Anestezi uzmanları dava edilmekten endişe duyuyor
Anestezi uzmanlarının yüzde 90'ı "dava edilmekten" endişe duyuyor
YEŞİM SERT KARAASLAN - Üniversite, özel ve devlet hastanelerinde çalışan anesteziyologlara uygulanan ankete göre, anestezi uzmanlarının yüzde 90'ı tıbbı hata iddiasıyla dava edilmekten endişe duyuyor.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan araştırma, anestezi uzmanlarının performanslarında "dava" açılma ihtimalinin ne derece etkili olduğu incelendi.
Anket sonuçlarında, katılımcıların kıdemleri arttıkça fazladan tetkik isteme oranlarının istatistiksel olarak anlamlı şekilde azaldığı tespit edildi. Fazladan tetkik isteme sıklığı, uzmanlarda yüzde 30, doçentlerde yüzde 25, profesörlerde ise yüzde 0 olarak görüldü.
-"Kıdem arttıkça görüntüleme tetkiklerini kullanma sıklığı azalıyor"
Anesteziyologların yüzde 65'i mesleğini icrası esnasında ortaya çıkan "hatalı ve kusurlu uygulama" olarak tanımlanan "malpraktis" iddialarından korunmak için tıbbi metotları daha detaylı açıkladıklarını, yüzde 80'i kayıtları daha detaylı tuttuklarını, yüzde 84'ü de aydınlatılmış onam formlarına daha fazla önem verdiklerini ifade etti.
Kıdemi düşük anesteziyologlar dava etme olasılığı yüksek hastalardan daha fazla kaçındıklarını bildirirken, bu oran uzmanlarda yüzde 18, doçentlerde yüzde 3, profesörlerde yüzde 0 olarak belirlendi. Dava edilme riskinden dolayı hastalardan kaçınma en çok yüzde 22 ile devlet hastanelerinde görülürken, en az yüzde 2 ile üniversite hastanelerinde izlendi. Ayrıca uzman olarak çalışılan süre arttıkça da dava etme olasılığı yüksek olan hastalardan kaçınmanın azaldığı görüldü.
Anesteziyologların, "hekimin mevcut şartlarda makul olan hizmet ve bakımı başaramaması, meslekte tecrübeli hekimin aynı şartlar altında sergileyebileceği performansı gösterememesi, normal uygulamanın gereklerinden sapması ve standartlarını düşürmesi, bundan dolayı zararın doğmuş olması anlamı taşıyan "tıbbi malpraktis" iddialarından kendilerini korumak için konsültasyon isteme oranlarının da unvan ve uzmanlık yılı arttıkça azaldığı belirlendi.
Sağlık Bakanlığı bünyesindeki kamu hastanelerinde konsültasyon isteme oranının yüzde 40, özel hastanelerde yüzde 39, üniversite hastanelerinde ise yüzde 28 olduğu belirlendi. Katılımcıların uzmanlık yılı arttıkça, "endikasyonsuz hasta yatırma" ve "kompleks medikal problemleri olan hastalardan kaçınma" oranları azalıyor. Kompleks medikal problemleri olan hastalardan kaçınma üniversite hastanelerinde çalışan anesteziyologlarda yüzde 5 iken, devlet hastanelerinde çalışanlarda bu oran yüzde 11 olarak tespit edildi.
Unvan ve uzmanlık yılı arttıkça görüntüleme tetkiklerini kullanma sıklığı da azalıyor. Uzmanlarda görüntüleme tetkiki isteme sıklığı yüzde 26, doçentlerde yüzde 22, profesörlerde ise yüzde 13 olarak saptandı.
-"Kayıtları kadınlar daha ayrıntılı tutuyor"
"Tıbbi malpraktis iddialarından kendinizi korumak için kayıtları daha detaylı tuttuğunuz oluyor mu" sorusuna uzmanların yüzde 82'si, doçentlerin yüzde 69'u, profesörlerin yüzde 70'i "evet" yanıtını verdi. Ayrıca kadın anestezi uzmanları erkeklere göre, tıbbi malpraktis iddialarından kendilerini korumak için kayıtları daha detaylı tuttuklarını bildirdi.
Kayıtları daha detaylı tuttuğunu, en fazla özel hastanelerdeki anesteziyologlar (yüzde 94), bunu takiben Sağlık Bakanlığı bünyesindeki kamu hastanelerinde çalışan anesteziyologlar (yüzde 83) ve üniversite hastanelerinde çalışan anesteziyologlar (yüzde 74) ifade etti.
Tedavi olanağı olduğu halde riskli hastaları sevk etme oranlarının unvan arttıkça azaldığı görülürken, bu oran uzman anesteziyologlarda yüzde 7, doçent ve profesörlerde yüzde 0 olarak görüldü. Sevk etme Sağlık Bakanlığı bünyesindeki kamu hastanelerinde yüzde 9 iken üniversite hastanelerinde yüzde 2 oldu.
-"Her an dava riski var"
"Tıbbi hata yapmaktan çekiniyor musunuz" sorusunu uzmanların yüzde 49'u, yardımcı doçentlerin yüzde 23'ü, doçentlerin yüzde 28'i ve profesörlerin yüzde 30'u "evet" diye cevapladı. "İçinde bulunduğunuz şartlara göre, her an bir tıbbi malpraktis davası ile karşılaşma riskiniz nedir" sorusuna ise anesteziyologların yüzde 90'ı "yüksek" yanıtını verdi.
Ankete göre, Malpraktis sigorta poliçesini ise en çok özel hastanedekiler, daha sonra Sağlık Bakanlığı bünyesindeki kamu hastanelerinde çalışan anesteziyologlar, en az ise üniversitede çalışanları yaptırıyor.
Hasta Hakları Yönetmeliği'ni de en çok Sağlık Bakanlığı bünyesindeki kamu hastanelerinde çalışan anesteziyologlar, daha sonra özel hastanedekiler, en az ise üniversitede çalışanlar okuyor.
"Tıbbi malpraktis davalarının sayısında artış olduğuna inanıyor musunuz" sorusuna uzmanların yüzde 91'i, doçentlerin yüzde 100'ü ve profesörlerin yüzde 96'sı "evet" yanıtını verirken; "hakkınızda açılacak tıbbi malpraktis davası hekimlik performansınızı azaltır mı" sorusuna en fazla "evet" diyenler uzmanlarken (yüzde 76), soruyu doçentlerin yüzde 68'i, profesörlerin yüzde 57'si ve yardımcı doçentlerin yüzde 45'i "evet" şeklinde cevapladı.
-"Tüm tıbbı girişimleri kabul ediyorum belgesi hekimi sorumluluktan kurtarır mı"
"Yeni Türk Ceza Kanunu'nun 1 Haziran 2005'te yürürlüğe girmesinden sonra hekimlik uygulamalarınızda tedirginlik hissettiniz mi" sorusuna verilen yanıtlar incelendiğinde, uzmanların yüzde 80'i, profesörlerin yüzde 48'i, tedirginlik hissettiğini ifade etti.
"Sizce, 'Yapılacak tüm tıbbi girişimleri kabul ediyorum, zarar oluştuğunda hekimimi dava etmeyeceğim' şeklinde düzenlenen bir belge hekimi sorumluluktan kurtarır mı" sorusuna uzmanların yüzde 76'sı "evet" derken, yardımcı doçentlerin yüzde 45'i, doçentlerin yüzde 69'u ve profesörlerin yüzde 57'si "evet" yanıtını verdi.
"Tıbbi hatanız olduğu iddiası ile aleyhinize dava açıldığı oldu mu" sorusuna "Hiç olmadı" yanıtını veren anesteziyologların oranı yüzde 82, "Bir defa ve daha fazla" yanıtını verenlerin oranı yüzde 18 oldu.
"İçinde bulunduğunuz şartlara göre her an bir tıbbi malpraktis davası ile karşılaşma riskiniz nedir" sorusunu anesteziyologların yüzde 90'ı "çok yüksek/yüksek", yüzde 10'u "yüksek değil" diye cevaplandırdı.