği vardır" dedi.

- Mısır ve Suriye

Mısır ve Suriye'deki gelişmeleri de değerlendiren Gündoğdu, demokrasinin yeni miladının Mısır'daki Adeviye Meydanı olduğunu ifade etti.

Gündoğdu, "Rabia, ülke ve dünyada ne kadar zalim varsa karşısında olmak, dini ne olursa olsun dünyanın her yerindeki mazlumun yanında olmak, şehit Esma'yı kendi kızımız görmek, Esed'in kimyasal silah kullanmadan öldürmeye devam etmesini sağlayan bu bürokratik dünya vesayetine karşı olmaktır. Onu için hepinizi Rabia selamıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı.

- Öğrenci evleriyle ilgili tartışma

Gençlere önem vermek için Genç Memur-Sen'i kurduklarını bildiren Gündoğdu, son günlerde gençliğin tartışıldığını, ilk açıklamalarda toz dumanın birbirine karıştığını ama tartışmaların en güzel yanının ilk kez gençliğin bu kadar ciddi konuşulması olduğunu anlattı.

Gençliğin kaybedilmemesi için uğraşılması gerektiğine işaret eden Gündoğdu, şunları söyledi:

"O zaman bir üniversiteye gelmeden sınavların amaç olduğu bu yapıdan, test ile tost arasına sıkıştırılmış bu gençliği erdemli, ahlaklı, birey olarak hayata hazırlıklı hale getirmemiz lazım. Önce devletin birinci görevi bu. Üniversiteye gelmiş bu gençliğe sahip çıkmak için sadece yurt yapmak yeterli midir? Bu gençlere ne veriyoruz? Anayasa'da 'Gençlerin alkol, esrar, uyuşturucudan korunması devletin görevidir' diyor. Devlet, görevini yerine getirmek için ev ev 'bu evde kim oturuyor, ne yapıyor?' deme konumunda mı, sosyal politikalarıyla korunmuş bir gençliği yetiştirmek zorunda mı?"

Öğretmen açığının gelecek nesilere olumsuz fatura yüklediğini de savunan Gündoğdu, vekil ve ücretli öğretmenlik uygulamalarının ücret azlığı ve iş güvencesi gibi konular nedeniyle istismar edilebildiğini, hatta bazı kötü niyetli kişilerin bu tür öğretmenlik yaparak çocukları etkileyebildiklerini aktardı.

Öğretmen açığının kapatılması gerektiğini vurgulayan Gündoğdu, şöyle devam etti:

"Başbakanımız ve Maliye Bakanımıza çağrıda bulunoyurm. Çocuklarımızın dersi boş geçiyor. Boş geçen derse girenler çocukları zehirliyor. Boş geçtiği için eğitimde fırsat eşitliğinde bu çocuklar geri kaldığı için gelecekte bunlara borçlu olacağız ve bunların eğitim eksikliğinin bu ülkeye faturası ağır olacak. Kadrolu olmak için yüksek notlarla sınavı kazanmış yüzbinlerce gencimiz iş bekliyor. Bu buluşmayı yapmazsak hepimiz kaybedeceğiz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber