Çetinsaya'dan pedagojik formasyon açıklaması
"Artık şu anda mevcut öğrenciler yani bizim alan öğretmenlikleri dediğimiz öğretmenlikler bakımından öğrenci yetiştiren branşlarda, fakültelerde öğrencilere, öğrencilikleri boyunca da formasyon eğitimini, formasyon sertifikası programını mümkün kılacağız"
MUHARREM AKSAKALLI - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya, "Artık şu anda mevcut öğrenciler yani bizim alan öğretmenlikleri dediğimiz öğretmenlikler bakımından öğrenci yetiştiren branşlarda, fakültelerde öğrencilere, öğrencilikleri boyunca da formasyon eğitimini, formasyon sertifikası programını mümkün kılacağız" dedi.
Çetinsaya, YÖK'ün, Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programları hakkındaki açıklamasıyla ilgili olarak, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Bu konuda uzun süredir çalışmalar yürüttüklerini ve bütün paydaşların görüşlerini almaya, onları değerlendirmeye çalıştıklarını ifade eden Çetinsaya, her seferinde de Milli Eğitim Bakanlığının politikalarıyla paralel kararlar almaya, Milli Eğitim Bakanlığının vizyonu doğrultusunda politikalar geliştirmeye o konuda uyumlu bir politika izlemeye çalıştıklarını kaydetti.
Çetinsaya, bütün paydaşların görüşlerini alarak bir dizi politika gerçekleştirmeye çalıştıklarını ve bunlardan bir tanesinin merkezi sistemle formasyonu gerçekleştirmek olduğunu anlatarak, "Eskiden çünkü sadece not ortalamasıyla öğrenciler formasyona yerleşiyorlardı ve bu sınavları, yerleştirmeleri üniversiteler kendileri gerçekleştiriyorlardı. Fakat bunun adaletsiz bir sistem olduğuna dair hem öğrencilerden hem de üniversitelerden çokça başvuru aldık. Mutlaka merkezi yapılması gerektiği ve adaletli bir şekilde yürütülmesi gerektiği konusunda bize hep öneriler geldi" bilgisini verdi.
Gökhan Çetinsaya gelen önerileri değerlendirdiklerini ve Eylül 2013'deki genel kurullarında bu doğrultuda kararlar aldıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Üniversitelerden toplanan kontenjanlar bağlamında formasyon sertifika programları merkezi yerleştirmeyle yapılacak. Sınavın merkezi yapılmasına ve öğrencinin not ortalaması yanında ALES'in de payının olmasına karar verildi. Hatta ücretin de sabit olmasına... Bu da aslında çok önemli birşeydi. Çünkü geçmişte de bu tür şikayetler vardı. Her üniversite farklı bir fiyat politikası izliyor diye. Biz dedik ki, ikinci öğretimin belli bir nispetinde olabilir. Vakıf, özel devlet demeden herkes için bunun sosyal sorumluluk olduğunun da altını çizerek, bir asgari ücret de belirledik, herkese eşit."
Üniversitelerden o dönem topladıkları taleplere göre 20 bin kontenjana ulaşabildiklerini ifade eden Çetinsaya, "Fakat 60 bin başvuru oldu ve biz tekrar çalışmaya başladık. Bu arada not dönüşüm tablolarının adil olmadığına dair eleştiriler gelmeye başladı" diye konuştu.
Çetinsaya, bunlar üzerinde incelemeler ve çalışmalar yapmaya başladıklarını ve sonuçta formasyon sertifika programları konusunda yeni bir politika geliştirmeye karar verdiklerini belirtti.
- Kontenjanların minimumda tutulması
YÖK Başkanı Çetinsaya, kontenjanları minimumda tutmaya çalışmanın beklenti düzeyini daha da artırdığını gördüklerini söyledi.
Adaylarda bir takım sosyal rahatsızlıklara, sorunlara da yol açtığını gördüklerini dile getiren Çetinsaya, şöyle devam etti:
"Formasyonun bu manada herkesin hakkı olduğunu düşündük. Türkiye'nin yeni bazı branşlarda gerçekten daha çok sayıda öğretmene de ihtiyacı var. Bu bakımdan kişilerin öğrencilikleri döneminde de aslında formasyon alabilecekleri düşüncesini tartıştık. Bütün bu tartışmanın daha sağlıklı olması ve Milli Eğitim Bakanlığının politikalarına da uyumlu olması için sayın Bakanımızı da kurula davet ettik. Onun başkanlığında yapılan toplantıda bütün bu bu konuları masaya yatırdık dün yaptığımız genel kurul toplantısında.
Ana hatlarıyla iki konuda karar verdik. Birincisi alan öğretmenlikleri dediğimiz öğretmenliklerde ki bu sadece fen edebiyatlar, sadece ilahiyatlar sadece güzel sanatlar değil, çok farklı branşlarda alan öğretmenleri olunabiliyor. Burada okuyan öğrencilerimizin öğrencilikleri süresince çeşitli mekanizmalarla ya müfredatlarının bir parçası olarak ya yaz okulları veya ayrı, farklı mekanizmalarla öğrencilikleri müddetince de bu formasyonu alabilmelerinin doğal olduğuna... Bunun için en kısa zamanda yani bu 2014 yılı içerisinde yürürlüğe girecek şekilde bir model geliştireceğiz.
Artık şu anda mevcut öğrenciler yani bizim alan öğretmenlikleri dediğimiz öğretmenlikler bakımından öğrenci yetiştiren branşlarda, fakültelerde öğrencilere öğrencilikleri boyunca da formasyon eğitimini, formasyon sertifikası programını mümkün kılacağız. Bu bir kere bence öğrencilerimiz açısından sevindirici bir haber ve Türkiye'nin yarınları bakımından da önemli. Üzerinde çalışılıyor, bir iki ay içerisinde netleşecek. Bizatihi bunun kendisi önemli bir karar. Çünkü böyle bir şey yoktu. Ya müfredatlarının bir parçası olarak mevcut derslerine yeni dersler eklemek suretiyle veyahutta yaz okulları yoluyla olabilir. Uzmanların çalışması, kafa yorması lazım. Ama bunu 2014 yılı içerisinde mümkün kılacağız."
Çetinsaya, şu anda başvurusunu yapmış 20 bin kontenjan için yarışan 60 bin adaya verecekleri bir müjde olduğunu belirterek, "Biz bu 60 bin başvuruyu da 2014 yılı içerisinde karşılama kararı aldık. Tekrardan üniversitelerden talep istedik, 1-2 aylık gecikme bu sebeple meydana gelmiştir" diye konuştu.
Sonuçta 2014'ün bahar döneminde 30, güz döneminde 30 bin olmak üzere iki grupta, 60 bin başvuruyu karşılama kararı aldıklarını anlatan Çetinsaya, şunları kaydetti:
"Adayların bunun en doğal hakkı olduğu kararını aldık. Böylece rahatlıkla formasyona 60 bin kontenjan diyebiliriz. Tabii ki ayrıntıları var bunun. Tekrardan birkaç gün içerisinde şu andaki mevcut kılavuzlar yenilenecek. Adaylara tekrar açılacak. Birkaç gün içerisinde denilecek ki bu yeni kontenjanlar ışığında tercihlerinizi yenileyebilirsiniz. Başvurmayı unutanlar varsa, tekrar başvurabilir. Adayları Şubat 2014'de ilk grubunun eğitimlerine başlayacak şekilde yerleştirmelerini yapacağız. İkinci grubun da başvurularını mayıs ayında alıp, onları da eylül bağlamında hemen eğitimlerine başlatacağız."
- "Neden bütün talepleri karşılayamıyorsunuz?"
"Neden bir anda bütün talepleri karşılayamıyorsunuz?" diye bir soru sorulabileceğini dile getiren Çetinsaya, şöyle devam etti:
"Bunun da sebebi, kapasite meselesi. Yani biz bu eğitimi verebilecek bölümlere, hoca sayılarına ve sınıf kapasitelerine bakıyoruz talepleri karşılamada. Topladığımızda da gerçekten de yaklaşık 30 binlik bir kapasite çıktı, o yüzden ikiye böldük. Biliyorsunuz geçmişte bu 15-16 bindi, bu sene 20 bin oldu. Neden bu sene ani bir politika değişikliği... Bu aslında ani bir politika değişikliği değil. Bu bizim son bir yılda aldığımız kararları bütünleyen bir karar. O da şu anda Milli Eğitim Bakanlığınca çalışmaları tamamlanıp, Bakanlar Kuruluna sunulmakta olan yahut sunulmuş olan yeni öğretmen yetiştirme stratejisiyle alakalı. O bakımdan onun ışığında da düşünüldüğünde bunun yararlı bir politika olacağını değerlendirdik."
YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, sayıları kısma yoluna gittikçe, kapasiteyi sınırlı kullandıkça adaylardaki beklenti düzeyinin çok daha arttığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Diyelim ki 20 bin kişilik bir kontenjan verdik. 60 bin kişi başvuruyor. Bu eğitimi alan 20 bin kişi kendilerini hemen yarın atanmak üzere aday olarak görüyor. Öbür 40 bin kişi de bunalıma giriyor. Halbuki ülkemizdeki öğretmenlik stratejisi farklı. Formasyon alanın atandığı dönem yok artık alan bilgisi isteniyor. Arkasından bu yeni stratejide tezsiz yüksek lisans dahil farklı mekanizmalar öngörülüyor. Yani biz bu tarz bir sertifikayı herkesin doğal hakkı olarak görüyoruz. Kutsallık atfedilen, herkesin yarıştığı, bunalıma girdiği bir mekanizma olsun istemiyoruz. Öğretmenlik yapsa da yapmasa da herkesin alacağı bir formasyon sertifika programının ona çok şeyler katacağını düşünüyoruz. Türkiye için anlamlı, hayırlı bir bir karar olarak değerlendiriyorum. Bütün arkadaşlarımıza hayırlı olsun."